Giriş Kayıt
En çok beğenilen yorumlar
default avatar
(55) -
''Başkasıyla seviştiğim için değil başkasıyla güldüğüm için sinirlenmelisin''...Evililik denen kurum iki farklı hayali kaldırmıyor maalesef.Bir kişinin fedakarlığı,tek taraflı çekilen acılar gün gelip bir yerde açığa çıkıyor ve sonuçta boşanmaya uzanan gerçekle karşılaşıyorsunuz.Velayetini almaya çabaladıkları çoçukları üzerinden hesaplaşan bir çiftin hikayesini anlatıyor film.Her ne kadar bol hüzünlü ve gözyaşıyla dolu sahneler izlesekte çift arasında çok bariz duygu eksikliği var.Sürekli kariyerlerinden ve fedakarlıklarından dem vuran ama birbirlerine karşı hissettiklerine nerdeyse hiçbir şekilde ifade etmeyen modern zamanların hastalığı olan kariyer sevdalısı bir çift.Bir yerden sonra boşanmanın en iyi seçenek olduğuna şahsen bende ikna oldum.Son olarak filmin ortasından sonra sanki senaryo yazılmamışta herkes kendi kafasına göre takılıyormuş gibi hissettim.Avukatlar dışında kimsenin tatmin olmadığı,uzun süresini Irıshman tadında değerlendiremeyen ortalamanın biraz üstünden bir film olmuş.Son olarak Adam Driver çok ama çok iyi oynamış.
7


avatar
(19) -
Tam bir overrated film.. Fazla zamanınınız varsa izlenebilir yoksa boşa vakit harcamayın. Hep bir olay, bir kıvılcım bekliyorsunuz ama olmuyor. İki günde bitirebildik filmi. Çok sıkıcı. Bir iki sahne dışında oyunculuklar da abartısız. Sahneler birbirinden kopuk. Bir şey oluyor sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ediliyor. Özgün yapım olmasından dolayı abartılmış bir film.
5


avatar
(3) -
Boşanma durumunda, avukatlık kurumunun boşanan taraflardan daha acımasız olduğu bir dünya...
Oyunculuklar mükemmel; oskar heykelciği göz kırpıyor.


Yorumlar (70)
avatar
(23) -
Öncelikle filmin kadın başrolü Kate Winslet olmalıydı. Aman aman bir film değildi fakat hikayeyi anlatan senarist her neyse oldukça rasyonel yaklaşmış. Her zaman masayı deviren kadındır ve bu filmde de bu es geçilmemiş. Adam karısını aldatıyor ve sebep olarak bir yıldır kanepede yatan karısının kendisini ihmal ettiğini öne sürüyor. Aldatmak için geçerli bir neden olmasa da zaten gitmek isteyen kadın için iyi bir gerekçe türemiş. Bir yıldır kocasıyla cinsel ilişkiyi reddeden bir kadın düşünün. Adam boşanmayı düşünmeyip girecek başka bir delik bulmuş. Muhtemelen kadın adamı kendiliğinden boşanmaya sürüklemeyi düşünmüş gibi görünüyor. Filmin genelinden de öyle anlaşılıyor. Gitmek isteyen bir kadını tutmak osuruğu tutmaya benzer. Tutamazsınız o gidecektir. İlginçtir ''tü kaka'' doğu medeniyetlerinde olduğu gibi bu konuda batı da pek medeni değilmiş meğer. Sanatçı da olsa hem de rüyalar ülkesi Amerika da bile kadının üzerine tek kuruş kayıtlı mal yok ve orada da kadınlar boşanırken Karpatlardaki çingenelere dönüşüyor.
6

Cevaplar (2)
default avatar
(44) -
"Her zaman masayı deviren kadındır." sözünün haklılığının yaşandığı günlerden selamlar.


