Giriş Kayıt
Yorumlar (9)
avatar
(159) -
Yalınlığın, rengarenk bir renk paletinde oynaşarak gözlerimize, yüreğimize hükmetmesi gibi bu filmden bir soluk çekmek. Birçok farklı ânın yüreğimize sessiz bir el izi bırakarak geçmesi gibi akıp gidiyor. Bir anda filmin içindeyim ve kafamı kaldırıp göğe uzanan yemyeşil ağaçlara dalıyorum sanki, kırlangıçların ötüşünü duyuyorum, adeta içimde duyumsuyorum. Doğanın güzelliği ve zenginliği; insanın içine bu kadar kolay nüfus edebilmeli, etmeli. Basit ve sade bir hayatın, inceliklerle yaşamanın, küçük şeylerle mutlu olmanın peşine düşebilmeliyiz diye düşünüyorum. Kalbim kanatlanıyor ve insanlığı bir bütün olarak kucaklıyorum. Filmin yarattığı etki şahane; çok az kelimeyle çok fazla şey aktarabiliyor. Huzur dolu kollarına alıyor bizi; temiz bir bardaktan içilen taptaze serin bir su gibi ya da tertemiz vücuda tertemiz pijamalar giyip mis kokan çarşaflarda uyumak gibi. Film bir yalnızlığın içinde dopdolu bir dünyayı nam salıyor ve filmden ayrılmak istemiyorsunuz.
Bence son zamanlarda çıkan en güzel yapımlardan biri, huzur dolu mükemmel bir film. Tavsiyemdir. İyi seyirler dilerim.

Not: 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları için hazırlanan tuvalet tasarımlarının filmde kullanılması, tanıtılması ise bence apayrı bir farklılık yaratmış. Japon kültürünün farklı bir açısına davet ediliyoruz ve ben bundan dolayı filmi daha da bi' sevdim açıkçası.
10


avatar
(1031) -
Tokyo'da tuvalet temizleyicisi olarak çalışan doğa ve insan sever ağzından zorla 3 kelime çıkan Hirayama'nın hayatından bir kaç gününü izliyoruz. Bu arada Japonya'da tuvaletlerin nasıl güzel hijyenik temizlendiğine tanık oluyoruz. Filmde toplam 456 replik var. Zaten Hirayama konuşmayı pek sevmiyor, diğerleri de konuşmayınca sessiz film gibi oluyor. Ben pek ısınamadım. Her gün dakikası şaşmıyor aynı şey oluyor. Bana hiçbir şey katmadı. Sırf Oscar adına izledim. Yabancı Film Oscar Adayı (Japonya)... 5/10...
5


avatar
(805) -
"Mükemmel bir gündü iyi ki seninle geçirmişim."

Sadeliğe ve sıradanlığa övgü...

İşin tuvalet temizlemek olabilir ama nereye baktığın ve neyi nasıl göreceğin senin ellerinde/gözlerinde. Nitekim karakterimiz hayatın bokunu temizlerken gözü hep gökyüzünde ve ağaçlarda. Yönetmen sanki bizlere "Dırdır etmeyi bırakın hayatın gizemli yollarının tadını çıkarın. İşiniz boktan görünse bile..." diyor. Mükemmel film hülasa.
9


default avatar
(8) -
Müzikleri güzel dümdüz bir film. Elemanın ağzından kerpetenle laf alıyorlar, hayattan kopmuş bir rutine bağlamış kendini, gülen bir maske takmış sıkıcı mı sıkıcı bir hayat yaşıyor biz de bunu izliyoruz. Kanserli adamla karşılaşması veya yeğeninin kapıyı çalması gibi bir iki olayla ancak hüzünlü bir yüz sergiliyor çünkü rutini bozuluyor ve sonda gerçek hayatın hem mutluluk hem de üzüntü dolu rüzgarı yüzüne vuruyor vay be.
5


avatar
(31) -
Kâinata anca aksesuar olmayı kabul edip bundan keyif alacak kadar büyüdüğünde basitlikten mükemmeli bulmanın, kendi ince sınırlarını çizmenin, hayatı doğaya hürmet edip çiçekten makas alırcasına yaşamanın öyküsünü anlatıyorsun ve ışık daha da belirginleşiyor.

