renklizenci özetleri : sayfa 2

Nikitas, Yunanistan’da ormanın kalbinde bir çiftlik evinde yalnız yaşayan bir adamdır. Yıllardır ormanı kazıp doğayı rahatsız eden ve mülkünü tehdit eden endüstriyel canavara karşı savaşan Nikitas’ın hayatındaki en büyük sorun bu değildir.

20 yıldır görmediği oğlu Johnny, beklenmedik bir anda Nikitas’ın yanına gelir. Yıllar sonra aynı çatı altında bulunan Nikitas ve Johnny, bir arada oldukça birbirlerine karşı daha da düşmanlaşmaya başlar. Bu durum bir süre sonra onların arasında büyük bir yüzleşmenin gerçekleşmesine neden olur.

Yakın zamanda işini kaybetmiş bir dul olan Svetla, Bulgaristan-Türkiye sınırının hemen yanında yaşamakta ve bu sebeple birçok mülteci vakasına tanık olmaktadır. Bir gün Afrikalı bir mülteci olan Bamba ile tanışır ve hayatı değiştirir. Bu tanışma onu tüm hayatı boyunca etrafını saran geleneklere karşı isyan etmeye zorlar.

Ryota, babası Eisuke’nin komaya girmesiyle sarsılır. Hastanede babasının başında bekleyen Ryota, bu sırada babası hakkında kendisinden daha çok şey bilen çekici bir kadınla tanışır. Kadın Ryota’ya babasının yıllar önce Nagano Ormanı’nın kalbinde gizlenen bir sırrın peşinde koştuğunu anlatır.

Japonya'daki bir okul deneysel bir programa başlamak üzeredir. Çocuklar, bir buzağını küçüklükten büyüklüğe yetiştireceklerdir. Bu sayede hem matematik, hem biyoloji hakkında çok fazla şey öğreneceklerdir. Çocuklar deneyin sonlarına doğru fark edeceklerdir ki, asıl zorlu süreç bitmeye yakın başlayacaktır.

1950 kışında, Changjin Gölü'nün buzlu ve karlı bölgesinde, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasında kanlı bir savaş başlamak üzereydi. Çin ve ABD sırasıyla en seçkin asker birliklerini savaşmak için gönderdi - Çin Halk Gönüllüleri 9. Kolordusu, 1. ABD Deniz Tümeni ve 7. Piyade Tümeni.

Andrea Arnold'un kurmaca olmayan ilk filmi, bir ineğin yavrulamasıyla başlıyor ve benzer bir sahneyle sona eriyor. Söz konusu inek, yani filmin kahramanı, emektar süt ineği Luma. Filmin geçtiği, İngiltere'deki bir süt ürünleri çiftliğinde, Luma'nın gününü, hayatını, nelerden geçtiğini izliyoruz.

Andrea Arnold, Fish Tank / Akvaryum ve American Honey'den alıştığımız üzere başkarakterine şefkatle, aynı zamanda müthiş bir gözlemcilikle yaklaşıyor: “Bu film inekleri göz önüne alma, bizi onlara yakınlaştırma, hem güzelliklerini hem de zorlu hayatlarını görme çabasıdır. Romantik bir şekilde değil, gerçekçi bir şekilde. Bir süt ineğinin gerçekliğini, bize verdiği hizmetin değerini kabullenmeye dair bir film bu. İneğimiz Luma'ya baktığımda onda bütün dünyayı görüyorum”.

2021 Cannes Film Festivali'nde geceyarısı seansında gösterilen Kan Portakalları, insanların samimiyetsiz bencilliğini yüzümüze çarparken karakterlerinin hem bedensel hem ruhsal diplere vurmasıyla hem güldürüyor hem de şok ediyor, tam da bir geceyarısı filminden bekleneceği gibi.

Borçlarını kapatmak için dans yarışmasına katılan yaşlı çift, vergi kaçırdığını örtbas etmek isteyen ekonomi bakanı, amacına ulaşırken herkesi ezen avukat, tacizciden kaçan bir kız... kazanan belli değil.

