Giriş Kayıt

Dolunay Katilleri (2023) Yorumlar - Sayfa 3


Killers of the Flower Moon

Yorumlar (87)
avatar
(614) -
Film güzel olduktan sonra ister 3 saat olsun ister 5 saat olsun hiçbir şey farketmiyor. Dingin kafayla izlemek lazım. Sürekli haydi bir şeyler olsun kafasında değil. Sadece oyuncuların mimiklerine odaklansanız bile film akıp gidiyor. Sinemayı sinema yapan insanları 2023 yılında hâlâ böyle işlerde görmek güzel bir duygu. Dönemi de harika yansıtmışlar. Kendinizi 1920’lerin Oklahoma’sında hayal edin ve dönemin yaşantılarına şahit olun. Böyle izlerseniz çok daha keyifli oluyor.
8


default avatar
(9) -
Muhteşem bir filmdi bence. Müzikleri ve bazı sessiz sahnelerde anlattıklarıyla muhteşemdi. Sonrasında soundtrackleri indirip ayrıca dinledim. Tavsiye...
9


avatar
(6203) -
Öncelikle her sinema izleyicisine hitap edecek film değil. Çünkü durağan ve süresi çok uzun. 
Leonardo DiCaprio dudaklarını devamlı büzerek bana resmen Marlon Brando'yu hatırlattı. Filmin hikayesi  gerçek hayattaki  Kızılderili Osage toplumundaki ölümlerin aydınlanması.  Filmi mola vermeden izledim ve benim gibi sabırlı olabilirseniz tavsiye edebilirim. Ayrıca kısa bir bilgi 
Sürprizbozan: Göster
gördüm...
6

Cevaplar (2)
avatar
(792) -
"Angel Heart" etkisi olabilir mi Cumhur beyciğim?
9


1
| Bildir
avatar
(6203) -
GülücükGülücük O filmi izlemedim...Cormorant Beycim...
6


1
| Bildir


avatar
(158) -
Film 3.5 saat. Açık söylemek gerekirse eskiden olsa izlerdim ama şimdi çekemiyorum bu kadar uzun filmleri. Benim için ideal süre 1.5 saattir. İki saati de yönetmen, oyuncular yada senaryo hatırına izlerim. 40 dakika seyrettim düğün oldu o kadar. Hikaye gerçekmiş değilmiş umurumda değil. Sürükleyicilik açısından zayıf bir filmi Tarantino çeksin seyretmem. Scorsese, DiCaprio ve DeNiro hatırına 40 dakika izledim...Yeter de artar bile.


avatar
(90) -
Martin Scorsese'nin en iyi işi değil ama kaliteli bir işi,senaryo Di Caprio'nun isteği üzerine değiştirilmiş. Eğer değiştirilmeseydi film nasıl olurdu,demekten kendimi alamadım doğrusu. Liily Gladstone'a bayıldım oscar adaylığı garanti,almasıda süpriz olmaz. De Niro'nun Oyunculuğu ise muazzam adaylık garanti,ama yardımcı erkek'te oscar verirler mi? Filmde Di Caprio olmasaydı,Christian Bale oynasaydı bence olaylar biraz daha inandırıcı olurdu. İyi seyirler.
8


default avatar
(17) -
tabiki film çok güzel. fakat scorsese işlerinde değerlendirdiğim zaman bişeyler hep eksik gibi geldi. aksiyon ve gerilim tam yükselmiyor. tabiki oyunculuklar senayor kurgu yönetim müzikler vs söylemeye bile gerek yok müthişti. ama zaten son zamanlarda güzel film izleyemiyoruz biraz daha dozu arttırıp daha da yükselebileceğimiz hafızamızdan yıllar geçse de unutamayacağımız bir film yapabilirsi üstad.
6


avatar
(1583) -
Şuana dek bir çok Amerikan yerlisi dramını anlatan filmler izlemiştik, hemen hepsi beyazların aynı türde saldırganlığını anlatan filmlerdi, Bury My Heat at Wounded Knee (2007) Into the West (2005) Mizi Dizi, Dances With The Wolves (1990) gibi yerlilerin yerinden yurdundan sökülüp "reservation" denilen dar alanlara hapsedilmelerine örnek filmler, iyi bildiğimiz dramlar.Fakata bu kez Scorsese bu film ile bize pek aşina olmadığımız türde bir yerli dramını sunuyor.

