Yönetmen:
Senaryo:
Rating:
Vizyon Tarihi:
02 Ağustos 2019 (Türkiye)
Dil:
Fransızca
Müzik:
Web Sitesi:
Çekim Yeri:
Paris, Fransa
Nam-ı Diğer:
Alexandre
70 kişi izledi 65 kişi izleyecek 4 kişinin favorisi 78 takip
Özet
François Ozon’un Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde ana yarışmada dünya prömiyerini yapan son filmi, Katolik ruhbanlarının pedofili vakalarına kurbanların açısından bakan şefkatli ve güçlü bir dram. Yüzleşme, günümüzde, üç yetişkin adamı izliyor: Alexandre, François ve Gilles. Çocukluklarında kendilerini taciz eden rahibin hâlâ çocuklarla çalıştığını ve kiliseden uyarı bile almadığını öğrenen bu üç yaralı ruh kendi anılarının da yüzeye çıkmasıyla “suskunluğun yükü”nden kurtulmaya karar veriyorlar. Gerçek bir vakadan esinlenen ve Ozon’un en iyi filmlerinden biri olarak övülen Yüzleşme, travma ve cesaret konularını titizlikle ve büyük bir hassasiyetle ele alıyor. - Gönderen: Quaresmania
Yorumlar
sduzu
5 yıl önce
Bir rahibin çocuk istismarını anlatan, gerçek olaydan alınmış bir hikaye. Kiliseye ve vatikan'a çocuk istismarlarına yaklaşımları nedeniyle ciddi bir eleştiri var filmde. Boş bir yapım değil ama bence o puanı hak etmiyor.
“Grâce à Dieu / By the Grace of God ”, senaryosunu da yazan ve istisnasız bütün filmleri arşivimizin demirbaşları arasında yer alan “favori” yönetmenlerimizden François Ozon’un imzasını taşıyan “etkileyici” bir drama…
Zira kurgusal (fiction) gibi sunulan bu “biyografik” film aracılığı ile Ozon bizlere, 137 dakikalık biraz uzun gibi görünen süresine karşın, beş ana karakter ve etraflarındaki insanların hikâyeleri üzerinden, yıllardır Katolik kilisesinde yaygın olduğu bilinen ve dile getirilen, “pedofili” denilen “psikoseksüel” rahatsızlığı, hızlıca ilerleyen bir tempoda anlatmayı başarıyor…
Peki, kim bu “beş” ana karakter?
Küçük yaşta, bir sapığın taciz ve tecavüze maruz kalan:
• Alexandre Guérin (Melvil Poupaud)
• François Debord (Denis Ménochet)
• Emmanuel Thomassin (Swann Arlaud)
Söz konusu taciz ve tecavüzleri gerçekleştiren sapık:
• Rahip Bernard Preynat (Bernard Verley)
Bilmesine rağmen, bu sapığın taciz ve tecavüzlerine sessiz kalan:
• Lyon bölgesi Başpiskoposu Kardinal Philippe Barbarin (François Marthouret)
Hikâyenin kendisine geçmeden, bu beş oyuncunun hepsini, özellikle de “epilepsi nöbeti” sahnelerindeki inanılmaz derecedeki etkileyici performansı nedeniyle Swann Arlaud’yu fazlasıyla kutlamak gerekiyor…
Ozon filmi öylesine gerçekçi bir yapıda çekmiş ki, Arlaud’un yani aslında canlandırdığı Emmanuel’in motosiklet kullandığı sahneleri, yine nöbet geçirerek görünmez bir kazaya kurban gidecek diye, hani neredeyse “yüreğimiz ağzımızda” izledik…
Gelelim şimdi işin aslına…
Öncelikle bakmayın siz öyle Ozon’un, 2 Academy ödüllü “Spotlight”ın (2015) çarpıcı bulduğum metodolojisinden esinlenerek “kurguladım” dediği filmin, hiç “iş yapmamış” yahut da sonuç itibarıyla “bir işe yaramamış” gibi görünüyor olmasına…
Çünkü 24 Haziran 2019 tarihinde pek çok yetkisi elinden alınan Philippe Barbarin, 6 Mart 2020’de de istifa etmek zorunda kalırken, Bernard Preynat’da 16 Mart 2020 tarihinde beş yıl hapis cezasına çarptırılmıştır…
Yani (her ne kadar vicdanları rahatlatmaya yetmese de) verilen cezalar, tecavüze uğrayan insanlar ve onlara destek veren aile fertlerinin “medeni cesaretleri” ile bizzat bu filmin kendisinin, en azından “batı dünyasında” bir işaret fişeğine dönüştüğünü söyleyebiliriz…
Muhtemelen bundan böyle; “Vatikan” ve onun itaatkâr müritleri, “dünya” olarak tanımlanan yer kürenin (ve yer aldığı evrenin) en tehlikeli “paraziti” olan insanın, yüz kızartan pedofili vakaları karşısındaki anlamsız korumacılıklarında, (hiç umudumuz yok ama) belki biraz daha temkinli davranacaklardır diye düşünüyoruz…
Araya “spoiler” ve filmden fotoğraflar da iliştirebilmiş olsaydık, “kesin işin rengi daha da bir belirginleşecekti” vurgusuyla; Arapça kökenli sübyancılık anlamına da gelen pedofilinin, sadece erkek çocuklarını değil kız çocuklarını da hedeflediğini belirttikten sonra, darısı doğu toplumlarındaki benzeri vakalar içinde olsun diyerek yorumumuzu noktalayalım…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Zira kurgusal (fiction) gibi sunulan bu “biyografik” film aracılığı ile Ozon bizlere, 137 dakikalık biraz uzun gibi görünen süresine karşın, beş ana karakter ve etraflarındaki insanların hikâyeleri üzerinden, yıllardır Katolik kilisesinde yaygın olduğu bilinen ve dile getirilen, “pedofili” denilen “psikoseksüel” rahatsızlığı, hızlıca ilerleyen bir tempoda anlatmayı başarıyor…
Peki, kim bu “beş” ana karakter?