1
| Bildir
avatar
(23) -
Benden de selam. Hayat teorilerden oluşmaz, gerçeğin ta kendisidir. Kadın melektir kadın çiçektir masallarıyla ilişkileri ve hayatı içinden çıkılmaz hale getiren egemenlerin yaşamlarında kadının yeri yoktur.
6


0
| Bildir


default avatar
(11) -
Yer yer sıkılsam da filmi genel hatlarıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Özellikle Scarlett Johansson'un oyunculuğu beni derinden etklilemeyi başardı. Ayrıyeten, Adam Driver'ın hakkını da teslim etmek lazım o da gerçekten fevkalade oynamış. Kendi alanında son derece başarılı bir iş olduğunu düşünüyorum.Son olarak şunu gönül rahatlığıyla söylebilirim ki filmi izledikten sonra film içinizde en ufak bir pişmanlık hissi uyandırmayacak.
8


avatar
(78) -
Klişe, sıkıcı, derme çatma. Katıksız zaman kaybı. Tipik "Reytingi yüksek oyuncularla anlaştık, gerisini salla!" kafasıyla çekilmiş Holywood moviesi. Gitti canım 2 saat.
1


default avatar
(37) -
Boşanma oranları tüm dünyada yüksek oranda seyrediyor. Kendi toplumumuzda ise evlilik - hâlâ - insan hayatının kaçınılmaz bir evresi olarak görülüyor. Normlara gömülmekten hem hakikati hem kendisini tanımakta zorlanan, bununla yüzleşemeyen birçok insan evlilikle sorunlarının çözüleceğine inanıyor. Bu bağlamda, filmin üzerinde durduğu tema çok önemli. Filmin didaktik bir yönü olsa da, birbirlerine yakın gibi görünürken aslında çok uzak olan bu çiftin ilişkilerinin seyri açısından, sürükleyiciliğiyle merak uyandırıyor. Özet olarak, evlenmek bir tarafa, herkes çocuk yapmaya müsait bir karaktere sahip değil.
8


avatar
(38) -
Çoğumuz filmlerde güzelliği arıyoruz. Yoksa neden film izleyelim ki zaten yaşıyoruz ve bu gerçek. Filmlerde de durum böyle olursa yani gerçeği orada da yaşarsak güzel, kusursuz ve olmasını istediğimiz türden şeyleri nerede görebiliriz? Böyle bir yorum elbette yapılabilir. Fakat bazılarımız gerçeği de izlemek ister. Yaşadığını ya da yaşanılabilirliği daha mümkün olanı görmek ister. İşte bu film onlardan biri. Bu filme kızmayın.
8

Cevaplar (1)
avatar
(160) -
bu iki türün ayırdına varmak bir alt yapı ister.. güzel ifade etmişsiniz, ağzınıza sağlık
7


1
| Bildir


default avatar
(31) -
Bir bekar izlerse evlenmez , bir evli izlerse boşanmaz ...
Puanlara bakarak izledim ama abartılı buldum. Hikaye abartılı , avukatlar abartılı , evliler abartılı , sistem abartılı ..
Puanlarım tamamen evliliği oynayan oyunculara
5

Cevaplar (1)
avatar
(23) -
Abartılı değil gerçek...
6


0
| Bildir


default avatar
(208) -
yalnızlığın yaşamamak olduğunu anlatan şarkı,sanki ihtiyacımız olan buymuş gibi.film boyunca charlie nin tarafındaydım,nedeni süren bir hayatının kalmamış olmasından,belkide biraz acıdım,doğada tersi oluyor,neredeyse tüm hayvanların erkeği dönüp arkasını gidiyor,yavrular ve anne büyük bir mücadelede tek başlarına devam,vardır bir kaç istisna,bir kaç kuş,bir kaç balık,böcek falan,erkeğin dönüp arkasını gitmediği durumlar hani,hayvanlar şanslı biraz sanki,hayatlarında avukatlar yok,insan dediğimiz canavar nasıl bir sistem yaratmış,fazlaca şeytani,bankalar,avukatlar,kayıt altında tutuyor tüm insanları sistem,yok hüviyet,yok sınav,yok fatura,yok vize,sanki yaşamak kolay birde yok devlet,yok kanun,yok sıkağa çıkma yasağı,yok şu yok bu,bu filmi seyredip düzenden,sistemden iğrenmeyen birini tasavvur edemiyorum,vardır da,yokmuş gibi davranmak hoşuma gitti.filme puan vermiyorum,bir insan niye avukat olmak ister bunun sorgulanması lazım
8


