Giriş Kayıt
En çok beğenilen yorumlar
avatar
(38) -
Bu filme karşı çok öfkeliyim. Eastwood'un ne kadar milliyetçi olduğunu biliyorum. Ama filmi nötr halde objektif olarak izlemeye çalıştım. Chris karakterini sıradan bir sivil Iraklı gibi düşündüm. Ama olmadı. Bu kadar gaddar, bu kadar vahşi ve delicesine evrensel değerden yoksun, savaştan beslenen bir filmde tek bir sahnede dahi sorgulama ya da eleştiri olmaz mı? Nasıl bir mantıktır bu? Irakta, Vietnamda, Afganistanda, Güney amerikada milyonlarca sivili katleden, ülkeleri işgal eden bir ülkenin bu filmle anladım ki hakikaten insanlıktan nasibini almamış bir durumdalar. Filmde psikoloji ara sıra gözümüze sokulup, savaş şartlarında bu normaldir gibi bir mesajı en saçma şekilde anlatıp, bir iki cenaze merasimi ile günü kurtarabilmekten fazlasını beceremeyecek kadar berbat. Filmin başından beri Irak ve oradaki insanlar adeta her biri birer barbar, vahşi ve teröristmiş gibi gösteriliyor. Senaryonun her bir satırı böyle iğrenç yaftalamalarla dolu. Hatırlayacak olursak Hurt Locker filmi vardı o da aşağı yukarı aynı şeyleri anlatıyordu fakat en azından bir derdi vardı filmin. Böylesine leş değildi. Çünkü hem iki anlamlı, hem de düşündürücü bir filmdi. American Sniper ise sadece bir 'Amerikan Kahramanı'ndan' ibaret. Psikopat, manyak bir "vatansever" karakterine sahip. Filmin her alt metninde ABD'ye ve bayrağına hizmet gibi saçma sapan argümanlara sarılıyor Eastwood. Yahu bir ülkeyi işgal edip orayı çöle döndürmenin katliamlar yapmanın neresi kahramanlık ya da ülkeye hizmet olarak düşünülüyor? Yazıklar olsun bu mantaliteyi akademiye sokan ve ödül alması için çaba harcaya lobilere. Hiçbir sahnede savaş eleştirilmemiş, aksine alttan alta övülüyor. Burada en büyük terbiyesizliği yapan Bradley Cooper (yapımcı olarak) ve bu rezil filmi yöneten Clint Eastwood'a yazıklar olsun diyorum. Savaşı meşrulaştırmak adına mesaj vermek için epey efor sarf eden bu filmde muhtemelen de bugüne kadar hep gizli bir şekilde propaganda yapan Eastwood’un ayan beyan “ben böyle mankafa bir herifim" dediği ilk işi!..Ucuz milliyetçi mesajları, gözümüze sokmaya çalıştığı bayrakları ve Bradley Cooper’ın berbat güneyli aksanını geçtim artık. Öyle rezil bir senaryo ki içler acısı halde Chris Kyle’ı inanılmaz antipatik, zarar verici derecede milliyetçi bir hale getirmeyi ihmal etmemiş zaten. Eastwood dünyayı nasıl görmek istiyor bilmiyorum; Obama'yı sürekli eleştiren ve alay konusu olmayı iyice içine sindirmiş gibi görünen Cumhuriyetçi partinin davetlerine katılmayı ihmal etmeyen bir adam olduğunu biliyoruz. Ama bu filmlerden sıkıldım. Ki American Sniper da daha önce anlatılmamış bir şey de yok. Hikayesini anlatmaya çalıştıkları adam dinlemeye değer biri olmadığı gibi, kahraman falan da olamayacak kadar zavallı. Aynı zamanda evrensellikten yoksun hayat öyküsüyle de ABD dışında her yerde şiddetli eleştiri konusu olacak bir yapım. Ama gişe hasılatlarıyla kendilerini savunurlar ne de ols. Bu nasıl bir barbarlıktır biliyoruz az