Dark Waters (2019) Yorumlar

jedy (52) - 4 yıl önce

Artık Amerikan sistemini ele geçirmiş koca şirketlerin yaptıklarının yanlarına kalacağını bilerek veya umarak insan sağlığını nasıl hiçe sayıp nasıl yırttıklarının öyküsü. Her gün evlerimizde kullandığımız bir çok ev eşyasının bizi nasıl yavaş yavaş zehirlediğini anlatan güzel bir yapım olmuş. Marvel evreninde zekası ile öne çıkan Bruce Banner 'ı oynayan Mark Ruffalo bu filmde bu sefer gerçek hayattan bir zeka ile önümüze çıkıyor, rolün hakkını vermiş. Ağır temposu ile zaman zaman biraz sıkabilir ama amerikan hukuk sisteminden bahsediyoruz , film biraz da bunu yansıtıyor. Vurdulu kırdılı aksiyon filmleri yerine günümüzde kocaman şirketlerin hayatımızı nasıl utanıp sıkılmadan kirletip sağlığımızı tehlikeye attığını merak edenler için derdini derli toplu anlatan sıkı bir film. 8/10

| Cevapla Cevapla | Bildir

tuth (15) - 4 yıl önce

Bu filmden sonra mutfaktaki teflon kap kacağa bir daha eskisi gibi bakamayacağınız bir gerçek. Bence izlenmesi, izletilmesi gereken bir film.
Başrol oyuncusunun dramatik hayatını katmazsak, film 'sözde' Amerikan adaleti ve paranın gücü olmak üzere iki konu üzerine yoğunlaşıyor.
Filmin sonuna kadar Amerikan yargı sisteminin büyük şirketler karşısında nasıl eğilip bükülebildiğine şahit olurken, filmin sonunda adaletin bir şekilde yerini bulduğuna kanaat etmek zorunda kalıyorsunuz.

Diğer konu ise büyük küçük, zengin fakir demeden insanların "para" denen aracın nasıl kölesi olabileceğine, para için nelerden vazgeçebileceğine dair fikir veriyor.

Ayrıca;
Teflon'u ilk defa tencerelerde kullanan firma Fransız Tefal'dir. Teflon'un Tef'i ile Alüminyum'un Al'ı birleştirilip Tefal markası oluşturulmuştur. Tefal'in DuPont ile bağlantısını anlatan ve kanserojen olduğu halde bugün neden hala teflon tencere tava üretildiğini sorgulayan gazeteci Soner Yalçın'ın aşağıya linkini de koyacağım "Kod adı: K 146" başlıklı yazısında okuyabilirsiniz.
https://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/soner-yalcin/kod-adi-k-146-1938874/

| Cevapla Cevapla | Bildir

aydem_12 (138) - 4 yıl önce

Para hırsıyla gözü dönmüş godaman kapitalist şirketlerin insan sağlığını nasıl hiçe saydığını çarpıcı bir şekilde aktaran film olmuş. Hakikaten film büyük şirketlerin yaptıklarının ne kadar korkunç olduğunu insana sorgulatabiliyor. Bu yönüyle film adeta gerçek gibi. Bunun haricinde oyunculuklar da çok iyi. O yalnızlığı, çaresizliği ve acizliği gösterebilmiş. İzlemek isteyenlere tavsiye ederim. Sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu yüzümüze tokat gibi çarpan bir film.

| Cevapla Cevapla | Bildir

alpiturk (18) - 6 ay önce

Konusu nedeniyle 8 puan verdim. Güzel işlenmiş, sıkılmadan izleniyor ve gerçekleri görünce lanet okuyorsunuz.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Naksidil (392) - 3 yıl önce