“Kan portakalları bu karakterler, biziz, yani Fransız halkı” diyor yönetmen Jean-Christophe Meurisse.

Bir protesto sırasında çıkan çatışma kanlı bir katliama dönüşünce bir adli tıp doktoru ve bir gazeteci, gizli gerçeğin peşine düşer.

Mexico City'de yaşayan Jazmin, yasadışı bir Haiti göçmeni olan babası Toussaint'in hasta olduğunu bildiren bir telefon aldığında ne yapacağını bilemez hâle girer. Onu yıllardır görmeyen genç kadın, neden arandığını bilmemektedir. Sonunda hastaneye varıp babasının vasküler demanstan muztarip olduğunu öğrendiğinde, kendisini ona bir babadan daha yabancı olan bir adama bakma göreviyle karşı karşıya bulur.

Paris’in sıcak bir yaz akşamında Félix, tesadüf eseri Alma’yla karşılaşır. İkisi dans eder, kahkahalar atar, geceyi parkta geçirir. Alma ailesiyle tatile çıktığı için bu macera kısa kesilir. Félix aniden yanına bir arkadaşını da alarak Alma’yı tatil yaptığı yerde ziyaret etmeye karar verir.

22 yıldır Ankara Hayvanat Bahçesi’nin müdürlüğünü yapan ve yalnız bir hayat süren Fikret’in en büyük derdi Türkiye’deki yenileşme ve özelleştirme dalgasıdır. Fikret’in çalıştığı hayvanat bahçesinin de Arap yatırımcılara satılması ve bir eğlence parkına dönüşmesi planlanmaktadır. Soyu tükenmenin eşiğinde olduğu için koruma altında olan ihtiyar bir Anadolu leoparının hayvanat bahçesinde bulunması, şimdilik bu planları engellemektedir. Fikret ve içine kapanık yardımcısının engellemeye çalıştığı bu değişimin başlaması için leoparın başka bir hayvanat bahçesine taşınması gerekmektedir.

Film, leoparın hüzünlü kaderinden hareketle, onunla yazgı birliği içinde olan insanların duygu dünyasını ortaya koyuyor.

Eski bir mahkum olan Kermek ve sevgilisi Eva, Kazakistan bozkırlarındaki suç dolu hayatlarını geride bırakmak isterler. Kermek tam bir Alain Delon hayranıdır ve en büyük hayâli, dağların ortasında bir sinema salonu açmaktır.

Yasa dışı video kasetleri kiralaması sebebiyle tutuklanan, hapisten çıktıktan sonra günlerini filmlerle geçirip izlediği filmlerin repliklerini ezberleyen ve bunları bir bankta tek kişilik oyuna dönüştüren Nasi, zamanla bir ekip kurarak dolaşmaya başlar.

Mahkeme salonunda cinayet, kasıtsız adam öldürme ve silahlı soygunla ilgili dava sürerken, zanlının iki kızı dışarıda koridorda beklemeye mahkûm edilmiştir.

LEGO Star Wars Terrifying Tales, eski bir kötülüğün yükselmesini durdurmak için korkularıyla yüzleşmek zorunda olan Dean, Poe ve BB-8'in hikâyesini konu ediniyor.

Bir zamanlar lüks bir ev olan Villa Primic, şimdilerde satışa sunulan, bir hayalet hikayesinden çıkmış gıcırdayan bir konaktır. Bayan Primic, Rose tarafından alınan ve Primic'in köhne servetinin iki varisi Massimiliano ve Adele tarafından isteksizce paylaşılan acı verici karar, evin reisi Valerio tarafından memnuniyetsizlikle karşılanmıştır.

Sevdiklerini ve belki de kendisini hiçbir zaman gerçekten tanımadığını keşfedecek olan Valerio, yaşamanın canlı kalmakla aynı şey olmadığı konusunda acı bir farkındalığa ulaşacaktır.

