Yorumlar (22)
nturan57 (235) - 2 yıl önce
Klasik bir Woody Allen filmi. Bol diyalog, mırıl mırıl konuşmalar, monologlar, sözcük ve mimiklerde anlatılan filmler... Kendisi böyle oynar, eğer sadece yönetiyorsa tüm oyuncularda Woody Allen gibi oynar. Kadın erke fark etmez, hepsi birer Woody gibidir. Sıkıcıymış gibi başlar, ancak devam ederseniz bu sıkıcılıkta mutlaka kendinize bir yer bulursunuz. Bu film de öyle. İki genç iki hikaye ekseninde ve bu gençlerin kendilerini ve birlikteliklerini tanımaları etrafında dönen, arka planda yağmur, fonunda hafif bir piyano tınısı ile sıcak bir film. Elle Fanning tarafında yürüyen hikaye pek sarmasa da Timothée Chalamet tarafı daha bir eğlenceli. Denk gelir de eğer izlemek isterseniz, film başında biraz sabredip, sonralarında siz de kendinize bir yer bulabilirsiniz. İyi seyirler...
7
Fügen Atasoy (1418) - 4 yıl önce
Bu akşam eşimle izledik ve çok keyifli vakit geçirdik. Tipik bir Woody Allen filmi. Güzel müzikler, ilişkiler, hoş diyaloglar, tablolar... Oyuncular da çok tatlıydı. Hikayeyi de sevdim. Güzel vakit geçirmek için ideal bir film. Mizahi yönü bana çok hitap etti. Elle Fanning oynadığı rolü çok başarılı canlandırmış.Filmin görsel yönü de çok başarılıydı. Bayıldım desem yeridir:)
7
Redno68 (140) - 4 yıl önce
Bunun bir Woody Allen filmi olduguna hala inanamiyorum. Bir ornek verecegim ki tam uyuyor! Tamamen bir Ford hatta Fiat arabanin kaportasini bir Mercedes kaportasi ile degistirmek gibi olmus. Film sanki basroldeki genc yetenek Chalamet'yi mahvetmek icin yapilmis gibi. Daha ilginci onun bu filmi nasil kabul ettigi! Onun disinda hic bir oyuncu iyi degil. Bunun sebebi senaryo ve yonetmenlik. Jude Law cok siritmis. Selena Gomez sarki soylemeye devam etsin. Gercekten bir sinema ogrencisinin final filmi gibi duruyor. Cok ama cok acemice. Kimse bunun bilerek yapildigini soyleyemez.
Gencligimde sinemayi daha cok Woody Allen filmleri ile tanimaya basladim ve buyuk hayrani idim. Allen'dan geriye sadece New York (Manhattan) kalmis! Sakin ama sakin bos zamaniniz var ise harcamayin, zaman cok degerli!
3
Gencligimde sinemayi daha cok Woody Allen filmleri ile tanimaya basladim ve buyuk hayrani idim. Allen'dan geriye sadece New York (Manhattan) kalmis! Sakin ama sakin bos zamaniniz var ise harcamayin, zaman cok degerli!
Franz_K (159) - 4 yıl önce
Müzikleri, diyalogları, ilişkiler üzerine kurguladığı hikâyesi, kendine has mizah anlayışı ve romantizmi ile birazcık aşina olan herkesin kimin elinden çıktığını rahatlıkla anlayacağı tipik bir Woody Allen filmi A Rainy Day in New York. İsmi ile müsemma bir hikâye anlatan film; okul gazetesi için ünlü bir yönetmenle röportaj yapmak üzere New York’a gelen Ashleigh ile bunu romantik bir hafta sonu fırsatı olarak görüp ona eşlik eden Gatsby’nin yağmurlu bir New York gününde yaşadıklarına odaklanıyor. Röportajın öğleden sonra biteceğini düşünüp günün geri kalanı için harika planlar yapan fakat birbirlerinden ayrı maceralara atılan çiftin yaşadıkları Woody Allen’in muzip, hınzır, ince mizah anlayışı ile ve daha çok diyaloglara dayalı bir kurguyla anlatılıyor. Gerek yarattığı karakterle, gerekse birbirinden sevimli tavırları ile Elle Fanning’in varlığı ile zenginleşen film; yağmurlu New York sokaklarına eşlik eden birbirinden güzel müziklerle hem göze hem kulağa hitap etmeyi başarıyor. Keyifli zaman geçirten, yüzde tebessüm bırakan, buram buram yağmur kokulu masalsı bir film A Rainy Day in New York…
7,4/10
7
7,4/10
tzacol41 (190) - 4 yıl önce
