Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Rating:
Vizyon Tarihi:
11 Ocak 1940 (ABD)
Dil:
İngilizce, Fransızca
Müzik:
Çekim Yeri:
Burbank, California, ABD
Nam-ı Diğer:
Howard Hawks' His Girl Friday
324 kişi izledi 68 kişi izleyecek 11 kişinin favorisi 6 takip
Özet
1977 yılında hayatını kaybeden senarist/yönetmen Howard Hawks'ın, Ben Hecht ve Charles MacArthur'un "The Frontpage" adlı yapımından beyazperdeye aktarılan "His Girl Friday", 1940 çıkışlı başarılı bir dramatik komedi. 1976 yılında kansere yenik düşen Amerikalı aktris Rosalind Russell, İngiliz aktör Cary Grant ve 1991 yılında akciğer rahatsızlığından hayatını kaybeden Amerikalı aktör Ralph Bellamy'nin başrollerini paylaştığı film, ikinci evliliğine hazırlanan bir kadının eski kocasına yaptığı ziyaretin yarattığı karışıklığını traji komik bir şekilde sunarken, medya camiasına da ince göndermelerde bulunuyor.
Walter Burns ve Hildy Johnson, 'aynı gazetede çalışan evli çift' olarak bir süre yaşadıysalar da Hildy, gazeteciliği ve gazeteci doğmuş kocasını bırakmaya karar verir. Boşanan çift, uzun süredir görüşmemeişlerdir ve film, bu noktada başlar.
Hildy, nişanlısı Bruce ile evliliğin eşiğindedir ve şehri terketmeden bir kaç saat önce yıllarca çalıştığı gazeteye, eski kocasını görmeye gelir. Uzunca bir süreden sonra Hildy'yi tekrar gören Walter, boşanmalarına rağmen bitmeyen aşkından ve Hildy'nin gazetecilik işinden kopamayacağından bahsedince, aralarında eskilere kadar uzanan bir diyalog doğar. Ama ne var ki, Hildy için hiçbir şey, romantik nişanlısından önemli değildir ve genç kadın gazeteciliği tamamen bıraktığını savunur.
Öte yandan şehir, Earl Williams'ın idam kararıyla çalkalanmaktadır. Earl Williams, bir süre önce sahip olduğu her şeyi kaybedince, bir polis memurunu vurarak öldürmüş ve yakalanınca idamla yargılanmış, hakim Williams'ın idam edilmesine karar vermiştir. Akıl hastası olan Williams'ın öldürdüğü iddia edilen polisin 'siyahi' olması ve ülke gündemini meşgul eden başkanlık seçimleri, genç adamın suçunun abartılmasına sebep olmuş; Williams'ın ne hastalığına ne de masum olma ihtimaline önem verilmemişti.
Walter ise Williams'ın masum olduğunu savunmakta ve idam cezasının kaldırılması için mahkemeyi ikna edici bir kanıt niteliğindeki haberin peşinde koşmaktadır. Olayın gerçekleştiği zamanda, şehirdeki son saatlerini yaşayan Hildy, istemdışı doğan gazetecilik heyecanını bastırmak istediyse de, eski karısının huyunu bilen Walter'ın kurnaz oyunları, Hildy'nin romantik ilişkisini ve tamamen bıraktığını söylediği gazeteciliğe olan nefretini törpüleyerek, genç kadının aklının karışmasına neden olacaktır. | Gönderen: fanatic_anchovy
Walter Burns ve Hildy Johnson, 'aynı gazetede çalışan evli çift' olarak bir süre yaşadıysalar da Hildy, gazeteciliği ve gazeteci doğmuş kocasını bırakmaya karar verir. Boşanan çift, uzun süredir görüşmemeişlerdir ve film, bu noktada başlar.
