Giriş Kayıt
Yorumlar (12)
avatar
(6204) -
Yatağımdaki Düşman ( 1991 yapımı Sleeping with the Enemy ) filmi kadar sert olmasada izlerken onu hatırlattı.
Kesinlikle evlilik kadın ve erkek içinde bir şans. Tutkuyla başlayan büyük bir aşkın nasıl işkenceye dönüşmesi aslında ders alınacak bir film ama yaşamadan asla bilemezsin. İki çocuk yapmışsın aradan yıllar geçmiş ve gerçekleri yeni görmesi biraz bana tuhaf geldi. Ayrıca filmde hiç bir Narsistlik göremedim ama çok aşırı ilgi ve kıskançlık vardı. Sonuç olarak mükemmel değil fakat izlenir bir yapım....
5


avatar
(1030) -
"Just the two of us" yani filmin ismi "sadece ikimiz". Kadın ya da erkek karaktere narsist tabiri tam olarak uymuyor, filme neden öyle isim takmışlar anlamadım.
Bu başka bişey. Düşkünlük, şehvet, haset. Psikolojik şiddet, ince ince, tatlıdan serte doğru. Tatlısında anlamazsın, gözündeki toz pembelik gitmeyecek şekilde uygular. Ödün vermek zorunda bırakır seni.
Kafada soru işareti olur, kendi kendine onu sorgularsın: entelektüel, kibar ve aşık. Soru işareti gitti. Mutlu hissetmeye çalışmaya devam.
Film kadınlara ya da erkeklere kendini sorgıulatacak, hatta kendi hayatını gözönüne getirecek kadar etkileyici. Ancak son yarım saat umduğumuz gibi olmuyor. Bir mücadele bir gerilim göremiyoruz. Sıradan bir hal alıp, finalde de öyle bitiyor.
6

Cevaplar (2)
avatar
(8407) -
Çeviriden yapınca aşk ve ormanlar olarak çıkıyor. Filmi izlerken aynı şeye takılmıştım ama beğenince çok önemsemedim. Bir de bizde film isimleri biraz değişik oluyor biliyorsun başkan. Gülücük


1
| Bildir
avatar
(1030) -
Yapımcısı, dağıtıcısı değişik isimler koyuyorsa yapacak bir şey yok başkan. Selamlar olsun. Kendine iyi bak.
6


1
| Bildir


avatar
(539) -
Oldukça gerçekçi ve orta yaş üstündekilere daha fazla hitap eden bir ilişki filmi. Kesinlikle benzeri evlilikler hatalar ve gerginlikle geçen günler vardır. Ders niteliğinde işlenmiş iyi bir psikolojik drama olmuş. Hikaye farklı yerlere gidecek ve finali daha etkileyici olacak sandım ama pat diye bitti. Yine de türü sevenlere iyi gelebilir.


avatar
(8407) -
Çok sağlam bir psikolojik dram ve gerilim filmi... Virginie Efira zaten aşırı beğendiğim bir kadın, ikiz rolü olunca duble izlemiş olduk! Melvil Poupaud filmde o rahatsızlık verici, ürperten adam rolünü çok iyi oynamış, aşık rolünü de aynı şekilde... Kadın erkek ilişkilerini tek filmde tam anlamıyla vermiş film... Hayatını paylaşacağın insanı iyi seçmek lazım, kadın ya da erkek farketmez, bozuk olan çevresini de bozuyor! Çok uzatmadan tavsiye eder, iyi seyirler dilerim.


avatar
(1583) -
Fransız sineması kadın erkek ilişkilerini ya da lgbt ilişkilerini derinlemesine verebilen bir sinema. Her ülke sineması kendi kültürüne göre bu ilişkileri yansıtabiliyor ama Fransızlar entelektüel anlamda daha gelişmiş, ilişkilerinde daha özenli davranan bir toplum. Her şeyden önce Avrupa'da meşrutiyetten kurtularak cumhuriyete kavuşan, toplumun özgürleştiği ilk ülke (1789). Bu özgürleşme Fransız toplumuna aydınlanma olarak döndüğü içindir ki ilişkiler konusunda böylesi bir farklılık gösterebiliyorlar.