avatar
(727) -
Doğrusu hikayenin sıkıcı olduğunu düşündüm. Boşanma vakası bir insana ne katabilir ki? Ayrılık ayrılıktır hoşcakal, elveda dercesine olmuyor maalesef, onun için hem teknik açıdan hem duygusallık açıdan film boşanma evresi içinde geçen durumları güzel açıklamış. Hele ortada çocuk varsa. İlk başta hadi oradan, sıkcı dedim, ondan sonra avukatlar devreye girince işte şimdi 'ebenizi zikerler' dedim. Ben de yorumcu Yasin Kara ile aynı fikirdeyim. bu filmi en iyisi oturup tek başınıza izleyin, hele eşinizle bir akşam gel seninle böyle bir film varmış izleyin dememekte fayda var.
7


default avatar
(166) -
Endüstriyel sinema ile sanatsal sinemanın arasında bir yerde bu film. Ve bence gayet de güzel bir yer orası. Kalsın orada, beğendim ben.

Sürprizbozan: Göster


Filmin adı Evlilik Hikayesi ama aslında bir boşanma hikayesi bu hikaye. Neden o adı vermiş yapımcılar bilmiyorum.

Eleştiriler genelde "Sıradan bir konu, neden bu kadar abartılıyor ki?" şeklinde yapılıyor bu filme ama bu haksızlık bence. O zaman "bütün filmler kötü" gibi bir anlam çıkar. James Bond filmleri "Aman canım, ajan filmi işte", Tarantino filmleri "Aman canım işte, kan revan" diye diye basitleştirilebilir. Elbette basit bir konu olacaktı. Gök kubbe altında söylenmedik, üzerine konuşulmadık konu zaten kaldı mı? Mesele bin yıllardır konuştuğumuz bir şeyi, farklı şekilde yorumlayabilmek. Ve bu film bence çok güzel yorumlamış bunu.

Evliliği bitirmenin bir şirket ortaklığını ayırmaktan daha da zor olduğunu görüyoruz izlerken. Şirketi ayırırsın biter. Evliliği bitirsen bile ömür boyu devam edecek ortaklık olan çocuğu ya da yaşanmışlıkları bitiremiyorsun. Zaten çocuğa kimse bir şey sormuyor filmde. Adeta bir otomobilmiş gibi eşya muamelesi yapılıyor. "Bana ver, sıra sende şimdi..." Al bir tur da sen bin, der gibi.

Avukatlar işe dahi olunca bence Türk Sineması'nın en önemli eserlerinden biri olan #Davacı'yı hatırladım. Avukatların yönlendirmesi ile birbirlerinin yüzlerine söyleyemeyecekleri o en ufak detaylara ait suçlamaları mahkemede nasıl da yöneltebiliyor çiftimiz. Şarap içmiş, sarhoşmuş vs. vs... Basit olan o şeyler hakimin karşısında nasıl da önemli bir hal alıyor öyle. Herkes tereyağından kıl çıkarmanın peşine düşüyor. Oysa yüz yüze her geldiklerinde, sanki o suçlamaları yapanlar kendileri değilmiş gibi nasıl da sağlıklı iletişim kurabiliyorlar. Tam Davacı filmi yeminle.

Diyaloglar ve çatışmalar son derece tarafsızdı. Bir kadına hak veriyorsun, sonra erkeği dinlerken vaz geçip erkeğe hak veriyorsun. Sonra tekrar kadına, sonra tekrar erkeğe... Çiftin yaşadıklarının da tipik bir "geçimsizlik" olmadığını düşünüyorum. Diyalogların satır aralarından aldıklarımıza bakılırsa biraz orta yaş krizi de yaşıyorlar hani. Geçmişi sorgulama, geleceğin kaçmaması için panik hali gib gibi. Bence bırakın sevgilinizle, eşinizle izlemeyi;  hiç kimse ile izlemeyin bu filmi. Bence tek başına izlenmesi gereken filmler kategorisinde bu. İlişkiniz bozulur mazallah.

