I See You (2019) Yorumlar
En çok beğenilen yorumlar
![avatar](/images/avatars_thumb/18827910005485d33b40e37.jpg)
vassagoking (548) - 5 yıl önce
Son dönemde izlediğim eli yüzü düzgün bir gerilim-gizem filmi. O kadar kötü örnekleri var ki izlemeye başlamadan önce pek de iyi olduğuna yönelik bir umudum yoktu ama film beni şaşırttı. Son anına kadar gizemini koruyan ve ters köşe yapan filmlerden biri. Keyifle izledim.
Bu arada Helen Hunt da kötü estetikten payına düşeni alarak yüzüne bakılmayacak hale gelmiş.
7
Bu arada Helen Hunt da kötü estetikten payına düşeni alarak yüzüne bakılmayacak hale gelmiş.
![avatar](/images/avatars_thumb/1893453818509abc16bb7c3.jpg)
DePutaMadre (715) - 5 yıl önce
İlk yorum benden olsun..Film nasıl başladı, nasıl gelişti ve nasıl son buldu..Spoiler olmasın diye daha fazla anlatmayayım..Fakat bütün süprizlerine rağmen yine de tuzu eksik salata gibi yavan..Puanı çok düşürmemek için 6..
6
![avatar](/images/avatars_thumb/2707572265bce2d2954a12.jpg)
dammak (1162) - 5 yıl önce
Hikâyesi, Devon Graye tarafından yazılan “I See You”, yönetmen koltuğunda Adam Randall’ın oturduğu bir drama…
Prömiyeri, 11 Mart 2019’da South by Southwest Film Festivalinde (SXSW) yapılan ve 6 Aralık 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, hâlihazırda filmin IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması bulunmamaktadır…
O nedenle bizde, Roger Moore’un Movie Nation’daki 4 Aralık 2019 tarihli yorumunda, “Gergin, akıllı ve tatmin edici” bulduğunu belirttiği senaryosu nedeniyle (hem de daha ilk denemesinde) Devon Graye’in yazar olarak eleştirmenlerin radarlarına girmesini sağlayan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, bittiğinde son kırk dakika içinde yaşanan şok ve sürprizler sebebiyle amiyane tabirle, “Vay anasını be!” diyerek derin bir nefes alacağınız, birbirini tamamlayan iki farklı bölümden oluşan “oldukça sağlam kurgulanmış” bir gerilim filmi olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Öyle ki, filmin ilk kırk beş – elli dakikalık bölümünde hikâyenin geçtiği yemyeşil doğanın içindeki küçük bir Amerikan kasabası ile odaktaki üç katlı evde yaşanan olaylar zinciri insanda, “paranormal” konulu bir film izlediği duygusu uyandırdığı gibi bir yerlerden hayalet, kötü ruh vs. tarzında bir şeyler fırlayacakmış gibi bir beklentiye girmesine de yol açıyor…
Ne zamana kadar?