çok. Call of Duty oyununda da böyledir, sayısız filmde de böyledir. Onların müstakil evleri olur ,müstakil evlerinin bahçesine bakan kapıya eyalet bayrağıyla abd bayrağı asılmıştır. Eğer ölürlerse cenazelerinde mutlaka limuzin olacaktır ve saygı atışı yapıldığı esnada korkarlar. Bayrağı bol madalyalı bir subayın elinden alırken subay ölen askerin karısının kulağına eğilip bir şeyler fısıldar, kadın da göz yaşları içerisinde marur bir şekilde başı ile onaylar. Ondan sonra o lanet olası intikamın alınma zamanı gelir. İşte bir ülke bu kadar çok haksız olunca bunları yapmak mecburiyetinde kalır. Klasik Bush kafası vardır. Kendi halkını ve dünyadaki diğer insanları kandırmak için böyle filmler çeker. Çok fiyakalı askerleri, barbarları öldürür o filmlerde. Kim yahu bu barbarlar? Kendi ülkesini işgal eden amerikalılara karşı ülkesini koruyan insanlardır mesela. Yarın amerika bizi de işgal etmeye kalksa hepimiziz. Arsızlığın, barbarlığın, katilliğin, sapkınlığın kendini aklamaya çalıştığı yüzlerce filmden biridir. Umarım bu film demeye utandığım propaganda yapımı yerin dibine sokulur da biz de ortadoğu halkları da rahat eder! Yahu Eastwood farklı türlerde de filmler çekmiş birisi. Ama özellikle savaş türünde çektiği Letters from Iwo Jima ve Flags of our Fathers filmlerine bakınca neyi gördüğünüz zor olmuyor değil mi? Ortak noktalar basit. Her zaman ABD'yi aklamış, savaşı hatta öldürmeyi kutsamış, karşı tarafı ise asla anlama çabasına girememiş bir yönetmendir kendisi. J. Edgar'a gelelim, Di Caprio'nun da oynadığı film daha çok biyografi tadındaydı. Ama mesela bu filmde de J. Edgar Hoover denen bir başka hatalarla dolu insanı aklamaya çalışmıştı. Bunu nasıl beceriyor diye sormanın anlamı yok. Misal Kathryn Bigelow, Michael Bay ve Steven Spielberg gibi sağ zihniyet ya da sağ düşünce için filmler çeken yönetmenler filmlerinde gösterilmesi gerekli şeyleri en azından Kathryn Bigelow için söylemek gerekirse gösterebiliyor, ama J. Edgar için bakarsak Eastwood'un hiçbir şeyi anlatmadığını, karanlık noktaların aklandığını görürsünüz. Bu sabit görüşlü, ihtiyar herifin yıllardır çektiği filmlerindeki bu saçma salak nakaratları ülkem için ölüyorum, ırakta ailem için savaşıyorum saçmalıklarını duymak istemiyorum artık. Bu filmin üstüne Quentin Tarantino ne demiştir acaba çok merak ediyorum. Orijinal adam her filminde farkını belli eder, sanatını ortaya koyar. Ama Eastwood gibiler körelmeye mahkumdur. Bu arada tabii bu propaganda yapımı için spoiler vermek istemiyorum ama adamın gerçek hayatta nasıl öldüğünü biliyorsak eğer o sahnesini bile koymamışlar. Bir cümle ile geçiştirilmiş ki adamın ve amerikan milliyetçiliğinin üzerine kimse bir şey demesin. Bol bol bayrak sallayalım. Suriyeli sniper mustafa karakterinin de gerçekte sonu öyle olmamıştır. Film bunu bile kullanmış. Bütün bunların içinde kalkıp filmin tekniğini konuşmanın bile anlamsız olduğunu düşünüyorum. Neyse dostlar çok uzattığımın farkındayım ama tahammül edemiyorum kusuruma bakmayın...


