Yorumlar (18)
Morrison (1700) - 5 yıl önce
Talihsiz bir şarkıcının dramatik hikayesi.. Amerika'da "zero" Güney Afrika'da "hero" ve adamın bundan 25 yıl haberi olmamış.. 1970'li yıllarda hayat günümüzden oldukça farklıydı ve tabi müzik de. Şarkı sözleri gerçekten içime işledi, bütün şarkılarını dinlemeye karar verdim. Bu tarzı hissedebilecek izleyici sayısı fazla olmayabilir, özellikle yeni jenerasyon zevk almaz diye tahmin ediyorum ancak benim için favorilerim arasına giren bir film oldu.
10
hubert (209) - 6 yıl önce
Sixto Rodriguez ,bu isim,bir insanın hayat denen yolculukta bu yolculuğun tam anlamıyla hakkını verebilmesinin eş anlamıdır,insanlık tarihinde yaşanması mümkün olmayacak eşsizlik,oscar falan hafif kalır ödül olarak veya değer olarak,oscar ödülü nedir bu adamın hayatı yanında,olan olaylar değil mesele,adamın kendisi mucize ötesi bir şey,deselerki insanlık tarihine geçmesi gereken olayları sırala
bu adamın hayatı ile kıyaslayabileceğim,mukayese edebileceğim bir şey aklıma gelmiyor
10
bu adamın hayatı ile kıyaslayabileceğim,mukayese edebileceğim bir şey aklıma gelmiyor
Fügen Atasoy (1418) - 7 yıl önce
2013 yılının belgesel dalında Oscar ödüllü filmi Searching for Sugar Man filmini izleyince, son yılların en iyi belgesel filmlerinden biri olduğuna karar verdim.
Sugar Man şarkısı başta olmak üzere aslında tüm şarkılarıyla Güney Afrika’da efsane olmuş ABD li şarkıcı Rodriguez’in hayatını konu alan film, gerçek görüntülerle desteklenmiş, müthiş akıcı, göze kulağa ve kalbe hitap eden bir film.
70 li yılların ikon sanatçılarından Rodriguez için sahnede kendini yakarak öldü ya da kafasına kurşun sıkarak öldü gibi rivayetler vardır. Aslında bu sanatçıya ne oldu, neden sadece Güney Afrika’da çok sevildi de Amerika’da tanınmadı diye merak eden bir gazeteci, iyi bir haber olur diyerek, sanatçının izini sürer. Bu amaçla birçok seyahat yapan Stephen Segerman’ın bu çabalarının sonucunda sanatçının hayatta olduğu ortaya çıkar.
Rodriguez’in şarkıları ve gerçek görüntüler eşliğinde, çok güzel bir film izlemek isterseniz, bu filmi mutlaka izleyin derim. Film sona erdiğinde duygu yoğunluğu yaşadığınızı hissettiren nadir filmlerden olduğunu göreceksiniz.
8
Sugar Man şarkısı başta olmak üzere aslında tüm şarkılarıyla Güney Afrika’da efsane olmuş ABD li şarkıcı Rodriguez’in hayatını konu alan film, gerçek görüntülerle desteklenmiş, müthiş akıcı, göze kulağa ve kalbe hitap eden bir film.
70 li yılların ikon sanatçılarından Rodriguez için sahnede kendini yakarak öldü ya da kafasına kurşun sıkarak öldü gibi rivayetler vardır. Aslında bu sanatçıya ne oldu, neden sadece Güney Afrika’da çok sevildi de Amerika’da tanınmadı diye merak eden bir gazeteci, iyi bir haber olur diyerek, sanatçının izini sürer. Bu amaçla birçok seyahat yapan Stephen Segerman’ın bu çabalarının sonucunda sanatçının hayatta olduğu ortaya çıkar.
Rodriguez’in şarkıları ve gerçek görüntüler eşliğinde, çok güzel bir film izlemek isterseniz, bu filmi mutlaka izleyin derim. Film sona erdiğinde duygu yoğunluğu yaşadığınızı hissettiren nadir filmlerden olduğunu göreceksiniz.