Tabii ki de, ikinci bölüme kadar…
Artık ondan sonra, her saniyesinde tempo giderek yükselirken, “sinirlerinizin de allak bullak olacağı” ve emniyet kemerlerinizi bağlayarak koltuklarınıza sımsıkı yapışmanız gereken bambaşka bir süreç başlıyor filmde…
Zira bünyeden bünyeye değişiklikler gösterebilecek olan “zihinsel bir türbülans sağanağı” neredeyse kaçınılmaz bir hal alıyor…
Bu bölüm, daha önce anlam veremediğiniz olayların tamamının yanıtlandığı biraz kanlı bir bölüm oluyor… Ki, bir yerde de aslında film, Adam Randall’ın, Graye’in senaryosunun da yardımıyla “Mike Flanagan vari” marifetlerini de sergilediği son kırk dakikaya dönüşmüş oluyor…
Elbette kendisi bu işte yalnız değil…
Bu gerilim ve kötülük yüklü “kasvetli” atmosferi yakalamasında, başta görüntü yönetmeni Philipp Blaubach’ın kameradaki, editör Jeff Castelluccio’nun kurgudaki ve sıra dışı müzikleriyle William Arcane’ın büyülü dokunuşları olmak üzere teknik ekibin katkıları da oldukça büyüktü… Ancak bize göre, Academy ödüllü Helen Hunt’tan genç yetenek Owen Teague’ye kadar kadrodaki oyuncuların performansları da yeterince iyiydi…
“Spoiler” vererek, filmi bizden sonra izleyecek olanların ağzının tadını kaçırmak istemediğimiz için, yorumumuzu burada noktalıyoruz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez, sinemada farklı lezzetlerin peşinde koşan sinemasever dostlara, “Adam Randall ve Devon Graye isimlerini de ajandalarınızın bir köşesine kaydetmeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “İyi” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 7 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
Üst seviyedeki tekniği ile bizde yarattığı olumlu izlenim sonucunda Adam Randall’ın “iBoy” (2017) isimli Netflix yapımı filmini de yorum programımıza dâhil ettiğimizi duyurmuş olalım…
7
Prömiyeri, 11 Mart 2019’da South by Southwest Film Festivalinde (SXSW) yapılan ve 6 Aralık 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, hâlihazırda filmin IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması bulunmamaktadır…
O nedenle bizde, Roger Moore’un Movie Nation’daki 4 Aralık 2019 tarihli yorumunda, “Gergin, akıllı ve tatmin edici” bulduğunu belirttiği senaryosu nedeniyle (hem de daha ilk denemesinde) Devon Graye’in yazar olarak eleştirmenlerin radarlarına girmesini sağlayan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, bittiğinde son kırk dakika içinde yaşanan şok ve sürprizler sebebiyle amiyane tabirle, “Vay anasını be!” diyerek derin bir nefes alacağınız, birbirini tamamlayan iki farklı bölümden oluşan “oldukça sağlam kurgulanmış” bir gerilim filmi olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Öyle ki, filmin ilk kırk beş – elli dakikalık bölümünde hikâyenin geçtiği yemyeşil doğanın içindeki küçük bir Amerikan kasabası ile odaktaki üç katlı evde yaşanan olaylar zinciri insanda, “paranormal” konulu bir film izlediği duygusu uyandırdığı gibi bir yerlerden hayalet, kötü ruh vs. tarzında bir şeyler fırlayacakmış gibi bir beklentiye girmesine de yol açıyor…
Ne zamana kadar?
Tabii ki de, ikinci bölüme kadar…
Artık ondan sonra, her saniyesinde tempo giderek yükselirken, “sinirlerinizin de allak bullak olacağı” ve emniyet kemerlerinizi bağlayarak koltuklarınıza sımsıkı yapışmanız gereken bambaşka bir süreç başlıyor filmde…
Zira bünyeden bünyeye değişiklikler gösterebilecek olan “zihinsel bir türbülans sağanağı” neredeyse kaçınılmaz bir hal alıyor…
Bu bölüm, daha önce anlam veremediğiniz olayların tamamının yanıtlandığı biraz kanlı bir bölüm oluyor… Ki, bir yerde de aslında film, Adam Randall’ın, Graye’in senaryosunun da yardımıyla “Mike Flanagan vari” marifetlerini de sergilediği son kırk dakikaya dönüşmüş oluyor…
Elbette kendisi bu işte yalnız değil…