Aslında bu filmi izleyene kadar neden olduğunu bilmeden hoşlanmıyordum #Driver'den. Ama bu filmden sonra haksızlık ettiğime karar verdim. Adam bence yardırmış... Filmin tamamındaki bütün oyunculuklar çok iyi ama Driver tam bir Kuzey Avrupalı aktör gibi oynamıştı. Mimikler, jestler, ses tonunun kullanımı... Hepsi.

Solak ve güzel aktris #Johansson da çok başarılıydı. Zaten hastaydım kendisine. O da bu duygularımda haksız olmadığımı ispatlamış bu filmdeki performansı ile. Tek uyuşmazlık Driver ile aralarında olan boy uyuşmazlığıydı. Çok azdı ama yan yana geldikleri sahnelerde hemen göze batıyordu bu çiftimizin.

İzlerken bazen #Boyhood'u anımsattı bana film. Nedendir bilinmez... Bir tiyatro esermiyçesine izlediğimiz bu film bence #Netflix'in iyi işleri listesinde kendine yer bulacaktır. Süresi 10-15 dk kısa olabilir miydi tarzı gereği? Olabilirdi. Böyle nasıl olmuş peki? Cıncık gibi.

İzlenmeli.

#iyiSeyirler.


avatar
(26) -
Gereksiz uzun, gereksiz dialoglar. Gerçekten sıkıcı bir film. Kaybettiğim zamanıma acıdım. Gülücük
3


avatar
(217) -
Filmde işlenen konu çok sadece ve anlaşılır. Hiçbir dakikasında sıkılmadan izledim. Oyuncuları tanıyarak ve bilerek izliyorsanız film sizi içine biraz daha alıyor. Sahnelerde müzik olmaması ve insanı durum ve haller yer verilmesi izleyiciyi daha da filmle bir yapıyor. Drama yönü çok ağır ve konunun bir yere bağlanmasını istiyorsanız kesinlikle izlememelisiniz. Film sanki roman gibiydi. Oyuncuların duygu durumları birebir aksedilmişti. Scarlett Johanson ve Adam Driver için kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Sinemaya doyacaksınız
Bu filmi beğendiyseniz Aşk ve Küller - Bir Ayrılık filmlerini izlemenizi tavsiye ederim.
9


avatar
(1723) -
genel hatlarıyla başarısız buldum, beğenilecek tek sahnesi scarlett'in avukatıyla buluştuğu ofisteki muhteşem tiradı, geriye kalan tüm öğeler uyumsuz, vasat, sıkkın, bıkkın...başrol oyuncuların arasındaki yaş farkı bariz göze batıyordu, çocuk oyuncu bence ne oynadığını bilmiyordu, tirajikomik öğeler filme serpilmiş ancak onlarda vasatı aşamıyor, film bittikten sonra 'şimdi ben ne izledim?' diye soranlardanım, bu tip boşanmalar herkesin başına gelebilir, geliyor zaten, bunun filmini yapmak bence gereksizdi, zaman israfı ne yazık ki...
5


avatar
(19) -
Tam bir overrated film.. Fazla zamanınınız varsa izlenebilir yoksa boşa vakit harcamayın. Hep bir olay, bir kıvılcım bekliyorsunuz ama olmuyor. İki günde bitirebildik filmi. Çok sıkıcı. Bir iki sahne dışında oyunculuklar da abartısız. Sahneler birbirinden kopuk. Bir şey oluyor sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ediliyor. Özgün yapım olmasından dolayı abartılmış bir film.
5


avatar
(882) -
Scarlett Johansson ve Adam Driver ikilisi oyunculuk adına döktürmüşler. İkisi de Oscar adayı oldular yalnız film olarak bakıldığında senaryoda eksikler var gibi. Doğal olması için çabalanmış evet ama gereksiz sahnelerle uzatılmış bir film. Çok daha vurucu ve etkileyici sahnelerin olmasını bekledik durduk. Fazla sıradan geldi hikaye. 1979 yapımı Kramer vs. Kramer'i hatırlatan bir film olmasına rağmen o filmin yanından bile geçemedi.