1975'ten sonra insanların nasıl bir girdabın içine çekildiklerini öğrenmek korkunç ! C-8 zinciri kocaman bir pasta ! İnsanların hayatını kolaylaştıran bütün gereçler, ilaç sektörü, su arıtma tesisleri, hazır su firmaları, su arıtma cihazları, laboratuvarlar, hastaneler...... Hangisi payından vazgeçmek ister ki ? Hangimizin evinde su arıtma cihazı yok ki ? ( işe yararlılığı tartışılır ) Paydaya şu dönemde yeni aşılarımız ve bu aşıların ileride getireceği yan etkileri ve bu etkilerin doğuracağı yeni hastalıklar da eklenmiş görünüyor. Bir avuç insanın mücadelesiyle, ödenen tazminatlarla kapanabilecek bir son değil bu ! İyi bir film geniş düşünerek izlemek lazım.

| Cevapla Cevapla | Bildir

yakupyavuz (65) - 4 yıl önce

muhakkak izlenmesi gereken bir film. teflonlara artık o bildiğiniz teflon olmaktan çıkacak. hatta mutfağınızdan bile çıkacak. açıkça söylemem gerekirse ben bıraktım.
oyunculuklara gelirsek harika, film sürükleyici ve akıp gidiyor..

| Cevapla Cevapla | Bildir

halil5 (222) - 4 yıl önce

Ne bileyim ya sardı gibi sarmadı gibi. Biraz zorlama olmuş film. Değindiği bazı konular gerçekten günümüzde yaşadığımız olaylara benziyor.

| Cevapla Cevapla | Bildir

ozgur_ayaz (242) - 4 yıl önce

Konusu güzel olan bir film, oyunculuklarla ve mantık hatalarıyla telef olmuş diyebilirim. Mark Ruffalo'nun oyunculuğunu hiç sevmedim diyebilirim. Bana mantıksız gelen kısımlara gelirsek



Tava konusuna gelirsek, burada bahsedilen PFOA teflon tava üretimi sırasında kullanılan bir malzeme ve tava üretildikten sonra etkisi minimuma iniyor. Tavalarda PFOA free yazdığını görürsünüz, pek kullanılmıyor artık. Teflon tavaların çizilmesi teflonun zararından dolayı değil ortaya çıkan Alüminyum yüzeyden dolayı dikkat edilmesi gereken bir olaydır. Alüminyum'un yiyeceklere temas etmesi başta Alzheimer olmak üzere bir çok sağlık problemine davetiye çıkamaktır.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Quarek (60) - 4 yıl önce

Çok iyiydi, harbiden izlemeden önce ön yargılarım vardı fakat izledikten sonra harbiden etkilendim.
Anne Hathaway mükemmel oyunculuk sergilemiş yine, Mark Ruffalo da tabi ki.

| Cevapla Cevapla | Bildir

xsawyerx (98) - 4 yıl önce

120 dakikam çöpe gitti. çok basit bir konu sıkıcı şekilde uzatılmış. tavsiye etmem. çok sıkıcı.

| Cevapla Cevapla | Bildir

dammak (1162) - 4 yıl önce

Senaryosu, Nathaniel Rich’in The New York Times Magazine’de yayınlanan "The Lawyer Who Became DuPont's Worst Nightmare" (2016) isimli makalesine dayandırılarak Mario Correa ve Matthew Michael Carnahan tarafından yazılan “Dark Waters”, yönetmen koltuğunda Todd Haynes’in oturduğu bir drama…

22 Kasım 2019 tarihinde yaygın bir gösteri ağı ile Amerika’da vizyona giren filmin, 7.6 /10 (26.180 oy) ve 4.5/5 (2.637 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.3/10 (209 yorum) ve 73/100 (37 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, ortalamaların üzerinde olan bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

Ama biz yine de, mutfaklarımızdaki Teflon sayesinde, “PFOA / C8” denilen öldürücü kimyasalın, neredeyse yeryüzündeki insanların yüzde doksan dokuzunun damarlarında köşe kapmaca oynadığı iddia edilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Bunun içinde, yaklaşık 21.2 milyon dolar gibi (tipik bir “umursamazlık” göstergesi olan) bir hasılat rakamına takılıp kalmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, ilginç konusuna, Mark Ruffalo, Anne Hathaway, Tim Robbins ve Bill Pullman’ın da renk katarak izlenir kıldıkları bir tür “kapitalist üretim tarzı” belgeseli olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Filmde adı geçen DuPont, yalnızca tekil bir örnek…