Hildy, nişanlısı Bruce ile evliliğin eşiğindedir ve şehri terketmeden bir kaç saat önce yıllarca çalıştığı gazeteye, eski kocasını görmeye gelir. Uzunca bir süreden sonra Hildy'yi tekrar gören Walter, boşanmalarına rağmen bitmeyen aşkından ve Hildy'nin gazetecilik işinden kopamayacağından bahsedince, aralarında eskilere kadar uzanan bir diyalog doğar. Ama ne var ki, Hildy için hiçbir şey, romantik nişanlısından önemli değildir ve genç kadın gazeteciliği tamamen bıraktığını savunur.
Öte yandan şehir, Earl Williams'ın idam kararıyla çalkalanmaktadır. Earl Williams, bir süre önce sahip olduğu her şeyi kaybedince, bir polis memurunu vurarak öldürmüş ve yakalanınca idamla yargılanmış, hakim Williams'ın idam edilmesine karar vermiştir. Akıl hastası olan Williams'ın öldürdüğü iddia edilen polisin 'siyahi' olması ve ülke gündemini meşgul eden başkanlık seçimleri, genç adamın suçunun abartılmasına sebep olmuş; Williams'ın ne hastalığına ne de masum olma ihtimaline önem verilmemişti.
Walter ise Williams'ın masum olduğunu savunmakta ve idam cezasının kaldırılması için mahkemeyi ikna edici bir kanıt niteliğindeki haberin peşinde koşmaktadır. Olayın gerçekleştiği zamanda, şehirdeki son saatlerini yaşayan Hildy, istemdışı doğan gazetecilik heyecanını bastırmak istediyse de, eski karısının huyunu bilen Walter'ın kurnaz oyunları, Hildy'nin romantik ilişkisini ve tamamen bıraktığını söylediği gazeteciliğe olan nefretini törpüleyerek, genç kadının aklının karışmasına neden olacaktır. | Gönderen: fanatic_anchovy
Yorumlar
![avatar](/images/avatars_thumb/14118668924fe1e4f0d22e3.jpg)
Komik bir Cary Grant seyrederim diye izledim, ancak filmi beğenmedim. Çünkü o kadar konuşmaya boğulmuş ki. Sinema, tiyatro değildir, her sanatın kendine has dili vardır, bu yüzden bu kadar konuşmaya yaslanmış olması filmi sıktı. 6.
![avatar](/images/avatars_thumb/19337982144b178ae239fee.jpg)
izlediğim en iyi romantik-komedi filmi diyebilirim. senaryo ve diyaloglar zekice yazılmış ve çok akıcı bir şekilde işlenmiş. 90 dakika başladığı gibi bitiyor. anlamıyorsunuz sürenin nasıl geçtiğini. filmi izledikten sonra öğrendim tarantino'nun da çok sevdiği bir filmmiş.
His Girl Friday Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Teklif
(2009)Aşk Mevsimi
(1967)Kaybedenler Kulübü
(2011)Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi
(1999)Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor
(1978)Erkekler Ne Söyler Kadınlar Ne Anlar
(2009)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Dizi Çevirileri - Utku Akar
- Dizi Çevirileri - futbolvesinema
- Dizi Çevirileri - Utku Akar
- Dizi Haberleri - MarcoMehmet
- Belgesel Çevirileri - gitarisyen
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (3,973)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,604)
Mad Max: Fury Road (401)
Dune: Part Two (372)
Håndtering av udøde (351)
The Fall Guy (273)
Tarot (272)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (181)
Godzilla x Kong: The New Empire (148)
Spoorloos (135)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (3,002)
Evil (921)
The Acolyte (381)
Better Call Saul (238)
From (232)
Halo (194)
Young Sheldon (181)
True Detective (169)
Sugar (153)
The Bear (146)
Birbirini izleyen diyalogların bu kadar hızlı bir şekilde seyrettiği filme az rastlamışımdır. Filmin en dikkat çeken yanı buydu sanırım. Gary Grant bu işteki ustalığını fazlasıyla göstermiş.