Giriş Kayıt

The Call (2020)


95 dk
4.2
  • 84/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
4.2/10 puan 28 kullanıcı oyladı
Yönetmen:
Senaryo:
Tür:
Rating:
4.2
Vizyon Tarihi:
02 Ekim 2020 (ABD)
Dil:
İngilizce
Nam-ı Diğer:
Hovor
31 kişi izledi 13 kişi izleyecek 23 takip
Özet
1987 sonbaharında, bir grup küçük kasaba arkadaşı, trajik bir kazanın onları bir çiftin kapısına getirmesinin ardından, uğursuz bu çiftin evinde gece hayatta kalmak zorundadır. - Gönderen: cinemale
Fragman Görseller
  • The Call
  • The Call
  • The Call
  • The Call
Yorumlar
4 yıl önce
avatar
80'ler hissini verememiş. Hikayesi çok sıkıcı. Başroldeki teyzemizden başka bi oyuncu yok mu yahu bu tip film kastının memuru gibi hep var. Olmamış otur 1!
4 yıl önce
default avatar
Hem oyunculuk hem de senaryo açısından çok amatörce ve aptalca bir şey olmuş. İzleyici zekasına hakaret niteliğinde bir film. Hele altyazı berbat.
4 yıl önce
avatar
Son derece “özgün” ve “ürpertici” olan senaryosu Patrick Stibbs tarafından yazılan “The Call”, Timothy Woodward Jr.’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ve yirmi sekizinci dakikasından itibaren de korkunun “haunted house / hayaletli ev” alt kategorisine dönüşen ve meraklılarınının bayılarak izleyeceği bir kapalı tek mekân filmi…

Ama isterseniz filme ısınmak ve henüz izlememiş olan sinemaseverlerin işini kolaylaştırmak adına, her zaman olduğu gibi karakterleri tanımanın yanı sıra hikâyenin kurgusuna da şöyle bir göz atalım…

Yıl 1987, aylardan da Ekim…

Dolayısı ile internet, bilgisayar, Google, Facebook, Twitter, WhatsApp ve cep telefonu gibi teknolojiler henüz hayatlarımıza girmiş değiller…

O nedenle de, kimse bir başkasının gizlisini saklısını, “bir iki” tuş hamlesi ile öğrenemediği gibi başı sıkıştığında dostlarından ve 911’den “acil yardım” da isteyememektedir…

İşte tam da bu ortamda, hemşire olan annesi Angela (Madeleine Wade) ve kendisi ile bir türlü müşerref olamadığımız babası boşandıktan sonra annesi iş bulabildiği için onunla birlikte Willow Falls isimli küçük bir Amerikan kasabasına taşınmış olan lise öğrencisi Chris (Chester Rushing), okulun ilk günü Tonya (Erin Sanders) ile tanışır…

Sıkıntıdan gözlerine uyku girmeyen Chris, Tonya’yı arar ve beraberce orada, Zack (Mike Manning) ve kardeşi Brett’e (Sloane Morgan Siegel) rastlayacakları karnavala giderler…

Bizim dört ergen, bira ve sigara eşliğinde sohbet ederlerken laf dönüp dolaşıp, Tonya’nın yıllar önce kayıplara karışan ve kendisinden bir daha haber alınamamış olan kız kardeşi Laura’ya (Brooklyn Anne Miller) gelecektir…

Doğal olarak mevzuya yabancı olan Chris, işin aslını astarını sorunca, Tonya kısaca “kayboldu” diyerek durumu geçiştiriverir…

Ancak Brett’e göre aslında, Edith Cranston’ın (Lin Shaye) işlettiği Çocuk Bakım Merkezine gittiği günden sonra onu bir daha gören olmamıştır…

Yani işin içinde Bayan Cranston’ın parmağı vardır…

Fakat o günlerde, bu türden suçlamaların ardından yapılan tüm soruşturmalara rağmen polis de, Brett ve Zack’i doğrulayacak her hangi bir kanıta ulaşamamıştır…

Zira Tonya, Zack ve Brett, Edith’in avukatının becerisi sayesinde bu olaydan paçayı sıyırdığına inanmaktadırlar…

Şimdi bu dört kafadar, diğer üçünün camlarını kırmak, araçlarının lastiklerini patlatmak ve içine hayvan leşi atmak suretiyle huzurlarını kaçırmak üzere yıllarca yaptıkları gibi Cranston çiftinin evlerine doğru yol almaktadırlar…