default avatar
(7) -
Interstellar gibi bir film varken şu filmi oscar adayı yaptılar ya oscarada güven kalmadı artık.


avatar
(8407) -
kimi bilgilere göre 250 civarı kimine göreyse 150'nin üstünde insan öldürmüş bir sniper namı-ı diğer ramadi şeytanı... kendi hikayesini anlatan bir kitabı var sanırım film oradan esinlenme kurduğu şirketle emekli asker ve polislere yardımcı olmaya çalışmış
Sürprizbozan: Göster
film çok farklı gelmedi bana benzerlerini çokça izledik muhtemelen oscar alacaktır sebebi malum lakin alakası çok olmamakla birlikte çok sıkıldım amerikanın dünyanın her yerine demokrasi götürüp insanları öldürmesinden ülkeleri işgal etmesinden ve filmlerle dahi kendini haklı göstermeye çalışmasından eğer bir kahraman varsa ortada o da vatanı için şehit olanlardır başkalarının vatanını işgale çalışanlar değil... en azından bence!...


Yorumlar (115)
avatar
(1723) -
buz gibi bir propaganda filmi, sen dünyanın süper gücüyüm kimin elinde ne enerji varsa demokrasi getireceğim kisvesi altında çökerim o ülkeye diyeceksin, asosyal, manyak adamları cepheye gönderip masumları öldüreceksin sonra da bak ben haklıyım filmleri çekeceksin, bu film özelinde GO HOME YANKİE...
1


avatar
(6203) -
Öncelikle Amerikan propagandası olayına girmek istemiyorum ama biyografi olarak bence başarılıydı. Eğer propaganda kısmını bir kenara bırakırsak aksiyonu, hikayesi ve oyunculuklar oldukça güzeldi .Ben zevkle izledim ve tavsiyede ederim....
7


default avatar
(6) -
Uzun zamandır izlemeyi düşündüğüm ama hep önüne başka filmler koyarak ertelediğimi bir filmdi. Öncelikle ilk zamanlarda izleyen ve anında filmi kötüleyenlerden hiç etkilenmeyerek izlediğimi söyleyebilirim. Ayrıca filmi geç izlememin, filmi yorumlamada daha objektif olmama sebep olabileceğini de not düşerek başlayayım.

Filmin bazı eleştiricilere göre fazlasıyla klasik Amerikan vurgusu içeren ögelerle dolu olduğu söylense de ben aynı fikirde değilim. En azından konu ve senaryonun gerektirdiğinin üzerinde bir abartı göremedim. Filmdeki olaylar gerçek ve o gerçek olaylar hakkında yazılan kitaptan senaryolaştırıldığına göre, Amerikan sinemasının olmamış bir şeyi oldu gibi gösterme durumu da ortadan kalkmış oluyor. Elbette ki böyle bir konuyu hazır bulmuşken sinemaya uyarlayıp kendi bayrak ve ülkelerini de ön plana çıkarmaları normal kabul edilebilir.

Amerika ülkesinin çıkarları gereği her yere gidip müdahale etmesi, kaos var gibi göstererek düzeltmeye çalışması, bunu kullanarak kontrolü ele alması klişesine herkes karşıdır ancak film bu konuyu anlatsa da içeriğinde ayrı bir detay öykü daha sunuyor. Asıl film bu öykü etrafında dönüyor. Eğer siyasi öngörüyle filmi izlerseniz asıl detayı yakalayamazsınız. Savaşa hepimiz karşıyız ancak, özellikle biz erkekler askerlik görevi gereği silah altına alındığımızda ve bir çatışma ortasına düştüğümüzde, bize kurşun sıkacak olanları ve onların hangi sebeplerle orada olduklarını değil kendimizi ve orada olan arkadaşlarımızı düşünürüz. Bizi oraya toplayan ve koruduğumuz gücü temsil ederiz.

Bu film bir aile babasının, özel yetenekleri sebebiyle savaşta olmasını, görevini başardıkça ünlenerek ülkesi ve takım arkadaşlarıyla kendi ailesi arasında boşlukta kalmasını çok iyi işliyor. Çocukların savaş ortamında nasıl acımasız kullanıldıklarını anlatırken diğer yandan savaştan çok uzaklarda olan çocukların bile savaşlar yüzünden nasıl acılar çektiğini gözümüze sokuyor. Savaşın bir taraftan kahramanlaştırdığı bir insanı izlerken diğer taraftan aynı savaşın o kahramanı nasıl yıprattığını izleyeceksiniz. Oskara aday olması belki biraz şişirilmiş gibi gözükse de bence asıl anlattığı “İnsan sevgisi ve insanlara yararlı olma duygusu” sebebiyle bunu hak etmiştir diye düşünüyorum. Yönetmenin kendi filmlerinde de, yönettiği filmlerde de, genellikle bu kahramansı duygunun peşinde olduğunu bildiğim için ben bu filmi ortalamanın üzerinde bulduğumu söyleyebilirim. Ama önyargılı 1 puan verenler yüzünden filmin aşağıya çekilmiş olmasını da bunca emeğe haksızlık olarak yorumladığımı burada belirtmek isterim. Eastwood’un ülkesini pohpohlamaya ihtiyacı yok. Puanım 7 ancak düşük puan verenlere tepki olarak bu filme 10 verdim. Sevgiler saygılar…
10