timothee chalamet için izledim filmi oynadığı tip tam hayalimdeki tip tarzı çok iyiydi biraz da king filmindeki karaktere benzemiş makama paraya önem vermeyen canının istediğini yapan hayatı boşvermiş karakter modeli.filme gelince bana iyi geldi uzun zamandır böyle bir film izlememiştim güzeldi
6
fenadegil (2) - 4 yıl önce
Woody Allen izleyen biri değilseniz uzak durun buram buram kast sistemin tepelerindeki veledlerin anlamladıramadığım bir şeylerinden bahsediyor. ayrıca filmin sabit bir konusu ya da anlatmak istediği bir şey yok zorlarsanız bulabilirsiniz lakin beğenmedim 20 dakika da izlememden de kaynaklı olabilir ama bence bir halt yok. iran yapımı bir ayrılık var onu izleyin film görün
Karakush (401) - 4 yıl önce
Bir Woody Allen klasiği; ama espirileri anlamak için biraz Woody entellektüelliği lazım (Artistlik yapmıyorum çünkü bir çok yerde ben de kaçırdım). Bu anlamda film bizim kültür için zor olsa da hoş bir yapım. Belki film senaryosu bazı örüntülerde eksik kalıyor gibi görünse de bir günü anlatan hikaye için bu kadar olur. Bir çok anlatım ve espride zorlandığımız kesin bir de RARBG olan çevirinin yetersizliği (yetersizlik de yukarıda söylediğim nedenden bence) filmi seyretmeyi zorlaştırıyor doğrusu.
7
kadirsfree (8) - 4 yıl önce
şaşırtıcı bir şekilde çok iyi olan bir film , öyle ki kız arkadaşınızla falan izlemeyin, kadınlara iyi gönderme yapmış, Woody Allen ustamız.
aslında tam bir gerçek hayat tavsiyesi sunuyor bize film.. Woody Allen ustamıza saygılar ile..
Sürprizbozan: Göster
aslında tam bir gerçek hayat tavsiyesi sunuyor bize film.. Woody Allen ustamıza saygılar ile..
Morrison (1583) - 4 yıl önce
Ya şu bi gerçek; Woody Allen dediğin zaman kafa açılmasına / ütülenmesine, art arda gelen bıdır bıdır dialoglara hazır olacaksın, yoksa randıman alamazsın filmden.
Film orta karar, ne süper - ne kötü, ilk 20 dakikayı atlattıktan sonra modunuz iyi yönde ivme kazanıyor. Elle Fanning'in o yüzünden eksilmeyen ergen heyecanlarına "ya bi dur be kızım be, bi sakinleş" diye hayıflandım sürekli. Film 2 üniversiteli sevgilinin yağmurlu havada New York'ta geçen 1 günü anlatıyor işte
Çok da abartılacak bir durum yok ortada.
6
Film orta karar, ne süper - ne kötü, ilk 20 dakikayı atlattıktan sonra modunuz iyi yönde ivme kazanıyor. Elle Fanning'in o yüzünden eksilmeyen ergen heyecanlarına "ya bi dur be kızım be, bi sakinleş" diye hayıflandım sürekli. Film 2 üniversiteli sevgilinin yağmurlu havada New York'ta geçen 1 günü anlatıyor işte
Çok da abartılacak bir durum yok ortada.
realdark86 (691) - 4 yıl önce
Bu filmi atlarsanız, kaçırırsanız, kendinizden nefret etmeniz gerekir...
Çok sık yapmadığım birşey yapacağım. Daha doğrusu çok sık yaptığım birşeyi yapmayacağım, ve bu noktada denisilin'e bir kez daha hak vermiş olacağım, çünkü not vermeyeceğim. Ben kim oluyorum da Woody'ye not veriyorum? Hele geçer, geçmez falan...
Eğer kendisi ilgi alanınızda olan bir yönetmen ise, bunun oldukça tipik bir Woody Allen filmi olduğunu bilmeniz yeterlidir. Eğer değilse, ama kendisini tanımak niyetinde iseniz, daha klasik, özellikle 70'li yıllardaki yapıtlarını da izleme listenize almanız iyi olur.
Timothée Chalamet'in oynadığı rol, aslında Woody'nin fiktif olarak kendine yazdığı rollerden biri, biliyorsunuz değil mi? Tabii artık, hatta uzun zamandır bu rolleri oynaması mümkün değil...
Bu filmde Woody dünya gezisinden kendi evine ve zamanına dönmüş. Piyano ağırlıklı müzikler de kendi zevkine uygun jazz baladları. Bir ara Chalamet de bir sürpriz yapıyor. Filmin içinde iki kez tınlayan "Misty" ise kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel bir Erroll Garner bestesidir, ve bu filmin atmosferine de çok uymuş...
