En çok beğenilen yorumlar
denisilin (8407) - 9 yıl önce
manzaralar harika sabah sabah o kadar iyi geldi ki anlatamam... felaketin efektleri de oldukça iyiydi bence... sadece olay anında donup kalan, müzik dinleyip dünyanın yerle bir olduğunun farkında olmayan, bir de herşeyi son ana kahramanların eline bırakan hollywood klişeleri olmasa çok daha iyi olurdu bence... izleyin derim.
Themis (203) - 9 yıl önce
Heyecanı son raddeye kadar devam eden bir film olmuş. Bu konuda doğa olaylarını, afetleri barındıran bir sürü film yapılmıştır. Çoğu yine heyecanını korumuştur ya da bir kısmı konu sürükleyici de olsa belki oyunculuk vasatlığından belki çekimde kullanılan efektlerin inandırıcılıktan bir hayli uzak oluşundan dolayı vasatın altında kalmıştır. Bu filmde olağanüstü bir oyunculuk sergilenmese de ya da aşırı uç efektler kullanılmasa da insanı sürüklemeyi başarması anlamında - bence - kaliteli bir film olmuş. Bazıları en kaliteli oyuncularını da kullansa maalesef filme etki dahi ettiremiyor. Ne filmi gereksiz yere uzatmışlar ne de heyecan katmak için dal budak eklemişler. Ayrıca ana olaya gelene kadar film boyunca sıkılamıyorsunuz da zira doğanın muhteşem manzarasını kahvenizi alıp ekran karşısında oturup seyre dalın kâfi. Dağların heybeti, suyun ihtişamı, gündoğumuna yakın pencereler...
8
Yorumlar (35)
Divxteam (4239) - 1 yıl önce
Felaketin getirdiği çaresizliği hem görsel hem de duygu bakımından güzel resmeten iyi bir felaket filmi. Her şeyiyle mükemmel bir felaket filmi arıyorsanız bunu karşılamayabilir ancak akıcılığı ve heyecanıyla bunu telafi ediyor. Norveç sinemasından Amerika sinemasına taş çıkartabilecek potansiyelde olsa da çıtayı yükseltemiyor ama yine de bir felaket filmine göre gayet tatmin edici.
6
cumhurcemoglu26 (6203) - 3 yıl önce
Norveç sinemasından ortalamanın üzerinde bir film. Bence afet sahnelerinin hakkını fazlasıyla vermiş. Açıkçası müthiş doğa manzaraları veren harika kareler için bile rahatlıkla seyredilir düşüncesindeyim.
6
dammak (1162) - 6 yıl önce
Hikâyesi, John Kåre Raake ve Harald Rosenløw-Eeg tarafından yazılan “Bølgen / The Wave”, daha sonra “Tomb Raider” (2018) ı da çekmiş olan Roar Uthaug’un yönetmen koltuğunda oturduğu gerilim ve aksiyon yüklü bir drama…
28 Ağustos 2015’de vizyona giren filmin, 6.7/10 (25.573 oy) ve 3.5/5 (7.225 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.7/10 (103 yorum) ve 68/100 (26 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, yaklaşık 5,8 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmiş olan bir Norveç filmi için hiçte fena sayılmaz…
Gelin isterseniz, filmi daha yakından tanımak için, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmi bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışalım…
Ancak başlamadan hemen söyleyeyim… Bu film, “Skjelvet / The Quake” (2018) için yaptığım yorumda da söylediğim gibi, sinemayı hoplamalı zıplamalı aksiyon gerilim, aksiyon gerilimi de devasa bütçeli Hollywood ve üçüncü sınıf uzak doğu prodüksiyonlarından ibaret zannedenleri kesinlikle tatmin etmeyecek ve (aynen IMDB’de olduğu gibi) puan olarak 1 ve 2 ile 3’ü yapıştırabilecekleri yorumları yapmaktan da alıkoymayacaktır…
