Körkütük (2020) Yorumlar

gri72 (2674) - 3 yıl önce

Film ile ilgili herkes güzel yorumlarını belirtmiş, ben onun yerine bu yapım ile ilgili bir kaç notu paylaşmak istedim.

Filmin yönetmeni ve senaristi Thomas Vinterberg; izlediğimiz filmin ana temasını olşturan bir oyun yazıyor. Oyunu okuyan kızı İda ise hikayeyi çok beğenerek babasına bunu film yapması konusunda baskı yapıyor. Vinterberg'de onu dinliyor ve film hazırlıklarına başlıyor; İda'yı da baş karakter Martin'in kızı olarak oyuncu kadrosuna dahil ediyor. "'Biz hayatımızla ilgili planlar yaparken hayat genelde kendi yaptığı planlarla meşguldür" derler ya; sahne çekimlerinin başlamasına 4 gün kala İda, henüz 19 yaşınayken geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybediyor... Filmin geri kalanı için Tobias Lindholm yönetmenlk yapıyor. Bu arada orijinal senaryoda normalde Martin'in bir oğlu ve kızı varken, Thomas Vinterberg İda'yı kaybettiği için Martin'in iki oğlu olacak şekilde senaryoyu değiştiriyor. Bu üzücü olay üzerine film İda'ya ithaf ediliyor ve filmin bazı sahneleri onun sınıfında ve arkadaşlarıyla beraber çekiliyor. Bu eserin "film" olması ile ilgili böyle bir hikaye var.

Gelelim hikayenin çıkış noktasına; Danimarka, dünyadaki en yüksek ergen içki içme oranlarından birine sahip. 2020'nin başlarında yayınlanan Dünya Sağlık Örgütünün bir raporunda, 15 yaşındaki Danimarkalıların Avrupa ortalamasının neredeyse iki katı alkol tükettiğini ortaya koyuyor. Son zamanlarda hükümetin alkol satın almak için asgari yaşı 16'dan 18'e çıkarma çabaları ise dirençle karşılaşıyor, çünkü yaşlı yetişkinler kendi gençlik sarhoşluklarını sevgiyle hatırlıyorlar.

Danimarkalılar kendilerinden bir şeyler buldukları bu filme de aşırı bir ilgi göstermişler ve son 7 yıldaki en iyi hafta sonu gişesini yapmasını sağlamışlar....

| Cevapla Cevapla | Bildir

cumhurcemoglu26 (6195) - 4 yıl önce

Genelde Mads Mikkelsen'in filmlerini beğenerek izlerim ve bu filmde çok farklı konu işlenerek ve performansıyla çok başarılı buldum.Açıkçası ciddi anlamda duygusal,anlamlı ve bir çok sahnesinden ders çıkarılacak özellikte bir film.Bence şans verilmelidir diye düşünüyorum....

| Cevapla Cevapla | Bildir

Tuna Kara (78) - 4 yıl önce

Film yönetiminden senaryosuna, oyunculuğundan müziklerine kadar muhteşem.

Hayatın tam göbeğinde duran basit meselelerin felsefi derinliği, insanın kendini keşfi, saklambaç oyununu andıran ilişkiler ve gerçeğin bizi kılını bile kıpırdatmadan, büyük bir sabırla bekleyen o coşkulu hali.
Ders niteliğinde, büyüleyici bir film.

| Cevapla Cevapla | Bildir

5005 (94) - 2 yıl önce

Polonya ve İskandinav ülke platformlarında yılbaşı öncesi sık sık yayınlanınca şans verdim.Ben bu filmi nasıl kaçırmışım!

Bizdeki "içelim güzelleşelim" mottosuna,işin içine felsefe de katarak farklı bir bakış açısıyla müthiş bir film olmuş.

Filmin adının yazdığı karanlık sahnede Barış Manço'nun "kendimi hıyar gibi hissediyorum" şarkısının
bardak-buz-su-içki seslerini alınca "ooooo tamam" dedim. Kokteyl hazırlama sahnesindeki, taaa 1969 lardan gelen The Meters - Cissy Strut harikaydı, kulaklıkla bas dinleminizi tavsiye ederim.Tam bir dejarj müziğidir.

Filmdeki hikayenin en iyi yanı, 4 öğretmenin muhteşem arkadaşlığıydı.Devlet eski başkanlarının sarhoş halleri hoştu.

Genelde vurdulu-kırdılı fimlerle anılan Mads Mikkelsen; adamın yüzyapısı-ifadesi zaten hep böyle, doğuştan sarhoş gibi.Role de tam oturmuş.