Romantik komedi, evet, ama bildiğiniz romantik komedilere hiç benzemeyen, denisilin'in de belirttiği gibi kimin elinden çıktığı anlaşılabilecek kadar farklı bir romantik komedi. Hatta bu türü sevmeseniz bile, belki bu filmi sevebilirsiniz.
Filmin şansa ihtiyacı yok, kendinize bir şans verin ve izleyin...
Çok sık yapmadığım birşey yapacağım. Daha doğrusu çok sık yaptığım birşeyi yapmayacağım, ve bu noktada denisilin'e bir kez daha hak vermiş olacağım, çünkü not vermeyeceğim. Ben kim oluyorum da Woody'ye not veriyorum? Hele geçer, geçmez falan...
Eğer kendisi ilgi alanınızda olan bir yönetmen ise, bunun oldukça tipik bir Woody Allen filmi olduğunu bilmeniz yeterlidir. Eğer değilse, ama kendisini tanımak niyetinde iseniz, daha klasik, özellikle 70'li yıllardaki yapıtlarını da izleme listenize almanız iyi olur.
Timothée Chalamet'in oynadığı rol, aslında Woody'nin fiktif olarak kendine yazdığı rollerden biri, biliyorsunuz değil mi? Tabii artık, hatta uzun zamandır bu rolleri oynaması mümkün değil...
Bu filmde Woody dünya gezisinden kendi evine ve zamanına dönmüş. Piyano ağırlıklı müzikler de kendi zevkine uygun jazz baladları. Bir ara Chalamet de bir sürpriz yapıyor. Filmin içinde iki kez tınlayan "Misty" ise kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel bir Erroll Garner bestesidir, ve bu filmin atmosferine de çok uymuş...
Romantik komedi, evet, ama bildiğiniz romantik komedilere hiç benzemeyen, denisilin'in de belirttiği gibi kimin elinden çıktığı anlaşılabilecek kadar farklı bir romantik komedi. Hatta bu türü sevmeseniz bile, belki bu filmi sevebilirsiniz.
Filmin şansa ihtiyacı yok, kendinize bir şans verin ve izleyin...
Cevaplar (1)
dammak (1162) - 4 yıl önce
“A Rainy Day in New York”, hikâyesini de yazan Woody Allen’ın yönetmen koltuğunda oturduğu romantik bir komedi…
Çekimleri 2018 yılı içinde tamamlanan ancak yıllardır gündemden düşmeyen, 1992 yılında yedi yaşındaki üvey kızı Dylan Farrow’a cinsel tacizde bulunduğu iddiaları nedeniyle filmi vizyona sokmaya cesaret edemeyen Amazon Studios, filmin Amerika’daki gösterim haklarını 2019 yılı içinde Woody Allen’a iade etmiş olup, hâlihazırda 6.7/10 (11.103) olan IMDB puanı ve oyu dışında Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan izleyici ve yorumcu puanı ortalamasına sahip bulunmamaktadır…
O nedenle bizde, kadrosundaki Timothée Chalamet, Elle Fanning, Liev Schreiber, Selena Gomez, Jude Law, Diego Luna ve Cherry Jones gibi isimlerle küçük bir “kırmızı halı” seremonisine dönüşen bu filmi, her zamanki gibi bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, 25 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sadece 18.4 milyon dolarlık bir gişe yapabilen filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Lisa Nesselson’un Screendaily’deki 29 Ağustos 2019 tarihli yorumunda, “Bu bir başyapıt mı? Tabii ki değil. Büyük ekranda (sinemada) izlenmeye değer mi? Kesinlikle.” diye oldukça büyük bir isabetle son noktayı koyarak özetlediği bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Ki, zaten “A Rainy Day in New York”un Woody Allen’ın en iyi filmi olduğunu iddia eden bir eleştirmene rastlamak da pek mümkün değil… Ancak kesinlikle bu, (bugüne kadar bize öylesi hiç denk gelmedi ama) onun çektiklerinin en kötüsü de değildi…
Eğer bir an için başta cep telefonları ve büyük ekran LED TV’ler ile kullanılan diğer 21. Yüzyıla ait araç gereç, otomobiller, dekorlar, kostümler, makyaj vs.yi görmezden gelirseniz anlatılan hikâyenin 1950 ve 1960’lı yılların Hollywood filmlerinde bolca işlenen aşk temalarından çok da değişik olmadığını hemen fark edeceksiniz…
Her şey bir yana, Woody Allen açısından en şaşırtıcı olan şey, başrollerde işin üstesinden başarı ile gelen, 23 yaşındaki Timothée Chalamet ile 20 yaşındaki Elle Fanning’i oynatırken yanlarına yardımcı karakter olarak Selena Gomez’i eklemiş olması…
Zira bugüne kadar, özellikle de son yıllarda bizlere hep, (başlardaki gibi sürekli olarak kendini, Diane Keaton’ı ve Mia Farrow’u dayamak yerine) “riske girmemek adına” Jim Belushi, Kate Winslet, Steve Carell, Jesse Eisenberg, Joaquin Phoenix, Emma Stone, Colin Firth, John Turturro, Cate Blanchett, Alec Baldwin, Antonio Banderas, Josh Brolin, Anthony Hopkins, Javier Bardem, Roberto Benigni, Penélope Cruz, Hugh Jackman, Scarlett Johansson, Jonathan Rhys Meyers, Dan Aykroyd ve Helen Hunt tarzında markalaşmış oyuncuları sunmuştu…