Olabilir…
Bu türden kültürel kodlarla alakalı ön yargı içeren yorum ve puanları ciddiye dahi almadığımızı bir kez daha belirttikten sonra biz tekrar dönelim filmimize…
Evet, karşımızdaki, yukarıda da söylediğimiz gibi yaklaşık 5,8 milyon dolar bütçeli bir Norveç filmi… Ana karakterleri oluşturan Eikjord ailesini yani Kristoffer Joner, Ane Dahl Torp, Jonas Hoff Oftebro ve Edith Haagenrud-Sande’yi daha sonra bu filmin devamı şeklinde tasarlanarak çekilen “Skjelvet / The Quake” (2018) filminde de görüyoruz… Devam denilince de sakın bir yanlış anlaşılma olmasın… Zira burada kast ettiğimiz devam, konu olarak bir devam değil… Bu daha çok John Kåre Raake ve Harald Rosenløw-Eeg ikilisinin yazdıkları felaket konulu iki farklı hikâyede, aynı aile fertlerinin bir çığ ve tsunami felaketi sonrasında bu kez de kendilerini bir deprem felaketinin ortasında bulmalarıyla alakalı bir durum sadece… Bu küçük ama önemli ayrıntıyı da kısaca izah ettikten sonra isterseniz bir iki lafta başroldeki Kristoffer Joner için edelim diyeceğim… Ama sanıyorum filmografisindeki, “The Revenant” (2015) ve “Mission: Impossible – Fallout” (2018) gibi filmler, bu adamın sözünü etmeye çalışacağım performansıyla ilgili duygularıma da fazlasıyla tercüman oluyorlar zaten…
Filmin teknik detaylarına da şöyle kısaca bir göz atacak olursak, sınırlı bütçesine rağmen bünyesinde yaklaşık 50 kişilik bir kadroyu barındıran özel ve sanal efekt ekibinin filmde, bu şekilde film yapma işinin duayenlerinden sayılan Roland Emmerich’in de dikkatinden kaçmayacak tarzda bir işe imza attıklarını söyleyebiliriz… Bu ekip, özellikle de çığ ve tsunami sahnelerinde, oldukça iyi iş çıkartmış… Elbette aynı şey, filmin kurgusuna, kimi zaman dinamizm kimi zamanda dramatik bir hava kazandıran Magnus Beite’nin müzikleri içinde geçerli…
Aslında filme ilişkin sıralanabilecek daha pek çok şey var… Fakat ben, ilk bakışta dikkat çeken hususlara değinmekle yetinmeye çalıştım…
Sonuç olarak, sakin bir aile dramı olarak başlayıp felaket ana temalı bir gerilim drama olarak devam eden bu ilgi çekici film için puanım 6, önerim ise olumsuz eleştirilerin hiç birine aldırmadan “izlenmeli” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not: Eğer türün meraklısıysanız, bu filmin devamı niteliğinde çekilen ve sanal efektlerinin kalitesiyle bu filmin bir tık üstüne çıkmış olan “Skjelvet / The Quake” (2018) filmini de mutlaka izlemenizi öneririm…
6
28 Ağustos 2015’de vizyona giren filmin, 6.7/10 (25.573 oy) ve 3.5/5 (7.225 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.7/10 (103 yorum) ve 68/100 (26 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, yaklaşık 5,8 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmiş olan bir Norveç filmi için hiçte fena sayılmaz…
Gelin isterseniz, filmi daha yakından tanımak için, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmi bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışalım…