Eğer Philip Morris, Cargill, Nestlé, Monsanto ve benzeri onlarca dünya devi hakkında da, böylesine derin bir araştırmaya dayanan bir film yapılmış olsaydı, kim bilir sağlığımızı tehdit eden daha neleri duyacak ve öğrenecektik…

Fakat emin olun, her ne yaşanırsa yaşansın kesinlikle duymayacağımız tek şey, “Yetti artık” denilerek bunların faaliyetlerinin durdurulması olacaktı…

Zira hepsinin varlıkları, “kapitalist ülke yasalarınca” korumaya alınmış durumda…

En fazla filmde olduğu biçimde, (onları çok da etkilemeyen miktarlardaki) tazminat davalarına muhatap olurlar, o kadar…

Ki, bize göre filmde verilmeye çalışılan temel mesaj da bu…

Peki, bu mesaj kitlelere ulaşmak da başarılı olmuş mu?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, (insan sağlığını tehdit eden firmaları cesaretlendirecek kadar düşük olan) filmin hasılat rakamı, bunun tam da tersini söylüyor…

Yani o kadar yazılıp çizilene rağmen bu tür tehlikelere karşı halen küresel bir farkındalık mekanizması oluşturulabilmiş değil…

Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama tek bir “spoiler vermeden” buraya kadar yazdıklarımızın tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…

Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler…

| Cevapla Cevapla | Bildir

operation (116) - 4 yıl önce

geç gelmiş adalet adalet değildir. insanların yüzde 99'unun kanında bu madde olduktan sonra tuzun koktuğunun bile bir anlamı olmadığını anladığımız gerçek bir hikayedir.

| Cevapla Cevapla | Bildir

umitkaraogl (293) - 4 yıl önce

aslında görece düşük puan verecektim ancak konunun önemine binaen puanladım, insan hayatının paranın karşısında ne kadar değersiz olduğunu sıkıcı olarak aktaran film.

| Cevapla Cevapla | Bildir

frontrunner (85) - 4 yıl önce

Film güzel .Bilgilendirici. Tencere tava tamamda bu teflon kaplı giysiler sağlığa zararlı mı bilemedim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

eskatalogya (1723) - 4 yıl önce

kesinlikle çok iyi bir film, gerek oyunculuklar gerekse tempo ve akıcılığı ile hele bir de gerçek hikaye olması ayrı bir hava katıyor kesinlikle, finalde gerçek kişileri görmek güzeldi, ilk davayı başlatan insanı ayrıca tebrik ediyorum, uğraştı, çabaladı, resmen hayat dersi verdi, avukat olan kişi yılmadı, savaştı ve hala savaşmaya devam ediyor, ince detay çalışmaları ayrıca beğendim, tavsiye...

| Cevapla Cevapla | Bildir

steven amir (1012) - 4 yıl önce

Bu mükemmele yakın hukuk sağlık ve mücadele filmini ayakta alkışlıyorum.Derya deniz gıda ilaç veya sanayi üretim dünyasının içinde sadece büyük bir şirket.Dupont.Diğer yüzlercesi hergün canımıza ot tıkıyor .Ekmeğin üstüne sürdüğümüz çikolata bile şaibeli maddelerden üretiliyor.Yalnız bu filmden sonra teflon kullanmıyorum demek biraz saçma oluyor.Çünkü asıl burada teflon kullananlar değil atıkların düzgünce depolanmaması sonucu doğaya karışan maddelerin zararı.Zaten dünya çapında doğayı kirleten süreçte bu.Üretilenin dışında atık olarak çıkan maddeler kanuni düzenlemere göre gömülmüyor veya arıtılmıyor.
Filme gelecek olursak Mark Ruffalo ya artık bir şey demiyorum ilk günden bugüne oyunculukta resmen bir ''dev''oldu.Sonlara doğru arabanın içinde flu bir görüntüsü vardı.Yaşlılığı tam bir Marlon Brando olacak.Anne Hattaway ise bu rol için hiç uygun değildi.Katolik pimpirik anne şu dünya tatlısı insana oldu mu şimdi.Bu tür dişe dokunur filmlerin daha çok artması dileğiyle...

