En çok beğenilen yorumlar
lotusimpact (820) - 10 yıl önce
Filmin anlatımı dili olay örgüsü çok güzel. Sahneler duyguyu veriyor oyunculuklar ne çok abartı ne de sırıtıyor. Konusuna gelince izlerken hoş gelen bittikten sonra benim gibi düşünüyorsanız "saçma ama izledik" dedirttirecek film. Birde ben buradaki bazı arkadaşlarla aynı filmi mi izledim merak ediyorum doğrusu. Film bildiğin
6
Sürprizbozan: Göster
anlatıyor. Bazı yorumcular film Allahın varlığı ispatlamış filan demişte alakası yok. Sürprizbozan: Göster
Şimdi hangisi Allahın varlığını ispatlıyor anlayamadım. Neyse fazla sorgulamadan olay akışı olarak akıcı bir film izleyebilirsiniz. İyi seyirler.Sürprizbozan: Göster
whalki8mm (60) - 10 yıl önce
film gayet izlenebilir ve romantik/dram severlerin izleyebileceği ruhani öğeleri işlerken mantıksal inanç ve ruhani inancı karşı karşıya getirirken çok fazla tatlıya tuzluya karışmadan
“Ben de cansız varlıkken öldüm, yetişip gelişen bitki oldum; bitkiyken öldüm, hayvan biçiminde tezahür ettim. Hayvanlıktan geçip öldüm, insan oldum; öyleyse ölmekten korkmak niye? Hiç daha kötüye dönüştüğüm, alçaldığım görüldü mü?”
(Mevlana Celaleddin Rumi)
7
Sürprizbozan: Göster
bu tarz konulara eğilimli yönetmenimiz Mike Cahill dan sonuna kadar sıkmayan güzel bir film7/10“Ben de cansız varlıkken öldüm, yetişip gelişen bitki oldum; bitkiyken öldüm, hayvan biçiminde tezahür ettim. Hayvanlıktan geçip öldüm, insan oldum; öyleyse ölmekten korkmak niye? Hiç daha kötüye dönüştüğüm, alçaldığım görüldü mü?”
(Mevlana Celaleddin Rumi)
Yorumlar (88)
moideen (93) - 3 yıl önce
Filmde reenkarnasyon ile veya tanrının varlığı ile ilgili çıkarım yapılabilecek en ufak bir sahne yok. Küçük kızın reenkarne olduğuna dair herhangi bir iddia veya kanıt da yok. Senarist belki o amaçla yazmıştır ama filmde buna dair bir kanıt yok. Ya da ben göremedim. Konu özellikle boşlukta bırakılmış da olabilir tabi. Onu bilemiyorum. Onun haricinde ortalama bir film. 6 puan yeterli.
6
cumhurcemoglu26 (6202) - 5 yıl önce
Brit Marling hayranı olarak izlediğim başlarda biraz durağan gibi fakat sonraları acayip saran bir konu. Gerçekten muhteşem bir filmmiş.İnanılmaz beğendim. Müzikleri oyunculuklar ve kurgu mükemmel olmus. Uzun zamandır beni içine çeken böyle bir film izlememiştim.Çünkü düşündürüyor, "Acaba olabilir mi?" dedirtiyor. Başarılı.Kesinlikle film izlemesini sevenlere tavsiye ederim....
8
abdullaharif (1234) - 5 yıl önce
Böyle bir filmi nasıl kaçımışım anlamadım... Gizem,romantik tadında güzel bir yapım bence. Konu olarak da iyiydi. Senaryo yönetmen ve oyuncular üst sınıf. Brit Marling çok hoşuma gitti. Kişiden kişiye değişik algılanacak bir film. Dindar kesim farklı anlar, dindar olmayan daha başka.
Ben tamamen din ve bilimden arındırılmış bir zihin ile şunu söyleyebilirim ;
Evrim teorisi dinin konusu değildir. Bilim adamları bu konuda çalışmalar yapar ve çok güzel işler ortaya koyuyorlar. İnanıp inanmamak sizin elinizde. Hiç bir din bilim ile yarışmamalı. Nasıl laiklik diye bir şey var. Yani din ve devlet işlerinin ayrı olması ve insanların vicdani dini düşünce hürriyetleri.Hah işte din ve bilim işleri de ayrı olmalıdır. Din adamları anlamadıkları ve bilmedikleri bilimsel konularda yorum yaparak din-bilim tartışmasını saçma sapan yerlere getirdiler.
