Giriş Kayıt

Dolunay Katilleri (2023) Yorumlar


Killers of the Flower Moon

En çok beğenilen yorumlar
avatar
(301) -
Maalesef artık bu tip filmleri birkaç yılda bir görür olduk. 200.000.000 USD bütçeyle çekilen bu film, benim gibi sinemaseverler için tam bir şölen olabilir. Ancak gerçekte iş yapamayıp, yeşil perde önünde çekilen animasyondan bozma marvel saçmalıklarına yenileceği kesin gibi.

Yaşlandığımdan mı ne bilmiyorum. Ama hayatın her alanında kalitenin bu kadar aşağı gitmesi beni resmen depresyona sokuyor.
10


default avatar
(19) -
Filmi 3 yıldan beri takip ediyor ve bugünü sabırsızlıkla bekliyordum, hatta sabırsızlıktan kitabını bile alıp okudum ve bugün IMAX salonda filmi izledim.

Film bir suç draması, çok fazla inişleri-çıkışları olmayan, hikayeyi kitaba bağlı kalarak anlatan bunu da dev gibi bir prodüksiyonla yapan western-suç drama.

Martin Scorsese adeta günah çıkarmış. Biz beyazlar zamanında sadece siyahilere değil kızılderililere de bunları bunları yaptık bizi affedin diyor.

Spoilerden önce (ki fazla yok) filmi beğendiğimi ancak Martin ve Leo'nun en iyi işi olmadığını söylemek isterim. Bilmeyenler için, ilk senaryoda Leo FBI ajanı Tom White karakterini oynayacaktı. Leo senaristle (Eric Roth) tartıştı ve Ernest Burkhart karakterini istedi, isteğini aldı ve William Hale ( De Niro) in yeğeni rolüyle karşımıza çıktı. Bu yüzden senaryo değiştirildi ve Ernest karakteri merkeze alındı.

Leo, ilk senaryonun Osage Kızılderilileri ruhunu yansıtmadığını ve polisiye tarzında olduğunu söyledi. Gerçekten Osage yerlileri ile ilgili birçok detay, gelenek, görenek, örf ve adetlere yer vermesi bakımından iyi ancak ben tam olarak tatmin olmadım ve o patlayıcı etkiyi yapmadığını düşünüyorum. Belki senaryonun değişmesiyle ilgilidir. Ancak kitaptaki her detaya yer vermiş.
Sürprizbozan: Göster


Sürprizbozan: Göster


Sürprizbozan: Göster
9


avatar
(6200) -
Öncelikle her sinema izleyicisine hitap edecek film değil. Çünkü durağan ve süresi çok uzun. 
Leonardo DiCaprio dudaklarını devamlı büzerek bana resmen Marlon Brando'yu hatırlattı. Filmin hikayesi  gerçek hayattaki  Kızılderili Osage toplumundaki ölümlerin aydınlanması.  Filmi mola vermeden izledim ve benim gibi sabırlı olabilirseniz tavsiye edebilirim. Ayrıca kısa bir bilgi 
Sürprizbozan: Göster
gördüm...
6


Yorumlar (87)
avatar
(489) -
Saf kötülüğü bu kadar olağan ve hayatın içinden işlemesi sinirimi inanılmaz bozdu. Ayrıca Mollie'nin bu denli saflığı(salaklığı) ayrıca bi sinirimi bozdu. Kasabada hergün bir aileden birileri öldürülüyor ve kimsenin umrunda değil. Kimse demiyor "ulan noluyor niye hep bizden gidiyor?" diye. Kızılderililileri koyun gibi işlemişler. Adamların kökünü kazıyorlar hergün bir kızılderili suikastı yaşanıyor. Sessiz sakin cenaze töreni düzenlenip kutlama yapıp herkes hayatına geri dönüyor. Bu kısımlar hayatın olağan akışına aykırılığından dolayı seyir zevkimi baya bi eksiltti. Muhtemelen hikayenin geçtiği dönemden olsa gerek korkunç bir cehalet hakim birde toplumda. Kimse çevresinde olan bitenleri sorgulamıyor. Çok sinir bozucuydu. ve 3,5 saatlik bir filmde hikayenin bu kadar kopuk işlenebilmesi ekstra bi ilginçti. Film kendini izletiyor ancak sürekli bir şeyler eksik ve kopukluk hissettim. Scorsese nasıl becermiş bunu ilginç. Scorsese filmleri genelde bu tarz oluyor ama bu filmde bu saydığım eksiklikler daha fazlaydı. Yaşlılığından artık heralde. Filmin sonunu da nasıl bağlayacağını şaşırmış muhtemelen. "Ulan 3,5 saat film çektik hala filmin sonu ortada yok en iyisi bi tiyatro sahnesinde hikayenin sonunu okutalım bitsin gitsin abi yorulduk bea" demiş olacak ki böyle bir son ile bitirmiş. Puanını abartı buldum. Normalde 7 puan dahi vermezdim ancak oyuncu kadrosunun ve oyunculuğun kalitesinden dolayı verdim. Bu film 2 saatte çok daha verimli şekilde işlenebilirdi. Scorsese yine patates etti bizi. Neyse tavsiye eder miyim, etmem. Benim gibi oyuncu kadrosuna ve yönetmene ilgisi olan nitelikli seyircilere çok merak ediyorlarsa edebilirim. Onun haricinde bir Z kuşağı genci bu filmi yarım saat bile izleyemez. 3 dakikada anlatılabilecek bir hikayeyi 3,5 saatte işlemek marifet mi? kimine göre evet. Ama o 3,5 saatin sonunda bir şey kattı mı? Maalesef hayır.
7