| Cevapla Cevapla | Bildir

alanbeyi (50) - 4 yıl önce

Teflon içeren tava dahil herşeyin sağlığa ne denli zararlı olduğunu anlatan güzel bir film.Ancak gereksiz derecede uzun tutulmuş.6.5/10

| Cevapla Cevapla | Bildir

denyz07 (217) - 4 yıl önce

Dupont firmasının ürettiği, zararlı olduğu ispatlanmaya çalışılan Teflon'un hikayesi ancak insan filmi izledikten sonra sadece Teflon mu var diyor. 90'larda Uğur Dündar basardı kot taşlama atölyelerini, asbestle gemi sökümü yapılan tersaneleri, merdiven altı yiyecek üretim yerlerini . Sene olmuş 2020. Sadece isimler değişiyor. Film, Zeitgeist'lara, Venüs Project'lere kafa yorma zamanı diyor sanki. Yoksa Dupont gider bufont gelir, rakıfelır gider takıfelir gelir. Olanda sayısı bu düzende rakamdan ibaret olan insanoğluna olur. Dolayısıyla bu bilinç için izlenmesi gereken film olmuş.

| Cevapla Cevapla | Bildir

ricemen55 (3) - 4 yıl önce

Bu tam olarak bir film değerlendirmesi. Kendi filmimizin kendimce değerlendirilmesi :

Sanırım TA ya ilk yorumum olacak. Bir gün telefonum çaldı ve arayan Greenpeace'di. Arı kovanı projesi, Kutup ayıları, Tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması vs. bu ve bunun gibi projelere imza vermişim. Önüme çıkmasa haberim dahi olmaz. Greenpeace den arayanlar tebrik ediyor vs. maddi olarak da bir destek sunma imkanımın olup olmadığımı soruyorlar. Keşke olabilsem fakat öyle bir sistem hazırlamışlar ki bizlere, Öyle bir film izliyoruz ki hatta bu filmin baş rol oyuncusuyuz hepimiz. Aç gözlülükten gözleri dönmüş dev şirketlerin esiri olmuşuz. Ve bu sistem de asla hayalini kurduğun zenginlik, yaşam standartına sahip olamayacaksın. Çünkü ya onlar gibi olacaksın, yada onların filmdeki alıntıyla örnek vermek istiyorum ALICI ları olacaksın. Paranın altında yatan gücün ve bu güç sevgisinin insanı getirdiği durumu resmen film de özetlemiş. Şu film olmasa teflon tavadan haberimiz yok, suyu akıtan ayakkabı malzemelerinden, montlarımıza kadar sağlık açısından neleri etkiliyor haberimiz yok. Bu tarz dernekler, kuruluşlar olmasa daha bir çok şeyden haberimiz yok. Bizler elinde kahve bardaklarımızla yürümeyi seven, hamburger sevdalısı, tavuk kızartmasını, patates kızartmasını soslara batırarak yiyen ve bununla övünen insanlar olmuşuz. Birbirimize özeniyoruz. Herkes bir üstüne özeniyor bu sistemde. Herkes o kadar vahşi ki.. Hele ilaç şirketleri. Hastalığımızı iyileştirirken başka bir hastalığı getiriyor. Böyle yapıyor ki çark sürekli dönsün. Bunu okuyan kişi sende böylesin. Bende böyleyim. Hepimiz bu sistemin şakşakcısıyız. Ne adalet kalmış ne sağlık. Aslında bu dünya hepimize yeter ama bu aç gözlülük hepimizin sonu olacak.