Abilene, bir yol ayrımındaki evliliğin hikayesini anlatmaktadır.

Paul ve Claudia üniversiteden beri birliktelerdir. Üst-orta sınıf konforunda bir hayat inşa eden çift, rutin bir yaşam sürmektedir. Paul işini kaybettiğinde ve sadece kendisinden değil, Claudia'ya olan sevgisinden de şüphe etmeye başladığında, ilişkilerine korku ve güvensizlik girmiştir. Claudia'nın meslektaşı Elena Robles ile sıradan bir karşılaşma, Paul'ün hayatıyla ilgili her şeyi sorgulamasına neden olur.

Geçmişinin trajedilerinden kurtulmaya çalışırken yüksek bahisli borç tahsilatının keyifsiz, manipülatif dünyası ile boğuşan kederli bir baba, kendini en iyi arkadaşı, dahisi ve aşkıyla karşı karşıya bulacaktır.

Dört yaşında Alman ormanlarında bulunan ve koruyucu bir ailede büyüyen Günter'in hayatı kırk yıl sonra normale döner: hayatını tiyatro oyuncusu olarak kazanır, kızı Lizzy ile vakit geçirir ve evli bir kadınla ilişki yaşar. Günter, köprüde karşılaştığı garip bir adamın kulağına fısıldadığı tek kelimeyle kökenlerini merak etmeye başlar.

20. yüzyıl Amerikan edebiyatının, Siyah kültürünün ve politik düşüncenin yükselen isimlerinden biri olan James Baldwin'in Paris'te çekilmiş bir belgesel portresi...

İkonik yazar, Place de la Bastille de dahil olmak üzere, o sırada yaşadığı şehrin çeşitli sembolik yerlerinde kameraya alındı.

Ölümcül bir kazaya neden olduğuna inanan genç bir adam, ölen kişinin dul eşiyle belirsiz bir ilişki geliştirirken, bir polis hayatını sonsuza kadar değiştirecek soruşturmayı çözmeye çalışır.

Fransız gizli servisinin ajanı Hubert, 1981'de bölge liderinin isyancıları Françafrique çerçevesinde bastırmasına yardım etmek için Doğu Afrika'ya (Kenya'ya) gider. Hubert'in burada çok umut veren genç meslektaşı OSS 1001 ile bir takım kurması gerekmektedir.

Bisangsuneon, Hawaii'ye giderken varış noktasına ulaşmadan önce benzeri görülmemiş bir terör olayı karşısında 'Acil Durum' ilan edilen bir uçağın gerçek bir havacılık felaketini konu alıyor.

Marsilya'nın kuzeyi Fransa'nın herhangi bir yerinden daha fazla suç oranına sahiptir. Üstleri tarafından görevlendirilen bir polis birliği, suç oranını düşürmek için çabalar. Yüksek riskli bir bölgede kendilerine özgü yöntemlerini uygulamaya çalışan ekip, bazen çizgiyi geçer.

Aline, Kanadalı şarkıcı Aline Dieu'nun hayat hikayesini konu ediyor. Sylvette ve Anglomard'ın 14. çocukları olarak dünyaya gelen Aline'in altın değerindeki sesini, müzik yapımcısı Guy-Claude duyduğunda onu dünyanın en iyi şarkıcısı yapmaya karar verir. Ailesinin desteğini de alan Aline, Guy-Claude'un tomurcuklanan aşkının rehberliğinde kaderini yazmaya başlar.

11 ve 9 yaşında olan iki kız kardeş, aileleriyle birlikte bir kasabanın eteklerinde bulunan büyük bir siteye taşınır. Sitede yaşayan ailelerin çoğu tatil için evlerinden ayrılmıştır. Kız kardeşler, yeni dünyalarını keşfetmeye başlarken sitede yaşayan iki çocukla tanışır. Birlikte vakit geçirmeye başlayan çocuklar, onlara hayâl güçlerinden doğmuş gibi görünen garip doğaüstü güçler geliştirir. Ancak onların oyun olarak gördüğü bu şey zamanla tehlikeli bir hâl alır.

