Giriş Kayıt
Alice in Wonderland (2010)
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [Bu başlıkta 6 mesaj bulunuyor] « Önceki konuSonraki konu »
Yazar Mesaj
kievdeki_adam



Kayıt: 06.03.2010
İletiler: 34



E-Posta gönder Özel mesaj gönder
kievdeki_adam
 Alice in Wonderland (2010)
Alice Harikalar Diyarında

Alice in Wonderland
2010
Alice in Wonderland
Macera / Aile / Fantastik108 dk

Yönetmen: Tim Burton
Alice Harikalar Diyarı’nda yeniden çevriminde güçlü kız imajı baz alınarak Tim Burton tarafından seyircinin karşısına çıkarılıyor. Linda Woolverton’ın çocuk romanından uyarlanan yapım 17 yaşındaki Alice’in sosyeteye tanıtım partisinde...
6.4 (443,144 Oy)



ALİCE HARİKALAR DİYARINDA
(BÜYÜKLERE MASALLAR YA DA FARKLI BİR İKTİDAR SAVAŞLARI FİLMİ)


Çocukluğumun masalı
Uyan yeniden
Köstekli saat taşıyan
Bir tavşan

Mantar ısırınca
Boyut değiştirir
Masalda insan

İskambil destesinden
Kurulur insan falı

(Uzansam
Aynı rüyamı görebilir miyim
Telaşlı
Köstekli saati olan
Tavşan)


Kitabın yazarı, Lewis Carrol. Asıl adı Charles Ludwidge Dodgson (1832-1898); devrinin önemli bir matematikçisiymiş. Piyasaya sürüldüğü tarih 1865; Jules Verne’in Aya Seyahat’iyle aynı yıla tekabül ediyor. Verne’de, bilinmeyen bir dünyaya fantastik bir yolculuk var. Alice’de de aynı yolculuk, bilinç altına –Freudvari dersek “bilinç dışına” yapılıyor.

Carrol, matematikçi olarak anıldığı gibi fotoğrafçılığıyla da maruf. Hatta –kitaptan daha fazla kitabın ve yazarın dedikodusu konuşulduğundan, kulaktan kulağa söylenenler bunlar biraz da – Alice kitabının, bu fotoğraf çekimlerinin ürünü olduğu rivayeti ağır basar. Çocuk fotoğrafı çekmeye meraklı olan yazar – ki bu konuda da ağır ithamlar var hakkında- rahat poz vermeleri, sessiz durmaları için masal anlatır veya masal anlattırırmış çocuklara. Yine rivayet bu ya, Alice adında, bir okul müdürünün kızı varmış…

Pek çok meşhur eserin, özetlerinin kırıntılarını çevirip bize sunduklarından, kitabın künhüne vakıf değiliz/değilim. Orijinalinden okuyan bir öğretim üyesi, sempozyumlardan birinde şu cümleyi kurmuştu: “Alice Harikalar Diyarında’nın girişinde, bir edebiyat tarifi vardır. Yazar der ki: Edebiyat, kafanızın arkasında gözleriniz olmasıdır(Ya da “edebiyat kafanın arkasında göz oluşturur, gibi bir cümleydi- ” Girişinde bu kadar güzel cümle varsa, demek ki kitap da pek yabana atılır cinsten değil. Sadece –kendi adıma söylüyorum- bizim haberimiz yok tamamından.

Filme başlamadan önce yazılmıştı, yukarda duran şiir benzeri,yarıda kesilmiş yazı. Zira benim okuduğum, içinde resimler de bulunan kitapta, köstekli saat taşıyan tavşanı izliyordu kız. Tavşan deliğinden düşüp, boyuna göre küçük bir kapının anahtarını buluyordu. Minik şişeden içtiği sıvı, O’nu o kapıdan geçecek kadar küçültüyordu. Sonra ilerleyen sayfalarda, tekrar büyümesi gerektiğinde, bir pastadan ısırık alıyordu. (Okuduğum bir başka kitap-ki bu anlattığımdan önce okunmuştur- bahçedeki mantarı ısırıyor ve bedeni boyut değiştiriyordu)

