Richard Jewell (2019) Yorumlar
En çok beğenilen yorumlar
Htmakina (3699) - 4 yıl önce
Bu tarz filmler seyrederken hep şu aklıma gelir. Adamların 300 yıllık tarihi var ve bunun 250 yılı katliam ve ırkçılıkla geçmiş. Buna rağmen öyle güzel filmler yaparken, bizim Cumhuriyetle birlikte 1000 yıllık tarihimiz var. İyilikten ve insanları kurtarmaktan başka hiç bir şey yapmamış bir millet olarak neden yaşanmış olaylarımızdan güzel filmler yapamıyoruz. Bu beni kahrediyor. Seyirlik güzel bir filmdi, iyi seyirler.
6
returnz (613) - 4 yıl önce
Harika bir Clint Eastwood filmiydi. Paul Walter Hauser tip olarak cuk oturmuş. Duygu aktarımı açısından da harika bir iş çıkarmış. Richard Jewell kendisi oynasa bu kadar olurdu herhalde. Sam Rockwell yırtıcı avukatı, Olivia Wilde da ahlaksız gazeteciyi müthiş canlandırmış. Başta sıkıcı gibi görünebilir ama oldukça sürükleyici bir film. İzlemenizi öneririm.
8
Ahmet Underwood (14) - 4 yıl önce
sam rockvell in hangi filmi olursa izlerim ki bu filmde abartı yok medyanın sizi kahraman gösterdiği gibi katil olarakta gösterebildiğini anlatan keyifli bir yapım
9
Yorumlar (32)
Khor (538) - 2 yıl önce
Uzun zamandır seyrettiğim en iyi Clint Eastwood (yönetmen) filmi. Duygulandım, güldüm, üzüldüm. ağladım ve Jewell'a bayıldım çok sevdim. Annesi rolünde Kathy Bates inanilmaz. Sonuna kadar heyecanla izledim. Gerçek hikaye olması filmi inanılmaz derecede izlenir kılıyor. Kesinlikle izleyin. Kaçırmayın!!
charlize1 (176) - 2 yıl önce
Sade akıcı izlenebilir bir yapım. Fakat beklentinizi yüksek tutarsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Clint Eastwood ünlü bir Cumhuriyetçi olarak ABD nin en can alıcı kurumlarına her zaman olduğu gibi eleştiriyi gerektiği kadar yapamamış. Adamın hayatını karartan FBI ve medya gerektiği kadar eleştirilmemiş... pişman olmuş bir medya ve kurumsal hatası bir ajanla kişişelleştirilen FBI.
Seberg filminde birazı gösterilen FBI ın kara yüzü bu filmde sadece bir ajan üzerinden kişiselleştirerek hafifletilmiş. Aslında istediği zaman hukuku ayaklar altına alan bu kurum algı operasyonlarıyla istediği kişiyi suçlu gösterir istediğini aklar medya da burada en büyük yardımcısıdır .Clint Eastwood ın cumhuriyetçiliği bunu göstermeye yetmemiş bir nevi aklama işine bile girmiş denilebilinir. Madem yapamayacaksın bu işlere girme Mystic River, Unforgiven gibi muhteşem filmlerin benzerlerini yapmaya çalış. bu film eleştiriden çok bak kurumlar yanlış yapsa bile abd de adalet yerini bulur zaten o yanlışı yapanlar kurumlardan çok o kurumlarda ki bir kaç çürük elma dan kaynaklı denilerek aklama operasyonu gibi olmuş.
6
Clint Eastwood ünlü bir Cumhuriyetçi olarak ABD nin en can alıcı kurumlarına her zaman olduğu gibi eleştiriyi gerektiği kadar yapamamış. Adamın hayatını karartan FBI ve medya gerektiği kadar eleştirilmemiş... pişman olmuş bir medya ve kurumsal hatası bir ajanla kişişelleştirilen FBI.
Seberg filminde birazı gösterilen FBI ın kara yüzü bu filmde sadece bir ajan üzerinden kişiselleştirerek hafifletilmiş. Aslında istediği zaman hukuku ayaklar altına alan bu kurum algı operasyonlarıyla istediği kişiyi suçlu gösterir istediğini aklar medya da burada en büyük yardımcısıdır .Clint Eastwood ın cumhuriyetçiliği bunu göstermeye yetmemiş bir nevi aklama işine bile girmiş denilebilinir. Madem yapamayacaksın bu işlere girme Mystic River, Unforgiven gibi muhteşem filmlerin benzerlerini yapmaya çalış. bu film eleştiriden çok bak kurumlar yanlış yapsa bile abd de adalet yerini bulur zaten o yanlışı yapanlar kurumlardan çok o kurumlarda ki bir kaç çürük elma dan kaynaklı denilerek aklama operasyonu gibi olmuş.