| Cevapla Cevapla | Bildir

asivaz (117) - 4 yıl önce

filmi izleyip teflon mu bundan sonra zinhar evime sokmam diyen arkadaşlara ithafen;
teflon sadece bir örnek. soluduğun hava, içtiğin su, yediğin gıdalar,çevre ve tüm canlılar kimyasal atıklarla zehirlenirken teflon kullansan ne bakır kullansan ne.
film milyar dolarlık kimya şirketlerinin daha fazla para kazanmak adına insan sağlığını nasıl hiçe saydığını, paranın gücünün hükümeti, adaleti,insanları hatta her şeyi satın alabildiğini anlatmaya çalışıyor.

| Cevapla Cevapla | Bildir

kayamtky (100) - 4 yıl önce

4 sene önce güvenilir bir kaynaktan Teflon ve alüminyumun insan sağlığına zararını okuduktan sonra, evde ki tüm teflon ve alüminyum tava ve tencerelerin hepsini çöpe attım. Şu anda mutfağımda ki tencereler paslanmaz çelik, tavalar ise Tefal' in Titanyum' u. Tefal Titanyum tava üzerinde PFOA maddesi yoktur yazıyor, buna güvenerek satın aldım. Umarım Tefal bu saatten sonra yalan söylemiyordur.
Şimdi filmi seyrettikten sonra, iyiki de bu değişiklikleri yapmışım diyorum.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Arnold (1031) - 4 yıl önce

Film mi belgesel mi olduğunu tam anlayamadığım daha çok belgesel gibi bir yapım olmuş, Ayrıca süresi de çok uzun bir yerden sonra sıkılmamak elde değil. Sanki hayatımızda tek zararlı teflonmuş gibi bir hava yaratılmış. Filmin bir yerinde halılarda ve kontak lenslerde de bulunduğundan bahsedilmiş. Şimdi 37 yıldır kontak lens kullanan biri olarak ne yapayım. Bu yaştan sonra kullanmayı mı bırakayım. 37 yıldır bir şey olmadıysa kalan 10-15 yıllık ömrümde de herhalde olmaz deyip kullanmaya devam etmek daha mantıklı. İçtiğimiz sudan soluduğumuz havaya kadar her şeyde bir zararlı madde var. Bunlarla kafa yorarsak hayat bize zindan olur. Hayat güzeldir. Yaşamaya bakalım... 5/10...

| Cevapla Cevapla | Bildir

ossolak (299) - 4 yıl önce

Bana kalırsa filmi ve filmde oynayanları filmin senryosu ikna etmiş yoksa anne hateway kolay kolay bu tip filmlerde oynamaz mark da bu sneryoyu keşveden kişi olmuş her neyse geçelim filme film başlangıcı itibatiryle güzel bir giriş yapıp benzer tempoyle devam etti anlatıkları itibariyle 21 yy kurşun vakası gibi nasıl ki kurşun zehirlenmesi zamanında insanlara zarar verdiyse şimdi de bu konuyu teflon üzerinden işlemişler. ve haklı bir savaş veren avukatın dev şirketlere karşı verdiği savaşı gördük filmin sonunda gördüğümüz cast de bunu gösteriyor eğer biraz toplum sağılığına duyarlıysanız ve bu hukuk mücadelelerinin öne çıktığı filmleri seviyorsanız çok güzel bir film. sadece bu sebepten oscara adaylık alması gereken film olmuş eğer zaman geçirmek istiyorsanız ve film ilzerken az da olsa düşünelim bir şeyler öğrenelim filmlerinden hoşlanıyorsanız da sizlik yoksa aksiyon polisiye ve gerilim falan çko barındırmıyor. haberiniz olsun iyi seyirler. 8.3

| Cevapla Cevapla | Bildir