avatar
(1234) -
Bir tarafta içeriği ne olursa olsun sinemaya sanat gözü ile bakan bir kesim, diğer tarafta Amerika düşmanlığı namına daha filmi izlemeden ağır eleştri yapan kesim. Ortada ise Clint Eastwood gibi inanılmaz bir adam ve Bradley Cooper ın muhteşm oyunculuğu kalmış.

Sevgili arkadaşlar zaten Amerika şöyle haklı böyle haklı demiyorum ne bileyim her devletin karanlık tarihi ve bügünü vardır. Merak etmeyin her devlet adam öldürür. Ama hani şu filme siyasi düşünerek çok düşük puan vermek garip bence. Keşke böyle insanlık suçları işlenmeseydi de dünya barış içinde olsaydı da bu tip filmlere malzeme çıkmasaydı.ama yapılmış bir film, acayip bir yönetmenlik gösterisi ve kaliteli oyunculuk, bunları görmezden gelmek olmaz.

Aradan geçen zamandan sonra ben oturup tekrar izledim ve kesinlikle tavsiye ederim.
8


avatar
(111) -
İkiz kulelere saldıran bir kaç teröristi bahane ederek bir ülkeyi yok etmek! Bin tane film de çekseler kimseyi inandıramazlar. Amerika dünyada yaşayan en büyük asalaktır.
1


default avatar
(44) -
Irak işgal edilince 2013 yılına kadar 176 bin okumuş, gazeteci,mühendis, öğretmen profesör, kadın keskin nişancılar tarafından acımasızca, hiç tereddütsüz öldürülmüştür. Toplumu geleceği olan okumuş ve kadınlar üzerinden yapılan operasyondur bu. Bu nedenle bu film kocaman bir palavra.
1


default avatar
(26) -
BU kadar yerin dibine sokan yorumlara rağmen izledim ve iyiki de izledim. Tamam son deree american propagandası olabilir ama filimden keyif almaya sadece sanat kısmına bakarsanız 10 üzerinde 8lik bir film. Verilen düşük puanlara inat 10 verdim.
10


default avatar
(206) -
saçma sapan yok "propaganda" yok "amerikan milliyetçiliği" yapıldığı için eleştirilen ve düşük puan verilen film.
kendi yaptığımız çöp osmanlı filmlerinde/dizilerinde sanki biz başka şeyler yapıyoruz.

"sinema" anlamında başarılı olmuş bir film zira propaganda olarak eleştirilecekse neden izliyorsunuz gibisinden sorarım.
hem yapılanı izleyip hem de pişkin pişkin "propogondo yaa" demek bana çok yapmacık geliyor. izlemeyin o zaman kardeşim.
başarılı.
8

Cevaplar (1)
avatar
(111) -
Evet çok başarılılar hem iyi öldürüyorlar hem iyi film çekerek iyi kandırıyorlar. Bravo...
1