Chris dışında kalan üçlü, yine camları taş atarak kırarlar ve kaçarlarken de, son derece öfkelenmiş olan Edith ile karşılaşırlar…

Bu kez de, özellikle de Edith ile Tonya arasında karşılıklı suçlama ve “nefret” içerikli tehditler hız kesmeden devam etmektedir…

Olan biten karşısında:

Chris şaşkına dönmüş…

Artık tüm dayanma gücünü yitirmiş olan Edith’de, kocası Edward’ın (Tobin Bell) tüm teselli çabalarına karşın intihar ederek hayatına son vermiştir…

O yılların bir başka güzel geleneği olduğu üzere sabah kahvaltısında, gazete haberlerinden okuyarak öğrendiği bu ölüme sebep olduklarını düşünen Chris fazlasıyla üzgündür…

Aynı günün akşamı, üstelik de gecenin bir yarısı uyumakta olan Chris’i telefonla arayan Edward, gençleri evine davet eder…

“Bayram değil, seyran değil bu da nereden çıktı” diye düşünmek zahmetine girmeyen çocuklar, bu davete anında icabet ederler…

Edward çok uzatmadan onları, adam başı 25 biner dolardan toplam 100 bin dolar kazanabilecekleri bir oyuna çağırır…

Yapacakları tek şey, yukarıdaki çalışma odasındaki telefondan yanında duran numarayı aramaları ve sadece bir dakika süreyle de konuşmalarıdır…

Sonra arka kapıdan çıkarken alacakları para onlarındır…

Peki, arayacakları kişi kimdir?

Elbette kocasına, tabutuna konulacak bir telefon ile gömülmeyi vasiyet etmiş olan Edith…

Bunu duyan Tonya, diğerlerinin aksine anında kıvırmaya başlar…

Yalnız Edward’ın eli de çok sağlamdır…

Çünkü Edith intihar etmeden, çocukların yıllarca yaptıkları eziyetin ayrıntılı dökümünü içeren bir mektup bırakmıştır kendisine ve eğer bu oyun teklifini kabul etmezlerse doğrudan polise giderek onları ihbar edecektir…

Ne yazık ki, çaresiz kalan Zack, Brett, Chris ve Tonya bu sırayla yukarıya çıkarak mezarındaki Edith’i arayacaklardır…

An itibarıyla dakika 41…

Geride bu isimlerin, “The Twilight Zone / Alaca Karanlık Kuşağı” benzeri tam “dört bölümlük” flashback ve halüsinasyonlar aracılığı ile korkuları ile yüzleşecekleri sürprizlerle dolu bomba gibi bir 50 – 55 dakika daha mevcut…

Sakın takılmayın, insanları yanıltarak yanlış yönlendirmekten başka hiçbir işe yaramayan “olmamışçasına” davranan utanmaz tayfanın "malum" bandosuna…

Hem de hiç utanıp sıkılmadan, James Wan’ın yaratıcısı olduğu korku sinemasının önemli projelerinden “Insidious” ve “Saw” serilerinde yer alan Lin Shaye ve “testereci” Tobin Bell’in kusursuz performanslarına dil uzatma cüretinde bulunarak…

Bu film Timothy Woodward Jr.’ın, “The Final Wish” (2018) ve “The Outsider” (2019) dışında yorumladığımız üçüncü filmi oldu…

Gerek yaratılan karanlık ve “tekinsiz” atmosfer, gerek efektler ile makyaj ve gerekse de film için Samuel Joseph Smythe tarafından özel olarak bestelenmiş olan müzikler, türün müdavimleri için ziyadesiyle etkileyici…

Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere kendi değerlendirme sistemimiz içinde "Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, "anlama özürlü" bir kitlenin verdiği olumsuz puan ve yazılan yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,
The Call Altyazıları

Türkçe Altyazılar

Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
1
23.976
209
CMRG / EVO / FGT / GalaxyRG / MkvCage / RARBG / RMTeam / XVID / YTS.MX
3 yıl önce

İngilizce Altyazılar

Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
1
NETRip
23.976
139
CMRG / EVO / FGT / GalaxyRG / MkvCage / RARBG / RMTeam / XVID / YTS.MX
4 yıl önce
  • İyi
  • Yeterli
  • Yetersiz
  • Değerlendirilmedi
  • Kaynak Altyazı Bekleniyor
  • Arşiv
Forumdan Benzer Başlıklar
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film