Bu gerilim ve kötülük yüklü “kasvetli” atmosferi yakalamasında, başta görüntü yönetmeni Philipp Blaubach’ın kameradaki, editör Jeff Castelluccio’nun kurgudaki ve sıra dışı müzikleriyle William Arcane’ın büyülü dokunuşları olmak üzere teknik ekibin katkıları da oldukça büyüktü… Ancak bize göre, Academy ödüllü Helen Hunt’tan genç yetenek Owen Teague’ye kadar kadrodaki oyuncuların performansları da yeterince iyiydi…
“Spoiler” vererek, filmi bizden sonra izleyecek olanların ağzının tadını kaçırmak istemediğimiz için, yorumumuzu burada noktalıyoruz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez, sinemada farklı lezzetlerin peşinde koşan sinemasever dostlara, “Adam Randall ve Devon Graye isimlerini de ajandalarınızın bir köşesine kaydetmeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “İyi” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 7 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
Üst seviyedeki tekniği ile bizde yarattığı olumlu izlenim sonucunda Adam Randall’ın “iBoy” (2017) isimli Netflix yapımı filmini de yorum programımıza dâhil ettiğimizi duyurmuş olalım…
Yorumlar (54)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
ilber (331) - 1 ay önce
Güzel bir konu seçilmiş. İnsanlardaki güven üzerine dikkat edilmesi gereken hususları tekrar gözden geçirmeliyiz galiba. Bu tür filmler uyarıcı özelliği de oluyor. Her ne olursa olsun, tedbir alınmalı ancak bazen çok yapacak şeyimiz olmayabilir. Bazıları filmdeki oyunculuğu çekime kendini kanalize ediyor. aslında konular üzerinde neden durulmak son seviyelerde bunu anlamakta zorlanıyorum. Kutsal kitaplarda sürekli hatırlatın hatırlatmakta fayda vardır. Bu tür filmleri boş zaman filmi olarak değerlendirmek yanlış olabilir.
Not: Artislerin şu estetik belasından kendilerini bir uzak tutsalar ne güzel olur. Helen Hunt gerçekten biraz sabırlı olsa idi, filmdeki yüz çok daha sempatik olabilirdi. Mahvolmuş bir güzellik. İnsan üzülüyor. Film piyasasında ameliyat furyasına birileri dur demeli. Ama nasıl.
7
Not: Artislerin şu estetik belasından kendilerini bir uzak tutsalar ne güzel olur. Helen Hunt gerçekten biraz sabırlı olsa idi, filmdeki yüz çok daha sempatik olabilirdi. Mahvolmuş bir güzellik. İnsan üzülüyor. Film piyasasında ameliyat furyasına birileri dur demeli. Ama nasıl.
![avatar](/images/avatars_thumb/16184520705d0b908185611.jpg)
Thetayk (161) - 1 yıl önce
Fazlasıyla beğendiğim bir yapım oldu, son yarım saatteki peş peşe plot twistler sayesinde mantıklı bir sona bağlanması da çok başarılıydı bence. Yavaş yavaş başta saçma gelen şeylerin toparlanması ve işin iç yüzünün düzgünce verilmesini sevdim. Bazı takıldığım ve saçma gelen noktalar vardı.
Bence izlenebilirliği yüksek bir yapım olmuş. İyi bir gerilim filmi arıyorsanız buyurun kaçırmayın. İyi seyirler dilerim.
7
Sürprizbozan: Göster
Sürprizbozan: Göster
Bence izlenebilirliği yüksek bir yapım olmuş. İyi bir gerilim filmi arıyorsanız buyurun kaçırmayın. İyi seyirler dilerim.
![avatar](/images/avatars_thumb/10567895116250803f3969d.jpg)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
tezcanemiregealben (3) - 2 yıl önce
Hiç Beklemediğim şekilde güzel ve gizemli bir filmdi. Doğaüstü bişeyler var izlenimi verdi başta ve ben hiç sevmem o tarz filmleri ama sonuna doğru çok güzel bağladılar Merak uyandıran ve süpriz sonlu güzel bir gizem-gerilim filmi
7
![avatar](/images/avatars_thumb/193840070251bf5f4b897da.jpg)
django (353) - 2 yıl önce
müzikler, genel anlamda senaryo ve görüntü yönetmenliğini beğendim..oyunculuklar ve gerçekçi olmayan sahneleri beğenmedim..film kendini izlettiriyor mu evet..çok daha iyi çekilebilirdi demeden edemedim..bir tane bile iyi oyunculuk yok ne yazık ki..ancak türün meraklıları için fena olmayan bir film..izleyiniz efendim..
