Giriş Kayıt
Yorumlar (6)
default avatar
(19) -
Eserler o kadar filmle özdeşleşmiş ki müzikleri film için mi yapmış yoksa müziklerine klip mi çekmişler anlayamadım.Müziğin tüm engelleri aşabileceğini ve herkesin iletişim kurabileceği evrensel bir dil olduğunu gösteren çok güzel bir belgesel.
8


avatar
(204) -
Sinema olmasaydı ennio morricone olurmuydu ? sorusuna cevap vermek çok zor omasa gerek elbette her ikisi de olurdu ama biz muhteşem harmoniden eksik kalırdık. bu ik farklı sanat dalını bütünleyen çok az eserler yapıldı tarihte. iki elin parmakları kadar ancak sayabiliriz ve bunların çoğunda ise ennio morricone adını göreceğiz. sinema severlere müziği, müzik severlerede sinemayı sevdirebilen sihirli karışım..
8


default avatar
(1) -
Belgeseli, İngilizce altyazıyla seyretmeye çalıştım. Umarım yakın zamanda iyi bir Türkçe altyazı paylaşılır. Bazı anlatımlar biraz müzik tekniği içeriyor ama çok dozunda; Morricone o teknikleri bile öyle nahif ve yer yer öyle eğlenceli ifade ediyor ki, akılda kalıcı müzik teorisi bilgilerine de aşina oluyorsunuz.

Belgeselin yönetmeni Tornatore, duyguları, nostaljik hüznü filmlerinde ustalıkla öne çıkartan bir yönetmen. Bu belgeseli de aynı anlayışla dokumuş. İnsanı asıl hüzne boğan şey böyle dolu dolu yaşanmış hayatların günümüzde hiçbir zaman olamayacağı gerçeği. Ennio Morricone'nin çocukluğundan, yaşlılığına varana dek asla vazgeçmediği sanatçı disiplini ve çalışkanlığı günlerce aklımdan çıkmadı.

Çok kıymetli bir eser ortaya çıkarılmış. Öyle ki insan bu belgesel keşke sadece dijital ortamda kalmasa 35 mm pozitif film kopyası gibi fiziksel olarak da arşivlense diye istiyor. Yukarıda çok güzel bir paylaşım yapılmış; üstüne ekleyebileceğim ve belgeselde onun müziği hakkında yapılan yorumlardan daha iyisini söyleyebileceğim bir şey yok. Müzikle, film müzikleriyle ilgilenen herkes mutlaka seyretmeli.
10


avatar
(1583) -
O bir dahi, o ancak Tanrı tarafından yapılabilecek güzellikteki müzikleri yapabilmiş efsane bir kompozitör, üstün bir maestro!

Belgesel o kadar güzel yapılmış ki, bu olağanüstü alçak gönüllü ve utangaç ve prensip sahibi ahlaklı müzik dahisinin müzik yolculuğuna girip sürükleniyorsunuz, sizi o yarattığı harika müziklerle hayat verdiği filmler içerisinde bir duygu selinin içine sokuyor, gözlerinizden ister istemez yaşlar geliyor. Onunla çalışan insanlardan o güzel sözleri, tasvirleri duydukça sanki kendi yakınınızmış gibi duygulanıyorsunuz. Fiziksel olarak yakınınız olmayabilir ama hayatımız boyunca ne kadar da çok onun film müzikleriyle yoğrulduğunuzu farkedince ona karşı inanılmaz bir sempati, sıcaklık hissediyorsunuz. Gerçekten belgesel bitene dek çoğu yerde gözlerimden yaşlar geldi burnum sızladı ve gurur duydum böyle bir insanın bu hayatta yaşamasından, onun müziklerinden lezzet almaktan.

Üstadın profiline girip bakınca ne kadar çok ürettiğini görüyorsunuz, mause ile aşağı scroll down yapınca bile yoruluyorsunuz, adam sürekli üretmiş. Saydığımda film müziklerini yaptığı filmlerden 34 tanesini izlemişim şuana dek ki bu rakam ürettiklerinin çok azı. Belgesel boyunca gösterilen filmleri izleyeceklerim arasına not aldım, sadece Ennio bu filmlere müzik yapmış diye izleyeceğim filmler olacak bunlar.

Film müzikleri bazı filmler için o kadar önemli ki, o müzikleri çıkarırsan o film o kadar çıplak kalır ki, o almış olduğun keyfin yarısını alamazsın. Sergio Leone'nin yaptığı spagetti westernlerden kaldırın o müzikleri bakın ne oluyor.. Bir Chi Mai'yi, bir Le Vent Le Cri'yi.. Ya da Bir zamanlar Amerika filminden bir Cockeye's song'u bir Poverty parçasını çıkartın asla aynı keyfi alamazsınız. Şimdi bile bunları yazarken açtım, tüylerim ürperdi, o filme gittim, çocukken aile fertlerimin hepsi bir aradayken ilk kez izlediğim zamanlara döndüm.. İşte Morricone gibi film müziklerini o filmlerin sahnelerine ilmek ilmek işleyen dahi müzisyenler sayesinde hayatımıza, duygularımıza dokunuşlar oluyor. Hayatı boyunca her 10 yılda bir kendine film müziklerini bırakıp düz klasik müzik kompozitörlüğüne devam etme sözü verse de şükür ki vefat edene dek bizler için film müzikleri yapmaya devam etti. Nur içinde uyu güzel insan, Maestro!
10

Cevaplar (2)
default avatar
(140) -
Sevgili Morrison yorumunuza bayildim ve ustayi yuceltmenizi cok begendim. Kunyenizdeki gibi muziksever biri oldugunuz belli. Ennio ile ilk tanistigim 42 yil oncesinden beridir kendisine hayranim, hastasiyim, muziginin asigiyim. 20.yuzyilin Mozart'i denen bu ozel insan aslinda sizin tek cumle ile guzel ozetlediginiz birisi: "olağanüstü alçak gönüllü ve utangaç ve prensip sahibi ahlaklı müzik dahisi"
20 li yaslardaki genc kusaklara birakilan cok ozel bir biyografi belgeseli. Ennio 1970lerde bir yil icinde Italyada yapilan 250 filmin 200 kusurune film muzigi yapabilen anormal biri. Klasik, pop, rock, avantgard, jazz her turde beste yapmis ki hayranligimin en onemli gostergelerinden biri bu. Digeri ise cok basit 2,3 akorla (ki kendi de bunu itiraf ediyor) muhtesem muzik parcalari yaparak Joan Baez'i bile meshur edebilmis(Here's To You). Ama muzigin basitliginin icindeki akorlara yapilan ek pasajlar ve eklemelerle parcalar cok yuceltilmis. Dediginiz gibi film dunyasinda orjinal film muzikleri icinde belki de alaninda en iyisi olan bir Gabriel's Oboe olmadan The Mission(1986) basarili olamayabilirdi veya La Califfa gibi gibi. Muzik ve sinema severlerin ruhlarini senlendiren bu insanin da ruhu sad olsun ve senlensin. Selam ve sevgiler buyuk usta!
10


4
| Bildir
avatar
(1583) -
Merhaba Redno, teşekkürler, çok doyurucu bir belgesel yapılmış, böyle dahilerin belgeselleri övgü dolu yorumları hakkediyor. Geçen hafta kablo tvde gördüm, tr dublajını da yapmışlar, evet yeni jenerasyon tarafından da tanınmalı keşfedilmeli.
10


3
| Bildir


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film