GandalftheAK (101) - 2 yıl önce
Biyografik film severlerin kesinlikle kaçırmaması gerek diye düşünüyorum. Detaylı bir anlatımı olmasına rağmen oldukça sade bir işleniş olması bizleri filmden hiç koparmıyor.
Başrolümüzün saflığı karşısında çoğu zaman sinirlensem de insanlığa dair olan umutlarımı yeşertti diyebilirim.
Biyografik filmleri sevmiyorsanız dahi ALGI ve MEDYAnın toplumu yönlendirmedeki etkilerini gözlemlemek için izlemelisiniz. Bu yönüyle çok çarpıcı taşlamaları mevcut ve beni de oldukça etkilediğini söyleyebilirim. İyi seyirler diliyorum.
7
Başrolümüzün saflığı karşısında çoğu zaman sinirlensem de insanlığa dair olan umutlarımı yeşertti diyebilirim.
Biyografik filmleri sevmiyorsanız dahi ALGI ve MEDYAnın toplumu yönlendirmedeki etkilerini gözlemlemek için izlemelisiniz. Bu yönüyle çok çarpıcı taşlamaları mevcut ve beni de oldukça etkilediğini söyleyebilirim. İyi seyirler diliyorum.
5005 (94) - 4 yıl önce
Gerçek hayat hikayeleri hep ilgimi çekmiştir.Hele böyle haksızlığa uğrayanların hayat hikayeleri. Filmin 3 önemli karekteri var: Baş kahraman Richard - tokatlamak istiyorum "bu kadar saf (iyi niyetli) olma" FBI ajanı - üzerinde tepinmek istiyorum Gazeteci - masaya dayamak istiyorum.
Yani oyuncular karekterleri iyi yansıtmışlar. Richard'ın ne olduğunu filmin sonunda öğreniyoruz da,ajan ve gazeteci ne oldu acaba. Çünkü böyle tipler hayat karartmaya devam ediyor.
8
Yani oyuncular karekterleri iyi yansıtmışlar. Richard'ın ne olduğunu filmin sonunda öğreniyoruz da,ajan ve gazeteci ne oldu acaba. Çünkü böyle tipler hayat karartmaya devam ediyor.
Cevaplar (1)
dammak (1162) - 4 yıl önce
Senaryosu, Billy Ray tarafından, Marie Brenner’ın Vanity Fair’deki "American Nightmare: The Ballad of Richard Jewell" (1997) başlıklı makalesi ile Kent Alexander ve Kevin Salwen’ın “The Suspect: An Olympic Bombing, the FBI, the Media, and Richard Jewell, the Man Caught in the Middle” (2019) isimli kitabından uyarlanarak yazılan “Richard Jewell”, yönetmen koltuğunda Clint Eastwood’un oturduğu biyografik bir drama…
Asılsız bir ihbar sonucunda, “FBI” ve “medyanın” birlikte gerçekleştirdikleri “kirli” bir işbirliği ile ana oğul Jewell’ların, bir anda başlarına yıkılan dünyalarının seksen sekiz günlük hikâyesinin anlatıldığı bu film “fena değil”…
Ancak Paul Walter Hauser (Richard Jewell) ve Sam Rockwell’ın (Watson Bryant) “süre” olarak oldukça gerisinde kalmasına karşın, rol bulduğu her sahnede, aniden atağa kalkarak son düzlükte önce rakiplerinin önüne geçen sonrada açık ara ipi göğüsleyen uzun mesafe koşucuları tarzında bir performans sergileyen Kathy Bates (Barbara "Bobi" Jewell) “çok çok iyi”…
Ki, adını saydığımız bu üçlü ile birlikte Olivia Wilde (Kathy Scruggs) ve Jon Hamm’de (Tom Shaw), 45 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen bu filme “renk katmışlar”…
Fakat ne yazık ki, hepsi bu kadar…
Emin olun, eğer yılların Kathy Bates’i kendiliğinden inisiyatif alıp oyunculuğunu konuşturmamış olsaymış, tamamen tatsız tuzsuz bir TV filmi çıkacakmış ortaya…
İşin asıl ilginç olan tarafıysa, tam 130 dakikalık gösterim süresi boyunca, yönetmen olarak Clint Eastwood’un, filmin neresine müdahil olup imzasını attığını bir türlü kestirememiş olmamız…
Zira artık sinemada bir marka halini almış olan 4 Academy ödüllü “Eastwood” adını görünce insan, doğal olarak yine farklı bir şeyler göreceğini umuyor ve ekran başına da böylesi bir beklentiyle geçiyor…
Sanki “Unforgiven” (1992), “Mystic River” (2003), “Million Dollar Baby” (2004), “Letters from Iwo Jima” (2006) ve “American Sniper” (2014) gibi filmleri başkası çekmişmiş gibi bu filmde, benzeri bir ışığı bulamıyor işte…
Yani olmamış ve yakışmamış bu film, Eastwood gibi bir ustaya…