avatar
(40) -
sevip sevemediğimi anlamadığım ama neredeyse 4 saatlik süreci su gibi geçirdiği için minnettar olduğum film.

artılar;
+gerçek olaylar,
+sıkıcı değil,
+atmosfer iyi yansıtılmış,

eksiler;
-bol çene ve diyalog sekansları,
-gereksiz uzun metraj,
-hiç şaşmayan amerikadan hukuku Gülücük

7/10.
6


avatar
(1012) -
İlk başlarda kurgu mu gerçek mi anlamak için biraz araştırma yaptım çünkü film daha önceden bize anlatılmayan bir şekilde kızılderili dediğimiz yerli halklara bir hak verilme hukuki olayından söz ederek başlıyor.Fargomsu bir olaya sürüklenmeden önce lazım çünkü.Nitekim bakıyoruz ,evet, süreç gerçek ,ileride olaya dahil olacak kişiler gerçek.O zaman kuruluyoruz artık büyük rolleri büyük oyunculardan izlemeye.Tabii büyük oyunculara oynatılmasının bir nedeni de rolllerini çok iyi yapmalarından dolayı yıllardır süregelen eksenlerinden başka bir yöne doğru evrilecek olan tabiatlarının bizdeki etksini arttırmak.O sebeple anti kahraman diye tabir edilen ögeleri aşarsanız film sizin için daha izlemesi efektif bir hale gelebilir.FBI kuruluşunun temel taşlarından bir vakayı gözler önüne seren ayrıca yerli halklara haklarını teslim eden bu filmi mutlaka izleyin.
10


default avatar
(3) -
Sürprizbozan: Göster


avatar
(35) -
Hiç bilmediğim, duymadığım bir konuydu, uzun süresine rağmen çok iyi anlatılmış. Oyuncular da çok başarılıydı. Kaliteli bir yapım.
7


default avatar
(8) -
sert gerçekçi bir film insanoğlunun ne kadar acımasız ve aşağılık olabileceğini tokat gibi yüzümüze çarpıyor.


default avatar
(2) -
3 saat çoooook sıkıldım..gerçekten.... bi araba yarış sahnesi var bitti bukadar aksiyon beklemeyin ağır tempolu oyuncular olmasa izlenmez bi şans verdim ama gınaaa geldi


avatar
(242) -
Şunu öğrendim ki, Martin Scorsese'nin yönettiği, Robert De Niro'nun oynadığı, süre olarak 3 saati aşan filmleri kesinlikle izlememek gerekiyor. Diğer bir örneği de "The Irishman" .İkisi de, 3 saat boyunca oflaya puflaya izleyip keyif almayacağınız filmler.
5

Cevaplar (1)
default avatar
(12) -
cogul konusman yipratti


0
| Bildir


default avatar
(467) -
Konu güzel oyunculuklar da genel olarak fena diil sadece bana gereksiz uzun geldi film daha kısa ve daha etkili anlatılabilirdi.
6