Sonra masal anlatacakken uyuyakalan bir fareyi hatırlıyorum mesela. Yazılardan ziyade, o okuduğum kitaptaki resimler kalmış nisyanla malul hafızamda. Kupa Kraliçesi’nin –filmdeki Kırmızı Kraliçe- iskambil kâğıdından askerleri de ha keza öylece hafızamda. Bir de kriket sopası gibi kullanılan flamingolar… Ki Alice, benim okuduğum kitaplarda, o flamingo sopalarıyla alt eder iskambil askerleri…

Film bitince, bambaşka bir Alice seyretmiş oldum. İsmi kendinden daha büyük filmlere bir ilave benim adıma. Avatar gibi… Süslü bir balon. Koskocaman bir sabun köpüğü. Koskocaman bir köpük olduğundan, ışığı müthiş kırarak, albeni yaratarak iletiyor seyirciye… Ve her şeye rağmen, bir sabun köpüğü…

Orijinalini okumamanın verdiği bilgisizliği yazımızın terkisine koyduk, yukarda belirttik zaten. Belki ilk kırılmayı, ilkokul çağında okuduğumuz Alice kırıntısı kitaplara benzemediğinden yaşadık. Fakat yazarken, bu kırılmayı da yazarın bilinç terkisine taşıdık, araya, pek fazla girmesine de izin vermeyeceğiz.

Seyrettiğim tüm masal filmleri gibi – iddialı cümle olmasın diye “okuduğum her masal” gibi demeyeceğim- çocuklardan ziyade büyüklere yapılmış. İki kız kardeş arasındaki iktidar mücadelesine deruhte edilmiş olay. Bir de Alice’in kendini bulma meselesine… Malum, filmde, O’nun rüyalarına “Gerçekçi ol, imkansızı iste” minvalinde yaklaşan babası öldü. Devir, zengin koca bulup unvan ve mal varlığı kazanma zamanı, çağ o çağ… Hımbıl bir zırtapoz buluyorlar dünya güzeli kızımıza.

Tam evlilik teklifi sırasında, ipi kopartıyor Alice. O, sanki acelesi varmış gibi koşturan tavşanı takip ediyor. Gökten düşecek üç elma durumuna kadar da sürecek, macerasını süsleyen kahramanlarla tanışması. Bilge bir tırtıl –onu çok sevdim, belki de nargile içtiğinden-, kumaşlardan harikalar çıkaran bir şapkacı, kedi, fare… Dost ve düşman arasında kalmış hizmetkar bir köpek… Alice’in,çıkartılan gözünü vererek kafaladığı canavar benzeri yaratık… Ve tabii tavşan. Arada tavşanımızı sarhoş gibi görüyorsunuz. Hatta şapkacı ve fareyi de öyle. Belki de Carrol’un kullandığı afyonun –Ludanum denen bir ağrı kesici- kahramanlara yansımasıdır…

Filmi seyredin. Aklınızda ne kalmış ona da bakın sonra. Bir şey kalmadıysa, çocukluğunuzda okuduğunuz o eksik gedik aktarımlı masal kitabına geri dönün. Tabii yine de siz bilirsiniz…

Sanırım, çocuklar masal filmi çekmeden, hiçbir masalsı film, çocuklara hitap etmeyecek.

İletiTarih: 16 Mart 2010 03:03
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
kuzeydebiryer



Kayıt: 23.08.2008
İletiler: 10891
Şehir: Düş Toprakları
Yaş: 46 Koç


facebook twitter E-Posta gönder Özel mesaj gönder
kuzeydebiryer
İncelemen için teşekkürler kievdeki_adam Saygılar
Bir kaç hafta içerisinde bu filmi izlemeyi düşünüyorum. Filmi izlemeden önce inceleme yazılarımı okumadan uzak duruyorum. ama yazının son kısmı gözüme takıldı.

Alıntı:
Sanırım, çocuklar masal filmi çekmeden, hiçbir masalsı film, çocuklara hitap etmeyecek.


Güzel bir tanımlama masalsı bir tema varsa filmde beni baştan kazanmıştır. Umarım bu filmde bunu bulabilirim.
Filmi izledikten sonra yazını okumak üzere bu başlığı hafızama alıyorum.