Hâlbuki istenseydi, gerek FBI üzerinden baskıcı Amerikan devlet aygıtına ve gerekse de gazeteci Kathy Scruggs ile çalıştığı gazete Atlanta-Journal Constitution (AJC) üzerinden de medyaya yüklenilerek, filmde tansiyon daha da yükseltilebilirdi…
Nedendir bilinmez ama Clint Eastwood bu tür konularda yıllardır “çekingen” ve hatta biraz da “tutucu” davranıyor…
Ve bizde son olarak, “Eastwood bir kez daha kötü film yapma kullanmış” diyerek yorumumuzu burada noktalıyoruz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Ehh işte” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, çok büyük beklentilere girmeden “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
5
Asılsız bir ihbar sonucunda, “FBI” ve “medyanın” birlikte gerçekleştirdikleri “kirli” bir işbirliği ile ana oğul Jewell’ların, bir anda başlarına yıkılan dünyalarının seksen sekiz günlük hikâyesinin anlatıldığı bu film “fena değil”…
Ancak Paul Walter Hauser (Richard Jewell) ve Sam Rockwell’ın (Watson Bryant) “süre” olarak oldukça gerisinde kalmasına karşın, rol bulduğu her sahnede, aniden atağa kalkarak son düzlükte önce rakiplerinin önüne geçen sonrada açık ara ipi göğüsleyen uzun mesafe koşucuları tarzında bir performans sergileyen Kathy Bates (Barbara "Bobi" Jewell) “çok çok iyi”…
Ki, adını saydığımız bu üçlü ile birlikte Olivia Wilde (Kathy Scruggs) ve Jon Hamm’de (Tom Shaw), 45 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen bu filme “renk katmışlar”…
Fakat ne yazık ki, hepsi bu kadar…
Emin olun, eğer yılların Kathy Bates’i kendiliğinden inisiyatif alıp oyunculuğunu konuşturmamış olsaymış, tamamen tatsız tuzsuz bir TV filmi çıkacakmış ortaya…
İşin asıl ilginç olan tarafıysa, tam 130 dakikalık gösterim süresi boyunca, yönetmen olarak Clint Eastwood’un, filmin neresine müdahil olup imzasını attığını bir türlü kestirememiş olmamız…
Zira artık sinemada bir marka halini almış olan 4 Academy ödüllü “Eastwood” adını görünce insan, doğal olarak yine farklı bir şeyler göreceğini umuyor ve ekran başına da böylesi bir beklentiyle geçiyor…
Sanki “Unforgiven” (1992), “Mystic River” (2003), “Million Dollar Baby” (2004), “Letters from Iwo Jima” (2006) ve “American Sniper” (2014) gibi filmleri başkası çekmişmiş gibi bu filmde, benzeri bir ışığı bulamıyor işte…
Yani olmamış ve yakışmamış bu film, Eastwood gibi bir ustaya…
Hâlbuki istenseydi, gerek FBI üzerinden baskıcı Amerikan devlet aygıtına ve gerekse de gazeteci Kathy Scruggs ile çalıştığı gazete Atlanta-Journal Constitution (AJC) üzerinden de medyaya yüklenilerek, filmde tansiyon daha da yükseltilebilirdi…
Nedendir bilinmez ama Clint Eastwood bu tür konularda yıllardır “çekingen” ve hatta biraz da “tutucu” davranıyor…
Ve bizde son olarak, “Eastwood bir kez daha kötü film yapma kullanmış” diyerek yorumumuzu burada noktalıyoruz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Ehh işte” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, çok büyük beklentilere girmeden “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Cevaplar (2)
gri72 (2674) - 4 yıl önce
Film bana şu hikayeyi hatırlattı:
Adamın biri, New York'ta, Central Park'ta yürüyüş yaparken köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür; uzun bir boğuşma sonucu hayvanı öldürür ve kızı kurtarır. Polis adama teşekkür eder ve der ki: "Yarın gazeteler seni yazacak. 'Cesur New York'lu küçük kızın hayatını kurtardı' diyecek." Adam New York'lu olmadığını söyler. Polis, "Fark etmez, bu durumda 'Cesur Amerikalı küçük kızı kurtardı' diye yazacaktır" der. - Ben Amerikalı değil, Iraklıyım. Polis sesini çıkartmaz. Ama ertesi gün gazeteler şu başlıkla yayınlanır: "Radikal İslâmcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü."