Alkol ve uyuşturucunun sınırsız ve yasaksız olduğu İskandinav ülkerinde "gündüz içki içilmezmiş gibi" bir söylem, kadınları perfeeeeeccctttttttt gösterme, "gençler içmeyi biliyor ama yetişkinler bilmiyor" gibi absürd yaklaşımlar olmasaydı, filme puanım daha yüksek olurdu. 7 /10

| Cevapla Cevapla | Bildir

cinemale (275) - 2 yıl önce

Filmin içine rahatça girebiliyorsunuz. Finalindeki hüzün ve coşkun iç içe geçip izleyiciyi gülümseyerek finale götürmesini de çok başarılı buldum. Final şarkısı da çok tatlıydı.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Naksidil (392) - 2 yıl önce

İçindeki sana ait olan, bastırılmış SEN e selam olsun .. Bazısında alkol, bazısında antidepresan kim bilir belki de enerji içeceği üzerimizde ki kilidi kırıyor ) Mads Mikkelsen e bu filmle birlikte daha da bir hayran oldum. Filmi çok beğendim. Güldüm, ağladım, sorguladım.. Yabana atılacak dişin kovuğunu dolduracak saçma bir algısı asla yok. Tekrar izlemek istediğim bir film.

| Cevapla Cevapla | Bildir

yancebimekoy (805) - 2 yıl önce

İçinde barındırdığı felsefeyi çok beğendim. Tabi sonundaki ana fikri de...


"Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı"nı hak ettiğini düşünüyorum filmin. Yönetmenin, kızını kaybetmesine rağmen filmi onun için tamamlaması filme ayrı bir anlam katıyor...

| Cevapla Cevapla | Bildir

jackman (1) - 3 yıl önce

Gerçekten güzel bir filmdi. Mads Mikkelsen hayranlığı ve bu tür dram filmlerini sevdiğim için gittim, ama bahsi geçen felsefik düşünceler, denemeler, sonundaki müthiş dans kendine hayran bıraktı.

| Cevapla Cevapla | Bildir

NoPromises (180) - 3 yıl önce

Açıkçası beni hiç sarmadı , filme ısınamadım yorumlara bakarak izledim sanırım beklentim de yüksekti ondan da olabilir bilmiyorum. Özellikle kapanış sahnesi berbat diyebilirim... Zamanımın boşa gittiğini düşünmüyor değilim

| Cevapla Cevapla | Bildir

gri72 (2674) - 3 yıl önce

Film ile ilgili herkes güzel yorumlarını belirtmiş, ben onun yerine bu yapım ile ilgili bir kaç notu paylaşmak istedim.

Filmin yönetmeni ve senaristi Thomas Vinterberg; izlediğimiz filmin ana temasını olşturan bir oyun yazıyor. Oyunu okuyan kızı İda ise hikayeyi çok beğenerek babasına bunu film yapması konusunda baskı yapıyor. Vinterberg'de onu dinliyor ve film hazırlıklarına başlıyor; İda'yı da baş karakter Martin'in kızı olarak oyuncu kadrosuna dahil ediyor. "'Biz hayatımızla ilgili planlar yaparken hayat genelde kendi yaptığı planlarla meşguldür" derler ya; sahne çekimlerinin başlamasına 4 gün kala İda, henüz 19 yaşınayken geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybediyor... Filmin geri kalanı için Tobias Lindholm yönetmenlk yapıyor. Bu arada orijinal senaryoda normalde Martin'in bir oğlu ve kızı varken, Thomas Vinterberg İda'yı kaybettiği için Martin'in iki oğlu olacak şekilde senaryoyu değiştiriyor. Bu üzücü olay üzerine film İda'ya ithaf ediliyor ve filmin bazı sahneleri onun sınıfında ve arkadaşlarıyla beraber çekiliyor. Bu eserin "film" olması ile ilgili böyle bir hikaye var.

Gelelim hikayenin çıkış noktasına; Danimarka, dünyadaki en yüksek ergen içki içme oranlarından birine sahip. 2020'nin başlarında yayınlanan Dünya Sağlık Örgütünün bir raporunda, 15 yaşındaki Danimarkalıların Avrupa ortalamasının neredeyse iki katı alkol tükettiğini ortaya koyuyor. Son zamanlarda hükümetin alkol satın almak için asgari yaşı 16'dan 18'e çıkarma çabaları ise dirençle karşılaşıyor, çünkü yaşlı yetişkinler kendi gençlik sarhoşluklarını sevgiyle hatırlıyorlar.

Danimarkalılar kendilerinden bir şeyler buldukları bu filme de aşırı bir ilgi göstermişler ve son 7 yıldaki en iyi hafta sonu gişesini yapmasını sağlamışlar....

| Cevapla Cevapla | Bildir

Thetayk (155) - 3 yıl önce

Çok severek izlediğim bir film oldu. Bence güzel bir iş çıkarmışlar. İzlemeye değer ve sürükleyici buldum. Mads Mikkelsen yine döktürmüş. Bazen sevdiğim sanatçıların filmlerine yanlı mı yaklaşıyorum acaba diye düşünüyorum ama yok, bu filmde eminim; film de oyunculuk da yanlı olamayacağım kadar doğal olarak iyiydi. Keyifli seyirler.

| Cevapla Cevapla | Bildir

oulipo (12) - 3 yıl önce

Sinemasını yediğim nordik. Yavaş tempolu ama çok geçmeden kendine bağlıyor. çıkış teması, alt metni ile feel-good movie; meraklısına tabi. Daha karanlığını, cesurunu holivut çeker kim bilir. Mads abimiz ve kapanış sekansı kült olmaya aday.