Dolunay Katilleri gerçek hayattan alınmış, gazeteci David Grann'in 2017'nin en çok satan aynı adlı kitabına dayanan 1920'lerin başında Oklahoma'da Fairfax denen bir kasabada geçiyor. Bu bölgede petrolün bulunmasıyla yerli halk olan Osage kabilesi o kadar zenginleşmiş ki, kendi uşakları, şoförleri bile vardır. Zenginleşen bu yerlilerin elindeki petrol arazilerinde gözü olan, bu uğurda acımasız cinayetler işleyen doyumsuz, çevresinde itibarlı, iyi görünen ama gerçekte kansız olan bir iş adamının ve çevresindekilerin hikayesi.

Beyaz Amerikalıların yaptıkları pisliklerin objektif olarak ifşa edilmesine bayılıyorum. Bunlar benim ilgilendiğim konular, geçen hafta Lakota Nation vs. United States (2022) belgeselini izleyip yorum yapmıştım. Daha 100 yıl öncesine kadar dünya insanlık açısından Avrupa'sından Amerika'sına dek berbat bir haldeymiş, İletişimin, kameraların olmadığı yıllarda ne kıyımlar olmuş, her bir 100 yıl öncesine inildiğinde daha bir gaddar olan toplumlar. İnsan gerçekten iğrenç bir varlık olabiliyor.

Film süresinin.3.20dk olması büyük bir eksi. İzlediğimiz şey dram, durağan yerlerinin normalden çok fazla süre olunca epey bir zorlayıcı oluyor maalesef, yerli kadının tekrar eden ızdırabını 3.20dk ağır çekim izlemiş gibi hissettim kendimi. Her güzel filmi ilerleyen yıllarda arada bir tekrar izlerim ama bunu tekrar izleyeceğimi sanmam, bu açıdan bir başyapıt değil bana göre ama anlamı büyük elbette.
6

Cevaplar (3)
avatar
(792) -
Sana bir gönderme yaptım, şaka bir yana yorumların genellikle bir teşekkür gerektiriyor kardeşim.
9


1
| Bildir
avatar
(1583) -
Tşkkr ettim Sir, bazen fazla uzun yazdığımı hissedince değiştirmek istediğim çok oluyor.
6


1
| Bildir
avatar
(1030) -
Çoğu insan gerçekten kötü. Ama bu çoğu, kötü olmak için bu siyonist şeytanlar gibi zeka, bilim, incelikli çalışma, plan-program -taktik kullanmıyor. Aradaki fark bu aslında. Gururluyuz güçlüyüz Ankaragüçlüyüz.
8


1
| Bildir


avatar
(301) -
Maalesef artık bu tip filmleri birkaç yılda bir görür olduk. 200.000.000 USD bütçeyle çekilen bu film, benim gibi sinemaseverler için tam bir şölen olabilir. Ancak gerçekte iş yapamayıp, yeşil perde önünde çekilen animasyondan bozma marvel saçmalıklarına yenileceği kesin gibi.

Yaşlandığımdan mı ne bilmiyorum. Ama hayatın her alanında kalitenin bu kadar aşağı gitmesi beni resmen depresyona sokuyor.
10

Cevaplar (4)
avatar
(792) -
Aslında bunu sadece size cevap olsun diye yazmıyorum. Kendi açınızdan son derece de haklısınız zaten, AMA; bazı filmler ucuza mal olduğu halde "pahalı", bazıları da pahalıya mal olduğu halde "ucuzdur." Unutmayalım, kalite, "amaca uygunluk" demektir. Burada sinemaya ne amaçla gittiğiniz önem kazanıyor. Tabii ki insanlık bilinçli bir şekilde dayatılan bir kültür erozyonu yaşıyor ama, yine unutmayalım ki, değerli olanı değerli yapan unsurlardan en önemlisi de, değeri düşük olanlardır. Bu ortamda her insan kendi gusto skalasını oluşturmakta serbesttir, ona hangi kültür verilmiş olursa olsun. Önemli olan, ilgi alanına giren ürünlerin ona ne ifade ettiğidir...
9