4
| Bildir


default avatar
(85) -
"Sinema bir varyasyondur.. Perdede gerçek hayatın ta kendisini de görebilirsiniz, imkansızın ötesinde bir hayal dünyasını da.. Her ne görüyorsanız, yönetmenin zihninde canlandırdığı ilüzyondan başkası değildir.."
Bu sözler, çoklarına göre modern sinemanın kurucu babası Charles Chaplin'e ait.. Tabi zevkler ve renkler tartışılmaz ilkesi de malum.. O yüzden bu gibi filmleri değerlendirirken iki başlık açmak gerek..
Birinci kısım objektif.. Hollywood, Amerika'nın dış dünyaya kendini şirin gösterebilmek için kullandığı en
önemli 4-5 sektörden birisidir.. Clint Eastwood da Amerikan sinemasının direkt mutfağından gelen, set
işçiliğinden en tepeye kadar çıkmış bir sinema ikonudur.. Artı, Oscar dediğiniz şey eskiden de siyasiydi.. Ki artık bir emlakçının Amerika Başkanı seçilebileceği kadar çarpık bir dönemdeyiz, yani şu an on kat daha siyasi.. Özetle, objektif bakıldığında bu filmin bu kadar "yanlı" olmasında ya da Oscar gecesinde boy göstermesinde şaşılacak tek bir nokta dahi yok..
İkinci kısım subjektif.. Clint Eastwood, kendisini seven ve saygı duyan kitleye feci bir şamar patlattı..
Lakin benim de dahil olduğum bu kitlenin de bir hatası var.. 50'lerin ikinci yarısından 90'ların ikinci
yarısına kadar Hollywood'un ürettiği her on şaheserin beşi bir şekilde İtalyanların imzasıdır.. Ama
oyuncu, ama yönetmen, ama prodüktör olarak.. E biz %100 Amerikan ikonu bir yönetmenden İtalyan duruşu mu bekliyoruz? Hata!.. Scorsese böyle bir filmi bırakın çekmeyi, senaryosunu bile okumazdı.. Al Pacino değil midir Coppola'ya: "Seninle cehenneme bile giderim ama ne olur bana savaş filmi için gelme!.." diyen?.. Üstelik bu reddediş, Apocalypse Now gibi bir şaheser içindir.. Örnekler uzar gider.. Gran Torino'da Kore'de verilen savaşın manasızlığını anlatan, ırkçılığı yerden yere vuran.. Letters From Iwo Jima'da neredeyse Japonlara bile o eski acılarını unutturan Eastwood'a, böyle 180 derecelik bir dönüş hiç yakışmamıştı.. Bunu 40 yaşında yapsa anlardım da bu yaşta, bu kariyerde ve saygınlıkta, kimin politik kuklası olmaya ihtiyacı olabilir ki diye düşündürdü adama.. Filmin içinde attığı mermiye inanmadan, vicdanları içlerini kemiren askerlerin sahneleri vardı ya hani.. Bence birileri de Eastwood'un aşırı millyetçi duygularını aynı şekilde kullanmış bu filmi çektirebilmek adına.. Tıpkı siyasilerin, masum
vatanseverlerin saf duygularını kullanıp onları birer canavara çevirdiği misal..

Cevaplar (1)
default avatar
(7) -
Harika bir analiz. Nasıl hiç oy almamış, hayret !


0
| Bildir


avatar
(401) -
Film tüm sinema sanatını kullanmış, iyi bir anlatım, iyi görüntü ve çekimler ama politik olarak üzücü. Filimi seyrederken Iraklıları Amerika'yı işgal etmiş teröristler olarak düşünüyorsunuz ama şöyle bir silkelendiğinizde kendinize geliyorsunuz. Clint Eastwood iyi bir yönetmen ama maalesef Amerika propaganda amaçlı her şeyi kullanıyor. Eastwood işini çok iyi yapmış, keşke savsaklasaymış, kariyerinde kötü bir film der geçiştirirdik. Filim bence iyi içerik iyi olsa benden 9 bile alırdı.
7


default avatar
(17) -
Bu filmden cikarilacak sonuc cok basit. Birakin simdi amerikayi falan suclamayi. Eger beyinsiz ve ortacag zihniyetinde olur, dinle kafayi bozaraj bilime,egitime gereken onemi vermezseniz. Amerika ya da baska bir somurgeci ulke gelir ve sizi yok eder. Burada suc amerika denen eli kanli ulkede degil. Kendine muslumanim diyen cehaletin icinde kalmis parazit gibi yasayan topluluklarindir.
8


default avatar
(103) -
Bir filmi izlerken bu kadar çok sövdüğümü hatırlamıyorum. Milliyetçilik olacağını biliyordum elbette ama bu kadarınıda beklemiyordum. Pes
1