| Cevapla Cevapla | Bildir

joe cursed (81) - 3 yıl önce

bence harika bir filmdi. mads mikkelsen in boş filmi yok neredeyse. yine harika bir oyunculuk çıkartmış. filmin konusu ve anlatmak istedikleri çok samimi. kaçırmayın derim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

martymcfly27 (12) - 3 yıl önce

Mads Mikkelsen çok yetenekli ve oynadığı filmler güzel olan bir aktör. Bu filmde iyiydi fakat içkinin faydalı mı yoksa zararlı mı olduğunu anlatıyor anlayamadım.

| Cevapla Cevapla | Bildir

warriortrader (489) - 3 yıl önce

Kuzey avrupanın dinamikleriyle uygun olarak oldukça durağan, sakin, soğuk ve sessiz ancak izlemesi keyifli bi filmdi.Mads Mikkelsen tabi sevdiğim oyunculardan biri ve beklediğim gibi çok iyi oynamış.Filmde alkol ile ilgili bahsedilen olayın artısıyla eksisiyle aktarılması iyi olmuş.Filmin son 45dk sını izlemeyenler alkolik olmaya karar verebilir yoksa."Herşeyin fazlası zarar" mesajı net şekilde verilmiş.Ben sevdim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

idontcare (140) - 3 yıl önce

Mads haricinde diğer oyunculuklar biraz sönük kalmış, güzel bir dram filmi, ağır ilerlemesine rağmen bir şekilde içine alıyor hikaye, ve hayatları çok güzel anlatıyor,ben beğendim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

mrazah (1) - 4 yıl önce

film ile kendi duygularım arasında büyük bir bağ kurdum. mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
insanın kendi yaşantısına doyduğu ve bunu zamanla kustuğunu anlatan bir yapım...

| Cevapla Cevapla | Bildir

Bluer (3) - 4 yıl önce

Güzel bir konuyu kendi çerçevesinde işlemiş, karakterlerin hayatlarını iyi anlatmış ve filmin fikrinin bu hayatlara olan etkisini gayet güzel yansıtmış. Filmi pek çok kişiye tavsiye etmek mümkün, başta Mads Mikkelsen'i beğenenlere olmak üzere, İskandinav sinemasını sevenlere, dram türüne meraklılara ve güzel film seyretmek isteyenlere.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Tuna Kara (78) - 4 yıl önce

Film yönetiminden senaryosuna, oyunculuğundan müziklerine kadar muhteşem.

Hayatın tam göbeğinde duran basit meselelerin felsefi derinliği, insanın kendini keşfi, saklambaç oyununu andıran ilişkiler ve gerçeğin bizi kılını bile kıpırdatmadan, büyük bir sabırla bekleyen o coşkulu hali.
Ders niteliğinde, büyüleyici bir film.

| Cevapla Cevapla | Bildir

cedricone (14) - 4 yıl önce

Oldukça beğendiğim bir aktör olan Mads Mikkelsen'in bu filmi, bu sene izlediğim filmler içinde en iyilerinden biriydi diyebilirim. Filmin sonundaki şarkı ile Mads Mikkelsen'in dansı bile görülmeye değer. İzlemeden geçmeyin derim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

ozgurtaylan (805) - 4 yıl önce

Kırklı yaşalardaki dört kafadar arkadaşın, hayatlarındaki rutinden ve enerji kaybından kurtulmak için ürettikleri bir oyun umdukları gibi gitmez.Sakin sakin ilerleyen film Mads Mikkelsen'in oyunculuğuna yüklenmiş.Güzel film ama yüksek beklenti içinde olmadan izlenmeli.

| Cevapla Cevapla | Bildir

yamako (176) - 4 yıl önce

Mads Mikkelsen'in yine çok iyi oynadığı bir film. Beklentimin bir tık altında kalsa da beğenerek izlediğim bir film olmuş. İçen insanların kendinden iyi ya da kötü bir şeyler bulabileceği bir film. Filmi seyrederken canım ne kadar içki içmek istediyse de kahve ile yetindim. Film daha çok işlerinden ve hayatlarından sııkılan insanların tekrar içkiyle buluşup kendilerini ve çevrelerini daha renkli hala getirme çabasını anlatıyor...iyiye gittiği gibi kötüye de gidiyor. Dans sahneleri filmin en güzel anlarıydı sanırım. Hafif dram hafif komedi ve genel hayat üzerine bir film. Yanınıza bir iki kadeh bir şey alınız...

| Cevapla Cevapla | Bildir

orfeo (40) - 4 yıl önce

Hikayedeki kişilerin hislerini aktarabildiyse film başarılıdır. Schubert dinledikleri kısım, eğlendikleri kısımlar ve finaldeki şarkıyla tam anlamıyla olmuş bir film. Mads efsane yine. Jagten'den sonra Vinterberg Tobias Lindholm birliktelikleri yine çok başarılı. Benim için yılın en iyi on filminden biri oldu.

| Cevapla Cevapla | Bildir