Cevaplar (1)
avatar
(691) -
Siz de haklısınız, ne diyebiliriz ki? Birazcık da sündürülmüş gerçekten ama, bana hikayenin sıradanlığı güzel gelmişti aslında, hatta yorumda belirtmeyi atladığım bi konu var; bu "onlar" için sıradan bi hikaye, "bizde" olsa, bambaşka şeyler olurdu... Düşünsenize...
8


2
| Bildir


avatar
(691) -
Çok güzel bir film... "İnsanca, pek insanca..."

Kesinlikle hayatın içinden, ve ilk bakışta oldukça dramatik görünmesine rağmen, film aslında düpedüz kara mizah. Satir bile denebilir. Çiftin başbaşa "hesaplaştığı" sahnelerde pek öyle hissetmiyorsunuz ama, avukatların işin içine karıştığı sahnelerde kendinizi kahkahalarla gülerken bulabilirsiniz. Avukatlar demişken, Laura Dern'den hiç hazetmem ama sanki kendini oynuyor. Eğer kendisi "öyle" bir insan değilse, Oscar adaylığını sonuna kadar haketmiş demektir, çünkü bir oyuncunun başarı ölçütlerinden belki de en önemlisi, kişiliğine aykırı olabilen farklı kalıplara girebilme becerisidir. Yardımcı kadın oyuncu olarak Jennifer Lopez'in aday gösterilmiş olması gerektiğini öne sürenler olmuş mesela. Bu bence "zevkler ve renkler" bağlamında bile mazur görülmesi oldukça zorlayıcı bir argüman. Herneyse...

Adaylıklar belli olduğuna göre, o konuda ahkam kesmeye devam edelim bari. Adam Driver'dan da hiç hazetmem ama, bu yıl Oscar'ı alması gerektiğini düşünüyorum, hem de Phoenix'e rağmen. Herkes çok beğendi falan ama, ben bazı sorunlar görmüştüm, yorumumda da belirtmiştim. Adam Driver ise kendini aşmış, ki aşılması gereken en önemli bariyer odur zaten. Scarjo da çok iyi, bazıları için ihtimal dışı olsa da, adaylığı gayet normal, hatta ödül alırsa şaşırmam ama, kadın oyuncu adaylıkları olan diğer filmleri görmedim, o yüzden tahmin yapmam mümkün değil. Özgün senaryo dalında ise pek şans görmüyorum ama asla kusur bulunacak bir metin değil. Son derece doğal diyaloglar, hayatın öylesine akışı, insanların "sürüklenişi", tek kelimeyle mükemmel. Ayrıca filmin neden "bitmemiş" olduğunu da anlayamadım, daha nasıl bitecekti? Bence uzadı bile.. Bahçe kapısının kapanma sahnesinde bile bitebilirdi mesela...

Bu filmi başka filmlerle kıyaslamak mümkün, ama eğer sinema bölümünde tez falan hazırlamıyorsanız, o iç kıyıntısı "Kramer vs Kramer"ı izlemeye kalkmayın, kendinizi bunalıma sokmayın, bu saatten sonra Dustin Hoffman için bile değmez, ki kendisi benim için "en iyi ilk beş erkek oyuncu" arasına hiç mi hiç zorlanmadan girer. Meryl Streep'te ise ne bulduklarını zaten hiç anlayamamışımdır, bir tek "Thatcher"da mı ne, bi "mmmh" olmuştum, onun dışında kadını tahammülü zor bulurum hep. "Big Little Lies"da da başarılıydı sanırım ama kadına sinir olmakta zaten hiç zorlanmadığım için o karakter de bana özel gelmemişti. Hele o Rock Yıldızı olmaya soyunduğu film... Aman tanrım... Neyse, konuyu yine dağıttık...

Filmi izleyin, sadece oyunculukları için bile izlenir ama, insan doğası üzerine yer yer çok ilginç olabilen tartışmalar bulacaksınız. Klasik bir laf olacak ama zamanınıza acımazsınız, merak etmeyin. Pardon yahu, "klişe" diyecektim; "klasik" dedim. Neyse, çocuklarla da izleyebilirsiniz ama onlar muhtemelen sıkılırlar. En iyisi "çift" olarak izlemek...
8


default avatar
(14) -
Filmin ortalarına doğru senaryo bi garip oluyor sanki süre doldurmak için çekmişler. Çok fazla diyolog vardı takip etmekte baya zorlandım. Oyunculuklar çok iyi zaten oyunculuklar iyi olmasa sonunu getiremezdim.
8


avatar
(805) -
''Başkasıyla seviştiğim için değil başkasıyla güldüğüm için sinirlenmelisin!'' mottosuyla hatırlanacak güzel bir film. Evlenmeden önce her çiftin oturup izlemesi lazım. Daha doğrusu şöyle diyeyim: "Bu filmi izlemeden ölmeyin; pardon, evlenmeyin!".
9