Bir de bize bakın, onlardan ancak 134 yıl sonra 1923'te bir mucize ile Cumhuriyeti yakalayabilmişiz. Halk köle, kul olmaktan kurtulabilmiş, özgür birey haline gelebilmiş. Atatürk ismini ne kadar yüceltsek azdır. Biz de 1789'da özgürleşebilseydik belki bugün çok daha medeni olabilirdik, padişahlar buna izin vermemiş, saltanat çok keyifli gelmiş olsa gerek. Özgürlüğe izin vermedikleri gibi erken aydınlanmasın millet diye matbaa bile 300 yıl sonra ülkemize getirilmiş. Bugün hala yeterince medeni bir toplum olamayışımızın sebebi bu gibi gerçeklere dayanıyor. 2020'li yıllarda bile hala medenice boşanamayıp kadınları katleden erkeklere sahibiz. Örnekler çok daha fazla çoğaltılabilir elbette.

Film mi? Virginie Efira'yı sevenler zaten izleyeceklerdir, harika bir oyuncu, her şekilde izletiyor filmlerini. Spoiler vermiş olmak istemiyorum, evlilik hayatına dair iyi bir ilişki filmi, bekar kadınların evlenmeden önce izlemeleri gereken bir film deyip bırakayım. İyi seyirler.
6

Cevaplar (5)
avatar
(1030) -
Bu kadın çok güzel.
6


2
| Bildir
avatar
(8407) -
inanılmaz güzel diyor ve artırıyorum! Gülücük


2
| Bildir
avatar
(1583) -
Gülücük Algıda seçicilik. "-Hikayeyi bırak abi kadına gel" diyosunuz Gülücük peki.
6


2
| Bildir
avatar
(8407) -
Abi filmi izlemedim, izleyince yorumla alakalı muhakkak bir bildirim gelir benden… Fransa ve Fransızlarla alakalı her türlü yorumuna katılıyorum, onların tek sorunu ırkçılık sanki… Hatta sömürge ve ırkçılık, biraz da kendini beğenmişlik gibi hissediyorum ben…


2
| Bildir
avatar
(1583) -
Irkçılık ve özellikle Türk düşmanlığı Edirne'den ayağını dışarı atar atmaz başlıyor Tüm Avrupa kıtasında, bunlar da diğerlerinden farklı değil. Evet kendini beğenmişlik, sömürgecilik hepsi var, onları kim beğensin, arada böyle oyuncularını beğeniyoruz işte, o kadar olsun. Rezil bi Milliyetçilikleri de var, Fransızca konuşacakmışız oraya gittiğimizde. Ben mesleğim gereği 7-8 kez bulundum Paris'te, bazı yerlerde atıştırmak istediğinde bazı yaşlı dayılar köpürüyor "Fransızca konuş Fransızcaa" diye, deli gibi anliyo İngilizceyi de bakma işte. Biz olsak böyle bir şey der miyiz? "Türkçe konuş Türkçee".. Biz daha az mı milliyetçiyiz? Yoo, ama daha nazik ve misafirperveriz, yabancıyı el üstünde tutuyoruz, kırılmasın incinmesin diyoruz, her türlü yardımda bulunuyoruz. Fazla entelektüel olmanın toplumda yan etkileri oluyor böyle.

Irkçılık olayı her vatandaşı için geçerli değil belki ama ülke yönetiminin politikaları sömürme, kolonileştirme, dilini yayma şeklinde. Afrika'nın kanını bunlar emdi, emiyor.. Hint Okyanusunda, Pasifik'te, Mikronezya'da adalara çöreklenmeler felan hep bunlar.. Sadece filmlerini seviyoruz diye yaptıkları her şeyi onaylıyor sayılmayız elbette.
6


4
| Bildir


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film