Gecem aydınlandı, sabaha karşı sokak lambasına kapanmadan hemen önce el sallamak gibi bi’ film.
8

Cevaplar (2)
default avatar
(86) -
Ne güzel yorum.. Sabaha karşı sokak lambası görünce bana filmi hatırlatacak artık..
8


0
| Bildir
avatar
(131) -
Birilerinin sanatı anladığını ve değer verdiğini görmek, bilmek ne güzel...
8


0
| Bildir


avatar
(48) -
Mü-kem-mel!!! Sarıp sarmalamak istiyorum bu filmi... Ne ararsan var içinde: Harika müzikler, tertemiz senaryo, içten oyunculuk (Koji Yakusho son yılların en iyi aktör performanslarından birini sergiliyor) ve usta bir yönetim. Kesinlikle yılın en iyilerinden [9.5 olarak güncelliyorum puanımı; Takashi karakteri gibi söyleyeyim: 10 üzerinden 9,5 Gülücük ] Çok kişisel bir noktadan yakaladı beni. Jim Jarmusch'un (çok sevdiğim) Paterson filminde monoton hayat düzeni bir kâbus olarak ele alınmıştı. Sıradanlığa sıkışarak boğulup durmuştuk film boyunca ama Wim Wenders'in Perfect Days'i aksi yönde işliyor. Hayatın tekdüzeliğini bir lütuf gibi ele alıyor. Mutluluğun bireyin elinde olduğu, iyi insan olmakla yakalandığı mesajını taşıyor. Âşık olduğum yazarlardan Annie Ernaux, Yalın Tutku romanında: "Çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. Daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım." diyerek samimi bir itirafta bulunmuştu ya hani; bu film de onu destekliyor. Evet, gerçekten de öyle değil mi dostlar; mutlululuğun sırrı entelektüel bir yaşam sürmekte, hayatı sevmekte ve iyi ve ince düşünceli bir insan olmakta; yani Perfect Days'in Bay Hirayama'sı olmakta yatmıyor mu...
10


avatar
(1028) -
Aslında normal olanı izliyoruz, normalliğin özgünlük hatta delilik olduğu bu zamanda...

İçinde disiplin, sanat, kültür ve felsefe barındıran özgün bir adamın günlerine odaklanıyoruz. Görevi tuvalet temizliği. Filmin hemen hemen ilk yarısı tuvalet temizliği ile geçiyor. Tokyo'nun modern tuvaletlerinde, o tuvalet senin bu tuvalet benim dolaşıyoruz. Hani "bakkala gittim ekmek aldım geldim adam hala tuvalet temizliyor" desem yeridir. Parktaki tuvalet ne iyiydi ya. Adamlar camdan tuvalet yapmış. İçine giriyorsun bi düğme var basıyorsun. Camlar buğulanıyor. İçeri görünmüyor.

Adamımız o arada kendi özel dünyasını monoton hale getirmiş ve bundan da büyük keyif almakta iken Eskiye bağlı, değişimi, dünyanın değişmesini zerre kadar umursamadan, kendisiyle iletişim kurmaya çalışan etrafındaki ya da aileden insanlarla da istifini hiç bozmadan takılıyor.

Japonya'nın Oscar adayı imiş bu film. İlgi çekici bir çok şey bulduğum ama sıkıldığım da bir film oldu benim için. Yalnız müzikler şahaneydi.

Sanat gurmeleri için iyi bir seçenek. Anlattığım şeyler dışında bir numarası yok. Adamın yaşam felsefesini merak edenler izleyebilir.
6


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film