Cevaplar (1)
avatar
(691) -
Bunu erkeğin kadına söylemesi çok ilginç. Normalde kadının erkeğe söylemesi lazım.
8


2
| Bildir


avatar
(160) -
Her filmi aynı ölçü birimiyle ölçerseniz bu filme kötü diyebilirsiniz ama durum öyle değil. Filmi iyi ya da kötü olduğunu söylemek için senin beklentin değil öncelikli olan, filmin vadettiğini başarılı bir şekilde verip verememesidir... Baba filmini izleyip Örümcek adam efektlerini ya da aksiyonunu beklersen bulamazsın. Bu ne Baba filmini kötü yapar ne de Örümcek Adamı daha iyi.

Arkadaşlar bu film gerçekten iyi ama filmin ne vadettiğini önceden kestirmeniz lazım. Bazıları sıradan konu daha farklı şeylerde olmalıydı demiş. böyle bir fikirle filmi izlemeye başlayanlar zaten en başta kaybetmiş.. Yönetmen bizim, çevremizdeki insanların, sıradan hikayesini anlatıyor. Karı koca tartışmalarına bak; senin annen benim babam muhabbeti. Yahu burada tartışmanın sıradan olması başarısızlık değil tam tersine başarıdır. Hepimizin yaptığı sadece bize has sandığımız EVRENSEL problemler.. Hepimiz gibi sıradan insanların sıradan hikayelerini anlatıyor.. Film bitmemiş denmiş; ilişkide bir süreci anlatan film nasıl bitebilir?! İki tarafta ölene kadar film devam mı etmeliydi! O da yetmez bu sefer çocuk n'olacak onu görmedik denirdi kesin.

Marriage Story herkese hitap etmeyen yaş ortalaması olarak yetişkin ve üstünün, özellikle bu türü seven iyi sinema izleyicilerinin, bir de biraz çevresinde etrafında bu tarz olayları tecrübe etmiş insanların hoşlanabileceği niş bir yapım. İyi ki yapmışlar, biz de izleme şansı bulduk. (harika oyunculuk)
7


avatar
(1012) -
Sanırım Netflix işin içinde olunca artık filmlerdeki puanlara oyunculara aldanmamak gerekiyor.Netflix iyi hoş ama hedefe on ok yolluyorsa hasbelkader ikisi bilemedin üçü tutuyor iyi diyebeileceğimiz veya çok iyi olan.Ayrıca Adam Driver içinde bir iki birşey söyleyelim.Evet Julliard dan mezun yetenekli birisi .Belli oluyor. Fakat Black Klansman hariç beğenerek izlediğim bir filmi daha olmadı.Star Wars dahil.Diğer yandan gelişimini takip edip yabana da atmamak istemiyorum.İyi izleyici yorumcular Bir Ayrılık ve Kramer Kramere Karşı yı örnek vermişler.Çok doğru.Onlar gibi mükemmel bir film olmadığı halde aşırı bir değeri var gibi puanlar almasına şaşıyorum.
6


avatar
(1162) -
“Marriage Story”, hikâyesini de yazan Noah Baumbach’ın yönetmen koltuğunda oturduğu romantik bir drama…

Dünya prömiyeri, 29 Ağustos 2019’da Venedik Film Festivalinde yapılan ve (Academy ödüllerine aday olarak yarışabilmek için) Amerika’daki 6 Kasım 2019 tarihli sınırlı salon gösteriminin ardından 6 Aralık 2019 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dâhil edilen filmin, 8.3/10 (58.518 oy) ve 4.3/5 (148 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 9.0/10 (305 yorum) ve 94/100 (51 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