Neyse filme gelirsek sonu da güzeldi.Bana uymasa da sonu da güzeldi. Benden 7,5 puan ve tavsiye ediyorum.
8
Ben tamamen din ve bilimden arındırılmış bir zihin ile şunu söyleyebilirim ;
Evrim teorisi dinin konusu değildir. Bilim adamları bu konuda çalışmalar yapar ve çok güzel işler ortaya koyuyorlar. İnanıp inanmamak sizin elinizde. Hiç bir din bilim ile yarışmamalı. Nasıl laiklik diye bir şey var. Yani din ve devlet işlerinin ayrı olması ve insanların vicdani dini düşünce hürriyetleri.Hah işte din ve bilim işleri de ayrı olmalıdır. Din adamları anlamadıkları ve bilmedikleri bilimsel konularda yorum yaparak din-bilim tartışmasını saçma sapan yerlere getirdiler.
Neyse filme gelirsek sonu da güzeldi.Bana uymasa da sonu da güzeldi. Benden 7,5 puan ve tavsiye ediyorum.
eskatalogya (1723) - 5 yıl önce
filmin çekildiği sene eğer finaldeki veriler doğruysa din ile bilim arasındaki paralellik veya karşıtlık tartışmasını yeniden alevlenmiştir kanımca (ben yeni izlediğim için söylüyorum) bunun dışında filmin temposunu yavaş buldum ama kurgusal olarak başarılı, müzikleri güzel, oyunculuklar fena değil, yarattığı gizemli aura tahmin edilebilir ancak yine de izlettiriyor...
7
pus (209) - 5 yıl önce
Aslında reenkarnasyona inanan biri değilim.
Gariban Hint’li kardeşlerimizi, içinde bulundukları Kast sisteminin sıkıntılarından, en azından “sonraki hayatta” kurtulacaklarına ilişkin söylenen bir dizi yalan, manipülasyon ve toplum mühendisliği aracı olduğunu düşünüyorum.
Ancak şu ilginç;
Parmak izi kadar tekil olan iris taraması sonuçlarından birinde, John F. Kennedy'nin eşi; Jackie Kennedy'nin, ölümünden yıllar sonra, Ankara Gençlik Parkı’nda yapılan bir taramada, tıpkı irise sahip bir vatandaşımızla eşleşmesi, en az filmdeki pek çok detay kadar ilginç. (Görseli filmin sonundaki bölümden alıp, büyüttüm)
Her ne kadar pek çok eleştirmen tarafından, “evrim teorisiyle dini inanışları karşı karşıya getiren başlı başına belli bir paradigmanın kitlelere dayatması olarak karşımıza dikilmiş.” bir iş gibi değerlendirilse de, kendi adıma, bunun ötesinde, tanrının varlığını düşündürtmesi ve bu konudaki nezaketinin hissedilir olduğunu söyleyebilirim.
“Solucanların kaç duyusu var?
2 tane; Koklamak ve hissetmek…
Yani görmeden ya da ışığın ne demek olduğunu bile bilmeden yaşayabiliyorlar değil mi?
Işık kavramı onlar için düşünülemez. Ama biz insanlar ışığın varlığını biliyoruz. Ama onlar, ışık tam üstlerinde bile olsa bunu bilemiyorlar. Ama küçücük bir mutasyonla bunu başarıyorlar, değil mi? Pekâlâ...
Belki de bazı insanlar, çok nadir insanlar başka bir duyu için mutasyon geçirmişlerdir. Ruhani duyular… Bunun üzerimizde ve her yerde olduğunu algılayabiliyoruzdur, tıpkı solucanların üstündeki ışık gibi.”
Another Eart’ten hatırladığımız Mike Cahill’in I Origins’i izlenmeyi kesinlikle hak eden bir yapım.
8
Gariban Hint’li kardeşlerimizi, içinde bulundukları Kast sisteminin sıkıntılarından, en azından “sonraki hayatta” kurtulacaklarına ilişkin söylenen bir dizi yalan, manipülasyon ve toplum mühendisliği aracı olduğunu düşünüyorum.