Yaşanmış bir olayı anlatan yapım, medyanın gücünü, insanları nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini göstermesi açısından güzel bir örnek.
7
Adamın biri, New York'ta, Central Park'ta yürüyüş yaparken köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür; uzun bir boğuşma sonucu hayvanı öldürür ve kızı kurtarır. Polis adama teşekkür eder ve der ki: "Yarın gazeteler seni yazacak. 'Cesur New York'lu küçük kızın hayatını kurtardı' diyecek." Adam New York'lu olmadığını söyler. Polis, "Fark etmez, bu durumda 'Cesur Amerikalı küçük kızı kurtardı' diye yazacaktır" der. - Ben Amerikalı değil, Iraklıyım. Polis sesini çıkartmaz. Ama ertesi gün gazeteler şu başlıkla yayınlanır: "Radikal İslâmcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü."
Yaşanmış bir olayı anlatan yapım, medyanın gücünü, insanları nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini göstermesi açısından güzel bir örnek.
steven amir (1012) - 4 yıl önce
Zor bir film aslında. Konu güzel, açık ,son da belli ,gerçek hayatta .Ancak onu bir güzel organize edemezsen, geçişleri ayarlayamazsan seyirci ortalarda kopar gider.Açıkçası filme başlamadan Eastwood filmi olduğunu bilmeden izledim .Sonunda tüm taşlar yerine oturdu. Directed and produced by Clint Eastwood deyince saygı duydum tekrar.Başrol bir kere bu role tam kesilmiş biçilmiş kaftandı.Sam Rockwell ne rolü alsa bir büyü katıyor resmen.Mükemmel Oyuncu.Olivia Wilde da olmuş ama John Hamm Madmen den sonra çok klas rollere verilmedi.Bu işe ben biraz bozuluyorum açıkcası.
8
Arnold (1031) - 4 yıl önce
Clint Eastwood'dan yine çok güzel bir film. Paul Walter Hauser tam rolünün adamı olmuş ve Oscarlık bir performans sergilemiş. Gerçi filmimizin Yardımcı Kadın Oscar adayı oyuncusu Kathy Bates'de anne rolünde oldukça başarılı. Film 2 saat 11 dakika olmasına rağmen hiç sıkılmadan izledik. Kesinlikle tavsiye ederim. İyi seyirler... 7/10...
7
Kingemilion (11) - 4 yıl önce
Clint Eastwood kendini ülkesine adamış ve ülkesinin sıkıntılarını perdeye inanılmaz yansıtan bir üstat. Yine kurgusu ile o dramı iliklere kadar hissettiren başka bir yapımı. Sıkmadan izlettiriyor şans tanınması gereken bir yapım.
8
Htmakina (3699) - 4 yıl önce
Bu tarz filmler seyrederken hep şu aklıma gelir. Adamların 300 yıllık tarihi var ve bunun 250 yılı katliam ve ırkçılıkla geçmiş. Buna rağmen öyle güzel filmler yaparken, bizim Cumhuriyetle birlikte 1000 yıllık tarihimiz var. İyilikten ve insanları kurtarmaktan başka hiç bir şey yapmamış bir millet olarak neden yaşanmış olaylarımızdan güzel filmler yapamıyoruz. Bu beni kahrediyor. Seyirlik güzel bir filmdi, iyi seyirler.