Küçük yaşta, bir sapığın taciz ve tecavüze maruz kalan:
• Alexandre Guérin (Melvil Poupaud)
• François Debord (Denis Ménochet)
• Emmanuel Thomassin (Swann Arlaud)
Söz konusu taciz ve tecavüzleri gerçekleştiren sapık:
• Rahip Bernard Preynat (Bernard Verley)
Bilmesine rağmen, bu sapığın taciz ve tecavüzlerine sessiz kalan:
• Lyon bölgesi Başpiskoposu Kardinal Philippe Barbarin (François Marthouret)
Hikâyenin kendisine geçmeden, bu beş oyuncunun hepsini, özellikle de “epilepsi nöbeti” sahnelerindeki inanılmaz derecedeki etkileyici performansı nedeniyle Swann Arlaud’yu fazlasıyla kutlamak gerekiyor…
Ozon filmi öylesine gerçekçi bir yapıda çekmiş ki, Arlaud’un yani aslında canlandırdığı Emmanuel’in motosiklet kullandığı sahneleri, yine nöbet geçirerek görünmez bir kazaya kurban gidecek diye, hani neredeyse “yüreğimiz ağzımızda” izledik…
Gelelim şimdi işin aslına…
Öncelikle bakmayın siz öyle Ozon’un, 2 Academy ödüllü “Spotlight”ın (2015) çarpıcı bulduğum metodolojisinden esinlenerek “kurguladım” dediği filmin, hiç “iş yapmamış” yahut da sonuç itibarıyla “bir işe yaramamış” gibi görünüyor olmasına…
Çünkü 24 Haziran 2019 tarihinde pek çok yetkisi elinden alınan Philippe Barbarin, 6 Mart 2020’de de istifa etmek zorunda kalırken, Bernard Preynat’da 16 Mart 2020 tarihinde beş yıl hapis cezasına çarptırılmıştır…
Yani (her ne kadar vicdanları rahatlatmaya yetmese de) verilen cezalar, tecavüze uğrayan insanlar ve onlara destek veren aile fertlerinin “medeni cesaretleri” ile bizzat bu filmin kendisinin, en azından “batı dünyasında” bir işaret fişeğine dönüştüğünü söyleyebiliriz…
Muhtemelen bundan böyle; “Vatikan” ve onun itaatkâr müritleri, “dünya” olarak tanımlanan yer kürenin (ve yer aldığı evrenin) en tehlikeli “paraziti” olan insanın, yüz kızartan pedofili vakaları karşısındaki anlamsız korumacılıklarında, (hiç umudumuz yok ama) belki biraz daha temkinli davranacaklardır diye düşünüyoruz…
Araya “spoiler” ve filmden fotoğraflar da iliştirebilmiş olsaydık, “kesin işin rengi daha da bir belirginleşecekti” vurgusuyla; Arapça kökenli sübyancılık anlamına da gelen pedofilinin, sadece erkek çocuklarını değil kız çocuklarını da hedeflediğini belirttikten sonra, darısı doğu toplumlarındaki benzeri vakalar içinde olsun diyerek yorumumuzu noktalayalım…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
İnançlı biri olan Alexandre kiliseye karşı dindar kişiliği ile içeriden bir savaş verirken, François olayları medyaya taşıyor. Bunların yanında Emmanuel ise kendi geçmişinin sancısını çekiyor. Önemli bir sorun olan kilise ve pedofili tartışmalarına cevap bulmaya çalışan film uzun ama sıkıcı değil.
Yine de seyredin çok şeyler katacak sizlere
Sürprizbozan: Göster
Daha çok yaptırımlar neden olmaz sorusunu sordurmasalar olmaz mı?Yine de seyredin çok şeyler katacak sizlere
Grâce à Dieu Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
- 303
(2018) - Cellat
(2017) - Sokağın Dili Olsa
(2018) - Band Aid
(2017) - Hitler'e Suikast
(2015) - En Karanlık Saat
(2017)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Film Çevirileri - Aweless
- Film Çevirileri - rainy.afternoon
- Çeviri İstekleri - Barış K
- Dizi Tanıtımları - McFly
- Sinema Haberleri - CruSuS
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (2,556)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,459)
Dune: Part Two (313)
Mad Max: Fury Road (294)
The Fall Guy (211)
Tarot (171)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (140)
Godzilla x Kong: The New Empire (122)
Håndtering av udøde (114)
Spoorloos (100)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (3,219)
Evil (560)
The Acolyte (260)
Halo (158)
Yellowstone (143)
From (142)
The Bear (141)
True Detective (141)
Young Sheldon (140)
Better Call Saul (116)