Ancak başlamadan hemen söyleyeyim… Bu film, “Skjelvet / The Quake” (2018) için yaptığım yorumda da söylediğim gibi, sinemayı hoplamalı zıplamalı aksiyon gerilim, aksiyon gerilimi de devasa bütçeli Hollywood ve üçüncü sınıf uzak doğu prodüksiyonlarından ibaret zannedenleri kesinlikle tatmin etmeyecek ve (aynen IMDB’de olduğu gibi) puan olarak 1 ve 2 ile 3’ü yapıştırabilecekleri yorumları yapmaktan da alıkoymayacaktır…
Olabilir…
Bu türden kültürel kodlarla alakalı ön yargı içeren yorum ve puanları ciddiye dahi almadığımızı bir kez daha belirttikten sonra biz tekrar dönelim filmimize…
Evet, karşımızdaki, yukarıda da söylediğimiz gibi yaklaşık 5,8 milyon dolar bütçeli bir Norveç filmi… Ana karakterleri oluşturan Eikjord ailesini yani Kristoffer Joner, Ane Dahl Torp, Jonas Hoff Oftebro ve Edith Haagenrud-Sande’yi daha sonra bu filmin devamı şeklinde tasarlanarak çekilen “Skjelvet / The Quake” (2018) filminde de görüyoruz… Devam denilince de sakın bir yanlış anlaşılma olmasın… Zira burada kast ettiğimiz devam, konu olarak bir devam değil… Bu daha çok John Kåre Raake ve Harald Rosenløw-Eeg ikilisinin yazdıkları felaket konulu iki farklı hikâyede, aynı aile fertlerinin bir çığ ve tsunami felaketi sonrasında bu kez de kendilerini bir deprem felaketinin ortasında bulmalarıyla alakalı bir durum sadece… Bu küçük ama önemli ayrıntıyı da kısaca izah ettikten sonra isterseniz bir iki lafta başroldeki Kristoffer Joner için edelim diyeceğim… Ama sanıyorum filmografisindeki, “The Revenant” (2015) ve “Mission: Impossible – Fallout” (2018) gibi filmler, bu adamın sözünü etmeye çalışacağım performansıyla ilgili duygularıma da fazlasıyla tercüman oluyorlar zaten…
Filmin teknik detaylarına da şöyle kısaca bir göz atacak olursak, sınırlı bütçesine rağmen bünyesinde yaklaşık 50 kişilik bir kadroyu barındıran özel ve sanal efekt ekibinin filmde, bu şekilde film yapma işinin duayenlerinden sayılan Roland Emmerich’in de dikkatinden kaçmayacak tarzda bir işe imza attıklarını söyleyebiliriz… Bu ekip, özellikle de çığ ve tsunami sahnelerinde, oldukça iyi iş çıkartmış… Elbette aynı şey, filmin kurgusuna, kimi zaman dinamizm kimi zamanda dramatik bir hava kazandıran Magnus Beite’nin müzikleri içinde geçerli…
Aslında filme ilişkin sıralanabilecek daha pek çok şey var… Fakat ben, ilk bakışta dikkat çeken hususlara değinmekle yetinmeye çalıştım…
Sonuç olarak, sakin bir aile dramı olarak başlayıp felaket ana temalı bir gerilim drama olarak devam eden bu ilgi çekici film için puanım 6, önerim ise olumsuz eleştirilerin hiç birine aldırmadan “izlenmeli” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not: Eğer türün meraklısıysanız, bu filmin devamı niteliğinde çekilen ve sanal efektlerinin kalitesiyle bu filmin bir tık üstüne çıkmış olan “Skjelvet / The Quake” (2018) filmini de mutlaka izlemenizi öneririm…
Bienvenidos (296) - 6 yıl önce
Nedense çok kaliteli buldum norveç filmlerinin bu kadar iyi olduğunu tahmin etmezdim bir şans verip izleyin en kısa zamanda
7
yigiterdogan (14) - 7 yıl önce
Baştan sona sıkılmadan izleyceğiniz bir film Titanik filmindeki son gemi batış sahnelerindeki duygu ile izleyeceksiniz tavisye ediyorum ...
ap0calypse (463) - 8 yıl önce
arkadaş indirmiş izlemek zorunda kaldım, gerçi gözüm ekrana pek gitmedi ama 
kısacası vasat bir yapım, izlenmesede olur...
