Emily the Criminal (2022)

Sağlam ve sürükleyici bir film. Herşey sisteme dayalı aslında. Sistemden kasıt, bir ülkenin koyduğu kurallar ve yaptırımlar bütünü. Sistem ne kadar kötüyse o kadar insan değişimi tercih eder. Değişmeyen kitle ise ezilmeyi tercih eder. Okul yıllarından beri sistemin bozuk tarafından nasibini alan, ezilmek yerine değişimi tercih eden Emily ve bu bozukluktan beslenen kişiler arasındaki ilişkiye bakıyoruz. Emily yavaştan hayatın şifresini çözüyor. "Hayat sana acımasız davranıyorsa sen de ona acımasız davran"

Peki, yazmiicaktım ama dayanamadım çünkü izlenmeyi hak eden bir film bu, en azından diğer süslü, bol prodüksiyonlu, bol güzel kadınlar ve erkeklerle bezeli filmlerden, gerçekçi olmayan fantastik filmlerden sıkılanları tatmin edecek bir yapım. Negatif görüşlere katılmıyorum, hem de hiç.

Bu filmin diğer Amerikan filmlerinden farkı bize başka bir Amerika'yı, daha gerçekçi olanını gösteriyor olması. Amerika'nın her yerinde geçerli olan ancak büyük şehirlerinde çok daha fazla elzem olan şey nedir? Para elbette.İşte bu film bize bu para kazanma baskısını en iyi anlatan filmlerden. Filmin bence ana teması bu. Hırsızlıklar, dalavereler hep bunun üzerine, kolay para kazanıp daha iyi bir hayat seviyesine sıçrayış yapmak. O büyük şehirlerde para yapamıyorsan bir hiç olarak silinip gitmeye mahkumsundur. O kadar yüksek kiraların olduğu şehirlerde para yetiştirmek, yaşamak kolay değil. Evsiz barksız çok sürünen var orda. Zaten ev arkadaşlarıyla ortak kaldığını görüyoruz filmde.

Filmi gerçekçi kılan bir diğer şey, bize Amerika'nın kozmopolit yapısını gösteriyor olması. Cast bence çok iyi seçilmiş. Buna benzer dalavereli filmlerde oyuncular ya Meksikalı, Latin ya da zenciler, öyle değil mi? Burda Arapları kullanmışlar, yine zenciler de Meksikalılar da var elbette. Yani diğer filmlerde dayatılan o sarışın mavi gözlü, manken tipli beyaz ırklar pek yok. Bize tabandaki işçilerin zor çalışma koşullarını ve sınıflar farkını iyi hissettiriyor.

Diğer yandan film tam bir suç filmi, zaten adı da Suçlu Emily. En çok istediği şey sanat ile, çizim üzerine çalışmak istemek ancak geçmişteki işlediği bir suçtan dolayı sabıkalı olması, üniversiteyi yarım bırakması onu istediği yere gelmesini oldukça zorlamaktadır. Bu durum onu kanun dışı yollara itecek ve bir suç makinesi haline dönüştürecektir. Suç işlerken gerilim olmaz mı? Elbette olur, suçun dozajı arttıkça gerilimli yollardan geçmek zorunda kalacağını göreceksiniz.

Bence oyunculuklar mükemmel, ilk kez izlediğim o Araplar da çok başarılıydı, başroldeki Aubrey Plaza 'ya ayrı parantez açmak lazım, yani bu kadar mı gerçekçi olur o mimikler, o karaktere girmesi, işten vakit bulamadığı partnersizliğini aniden patlatarak yaşaması vs hepsi çok iyiydi. Bu arada yorumlarda ara sıra söylüyorum, lütfen Amerikan talk showları da izleyin ve sevdiğiniz artistlerin daha farklı yapısını görün diyorum: Conan O'Brien, Jimmy Kimmel, Jimmy Fallon vs bunları izlerseniz bu artistlerin hepsi konuk oluyorlar. Elbette anlamak için iyi bir İngilizce şart. Özellikle benim için Conan O'Brien top noktada bir talk showcu, o adam hayatın farklı bir rengi yahu, keşke keşfedebilseniz, onun gibisi bir daha asla gelmez. Neyse, Youtube'dan : Aubrey Plaza - Best Moments In Talk Shows diye aratıp bir izleyin derim

Filmin sonunu da çok beğendim. Yorum bitti. Umarım izleyeceklere bir ışık tutabilmişimdir.

Yani olumlu yorumları bakıyorum, kendime düşüncemi tartıyorum ama yok kesinlikle bende sıkıntı yok Vasat bir film gece yarısı kuşağını doldurmalık ötesi yok azı çok. Filmde kısaca malum ülkede yaşıyorsanız sabıkalı veya göçmen iseniz parayı illagel nasıl kazanırsınız tam olarak bunu anlatıyor, yani yöntem budur deniyor. Karpuz kabuğu misali. Sanatsal zerre birşey yok !