Ancak şu ilginç;
Parmak izi kadar tekil olan iris taraması sonuçlarından birinde, John F. Kennedy'nin eşi; Jackie Kennedy'nin, ölümünden yıllar sonra, Ankara Gençlik Parkı’nda yapılan bir taramada, tıpkı irise sahip bir vatandaşımızla eşleşmesi, en az filmdeki pek çok detay kadar ilginç. (Görseli filmin sonundaki bölümden alıp, büyüttüm)
Her ne kadar pek çok eleştirmen tarafından, “evrim teorisiyle dini inanışları karşı karşıya getiren başlı başına belli bir paradigmanın kitlelere dayatması olarak karşımıza dikilmiş.” bir iş gibi değerlendirilse de, kendi adıma, bunun ötesinde, tanrının varlığını düşündürtmesi ve bu konudaki nezaketinin hissedilir olduğunu söyleyebilirim.
“Solucanların kaç duyusu var?
2 tane; Koklamak ve hissetmek…
Yani görmeden ya da ışığın ne demek olduğunu bile bilmeden yaşayabiliyorlar değil mi?
Işık kavramı onlar için düşünülemez. Ama biz insanlar ışığın varlığını biliyoruz. Ama onlar, ışık tam üstlerinde bile olsa bunu bilemiyorlar. Ama küçücük bir mutasyonla bunu başarıyorlar, değil mi? Pekâlâ...
Belki de bazı insanlar, çok nadir insanlar başka bir duyu için mutasyon geçirmişlerdir. Ruhani duyular… Bunun üzerimizde ve her yerde olduğunu algılayabiliyoruzdur, tıpkı solucanların üstündeki ışık gibi.”
Another Eart’ten hatırladığımız Mike Cahill’in I Origins’i izlenmeyi kesinlikle hak eden bir yapım.
ercancan34 (4) - 6 yıl önce
herkese hitap eden bi film değil ancak meraklısı için muazzam güzel bir film ben çok beğendim ve etkilendim.
nothimme (511) - 6 yıl önce
Filmde bize sundukları fikri o kadar mantıklı yapmayı başarmışlar ki neler olacağı kolaylıkla tahmin edilebiliyor. Böyle güzel filmler Hollywood'dan pek sıklıkla çıkmaz. Senaryo gerçekten çok güzel yazılmış. Filmi izlerken olaylar gerçekten olmuş gibi hissediyorsunuz. Bunun sayesinde film sizde etki bırakıyor ve sizi içine çekiyor. Karakterleri anlayıp onlara karşı bir duygu besleyebiliyorsunuz. Eğer izlemeyi düşünüyorsanız olaylara ön yargısız yaklaşın.
8
sametylmzz (34) - 7 yıl önce
Filmin ilk kısımı o kadar iyi idi ki tamamen kendine bağlıyordu. Fakat sonrası o kadar sıkıcı ve mantıksız ki
5
Sürprizbozan: Göster
Fügen Atasoy (1418) - 7 yıl önce
Reenkarnasyon konulu, merak uyandırıcı ve heyecan verici bir bilimkurgu dram filmi. İçinde romantizmin de oluşu ve uzun yıllara yayılışı , filmi daha da izlemeye değer kılıyor.
26 yaşındaki Ian Gray, laboratuvarında gözler üzerinde çalışan bir bilimadamıdır. Bir partide maskeli bir kadının gözlerine vurulur ve onu unutamaz. Yıllar sonra o gözleri bir reklam panosunda görür ve Sofia'ya ulaşır. Birbirlerine aşık olurlar ama talihsiz bir kaza onları ayırır.
İçinde oldukça fazla bilimsel diyaloglar da bulunan bu filmi ben çok beğendim. Çok sürükleyiciydi. Tavsiye ederim.
Müzikler de çok özenle seçilmiş.
7
26 yaşındaki Ian Gray, laboratuvarında gözler üzerinde çalışan bir bilimadamıdır. Bir partide maskeli bir kadının gözlerine vurulur ve onu unutamaz. Yıllar sonra o gözleri bir reklam panosunda görür ve Sofia'ya ulaşır. Birbirlerine aşık olurlar ama talihsiz bir kaza onları ayırır.
İçinde oldukça fazla bilimsel diyaloglar da bulunan bu filmi ben çok beğendim. Çok sürükleyiciydi. Tavsiye ederim.