5
kısacası vasat bir yapım, izlenmesede olur...
obsumer (56) - 8 yıl önce
The Impossible (2012) filminden sonra kurgu hataları görmemezlikten gelinemeyecek kadar fazla. Manzara derseniz filmin büyük çoğunluğu gece geçiyor zaten... Üzerinden 80 metrelik dalga geçen yerleşim yeri ışıl ışıl, sanki özel olarak ışıklandırmışlar. Arşivimde yer kalmadığında sileceğim ilk filmlerden!..
R3hab (1248) - 8 yıl önce
Manzaralar harikaydı. Zaten Norveç görmek istediğim yerlerden biri... Film felaket filmleri arasında yerini alabilecek düzeydeydi. Bence Norveç ten beklenebilecek iyi filmlerden biriydi. İzlemenizi tavsiye ederim. Bu devirde film bulmak gerçekten zor.
6
Htmakina (3699) - 8 yıl önce
Filmi izlerken konuşmalar biraz garip gelse de bu filmin akışında ve etkisinde hiçbir eksi yönde götürüsü olmamış. Aksine filme daha gerçekçi yaklaşmamızı sağlıyor. Ben heyecanla sonuna kadar izledim. Son sahnenin biraz daha kısa tutulması gerektiği kanaati hasıl oldu bende. Ailece izleyebileceğiniz ve gelecekte olma ihtimali çok yüksek bir olayın ele alındığı film. İyi seyirler.
5
erensunay (294) - 8 yıl önce
Norveç gerçekten çok güzel, konunun geçtiği geiranger da görülmeye değermiş ama film için aynı şeyi söyleyemem.. Benzeri filmlerden tek farkı Norveç'te geçiyor olması.
Oyunculuklar eh işte.. DP fena değildi, mekanın güzelliğini de iyi kullanmış. Sesleri ise beğendim. Ses tasarımı ve mastering gayet iyiydi. Boş vaktiniz varsa ve elinizde izleyecek başka film yoksa izlenilebilir. Ama sinefil falansanız izlemeyin, beğenmezsiniz. 10/6
Sürprizbozan: Göster
Oyunculuklar eh işte.. DP fena değildi, mekanın güzelliğini de iyi kullanmış. Sesleri ise beğendim. Ses tasarımı ve mastering gayet iyiydi. Boş vaktiniz varsa ve elinizde izleyecek başka film yoksa izlenilebilir. Ama sinefil falansanız izlemeyin, beğenmezsiniz. 10/6
Analog Paralysis (6) - 8 yıl önce
Hollywood'vari İskandinav filmi. "Manzara güzeldi"nin ötesinde kaliteli bir felaket filmi izlemek için; "Lo imposible"..
DePutaMadre (715) - 8 yıl önce
Eğer zamanınız varsa ve bir Norveç filmi izlemek istiyorsanız bu film tercihleriniz arasında ilk sıralarda olmasın..Mesela "Hodejegerne" yi tercih edin..
6
eskatalogya (1723) - 9 yıl önce
daha iyi olabilir miydi...kesinlikle...başlangıcı biraz uzun gibi geldi bana...tam aksiyona macera atıldık derken film bitti...giriş uzun gelişme kısa sonu eh işte...tam puanını hakeden bir yapım...
6
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (1,694)
Kimitachi wa dô ikiru ka (847)
Dune: Part Two (252)
Mad Max: Fury Road (238)
The Fall Guy (173)
Tarot (118)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (117)
Godzilla x Kong: The New Empire (79)
Håndtering av udøde (71)
The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (70)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (5,516)
Evil (488)
Tracker (207)
The Acolyte (204)
The Walking Dead (159)
Halo (145)
Yellowstone (127)
The Bear (122)
Better Call Saul (119)
Young Sheldon (118)