Fellini Satyricon (1969)

Fellini için diyecek fazla söz bulamıyorum. Belki de O' nu anlamak için başka biri olmam gerekirdi. Belli ki birileri anlıyor ve beğeniyor, bana ise sadece gözlem yapmak ve takip etmek kalıyor. Fakat; ne yazık ki hiçbir yapımından keyif alamadım. Bu filmi niye paylaştım öyleyse değil mi,çünkü; filmin içinde bana garip gelen bir ayrıntı vardı. Filmin içindeki ziyafetlerden birinde düzenlenen, kısa tiyatral gösteride, Yunan bir şaire ait olduğu söylenen bir şiir 3 ayrı dilde çok sesli biçimde seslendirildi. bu diller; Yunanca, İtalyanca ve Türkçe ydi.
Şiir hoşuma gitti ve neden Türkçe seslendirmenin de orjinal filmin içinde olduğunu düşündürdü. Fellini' nin bir bildiği vardır dedi arkadaşlarım Ben biraz daha üzerinde durunca bu şiirin Türkiye de, Orhan Veli Kanık şiiri olarak tanındığını öğrendim. Film 1969 yapımı, Orhan Veli ise; 1914-1950 yılları arasında yaşamıştır. Durum hala benim gözümde gizemini koruyor. Filmi ise ilginç ve belki garip bulacağınızı düşünsem de tavsiye ediyorum. İyi seyirler.

*İçinde*
Denizlerimiz var, güneş içinde;
Ağaçlarımız var, yaprak içinde;
Sabah akşam gider gider geliriz,
Denizlerimizle ağaçlarımız arasında,
Yokluk içinde.

Filmin 31. dakikasından sonraki Türkçe sözlerin de işitildiği atonal elektronik müzik bölümünün İlhan Mimaroğlu'na ait olduğunu Belirtmek İsterim. Nino Rota filmin Müziklerini İlhan Mimaroğlu İle Birlikte Hazırlamıştır.

Film başlarda rahatsızlık versede sonradan insanı içine çekiyor.

David Lynch filmleri gibi dağınık bir konu, belirsiz zaman sırası var. Geçişlerde olaya ortadan giriyor ve ne olduğunu hangi zamanda olduğunu anlamak için bayağı zorlanıyorsunuz. Sanki filmin tamamını çekmiş sonra sahnelerin yerini rastgele değiştirmiş ve sahne girişlerini kırpmış. bana göre fellini sadece izleyen seyirci değil izlerken sürekli düşünen, sorgulayan seyirci istiyor.

Fellini kesinlikle sıradışı hatta benzetme yapmak gerekirse Alejandro Jodorowsky tadında bir yönetmen.

Anlattığı dönemi ele alırsak eşcinsel ilişki ve günümüzde sapkınlık olarak algılanan şeyler ve kölelik romada çok yaygın olduğu bilinen bir gerçek. Film fantastik gibi gelsede bu yönüyle benzer filmlere göre (Julius Caesar, Ben-Hur, Spartacus vb.) daha gerçekçi.