avatar
(32) -
American Sniper (2014) Bir kişiyi öldürürsen katil , milyonlarca insanı öldürürsen kahramansın. Yönetmenliğini Clint Eastwood üstlenirken , başrolde Bradley Cooper , Sienna Miller gibi oyuncular bulunmakta. Üzülerek söylüyorum ki bu iki dev isim'e olan saygımı kaybettim. Yorumum Spoiler İçeriyor olabilir. Ezan sesiyle başlayan bir film , kahramanlarımız Irak'a özgürlük götürmeye yeminli birden bire başlayan insan avı ve yapılan hakaretler. 2001 saldırılarını yapan ABD Irak'a girmeye kararlıdır , gerçek bir yaşamdan alınan film bir keskin nişancının yaptıklarını , savaş alanında yaşadıklarının ardından çektiği psikolojik sıkıntıları anlatmakta. İki keskin nişancı arasında yaşanan kedi fare oyunu ve ortada öldürülen ve sömürülen ama filmde gösterilmeyen bir Halk.


avatar
(140) -
Genel olarak filmleri kendi içinde değerlendiren bir insanım. Hiçbir filmi propaganda gibi söylemler ile kötülemedim. Hep şunu düşündüm: Film, yönetmenin, senaristin kısaca yapım ekibinin dünyasıdır. Ve ben o dünyaya saygı göstererek yorumladım filmleri. Hatta çok kez "Filmi yapanlar Amerikalı, İzlanda propagandası mı bekliyorsunuz?" diye nihai amacı propaganda olmayan ama o şeritte gezen filmleri "Propaganda bu!" diye kötüleyenlere de karşı çıktım.

Amma ve lakin bu film farklı! Bu film gerçekten aman aman bir propaganda amaçlı bir film... Maalesef.

Clint Eastwood şahsen en sevdiğim aktörlerin başında gelir. Siyasi olarak görüşünü beğenmediğimi söyleyebilirim. Aşırı derecede cumhuriyetçi bir tavır takınır kendi ülkesinde.Tabii bunlar beni ilgilendirmez ama sinemada hemen hemen her etiketi (oyunculuk, senaristlik, yönetmenlik vb.) üst düzey bir başarı ile isminin başına getirmiş bu yetenekli adamın böyle bir film çekmesi beni hayli üzdü. Yani filmi nereye koyayım, hangi tarafını eleştireyim bilemiyorum.

Daha önce çok defa "God bless America!" sıfatlı filmler izledik fakat benim izlediklerim arasında hiçbiri bu kadar paçavra değildi. Bu kadar canice değildi. Bu kadar tek taraflı değildi. Amerika'nın savaştığı insanların da gözünden bakabilmişti çoğu film. Bu filmde ise Amerika karşıtı herkes terörist, herkes düşman, herkes alçak.
Sürprizbozan: Göster
Gibi bir çok sahne mevcut filmde. Ve bundan hiç hoşlanmadım ben.

Yukarıda spolilerını verdiğim sahnedeki çocuğun hayat hikayesi Chris Kyle'ın hayat hikayesinden kat be kat daha değerlidir benim için. Ve umarım gerçekten sinemaya gönül vermiş bir yapımcı asıl o çocuğun hayatının film yapmaya değer olduğunu aklına getirebilecektir günün birinde.

Dediğim gibi filmde eleştirecek çok bir yan yok. Tamamen amacı belli olan ve bunu söylemekten çekinmeyen bir film. Bu film sinemanın ötesinde bir film. Ötesinde derken sinema üstü bir kavramdan bahsetmiyorum. Bahsettiğim şey sinema ile arasında olan mesafenin uzaklığı. Yani artık iş siyasete, insanlığa, ahlaki kuramlara kalıyor. Ve bu filmi izleyen bir insanın bu filmi beğenmek için gerçekten ya Amerikan milliyetçisi olması ya da konudan habersiz bir Avustralya ormanında yaşayan bir tarikat olması gerekir tahminimce. Yoksa bir insanın vahşet güzellemesi yapan bir paçavrayı beğeneceğini sanmıyorum.