steinbeck (2066) - 10 yıl önce
Çok ilginç bir biyografi, bir müzikal, bir belgesel. Zaman zaman belgeselcilerin narsisistliği hissedilmesine rağmen, bunu sineye çekip Rodriguez'in mütevazi kişiliğine hayran olmamak elde değil. Amerika gibi bir ülkede elini sallasan pop, rock şarkıcısına değerken, bu unutulmuş müzisyenin plakları Güney Afrika'da binlerce nüsha satmış ve bu adam kim, nerededir diye merak ettiriyor film. Tabii anlatıcıların sıkıcı yanlarını hoş görürsek. Adam Amerika'nın bir köşesinde kendi halinde yaşıyor, gitar çalıyor, hayatını kazanmak için bir işi de var, inşaat işi. Önce öldü sanılıyor, oysa unutulmuş bir köşede, ancak o halinden memnun. Yapımcıların ikiyüzlülüğünü de fark ediyoruz filmde ayrıca. Müzisyenliğin nankörlüğünü de. 7.
poormf (1072) - 11 yıl önce
Sanki Elvis Presley'in yeniden doğması olasılığı gibi şaşırtıcı, peri masalını andıran öyküde her daim kendi olan, kendi gibi kalan, yaşamın her alanında üretkenliğini sürdürebilen sıradan bir adam anlatılıyor.
1994 de Nelson Mandela'nın devlet başkanı olmasıyla Apartheid (ırkçı-ayrımcı) rejimin uygulamaları sonlandırılmaya başlanmış olmasına rağmen, Rodrigez'in 1998 de Cape Town'da dolu salonlara verdiği konserlerde acı olan şey, sanatçıyı dinlemeye gelenlerin içinde eğer varsa zencilerin konser kayıtlarında dahi kadraja girememiş olması.
"Her devrim bir şarkıya ihtiyaç duyar" Rodrigez kendi şarkısını söyledi...
Not: "from being the outcast - to being, uh, who he really was - ...kimsesiz olmak...onun gerçek kimliğiydi" diye çevrilmiş ama dışlanmışlık, yalıtılmışlık anlamı da taşıyan ilk cümle sanatçının kişiliği ve yaşam biçimi düşünüldüğünde "sadelik" olarak çevrilse daha anlamlı olacak sanki.
7
1994 de Nelson Mandela'nın devlet başkanı olmasıyla Apartheid (ırkçı-ayrımcı) rejimin uygulamaları sonlandırılmaya başlanmış olmasına rağmen, Rodrigez'in 1998 de Cape Town'da dolu salonlara verdiği konserlerde acı olan şey, sanatçıyı dinlemeye gelenlerin içinde eğer varsa zencilerin konser kayıtlarında dahi kadraja girememiş olması.
"Her devrim bir şarkıya ihtiyaç duyar" Rodrigez kendi şarkısını söyledi...
Not: "from being the outcast - to being, uh, who he really was - ...kimsesiz olmak...onun gerçek kimliğiydi" diye çevrilmiş ama dışlanmışlık, yalıtılmışlık anlamı da taşıyan ilk cümle sanatçının kişiliği ve yaşam biçimi düşünüldüğünde "sadelik" olarak çevrilse daha anlamlı olacak sanki.
AgacaDalanVar (172) - 11 yıl önce
Çok iyi. İzlediğim en iyi belgesellerden. Harika.
Böylesi bir hikayenin gerçek oluşu? Gerçekten çok ilginç. Rock müzik severlerin kaçırmaması gereken bir yapım diye düşünüyorum. Tüyleri diken diken eden cinsten.
Ayrıca bazı arkadaşlar şarkıları çok silik bulmuşlar ama bilmiyorsan bile aç oku sözlerini nacisane tavsiye budur. Ben beğendim. Hatta mp3'üme bile atacağım şarkıları birazdan.
Vaktiniz yoksa bile izleyin.
JYK sürümü izlemek için yeterlidir.
İyi seyirler.
9
Böylesi bir hikayenin gerçek oluşu? Gerçekten çok ilginç. Rock müzik severlerin kaçırmaması gereken bir yapım diye düşünüyorum. Tüyleri diken diken eden cinsten.
Ayrıca bazı arkadaşlar şarkıları çok silik bulmuşlar ama bilmiyorsan bile aç oku sözlerini nacisane tavsiye budur. Ben beğendim. Hatta mp3'üme bile atacağım şarkıları birazdan.
Vaktiniz yoksa bile izleyin.
JYK sürümü izlemek için yeterlidir.
İyi seyirler.
luisfigo10 (284) - 11 yıl önce
İlginç hikayesi olan insanlardan bir tanesinin hayatına ışık tutuyor. Yine Oscarlı Man On Wire ın yapımcılarından harika bir belgesel.