Müzikler de çok özenle seçilmiş.
orlsyn (109) - 8 yıl önce
Bariz din propagandası yapan bir film. Sözde bilim adamları evrimi ispatlamaya çalışırken, reenkarnasyonu ispatlıyorlar 
Son dönemde dünyada dini inanışın azalması özellikle Hristiyan yönetimleri rahatsız etmiş olmalı. Ters psikoloji yaparak "Bakın bilimsel olarak da tanrı vardır" ı insanlara kanalize etme çabaları..
Müslümanlara bu kadar uğraşmaya gerek yok zira.. "Allah taş yapar" tartışma da araştırma da bitmiştir.
Son dönemde dünyada dini inanışın azalması özellikle Hristiyan yönetimleri rahatsız etmiş olmalı. Ters psikoloji yaparak "Bakın bilimsel olarak da tanrı vardır" ı insanlara kanalize etme çabaları..
Müslümanlara bu kadar uğraşmaya gerek yok zira.. "Allah taş yapar" tartışma da araştırma da bitmiştir.
Cevaplar (3)
orlsyn (109) - 15 Mayıs 2017 08:40
Şöyle tekrar bakıyorum.. Kimsenin görüp de söylemeye cesaret edemediği şeyleri yazmışım, bir tane bile imla hatam yok, hakaret yok gerçekleri alaycı bir dille açıklama var. Bunlara siz kalite eksikliği diyorsanız, ne bir köşe yazısı okuyun, ne de aykırı bir düşünceyi...
Ülkeye geçiş yapmadım ayrıca Müslümanlara geçiş yaptım. Burası Türkiye Cumhuriyeti, sadece Müslümanlar yaşamıyor. Ayrıca yorumum Hristiyanlarla başlayıp bütün dini düşünceleri kapsıyor. Evet Müslümanlarla alay ettim çünkü bir şeyleri düşünüp eleştirmeyi sevmedikleri gibi, bunun başkaları tarafından yapılmasına da tahammülleri yok. Ups gene yaptım
Hadi kal sağlıcakla...
Ülkeye geçiş yapmadım ayrıca Müslümanlara geçiş yaptım. Burası Türkiye Cumhuriyeti, sadece Müslümanlar yaşamıyor. Ayrıca yorumum Hristiyanlarla başlayıp bütün dini düşünceleri kapsıyor. Evet Müslümanlarla alay ettim çünkü bir şeyleri düşünüp eleştirmeyi sevmedikleri gibi, bunun başkaları tarafından yapılmasına da tahammülleri yok. Ups gene yaptım
Hadi kal sağlıcakla...
3
| Bildir
Fujitsu Siemens (18) - 9 yıl önce
Puanına aldanıp izlemeyin, ben öyle yaptım, pişmanım. Aşk-dram filmi olduğundan yüksek puan verilmiş. Bilim-kurgu yok kesinlikle.
1
asdf_13 (433) - 9 yıl önce
Ana konunun din ile bilimin karşı karşıya gelmesi olarak görülmesi bir bakıma yanlış. Din çok geniş bir kavram. Film ise temellerini reenkarnasyon üzerinde oluşturuyor. Reenkarnasyon ve bilimin karşı karşıya gelmesi olarak bahsedilmesi daha doğru olur.(gerçi Sofi'nin odanın kapısını işaret ettiği bir sahnede Haç'a gönderme yapan bariz bir sembolizm vardı ama...)
Günümüzde geleneksel inançlar ve bilim çatışması üzerine yapılan tüm tartışmalar, bilimin bu gelenekleri sorgulatması çerçevesinde gelişmekte. I Origins ise olası tam tersi bir durumu kendisine ana konu olarak seçmiş. Ve bu konuyu senaryosuna başarılı bir biçimde yedirmiş. Filmin tüm senaryosu bir an için bile bu konun dışında bir hikayeye hizmet etmiyor. İçerisindeki romantizmden drama kadar her an bu ana konuya hizmet ediyor. Böyle bir senaryo yazabildiği için Mike Cahill'i tebrik etmek gerek.