Dolayısıyla filmin, bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz…
Elbette filmin dikkate değer bir diğer özelliği de, görüntü yönetmeni koltuğunda 3 Academy ödüllü Vittorio Storaro’nun oturuyor olması… O yüzden de filmi, Woody Allen’ın görüntülenmesini istediği hiçbir ayrıntının gözden kaçmadığını bilerek izliyorsunuz…
Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama tek bir “spoiler vermeden” buraya kadar yazdıklarımızın tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz insana hoşça vakit geçirten bu Woody Allen filmi için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
6
Çekimleri 2018 yılı içinde tamamlanan ancak yıllardır gündemden düşmeyen, 1992 yılında yedi yaşındaki üvey kızı Dylan Farrow’a cinsel tacizde bulunduğu iddiaları nedeniyle filmi vizyona sokmaya cesaret edemeyen Amazon Studios, filmin Amerika’daki gösterim haklarını 2019 yılı içinde Woody Allen’a iade etmiş olup, hâlihazırda 6.7/10 (11.103) olan IMDB puanı ve oyu dışında Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan izleyici ve yorumcu puanı ortalamasına sahip bulunmamaktadır…
O nedenle bizde, kadrosundaki Timothée Chalamet, Elle Fanning, Liev Schreiber, Selena Gomez, Jude Law, Diego Luna ve Cherry Jones gibi isimlerle küçük bir “kırmızı halı” seremonisine dönüşen bu filmi, her zamanki gibi bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun içinde, 25 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sadece 18.4 milyon dolarlık bir gişe yapabilen filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Lisa Nesselson’un Screendaily’deki 29 Ağustos 2019 tarihli yorumunda, “Bu bir başyapıt mı? Tabii ki değil. Büyük ekranda (sinemada) izlenmeye değer mi? Kesinlikle.” diye oldukça büyük bir isabetle son noktayı koyarak özetlediği bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Ki, zaten “A Rainy Day in New York”un Woody Allen’ın en iyi filmi olduğunu iddia eden bir eleştirmene rastlamak da pek mümkün değil… Ancak kesinlikle bu, (bugüne kadar bize öylesi hiç denk gelmedi ama) onun çektiklerinin en kötüsü de değildi…
Eğer bir an için başta cep telefonları ve büyük ekran LED TV’ler ile kullanılan diğer 21. Yüzyıla ait araç gereç, otomobiller, dekorlar, kostümler, makyaj vs.yi görmezden gelirseniz anlatılan hikâyenin 1950 ve 1960’lı yılların Hollywood filmlerinde bolca işlenen aşk temalarından çok da değişik olmadığını hemen fark edeceksiniz…
Her şey bir yana, Woody Allen açısından en şaşırtıcı olan şey, başrollerde işin üstesinden başarı ile gelen, 23 yaşındaki Timothée Chalamet ile 20 yaşındaki Elle Fanning’i oynatırken yanlarına yardımcı karakter olarak Selena Gomez’i eklemiş olması…
Zira bugüne kadar, özellikle de son yıllarda bizlere hep, (başlardaki gibi sürekli olarak kendini, Diane Keaton’ı ve Mia Farrow’u dayamak yerine) “riske girmemek adına” Jim Belushi, Kate Winslet, Steve Carell, Jesse Eisenberg, Joaquin Phoenix, Emma Stone, Colin Firth, John Turturro, Cate Blanchett, Alec Baldwin, Antonio Banderas, Josh Brolin, Anthony Hopkins, Javier Bardem, Roberto Benigni, Penélope Cruz, Hugh Jackman, Scarlett Johansson, Jonathan Rhys Meyers, Dan Aykroyd ve Helen Hunt tarzında markalaşmış oyuncuları sunmuştu…
Dolayısıyla filmin, bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz…
Elbette filmin dikkate değer bir diğer özelliği de, görüntü yönetmeni koltuğunda 3 Academy ödüllü Vittorio Storaro’nun oturuyor olması… O yüzden de filmi, Woody Allen’ın görüntülenmesini istediği hiçbir ayrıntının gözden kaçmadığını bilerek izliyorsunuz…
Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama tek bir “spoiler vermeden” buraya kadar yazdıklarımızın tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz insana hoşça vakit geçirten bu Woody Allen filmi için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
denisilin (8404) - 5 yıl önce
Sinemaya ilgisi olan herkes bu filmin kimin elinden çıktığını anlar. Kadrosu, güzel kadınları, müzikleri, muhabbetleri ile izledikçe insanı içine çeken yapısı ile ben tavsiye eder ve iyi seyirler dilerim. İlişkiler üzerine güzel bir roman okumak gibiydi ve tabi yahudilikle alakalı birkaç takılma olmadan olmazdı!