8
bbberke (27) - 12 yıl önce
Bu senenin Oscar kazananı belgeseli ‘Bir Şarkının İzinde’ … Öyle bir belgesel ki içeriğine dair açık edeceğimiz her bir sürpriz-bozan için ağır bir bedduayı hak ediyoruz. Şu kadarını söylemekle kalalım: Bu belgesel hem çok ünlü olan hem de hiç ünlenememiş ‘efsanevi’ bir müzisyenin arayışında… Bir taraftan oldukça dramatik sularda yüzen Bir Şarkının Peşinde, diğer taraftan eşi benzeri olmayan, müzikal bir yolculuğa çıkarıyor izleyenlerini… Bir taraftan duygusal bir gerilim ihtiva ediyor; diğer taraftan potansiyel eğlencesini sonuna kadar sömürüyor. Kusursuz olmasını engelleyen tek şey ise ‘merak’ duygusunu törpüleyecek olan noktayı erken ifşa etmesi ve finaline doğru aniden tipikleşmesi… Ancak bu duygular fırtınasının tam göbeğinde, bundan şikâyet edecek değiliz tabii ki. Bir Şarkının Peşinde, perdeden direkt olarak seyircisinin kalbine fısıldayan bir belgesel.
cevirimvar (1457) - 12 yıl önce
Şeker Adamın İzinde, bu yıl Amerika'da ve hatta dünya çapında büyük ödüller aldı ve tabi ki belgeselsever birisi olarak hemen izleme listemde de yerini almıştı. Oturdum hazırlandım ve izledim. Aralardan gelişimden vs. bahsetmeyeceğim ve belki bu yorumlarım kimilerinin de hoşuna gitmeyecek ama bence bu Rodriguez'in ünlü olmasına pek de gerek yokmuş zaten. İnsanların neden ilgisini çekmediği bence çok ortada. Basit ve enteresan olmayan bir müzik tarzı ve sıradan sözler. Yani genele katılıyorum ve çok daha ilginç müziklere yelken açıyorum. Gangnam Style üzerine belgesel çekmek çok daha doğru olabilir mesela. Ama zaten işe yaramadığı kanıtlanmış bir şeyi hortlatmaya bence gerek yok. Her neyse. Ben sevmedim kısaca. Altyazıya inanılmaz büyük emek harcayan sevgili arkadaşların ellerine emeklerine sağlık. Böyle bir şeyi tercüme etmek büyük emek ister çünkü.
Hemen inceleyeyim...
Yönetmen Malik Bendjelloul ve ilk filmi ve büyük başarılar. Umarım böyle devam eder diyelim. Ama ben yönetmenlik tarzını da beğenmedim dersem kızmayın bana.
Yani öyle gece vakti canınız sıkılmışsa falan izleyebilirsiniz. İlgi alanınızsa hiç lafım yok. Bu film size ait. Ama sıradan izleyiciyseniz benim gibi geçin gitsin. Saygılarımla...
3
Hemen inceleyeyim...
Yönetmen Malik Bendjelloul ve ilk filmi ve büyük başarılar. Umarım böyle devam eder diyelim. Ama ben yönetmenlik tarzını da beğenmedim dersem kızmayın bana.
Yani öyle gece vakti canınız sıkılmışsa falan izleyebilirsiniz. İlgi alanınızsa hiç lafım yok. Bu film size ait. Ama sıradan izleyiciyseniz benim gibi geçin gitsin. Saygılarımla...
rainy.afternoon (64) - 12 yıl önce
2013 En iyi belgesel oscarını alan bir belgeseli çevirmenin haklı mutluluğunu yaşıyoruz.
8
rainy.afternoon (64) - 12 yıl önce
Subext Çevirisi ile yayındadır. Herkese iyi seyirler dileriz.
Subext Facebook Sayfası: facebook.com/subextceviri
8
Subext Facebook Sayfası: facebook.com/subextceviri
‹ Önceki
1
Sonraki ›
Film Altyazıları
Beetlejuice Beetlejuice (3,513)
Salem's Lot (1,147)
Deadpool & Wolverine (1,027)
Beetlejuice (359)
Wolfs (187)
Muidhond (162)
The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (154)
The Lord of the Rings: The Return of the King (143)
Un amour impossible (133)
The Lord of the Rings: The Two Towers (122)
Dizi Altyazıları
Slow Horses (1,599)
From (1,097)
The Old Man (720)
Kin (613)
Bad Monkey (446)
The Walking Dead: Daryl Dixon (340)
Tulsa King (228)
Yellowstone (173)
Supernatural (139)
Only Murders in the Building (131)