Bahsettiğim şey kısaca şu: Eğer bu film gerçek bir savaş olayından alınmayıp, seyircilere sadece "O savaşta biz haklıydık ve onlar teröristti!" demek yerine bir kurgu olup "Onlar terörist!" dese bu umrumda olmazdı çünkü bir kurgu ile dövüşecek değildim. Ama bu gerçek bir olay, o ölen çocuk da gerçek o ölen anne de gerçek. Ve onların hayatını hiçe sayıp, o ölen insanları hiçe sayıp, sadece 200'e yakın insanı öldüren askere odaklanıp o evinde rahat uyuyamadı diye ona üzülmemizi bekleyen bir paçavra senaryodan propaganda diye bahsetmek zorundayım, bu yapılanı da ahlaki birleşsel duygularımdan ötürü yerin dibine sokmak zorundayım.

İzlenmeye değecek bir yapım değil. Merak edenler izleyebilirler ama filmden bir şey beklemeyin çünkü filmin amacı sinema değil.

Naçizane puanım 3.5
4


default avatar
(7) -
Bu filme haksızlık edildiğini düşünüyorum. Filmi sinema evrenin de incelediğimizde 10 üzerinden 6 puanı anca alır belki ama bizim de kendi kahramanımızı yücelttiğimiz böyle büyük prodüksiyonlu filmimiz olsa emin olun bizde yere göğe sığdıramazdık. Bu filmi izlerken objektif izledik gibi yorumlar yapmışsınız fakat objektif bakmanız gereken kısım filmin içeriği değil neden çekildiği. Bu adam kendi milletlerinde bir kahraman ve onlara çıkar sağlayacak bir sürü şey yaptı onlar da hakkını veriyor. Bizimde kahramanlarımıza haklarını onları yücelterek vermemiz gerektiğini ve bu kadar kahramanlı bir tarihte yakın uzak fark etmez büyük prodüksiyonlu güzel filmler çekmemizi diliyorum. Belki de biz yapamadığımız için Amerika'nın sinema sektörünü bu kadar güzel kullanmasını çekemiyoruzdur.
6


avatar
(107) -
Sözde müslümanların yaptığı terör saldırılarını bahane göstererek insanları katletmelerini meşru hale getirmek ve bu olayları onlarca yıl geçse dahi sürekli taze tutmaya çalışmak adına yapılan saçma bi film daha
1


avatar
(41) -
Uzun metraj Amerikan reklamı. Eastwood'tan da bu beklenirdi. yobaz herif.
5


avatar
(463) -
iyiki olumsuz yorumlara aldanmamışım, filmin politik yanını bırakırsak genel olarak çok iyi film, ben beğendim, 10/7,5
7


avatar
(213) -
Yeni 11 Eylül filmleri lazım... Düşmanı yeniden hatırlatmak ve Amerika'nın merhametini anlatacak masallar anlatmalı seyirciye... Film Ölümcül Tuzak, Zero Dark Thirty, Krallık gibi birçok filmle temelde benzer temaları ele alır... ABD'li askerlerin orada olduğu düşünülmez, katillerin (El-Kaide, Işid...) orada olmalarına dikkat çekilir... Amerikan militarizmini överken diğer yanda savaşa zorla götürülen askerlerin psikolojik travmalarına da ışık tutuluyor... Neticede buram buram "biz" ve "ötekiler" üzerinden bitmeyen savaşlar konu ediliyor...
5


default avatar
(29) -
Amerikalılar bu tarz yaptıkları her filmde olduğu gibi bu filmde de "Biz Irak'a girdik ama sorun bakalım niye girdik" demişler. Filmi seyrederken kendi açılarından çokça politik mesaj ve resim veriyorlar. Yönetmen Clint Eastwood'un zaten sağ görüşlü olduğunu bilmeyen yok. Ben normal karşılıyorum.
Eğer bunları umursamadan seyrederseniz anlatılan askerin gerçek hayatını gayet iyi işlemişler. Biyografi ,Aksiyon türü için bu açıdan baktığımda keyifli izlenir kategorisinde. Ama çok irdeleyecekseniz biraz canınızı sıkabilir. 7,5/10
7


‹ Önceki 1 2 3 4 5 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film