2010
Alice in WonderlandMacera / Aile / Fantastik108 dk
Yönetmen: Tim Burton
Alice Harikalar Diyarı’nda yeniden çevriminde güçlü kız imajı baz alınarak Tim Burton tarafından seyircinin karşısına çıkarılıyor. Linda Woolverton’ın çocuk romanından uyarlanan yapım 17 yaşındaki Alice’in sosyeteye tanıtım partisinde...
6.4 (443,144 Oy)
ALİCE HARİKALAR DİYARINDA
(BÜYÜKLERE MASALLAR YA DA FARKLI BİR İKTİDAR SAVAŞLARI FİLMİ)
Çocukluğumun masalı
Uyan yeniden
Köstekli saat taşıyan
Bir tavşan
Mantar ısırınca
Boyut değiştirir
Masalda insan
İskambil destesinden
Kurulur insan falı
(Uzansam
Aynı rüyamı görebilir miyim
Telaşlı
Köstekli saati olan
Tavşan)
Kitabın yazarı, Lewis Carrol. Asıl adı Charles Ludwidge Dodgson (1832-1898); devrinin önemli bir matematikçisiymiş. Piyasaya sürüldüğü tarih 1865; Jules Vernein Aya Seyahatiyle aynı yıla tekabül ediyor. Vernede, bilinmeyen bir dünyaya fantastik bir yolculuk var. Alicede de aynı yolculuk, bilinç altına Freudvari dersek bilinç dışına yapılıyor.
Carrol, matematikçi olarak anıldığı gibi fotoğrafçılığıyla da maruf. Hatta kitaptan daha fazla kitabın ve yazarın dedikodusu konuşulduğundan, kulaktan kulağa söylenenler bunlar biraz da Alice kitabının, bu fotoğraf çekimlerinin ürünü olduğu rivayeti ağır basar. Çocuk fotoğrafı çekmeye meraklı olan yazar ki bu konuda da ağır ithamlar var hakkında- rahat poz vermeleri, sessiz durmaları için masal anlatır veya masal anlattırırmış çocuklara. Yine rivayet bu ya, Alice adında, bir okul müdürünün kızı varmış
Pek çok meşhur eserin, özetlerinin kırıntılarını çevirip bize sunduklarından, kitabın künhüne vakıf değiliz/değilim. Orijinalinden okuyan bir öğretim üyesi, sempozyumlardan birinde şu cümleyi kurmuştu: Alice Harikalar Diyarındanın girişinde, bir edebiyat tarifi vardır. Yazar der ki: Edebiyat, kafanızın arkasında gözleriniz olmasıdır(Ya da edebiyat kafanın arkasında göz oluşturur, gibi bir cümleydi- Girişinde bu kadar güzel cümle varsa, demek ki kitap da pek yabana atılır cinsten değil. Sadece kendi adıma söylüyorum- bizim haberimiz yok tamamından.
Filme başlamadan önce yazılmıştı, yukarda duran şiir benzeri,yarıda kesilmiş yazı. Zira benim okuduğum, içinde resimler de bulunan kitapta, köstekli saat taşıyan tavşanı izliyordu kız. Tavşan deliğinden düşüp, boyuna göre küçük bir kapının anahtarını buluyordu. Minik şişeden içtiği sıvı, Onu o kapıdan geçecek kadar küçültüyordu. Sonra ilerleyen sayfalarda, tekrar büyümesi gerektiğinde, bir pastadan ısırık alıyordu. (Okuduğum bir başka kitap-ki bu anlattığımdan önce okunmuştur- bahçedeki mantarı ısırıyor ve bedeni boyut değiştiriyordu)
Sonra masal anlatacakken uyuyakalan bir fareyi hatırlıyorum mesela. Yazılardan ziyade, o okuduğum kitaptaki resimler kalmış nisyanla malul hafızamda. Kupa Kraliçesinin filmdeki Kırmızı Kraliçe- iskambil kâğıdından askerleri de ha keza öylece hafızamda. Bir de kriket sopası gibi kullanılan flamingolar
Ki Alice, benim okuduğum kitaplarda, o flamingo sopalarıyla alt eder iskambil askerleri
Film bitince, bambaşka bir Alice seyretmiş oldum. İsmi kendinden daha büyük filmlere bir ilave benim adıma. Avatar gibi
Süslü bir balon. Koskocaman bir sabun köpüğü. Koskocaman bir köpük olduğundan, ışığı müthiş kırarak, albeni yaratarak iletiyor seyirciye
Ve her şeye rağmen, bir sabun köpüğü
Orijinalini okumamanın verdiği bilgisizliği yazımızın terkisine koyduk, yukarda belirttik zaten. Belki ilk kırılmayı, ilkokul çağında okuduğumuz Alice kırıntısı kitaplara benzemediğinden yaşadık. Fakat yazarken, bu kırılmayı da yazarın bilinç terkisine taşıdık, araya, pek fazla girmesine de izin vermeyeceğiz.
Seyrettiğim tüm masal filmleri gibi iddialı cümle olmasın diye okuduğum her masal gibi demeyeceğim- çocuklardan ziyade büyüklere yapılmış. İki kız kardeş arasındaki iktidar mücadelesine deruhte edilmiş olay. Bir de Alicein kendini bulma meselesine
Malum, filmde, Onun rüyalarına Gerçekçi ol, imkansızı iste minvalinde yaklaşan babası öldü. Devir, zengin koca bulup unvan ve mal varlığı kazanma zamanı, çağ o çağ
Hımbıl bir zırtapoz buluyorlar dünya güzeli kızımıza.
Tam evlilik teklifi sırasında, ipi kopartıyor Alice. O, sanki acelesi varmış gibi koşturan tavşanı takip ediyor. Gökten düşecek üç elma durumuna kadar da sürecek, macerasını süsleyen kahramanlarla tanışması. Bilge bir tırtıl onu çok sevdim, belki de nargile içtiğinden-, kumaşlardan harikalar çıkaran bir şapkacı, kedi, fare
Dost ve düşman arasında kalmış hizmetkar bir köpek
Alicein,çıkartılan gözünü vererek kafaladığı canavar benzeri yaratık
Ve tabii tavşan. Arada tavşanımızı sarhoş gibi görüyorsunuz. Hatta şapkacı ve fareyi de öyle. Belki de Carrolun kullandığı afyonun Ludanum denen bir ağrı kesici- kahramanlara yansımasıdır
Filmi seyredin. Aklınızda ne kalmış ona da bakın sonra. Bir şey kalmadıysa, çocukluğunuzda okuduğunuz o eksik gedik aktarımlı masal kitabına geri dönün. Tabii yine de siz bilirsiniz
Sanırım, çocuklar masal filmi çekmeden, hiçbir masalsı film, çocuklara hitap etmeyecek.