6
Cevaplar (1)
matsekeom2 (8) - 24 Haziran 2021 16:07
"İyilikten ve insanları kurtarmaktan başka hiç bir şey yapmamış bir millet olarak" iron yaptığını farzederek sesli güldüm
1
| Bildir
abdullaharif (1234) - 4 yıl önce
Yoruma başlarken Clint üstada bir 100 yıl daha ömür dilerim. Adam durmadan muhteşem işler yapmaya devam ediyor.
Oyunculardan devam edecek olursam, Paul Walter Hauser rolünün adamı olmuş çok beğendim. Sam Rockwell bildiğimiz gibi işte. Yine harika ve bu herif yaşlanmıyor.
İzlerken ne kadar gerçekçi olduğunu anlıyorsunuz. Duygular güzel yansıtılmış.
Bir de son olarak şunu söylemek isterim; gazete, tv, veya internette gördüğü haberlere inanan, insan haklarını hiçe sayan insanlar , işte bu insanlar inandıkları yalan haberin gerçek olmadığı ispatlanınca bile bir özür bile dilemeyenler... Gazeteci müsveddeleri, yalan haber ile insanları karalayanlar, ve işin en acı kısmı ise devletlerin bu haberlere inanarak , ucu sahte delil oluşturmaya kadar giden cadı avları. Tıpkı ülkemiz gibi işte.
herkese güzel seirler. benden 7,5 puan.
8
Oyunculardan devam edecek olursam, Paul Walter Hauser rolünün adamı olmuş çok beğendim. Sam Rockwell bildiğimiz gibi işte. Yine harika ve bu herif yaşlanmıyor.
İzlerken ne kadar gerçekçi olduğunu anlıyorsunuz. Duygular güzel yansıtılmış.
Bir de son olarak şunu söylemek isterim; gazete, tv, veya internette gördüğü haberlere inanan, insan haklarını hiçe sayan insanlar , işte bu insanlar inandıkları yalan haberin gerçek olmadığı ispatlanınca bile bir özür bile dilemeyenler... Gazeteci müsveddeleri, yalan haber ile insanları karalayanlar, ve işin en acı kısmı ise devletlerin bu haberlere inanarak , ucu sahte delil oluşturmaya kadar giden cadı avları. Tıpkı ülkemiz gibi işte.
herkese güzel seirler. benden 7,5 puan.
akinaksu (3) - 4 yıl önce
Yine klasik Amerika'da yaşanmış bir olaydan esinlenerek yapılmış bir film diyerek izlerseniz bir anlam çıkartamazsınız. Faka Clint amcamız, bize bir insanın olmak istediği şeyin (kolluk kuvveti / polis) kendisine ne kadar art niyetli veya kötülük yapmaya çalışırsa çalışsın asla vazgeçmememiz gerektiği anlatmaya çalışmış. Bence başarılı olmuş ta...
Oyunculuklar kesinlikle içten ve samimi de...
Oyunculuklar kesinlikle içten ve samimi de...
ozgurtaylan (806) - 4 yıl önce
Oyuncular harika iş çıkarmışlar.Yaşanmış olaylardan kurgulanmış sonuna kadar merakla izlenen bir film olmuş.
7
yamako (176) - 4 yıl önce
Öncelikli filmin en başaralı yanı oyunculuklar, gerçekten Sam Rockwell, Kathy Bates ve Paul Walter başarılı bir iş çıkarmış. Film biraz durağan ilerliyor ve fazla bir akıcılığı heyecanı yok. Seyrederken bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsunuz.Filmin odak noktası Medya ve FBI, bir insan kahramanken nasıl canavara dönüştürülür sorusuna güzel yanıt veriyor. Genel anlamıyla iyi bir film diyebiliriz.
7
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (6,066)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,334)
Mad Max: Fury Road (462)
Tarot (413)
Håndtering av udøde (398)
Dune: Part Two (359)
The Fall Guy (302)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (186)
Godzilla x Kong: The New Empire (155)
Spoorloos (146)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (2,431)
Evil (1,113)
The Acolyte (586)
From (213)
Better Call Saul (212)
Young Sheldon (190)
Sugar (172)
Halo (164)
True Detective (141)
The Bear (139)