avatar
(159) -
Kara bulutlarını üzerimize salıyor, bizi depresyona sokuyor film, içimizdeki gizli saklı köşelerin kıpırdanmasını izleyip mutlu oluyor gibi. Karakterlerden mutsuz bir öfke çığlığı atarcasına kaçmak istiyoruz ya da üzerlerine hücum edip onları cezalandırmak, kimisine de sarılıp teselli etmek ve sahiplenmek onları. Zaten bizde uyandırdığı ve derinden hissettirebildiği için bu duygular yüzünden takdiri hak ediyor bence. Oyuncu performansları o kadar temiz ve başarılı ki resmen karaktere bürünüp o kişi olup çıkmışlar. Atmosferi ve uzun süresi yüzünden çoğu izleyiciyi yoracak ve bir yerden sonra izleme isteğini belki de azaltacaktır. Fakat bence uzun süresine rağmen -ki ben de süresinin bir tık uzun olmasından dolayı keyfi kaçanlardanım- zevkle izlenebilecek, hem görsel hem de oyunculuk anlamında muhteşem bir yapıt. Hırs, ırkçılık, cinsiyetçilik, gözü kör eden para mevzusu, aile bağları, çaresizlik, bilgisizlik ve çeşitli başka birçok konuda fazlasıyla değerli duygusal ve mantıksal açıklıklar yaşattı diyebilirim. Benim çok beğenip severek izlediğim bir yapım. Tavsiyemdir. İyi seyirler dilerim.
9


default avatar
(123) -
Maalesef hayal kırıklığı oldu benim için. Beklentim büyüktü. Çok ağır, fazla gizem yok, süresi de çok uzundu. Ayrıca Leanordo di Caprio'nun karakteri ve yaptıkları beni sinir etti. Başrol kadın oyuncusu, Robert de Niro ve diğer oyuncuların genelde karakter ve rolleri başarılıydı.
6


avatar
(145) -
Devasa bütçeli vasat filmler furyası tam gaz devam ediyor, üzücü. Maalesef dönem artık online streaming medya şirketlerinin yaygınlaşması sonucu iyiden iyiye tv serisi dönemi haline geldi, gerçekten çok sağlam yapımlar izledik ve izliyoruz. Bu bağlamda son 10 yılda iyice bunalımda olan sinema sektörünün sanırım en berbat dönemini yaşıyoruz. Bir filmin 200 milyon dolar bütçesi olması onu iyi film yapmaya yeter mi? Killers of the Flower Moon için yetmemiş gözüküyor çünkü temel yönleriyle film vasatı aşamamış durumda. Hikaye dallanıp budaklanmıyor, dümdüz ve oldukça tahmin edilebilir bir şekilde ilerliyor. Baş karakterler karton gibi resmedilmiş ve hiçbiriyle en ufak bir içselleştirme yapılamadığı gibi içlerinde bir tane bile kafası çalışan karakter yok. Yok artık bu kadar da olmaz diyorsun ama oluyor. Hiçbir dramatik olaya üzülemiyoruz çünkü film o duygu geçişini veremiyor, üstelik boş ve sıkıcı dialoglarla şansını daha da zorluyor. Hal böyle olunca da izlemek iyice eziyet haline geliyor keza 3,5 saatlik süresiyle izleyicinin sabrını da sınıyor.

Oyunculuk açısından da Leonardo nun en vasat performansı diyebilirim ki tüm film onun omuzlarına yüklenmiş, yazıktır adama. Robert De Niro nun da film boyunca kendine has o ekşi yemiş surat ifadesi ve aynı model gülüşü ile bir fark yarattığını düşünmüyorum. Baş rol kadın karakter de adeta kendini oynuyor gibi, ortalama diyeceğimiz bir performans bile gösterecek rol yazılamamış kadına. Sinematografi, görsellik, kostümler, mekanlar çok başarılı da 200 milyon dolarlık filme de bunlar çok iyi diye 10 puan verip başyapıt ilan edecek halimiz yok. Sinema tam olarak böyle bir şey değil ve olmamalı da.
6

Cevaplar (3)
avatar
(63) -
Kusursuz bir yorum. Filmi kötü yapan yönleri, nokta atışı yaparak harika bir şekilde kelimelere dökmüşsünüz ki, her defasında içimden "çok doğru" deme gereği hissettim ve dedim de.
5


2
| Bildir
avatar
(145) -
Teşekkür ederim, saygılar.
6


1
| Bildir
default avatar
(8) -
Ekşi yemiş surat ifadesi cümlenize çok güldüm. Varolun Gülücük


2
| Bildir


default avatar
(218) -
izledikten sonra gerek yönetmen gerekse de başrol kadrosu açısından of be ne filmdi dedirtmiyor. Ama üzücü pek çok sahne ve replik mevcut. Bunun altından da yahudi çıkması, pes vallahi...Adamlar tüm para için kendi ırkları hariç herkesin dersini yüzecek kapasiteye sahip gerçekten. Bir de kızılderili nin bankada bize para verdiniz ama nasıl harcayacağımızı bile siz söylüyorsunuz. Siz o beyaz suratlarınızla ucaklarınızdan inene kadar biz çok mutluyduk demesi akılda kaldı....
7