7
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
ali haki (136) - 3 yıl önce
Hiç beklenmedik bir şekilde olaylar açılımı olunca film kendini kabul ettiriyor insana. Gizem meraklıları için tavsiye edilir. Bir konuya takıldım. Suçlu rolündeki karakter neden bu şeylere yönelmiş. Orasının cevabı biraz kapalı kaldı. İyi seyirler
6
![avatar](/images/avatars_thumb/44857687953fb0eb64a096.jpg)
Divxteam (4238) - 3 yıl önce
Puzzle parçaları gibi filmin sonunda her şey netleşip yerli yerine oturuyor. Hikaye ve anlatım dili güzel ancak mantık hataları da yok değil. Bu handikaba rağmen germesini çok iyi biliyor. Son dönemde çıkan vasat gerilimlerden sonra iyi gelebilir.
7
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
![avatar](/images/avatars_thumb/1598099675710d47899342.jpg)
Fügen Atasoy (1418) - 4 yıl önce
Merakla izledim. Bence gayet iyiydi. Kurgusu da hoşuma gitti. Bir yer mantıksız geldi ama olsun sorun değil.
6
![avatar](/images/avatars_thumb/844841952567ecb5054a78.jpg)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
moderator (98) - 4 yıl önce
En başından itibaren bir dizi "paranormal aktivite" zannettiğimiz olaylarla yüzleşiyoruz, sonra birden filmin seyri değişiyor. İzlenebilirliği yüksek bir film.
Hollywood kadınları yaşlanmaya direnmemeli... Allah aşkına Helen Hunt bu role hiç olmuş mu? Çocuğun annesi rolünde ama ninesi olsaydı keşke... Memleketlerinde kadın kıtlığı varmış gibi bir de yasak ilişkisi filan... Yaşına göre rolleri tercih etse ya... Bu estetik ucubelerini görünce Helen Mirren, Judi Dench gibi oyunculara saygım artıyor... Uzun vadede filmden aklımda kalacak tek şey suratında maske varmış gibi kendini mahvetmiş Helen Hunt... Yaşlanmak güzeldir...
6
Hollywood kadınları yaşlanmaya direnmemeli... Allah aşkına Helen Hunt bu role hiç olmuş mu? Çocuğun annesi rolünde ama ninesi olsaydı keşke... Memleketlerinde kadın kıtlığı varmış gibi bir de yasak ilişkisi filan... Yaşına göre rolleri tercih etse ya... Bu estetik ucubelerini görünce Helen Mirren, Judi Dench gibi oyunculara saygım artıyor... Uzun vadede filmden aklımda kalacak tek şey suratında maske varmış gibi kendini mahvetmiş Helen Hunt... Yaşlanmak güzeldir...
![avatar](/images/avatars_thumb/140265761156e4bd6207f42.jpg)
cyprusplus (16) - 4 yıl önce
Fazla bir beklentim olmadan izlemeye başladım. Sıkıcı vasat bir korku filmi olsa gerek diye düşündüm, ancak film ilerledikçe olayların mantıklı yerlere varması izleyiciyi ters köşe yapması ve süpriz bir finalle son bulması,her gerilim filminin bol efektli ya da öcülü böcülü olması gerekmediğini bizlere göstermiş olması takdire şayandır diyerek izlemenizi tavsiye ediyorum.
8
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
Therion (10) - 4 yıl önce
Son dönem gerilim/korku filmleri arasında kendini gösteren I See You, bence ol(a)mamış, bir deneme.
Klişe korku ögeleriyle başlayan filmimiz- tam da "Ben ne izliyorum?" dedirtirken izleyicisine- aniden kendini mistik bir gerilime eviriyor. Doğal olarak merak dürtüsünü tetikliyor ve 97 dakikalık bir eziyete katlanmak zorunda kalıyorsunuz.