Ama biz yine de, çekimleri 47 günlük bir süre içerisinde New York City ve Los Angeles’ta gerçekleştirilen ve altı kategoride 77. Golden Globes Ödüllerine aday olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Bunun içinde, 18 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sinemadaki sınırlı salon gösterimleriyle 2.2 milyon dolarlık bir gişe hasılatına ulaşmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, 2019 yılını, “The Report”, “Star Wars: Episode IX - The Rise of Skywalker” ve bir Jim Jarmusch filmi olan “The Dead Don't Die” ile zaten dolu dolu geçirmiş olan Adam Driver’ın, performansını en az bir büyük ödülü kapacak seviyeye taşıdığı bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Ancak Driver’ın en büyük talihsizliği, karşısında rakip olarak Antonio Banderas (Pain & Glory), Christian Bale (Ford v Ferrari) ve Joaquin Phoenix (Joker) gibi isimleri bulması olacak… Yoksa 2020’de “En İyi Erkek Oyuncu” kategorisindeki Academy, Golden Globes veya BAFTA ödüllerinden hiç değilse birini evine götürmesi işten bile değildi…

Tamam, her ne kadar ortada ödül (ve hatta ödül adaylığı) getirecek bir performans olmasa da Scarlett Johansson’da iyi oynamış… Fakat Laura Dern’in “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kategorisindeki Golden Globes ödülü adaylığı, muhtemelen başta kendisi için olmak üzere tam anlamıyla büyük bir sürpriz olmuş durumda… Zira bize göre, 136 dakikalık filmin içinde Dern’in bu ödüle aday olmasını gerektirecek tek bir sahne bile mevcut değil… Hele de, “Hustlers” da (2019) filmi tek başına domine eden Jennifer Lopez’i izledikten sonra…

Gerçi festival jürilerinin / üyelerinin oy veriş tarzına, bazen pek akıl sır da ermiyor… O nedenle biraz daha bekleyip sonuçları görmemiz gerekecek…

Oyunculara dair bu faslı noktalamadan, “iyi oyunculuk” denilen şeyin ne demek olduğunu daha iyi anlayabilmek adına, Charlie’nin (Adam Driver) boşanma avukatları (4 kez evlenip 3 kez boşanmış olan yaşlı kurt) Bert Spitz (Alan Alda) ile (paragöz) Jay Marotta’yı da (Ray Liotta) gözden kaçırmamanızı öneriyoruz…

Son olarak, “En İyi Senaryo” kategorisinde de (yine Golden Globes’da) ödül adaylığı bulunan filmin hikâyesine de bakacak olursak:

Bu filmi izlerken, vizyona girdiği yıl Ankara’nın en önemli sinema salonlarından birinde şu an hayatta olmayan dostlarımızdan biriyle birlikte izlediğimiz 5 Academy ve 4 Golden Globes ödüllü “Kramer vs. Kramer” (1979) filmini ve Dustin Hoffman ile Meryl Streep’in sıra dışı oyunculuklarını anımsamamak neredeyse imkânsız gibi… O yüzden de, eğer konu olarak “Marriage Story” filmini beğendiyseniz ve aradan geçen 40 yıllık süreye rağmen fırsat bulup da henüz izlemediyseniz, “Kramer vs. Kramer” i de (1979) izleme listelerinize dâhil etmeyi unutmayın diyeceğiz…

Elbette filme dair yazılıp çizilecek daha pek çok şey var… Fakat “spoiler” ve “GDO’lu ithal yorum” içermeyen tarzımız gereği biz onları, yazdıklarımızın ardından meraka kapılarak filmi izlemeye karar verecek olanlara bırakalım istedik…

Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

İlk önerimize gelince:

O hakkımızı da bu kez, iyi film izlemeyi tarz haline getirmiş sinemasever dostlara“ ‘The Squid and the Whale’ (2005) sonrasındaki ikinci en büyük balığını oltasına düşürmüş olan Noah Baumbach’a bu film vesilesiyle bir şans daha vermekte yarar var” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…

Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “abartılı” puanların yol açtığı büyük beklentilere kapılmadan, “sizde izleyebilirsiniz” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler…
6


‹ Önceki 1 2 3 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film