3
| Bildir
default avatar
(1) -
yalnız değilsiniz... jenerasyonumuzla gururluyum. kalite nadir yaşanır ve pahalıdır unutmayın. saygılar selamlar


4
| Bildir
default avatar
(140) -
Cormorant Bey neredeyse sanatin E=MC2 sini olusturmussunuz. Insan ve sanat uzerine nefis bir yorum.
8


3
| Bildir
avatar
(301) -
Cormorant, yazdıklarınıza katılıyorum. Benim yorumumda bütçeyi özellikle belirtmemdeki amaç şu. Günümüzde büyük bütçeli prodüksiyonları genelde cgi yapımlar domine etmiş durumda. Killers of the Flower Moon gibi filmlere bu kadar büyük bütçe ayrıldığını artık pek görmüyoruz. Dolayısıyla bu tip filmlerin ciddi gişe başarısı elde etmesini istiyorum. Zira hayatımızın her alanında kalite çıtası gitgide düşüyor. Bu durum sinemayı da ele geçirmiş durumda. Maalesef ben bu anlamda umudumu kaybetmiş durumdayım.
10


0
| Bildir


default avatar
(30) -
Oyunculuklar muhteşem, özellikle başrol kadını çok beğendim. Film uzun ancak hiç kopmadan sinemada izleyebildim. Filmin bitiş şeklinde bazı eksiklikler hissetsem de genel olarak keyif aldım. Muhtemelen 1-2 oscar da alır.
8


default avatar
(72) -
Alıp götürdü film resmen, bayıldım. Oyunculuklar tek kelimeyle muazzam, özellikle Lily Gladstone şahane. Süresini de neredeyse hiç hissettirmedi.

Scorsese bombayı salarak yılın Oppenheimer ile birlikte en iyi işine imza atmış.
10


default avatar
(19) -
Filmi 3 yıldan beri takip ediyor ve bugünü sabırsızlıkla bekliyordum, hatta sabırsızlıktan kitabını bile alıp okudum ve bugün IMAX salonda filmi izledim.

Film bir suç draması, çok fazla inişleri-çıkışları olmayan, hikayeyi kitaba bağlı kalarak anlatan bunu da dev gibi bir prodüksiyonla yapan western-suç drama.

Martin Scorsese adeta günah çıkarmış. Biz beyazlar zamanında sadece siyahilere değil kızılderililere de bunları bunları yaptık bizi affedin diyor.

Spoilerden önce (ki fazla yok) filmi beğendiğimi ancak Martin ve Leo'nun en iyi işi olmadığını söylemek isterim. Bilmeyenler için, ilk senaryoda Leo FBI ajanı Tom White karakterini oynayacaktı. Leo senaristle (Eric Roth) tartıştı ve Ernest Burkhart karakterini istedi, isteğini aldı ve William Hale ( De Niro) in yeğeni rolüyle karşımıza çıktı. Bu yüzden senaryo değiştirildi ve Ernest karakteri merkeze alındı.

Leo, ilk senaryonun Osage Kızılderilileri ruhunu yansıtmadığını ve polisiye tarzında olduğunu söyledi. Gerçekten Osage yerlileri ile ilgili birçok detay, gelenek, görenek, örf ve adetlere yer vermesi bakımından iyi ancak ben tam olarak tatmin olmadım ve o patlayıcı etkiyi yapmadığını düşünüyorum. Belki senaryonun değişmesiyle ilgilidir. Ancak kitaptaki her detaya yer vermiş.
Sürprizbozan: Göster


Sürprizbozan: Göster


Sürprizbozan: Göster
9

Cevaplar (2)
default avatar
(218) -
De Niro icin yazdığına katılmakla beraber hem ABD yi hemde yahudiliği temsil ettiğini eklemek lazım...
7


0
| Bildir
default avatar
(28) -
leo için başta ben de sizinle aynı düşünmüştüm ancak [spoil] filmin sonunda "dayım da madem ayakaltından çekilecek her şey bana kalsın" diye karısına son itirafını yapmayınca baştan beri her şeyin kendisine kalacağı düşüncesiyle hareket ettiğini anladım. zaten birkaç yerde parayı her şeyden çok sevdiğini de söylemişti.
8


0
| Bildir


‹ Önceki 1 2 3 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film