Senaryodaki ters köşe sevdası, alt yapısı sağlam bir filmi temelden dinamitlemiş sanki. Yine senaryodaki boşluklar, tesadüflere kurban edilmiş olay örgüsü, geliş(e)meyen karakterler filmin olumsuz yanları... Sadece filmin ikinci yarısındaki konuya odaklanılsa belki de "Get Out", "Don't Breathe", "Bad Samaritan" vb. türdeşleri gibi gerilim dozu yerinde bir film ortaya çıkabilirdi. Bunun yerine her şeyden bir tutam katılarak bulamaç gibi bir film ortaya konulmuş.
Bir de insan "Sana ne olmuş böyle Helen Hunt abla?" demekten kendini alamıyor film boyunca. Neredeyse paranormal olayları direkt Helen ablamıza yükleyesi geliyor insanın.
Zaman değerli. Kaybetmemek lazım.
10 üzerinden 5 bu filme. O da Helen ablamız hatırına..
Klişe korku ögeleriyle başlayan filmimiz- tam da "Ben ne izliyorum?" dedirtirken izleyicisine- aniden kendini mistik bir gerilime eviriyor. Doğal olarak merak dürtüsünü tetikliyor ve 97 dakikalık bir eziyete katlanmak zorunda kalıyorsunuz.
Senaryodaki ters köşe sevdası, alt yapısı sağlam bir filmi temelden dinamitlemiş sanki. Yine senaryodaki boşluklar, tesadüflere kurban edilmiş olay örgüsü, geliş(e)meyen karakterler filmin olumsuz yanları... Sadece filmin ikinci yarısındaki konuya odaklanılsa belki de "Get Out", "Don't Breathe", "Bad Samaritan" vb. türdeşleri gibi gerilim dozu yerinde bir film ortaya çıkabilirdi. Bunun yerine her şeyden bir tutam katılarak bulamaç gibi bir film ortaya konulmuş.
Bir de insan "Sana ne olmuş böyle Helen Hunt abla?" demekten kendini alamıyor film boyunca. Neredeyse paranormal olayları direkt Helen ablamıza yükleyesi geliyor insanın.
Zaman değerli. Kaybetmemek lazım.
10 üzerinden 5 bu filme. O da Helen ablamız hatırına..
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
Movie Time (70) - 4 yıl önce
Net 7.5 lik film. senaryo, oyunculuklar gayet güzeldi. Filmin sonu da hiç beklenmedik bir sona ulaşıyor. Böyle kaliteli film her zaman denk gelmiyor.
8
![avatar](/images/avatars_thumb/13885079875374148d81c5a.jpg)
bugrakapan (286) - 4 yıl önce
İlk 1 saat sıradan bir gerilim-korku gibi gidiyor ama son yarım saat çok iyi hatta finali ise bayaa bir süprizli.
7
Cevaplar (2)
![avatar](/images/avatars_thumb/7513127985eac8480d863c.jpg)
![avatar](/images/avatars_thumb/13885079875374148d81c5a.jpg)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
sadecebirmahluk (11) - 4 yıl önce
gizem gerilim severler izlesin , film türü için korku demişler ama alakası yok . Gizem gerilim sevmiyorsan filmi izleme sana göre değil derim. paun olarak 6.8 tam ederidir zannımca.
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
bombolini (32) - 4 yıl önce
filmin sözde gerilimi neredeyse sadece müzik kullanımı ile oluşturulmaya çalışılmış ama o da bir yerden sonra boşa düşmeye işlevsizleşmeye başlıyor. filmde irkildiğim tek sahne oldu. zaten filmin yarısından sonra olay gerilimden çok polisiyeye dönüşüyor ve hikaye tüm gizemini kaybediyor. hikayedeki en büyük eksiklerden biri de filmdeki asıl kahramana bir derinlik kazandırılamamasından kaynaklanıyor bence.
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (2,538)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,448)
Dune: Part Two (312)
Mad Max: Fury Road (290)
The Fall Guy (206)
Tarot (171)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (139)
Godzilla x Kong: The New Empire (122)
Håndtering av udøde (114)
Spoorloos (100)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (3,086)
Evil (556)
The Acolyte (250)
Halo (146)
Yellowstone (143)
From (142)
True Detective (141)
Young Sheldon (140)
The Bear (138)
Better Call Saul (116)