İletiTarih: 16 Mart 2010 03:11
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
Marvel
Eski Yönetici


Kayıt: 18.11.2008
İletiler: 4436
Şehir: Harikalar Diyarı
Yaş: 36 Balık


twitter E-Posta gönder Özel mesaj gönder
Marvel Eski Yönetici
Öncelikle ellerine sağlık.
Zaten masalsı bir film değildir, alice in wonderland, kitabı güya çocuklara okutulur ama yenilen mushroom(mantar: bir çeşit uyuşturucu), köşede nargile içen tırtıl, bir büyüyüp bir küçülmesi(extacy big in japan etkisi) pek çocuklara hitap ettiğini sanmıyorum.

İletiTarih: 26 Mart 2010 14:56
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
gurcan1



Kayıt: 27.12.2008
İletiler: 78
Şehir: İzmir


Özel mesaj gönder
gurcan1
Severek izledim.

İletiTarih: 08 Mayıs 2010 13:20
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
kareas
Fantastik Sinema



Kayıt: 07.04.2009
İletiler: 416
Şehir: İstanbul


E-Posta gönder Özel mesaj gönder
kareas
Fantastik Sinema
Tim Burton ' ın imgeleme , yaratıcı zekasına her zaman hayran olmuşumdur. Yine bu filmde de Tim Burton 'a diyecek bir söz bulamıyorum. Bence yönetmenin çocuksu yanı o kadar kuvvetli ki dolayısıyla '' kievdeki_adam'' ın '' çocuklar masal filmi çekmeden, hiçbir masalsı film, çocuklara hitap etmeyecek '' sözüne Tim Burton' ın kamerasından bakarsak katılmıyorum. ( Kızıl kraliçenin askerlerinin, şekillerinden ziyade tek bir vuruşta sırayla yere dizilmesi, iskambilden olduklarını ne güzel anlatmış. Bunun yanında harikalar diyarı, nargile içen tırtıl , şapkacı, kedi , ikizler vs. hayallerimdeki karakterlere çok yakındı )

Ne var ki, filmi izlediğimde küçükken okuduğum, bildiğim, Alice ile birlikte gezindiğim o harikalar diyarına bir türlü tam anlamıyla yolculuk edemedim. Birşeyler eksikti filmde. Herşey dört dörtlük olmaya müsaitken eksik olan neydi ? Makyaj, johnny Depp ve Helena Bonham Carter ' ın muazzam oyunculuğu , Tim Burton 'ın 3. gözü.... hepsi güzeldi de... İçindeki '' beyaz tavşanı izle '' sesine kulak veren Alice 'im başkaydı.

Benim bildiğim Alice araştıran, sorgulayan, meraklı , kendi doğruları için hayata kafa tutan bir kız. Filmde yer yer Alice' in bu sorgulayan yanını destekleyecek cümlelere / sahnelere rastlasak da, ( Annesi ile kendi giydiği elbisenin kurallara uygun olmadığını tartışırken, evlenmeye zorlandığı kont ile dansı esnasındaki aykırı düşünceleri, herkes ortama uygun davranırken kimsenin görmediği beyaz bir tavşana dikkat kesilmesi ve peşinden gitmesi vs... ) sadece kitapta bildiğiniz Alice' in sizde yaşattıkları üstüne duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz. Ayrıca akıllara zımba etkisi yapan Cheshire ( Kedi ) ile Alice arasında geçen çerçevelik sözler nerede ?! demeden de geçemedim.

Velhasıl filmi izlediğinizde okuduğunuz kitabı aklınıza getiriyor, hayal gücünüzü de Tim Burton 'ın 3.gözüyle sağlıyorsunuz o kadar. Bu durumda filmdeki eksiklik de senaryodan ileri geliyor sanıyorum.

İletiTarih: 19 Mayıs 2010 16:30
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
dejavu2008
Çevirmen


Kayıt: 29.10.2008
İletiler: 297



Özel mesaj gönder
dejavu2008 Çevirmen
İzledim ama pek beğenmedim. Hollywood , daha önceden denenmiş filmlerde pek başarılı olamıyor.

İletiTarih: 28 Mayıs 2010 15:06
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
İletileri göster:   
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [Bu başlıkta 6 mesaj bulunuyor] « Önceki konuSonraki konu »
Forum Seçin:  

Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film