Yönetmenlik ise ortaya karışık olmuş.Büyükçe bir şikayetim olmasa da bir kaç şey söyleyeceğim. Hareketli kamera, kısa olmayan çekimler veya gündüzleri kameraya çarpıtılan yoğun ışık izlerken canımı sıkmadı. Ancak filme pek bir şey kattığını da söyleyemeyeceğim. Ben daha çok Ex Machina'daki gibi soğuk bir yönetmenliği tercih ederdim. Ayrıca müziğe fazlaca yaslanılması canımı sıkmadı değil. Ancak müzik kullanmak için seçilen sahneler seyirciyi gülmek yada ağlatmak gibi keskin tepkilere iten sahneler değil. Daha çok hafif tonda filmin sıradan seyrine eklenmişler. Bu yüzden mazur görülebilir herhalde.
Sonuç olarak bilim-kurgu dan ziyade felsefik bir film olarak bilinmesi ve bu beklenti ile izlenmesi gereken güzel bir yapım olmuş.
7
Günümüzde geleneksel inançlar ve bilim çatışması üzerine yapılan tüm tartışmalar, bilimin bu gelenekleri sorgulatması çerçevesinde gelişmekte. I Origins ise olası tam tersi bir durumu kendisine ana konu olarak seçmiş. Ve bu konuyu senaryosuna başarılı bir biçimde yedirmiş. Filmin tüm senaryosu bir an için bile bu konun dışında bir hikayeye hizmet etmiyor. İçerisindeki romantizmden drama kadar her an bu ana konuya hizmet ediyor. Böyle bir senaryo yazabildiği için Mike Cahill'i tebrik etmek gerek.
Yönetmenlik ise ortaya karışık olmuş.Büyükçe bir şikayetim olmasa da bir kaç şey söyleyeceğim. Hareketli kamera, kısa olmayan çekimler veya gündüzleri kameraya çarpıtılan yoğun ışık izlerken canımı sıkmadı. Ancak filme pek bir şey kattığını da söyleyemeyeceğim. Ben daha çok Ex Machina'daki gibi soğuk bir yönetmenliği tercih ederdim. Ayrıca müziğe fazlaca yaslanılması canımı sıkmadı değil. Ancak müzik kullanmak için seçilen sahneler seyirciyi gülmek yada ağlatmak gibi keskin tepkilere iten sahneler değil. Daha çok hafif tonda filmin sıradan seyrine eklenmişler. Bu yüzden mazur görülebilir herhalde.
Sonuç olarak bilim-kurgu dan ziyade felsefik bir film olarak bilinmesi ve bu beklenti ile izlenmesi gereken güzel bir yapım olmuş.
McMurphy (417) - 9 yıl önce
Ian: Hiç içindeki boşluğu dolduran birisiyle tanışıp sonra o gittiğinde acı dolu yalnızlığını hissettiğin oldu mu?
Farklı bir yapım ortaya sürülmüş. Adeta bir şaheser yapılmak istenmiş ama şaheser olmamış ne yazık ki. Senaryosu ilgi çekici. Film romantizmden drama sancılı bir geçişte bulunuyor. Film başlı başına konusuyla fark yaratıyor ama beni tam olarak tatmin etmedi ne yazık ki. İnançsız bir fotoğrafçının "göz" tutkusu.
Priya Varma: Ya ruhsal inanç bilim inancını yıkarsa, o zaman ne yaparsın?
6
Farklı bir yapım ortaya sürülmüş. Adeta bir şaheser yapılmak istenmiş ama şaheser olmamış ne yazık ki. Senaryosu ilgi çekici. Film romantizmden drama sancılı bir geçişte bulunuyor. Film başlı başına konusuyla fark yaratıyor ama beni tam olarak tatmin etmedi ne yazık ki. İnançsız bir fotoğrafçının "göz" tutkusu.
Priya Varma: Ya ruhsal inanç bilim inancını yıkarsa, o zaman ne yaparsın?
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (2,509)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,433)
Dune: Part Two (312)
Mad Max: Fury Road (286)
The Fall Guy (196)
Tarot (169)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (138)
Godzilla x Kong: The New Empire (120)
Håndtering av udøde (110)
Spoorloos (98)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (2,731)
Evil (549)
The Acolyte (245)
From (142)
Halo (142)
True Detective (141)
Young Sheldon (140)
The Bear (132)
Yellowstone (125)
Better Call Saul (112)