Eshkol Nevo’nun romanından uyarlanan film, aynı apartmanın farklı dairelerinde yaşayan üç ailenin öyküsünü konu ediyor. Dairelerden birinde komşularının kızlarına kötü davrandıklarına dair korkunç bir şüphe duyan genç bir çift ele alınıyor. Bir başka dairede işi dolayısıyla yurt dışına çıkan kocası yüzünden yapayalnız kalıp deliliğin sınırlarında dolaşan bir kadının hikâyesi anlatılıyor. Son dairede ise kocasının geçmişteki telesekreter kayıtlarını dinleyen, emekli bir hâkim olan dul bir kadının hikâyesine odaklanılıyor.

Genç bir Fin kadın, esrarengiz bir aşktan kaçar. Bu yüzden de Moskova'dan Murmansk'ın kutup limanına giden bir trene biner. Tren kompartımanını Rus bir madenciyle paylaşmak zorunda kalan kadın, bu süreçte insanlığa dair birçok gerçekle yüzleşmek zorunda kalır.

Filme adını veren “France”, elbette tüm oyunbazlığıyla, ülkenin en popüler gazetecisi, tanınmış TV programcısı başkarakterin ön adı. Film, ülkesinin adını taşıyan bu medya yıldızının bir trafik kazası ardından tepetaklak giden kariyerini ve sansasyonel özel hayatını izlerken hem Fransa özelinde hem de dünyada haberciliğin başarı ve başarısızlık kıstaslarını, medya ahlakının gerekliğini, şöhret kültürünü, medyanın günümüzde hayatımızdaki yerini müthiş bir gözlemcilikle aktarıyor.

Küçük bir kasabanın postacısı, evi emlak piyasasının gözdesi haline gelince, bir anda herkesin ilgisini çeker. Kasabanın doktoru, kasabı, noteri, evin üzerinde planlar yapar. Bu plandaki tek açık, gelen mektupların tümünün ilk olarak postacının eline geçmesidir.

Orta yaşlarının sonuna yaklaşan Rolf ve Eva, belirgin biçimde yıpranmış ve tüm tutkunun kaybolduğu birlikteliklerine saplanıp kalmış bir çifttir. Bir gece Eva, Rolf’u baştan çıkarmayı dener. Eva, her ne kadar başarısız olsa da ilişkilerini tamamen değiştirecek beklenmedik bir olay meydana gelir.

40 yaşındaki Bora, evden dışarı adım atmayan işsiz bir gay'dir. Ailesi onu kapı dışarı atınca, ABD’ye gelmek isteyen Kamboçyalı bir kadınla 10.000 dolar karşılığında evlenmeyi kabul eder. Paralar suyunu çekince bir başka kadın bulur. Sonra bir tane daha…

Terk edilmiş, deniz kenarında bir tesis. Bir çağın sonu ile ilgili bir fantezi filmi çekiliyor. ikisi de film ekibinden; biri oyuncu diğeri yönetmen iki kadın Apocalypse ve Joy, yaşadıkları aşk ilişkisinin bitişine yaklaşmışlardır.

Stump özel bir yeteneğe sahiptir. O her şeyi tahmin edebilir. Bir panayırda insanlara para karşılığı bu yeteneğini sergiler. Gün gelir, bu numarası artık işlemez. Stump, uzun süre önce kaybettiğini sandığı kardeşine âşık olmuştur.

COVID-19 salgınının bizi fiziksel temastan sürgün ettiği günlerde, komşular arasında kurulabilecek farklı türden bağların imkanını sorgulayan bir kısa film. 16mm kamera, bir zoom lensi ve tarihi geçmiş selüloidle pek çok şeyi başarmak mümkün.