default avatar
(9) -
Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyim. Beş para etmez. Klasik çok abartilan filmlerden. Oskar ödülü alsin diye yapilmis ama oskar alsada bir kaç yıl sonra kimse adıni anmaz. Benim için iyi film belli süre sonra tekrar izleme istegi uyandiran filmdir. Bu filmin ise adini hatirlamam. Robert de niro ve leonardio di caprio oyunculuklari berbat. Her filmlerinde ayni mimikler, ayni diyaloglar, ayni racon kesmeler. Ikisi arasinda saçma salak anlamsiz uzun diyaloglar. Eski ingilizceyi konuşmaj için agizlarini buktukce bukmeler. Robert de niro her filminde ayni karakteri oynuyor. Artik yeter. Emekli ol . Ikiside zerre hissetmemişler filmi. Bir tek kadin basrol oyuncusu iyi oynamis. Oda salakligi abartmiş. Izlemeseniz bisey kaybetmessiniz.
5


default avatar
(4) -
Gereksiz uzun (3.5 saat) yapılmış. Yer yer sıkıyor, filmden uzaklaştırıyor. 1.5 saat yetermiş. Abd nin sosyal yarasını deşen sanatsal bir film olmuş. Sanat severlere göre bir film.
6


avatar
(1031) -
Apple ve Paramount'dan güzel bir suç dram filmi. 1920 yıllarında Kızılderili topraklarında bulunan Osage ilçesindeki cinayetleri ele alıyor. Oyunculuklar üst düzeyde. Filmin tek sorunu uzunluğu. 3.5 saat süresi sebebiyle sıkılanlar olacaktır. 2 parça halinde izlemenizi tavsiye ederim. Son bir saatte Caprio'nun ağzını büzüp Marlon Brando'ya benzeme çabaları ilginç geldi. Avukat rolünde kısa bir süre gözüken Brendan Fraser'ı Whale filminden sonra hala kilolarını verememiş gördüm. Filmin son cümlesini yönetmen Martin Scorsese'nin söylemesi güzel bir ayrıntıydı. Gelelim Oscar adaylıklarına, sırasıyla; En İyi Film, Yönetmen (Martin Scorsese), Kadın Oyuncu (Lily Gladstone), Erkek Oyuncu (Leonardo DiCaprio), Yardımcı Erkek Oyuncu (Robert De Niro), Uyarlama Senaryo, Sinematografi, Kostüm Tasarımı, Film Kurgusu, Prodüksiyon Tasarımı, Film Müziği ve Ses olmak üzere tam 12 dalda Oscar adaylığı bekleniyor. Bu adaylıklardan En İyi Film, Yönetmen, Kurgu, Sinematografi ve Film Müziği dallarında Oppenheimer ile kıyasıya bir yarış içerisinde. Uyarlama Senaryo dalında ise Oscarı alma ihtimali oldukça yüksek. İyi seyirler... 7/10...
7


default avatar
(302) -
Uzun zamandır bu kadar asap bozucu bir film izlememiştim. Hele de tatmin etmeyen berbat bir final, duygularımın üstüne tüy dikti. Doğrusunu söylemek gerekirse "wounded knee katliamı" filmi (romanı) benzeri bir film bekliyordum. Leonardo dicaprio'nun karakter beğenmemesi yüzünden katledilmiş bir senaryo yüzünden iğdiş edilmiş bir film için 3,5 saat ayırmak zorunda kaldığım için üzülüyorum. Kızılderililerin aptallıkları da öfkelenmem için ayrı bir sebep oldu zaten. Hele de ernest'in karısının salaklığı... Sonunda bir hareket çekmiş ama neye yarar?
5


default avatar
(1) -
Yönetmen ve oyuncular resmen üzerlerinde ki pası atmışlar. Film boyunca kostüm ve arka fonlarda başarıyı yakalamışlar. Daha öncesinde fragmanını izleyip takibe aldığım bir filmdi. Keyifle izlediğim ve beğendiğim filmlerden biri oldu. İzlemeyenlere tavsiye ederim.
9


default avatar
(78) -
Filmin konusu bence süper ama hikaye işlenişini hiç becerememişler seyircinin dikkatini ilgisini dağıtan yoran,kopuk kopuk birşey çıkmış ortaya,leo da bazı sahnelerde bayağa bir abartı oynamış rol yaptığı belli oyunculuğu kötü bu filmde,kötü bir film değil ama çok daha iyisi olabilirdi.
6


default avatar
(10) -
Filmi zaman bulup yeni izliyebildim neden 3.saat 38 dakika olması.evet bayağa uzun metrajlı bir film. Çok aradığımı bulamayan biri olarak açıkçası filmde çok büyük emek var . İzlenebilir ama süre uzun konusunu göre .
Puanım: 6.5
6


‹ Önceki 1 2 3 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film