rebelangel (9) - 5 yıl önce
Woody Allen filmleri genelde ilişki üzerine kurulu olduğu için sıkıcı gelir ama çok eğitici bulurum. Bu filmin en çok müziklerini sevdim, yağmurlu New York sokaklarını izlerken kulağımda çınlayan ezgiler hoş bir etki yaptı. Timothee Chalamet'in bu kadar iyi piyano çaldığını bilmiyordum... Film doğru ilişki ve kim olduğunu bilmek konusunda gençlerin gözünü açabilir. Yalnız Selena Gomez itici olmuş, o vasat oyunculuğuyla Timothee için en kötü partner olduğunu düşündüm izlerken. Elle Fanning ile Timothee'nin uyumu daha iyiydi şahsen ikisinin oyunculuğu için izledim filmi. 6/10
6
Arnold (1031) - 5 yıl önce
Woody Allen'ın en güzel filmlerinden biri. Muhteşem oyunculuklar, ustaca yazılmış diyaloglar beni büyüledi. Somurtkan Ella Fanning çok değişik bir rolle karşımıza çıkıyor. Bu filmde diğer filmlerinin aksine sürekli gülen bir Ella ile karşı karşıyayız. Çok keyif aldım. Tavsiye ederim. İyi seyirler... 7/10...
7
maviyelkenli (40) - 5 yıl önce
woody allen'in bütün filmlerini arşivleyen, seyreden ve üstüne yorumlar yazan biri olarak bu filmi pek sevemedim. eh, adam geldi 90 yaşına... film için şayet bir not verecek olsam 6 ancak woody abinin hatırına 7 verdim.
batıkan köse'nin altyazısında epeyce eksiklik olduğunu da ilave etmeliyim.
7
batıkan köse'nin altyazısında epeyce eksiklik olduğunu da ilave etmeliyim.
Cevaplar (1)
realdark86 (691) - 15 Ocak 2020 21:46
Evet, İngilizce satırlar var. Filmi izlemeden önce şöyle bir tarayıp mümkünse eksikleri tamamlamakta yarar var.
0
| Bildir
cumhurcemoglu26 (6201) - 5 yıl önce
Film başladığında çalan sıkıcı piano müzikleri ile ön yargılı olarak kötü bir yapım diye düşünmüştüm. Ama film ilerledikçe ilgimi çekmeye başladı ve sonuna kadar izledim. Yine klasik Woody Allen yapımı olduğunu izleyince anlıyorsunuz. Aslında bir yola çıktığın birlikte olduğun kişin değerini bilip seni hiç bir şeyin etkilemesine izin vermeyeceksin. Çünkü Gatsby Welles'in olması gereken hareketi yapınca Ashleigh Enright yaptığı hatanın bedelini anlamış oldu ve kendi adıma sevindim. Kısacası Woody Allen filmlerini seviyorsanız kesin bu filmide beğeneceksiniz..
6
‹ Önceki
1
Sonraki ›
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (5,819)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,204)
Mad Max: Fury Road (430)
Tarot (395)
Håndtering av udøde (392)
Dune: Part Two (327)
The Fall Guy (275)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (170)
Godzilla x Kong: The New Empire (139)
Spoorloos (136)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (2,332)
Evil (1,087)
The Acolyte (556)
Better Call Saul (205)
From (204)
Young Sheldon (177)
Sugar (164)
Halo (163)
The Bear (136)
Outlander (130)