Rekabet (2024) Yorumlar

vassagoking (548) - 1 ay önce

Zendaya'nın güzelliği bile kurtaramamış filmi. Kötü bir senaryo, kötü bir yönetmenlik... Kötü kötü kötü, her şey kötü. Bari düzgün tenis sekansları olsaydı. O da yok. Büyük zaman kaybı. Tavsiye etmiyorum.

| Cevapla Cevapla | Bildir

denisilin (8404) - 1 ay önce

Zendaya fiziğini bolca gösteriyor, üstüne odadaki muhabbet ve üçünün takıldığı anlar dikkat çekici... Müzikler çok iyi velhasıl genel olarak üçlü aşk hikayesi ve kazanma hırsı üzerine ortalama bir yapım ortaya çıkmış. İzlenir fakat çok şart, muhakkak izleyin diyemem!

| Cevapla Cevapla | Bildir

15M41L_K (17) - 1 ay önce

Tenis seven birinin bile tahammül edebileceğini sanmıyorum. Genelde filmlere yüksek puanlar veririm, emeği düşünürüm v.s. Ama bu tam bir fiyasko. Tenis namına da hiçbir şey yok. Ne bir ralli, ne bir forehand backhand ace.Türk-Hint dizisi gibi aşağıdan yukarıdan sağdan soldan ağır çekimlerle uzatmalar. Konu desen yok. Bir çocuk var filmle alakası yok. Sahne dekoru gibi koymuşlar. Yorum yazarak bile zaman kaybettim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Dario Argento (14) - 2 ay önce

Genelde sevilen,aşık olunan kadın rolünde oynayan Zendaya Coleman bu film de de bizi şaşırtmıyor.Güzel bir oyun,sahne ve ya heyecanın olmadığı film flasback ler yüzünden akmayıp iyice can sıkıcı bir hal alıyor.Sonuç.Tek bir akılda kalan sahnenin olmadığı boşa giden 131 dakika...

| Cevapla Cevapla | Bildir

Kingfa (57) - 2 ay önce

çok kötü bir film gerçekten. Hint filmi edasıyla zoom ve müzik haricinde bir şey yok

| Cevapla Cevapla | Bildir

Fearlesss (50) - 2 ay önce

Tenis maçı görüntüleri ve müzikler mükemmeldi. Fakat konu çok da ilgi çekici değildi. Ayrıca o kadar +18 sahneye de gerek yoktu...

| Cevapla Cevapla | Bildir

ieyalcin (16) - 2 ay önce

Oyunculuklar zayıf. Tenis çekimleri güzel yer yer eğlendiren bir film. Ama tenisle ilgili gerçek bir rekabet içermiyor. İsmi her nekadar "Rekabet" de olsa asıl rekabet tenis yerine, iki erkeğin aynı aynı kadın üzerine yaptıkları çekişme üzerine. Tenisi bilenler için filmin sonu zaten alakasızdı. Zendaya'nın cinselliği ve ihaneti ve üçlünün kendi aralarında kurdukları ilişki üzerine bir film. Film aslında yeni nesil star Zendaya odaklı.

| Cevapla Cevapla | Bildir

ilkerkocak (1030) - 2 ay önce

İyi bir başlangıca sahip fakat anlatılan hikaye ortalara doğru boş ve sıradan bir hal alıyor. Film bittiğinde ise öyle etkileyici, çarpıcı ne anlatıyor? derseniz; Bir oyun, bir hüzün ya da bir intikam, en azından bir sürpriz, karşımıza birşey çıkmıyor maalesef. Ağır çekimde heyecan oluşturma finali de benim adıma etkisiz.

İyi bir tenis izleyicisi olduğum için tercih etmiştim, tenis adına da çekici bir sunum göremediğimiz gibi mantıksal zorlamalar mevcut. Ve de finaldeki tam üç dakikada atılan servis, tenis seyri adına pek de olumlu olmamış. Böylesi uzun, bakışmalı, ağır çekimler benim için filmi daha heyecanlı yapmıyor. Tam tersi koca bir "öf" çekimi içinde izliyorum.

| Cevapla Cevapla | Bildir

kartel1234 (29) - 2 ay önce

Bu kadar kısa sürede ortamlara düşen filmler genelde kötü oluyor. Burada yapılan sanatsal yorumlar gerçeği pek yansıtmıyor. 55 milyon dolara mal ettikleri film 15 milyon dolar hasılat elde etti. İmdb puanını da sanırım malum ortamlarda izleyenler ve pr çalışmaları bu kadar yüksek gösterdi. Madem o kadar süper neden izlenmedi ve gişede çakıldı diye sorarlar adama.

| Cevapla Cevapla | Bildir

pus (209) - 2 ay önce

Rahat koltuğumda "Challenger"ı izlerken, sanki tenis kortunun tam ortasındaymışım gibi hissettim. Film, tenis dünyasının rekabetçi ruhunu ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını başarıyla yansıtıyor. Ancak, bu eseri yalnızca bir spor dramı olarak görmek, Luca Guadagnino'nun LGBT temalarına yaptığı ince dokunuşları göz ardı etmek olur.

Filmde, Patrick (Josh O'Connor) ve Art (Mike Faist) arasındaki dinamik ilişki, hem rekabet hem de aynı kadın için duygusal bir mücadele içindeyken gözler önüne seriliyor. İki karakterin bağlantısı, film boyunca süregelen bir tenis maçının ritmiyle ilerliyor ve izleyiciye, aşkın cinsiyetler arası olduğu kadar, cinsiyetler içinde de ne kadar karmaşık ve çeşitli olabileceğini anımsatıyor.

"Challenger", Guadagnino'nun "Call Me by Your Name" gibi önceki çalışmalarıyla kurduğu bağlam içinde LGBT temalarını daha da derinleştiriyor. Film, erkek bedeninin neredeyse Greko-Romen bir kutlaması gibi, kaslı vücutlar, soyunma odaları ve saunalara uzun çekimler yaparak, bu temaları cesurca ele alıyor. İki erkek arasındaki sevginin ne anlama geldiğini sorguluyor: Dostluk, rekabet, kardeşlik, yoksa cinsellik mi? Ve bu sorulara sanatsal bir ustalıkla yanıt veriyor.

Trent Reznor'un film için bestelediği müzikler, gay kültürünü kucaklayarak, queer barlardan plajlara kadar geniş bir yelpazede yer alıyor. "Challenger", sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kulaklara da hitap eden bir deneyim sunuyor.

Sonuç olarak, "Challenger" filmi, tenis kortlarının ötesinde bir aşk hikayesi sunuyor ve LGBT temalarını Guadagnino'nun özgün tarzıyla işliyor. Bu film, bir spor filminden çok daha fazlası; insan ilişkileri ve duygusal çatışmalar üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor. Sinemada izleme fırsatını kaçırmış olsam da, "Challenger"ın bıraktığı etki ve sunduğu derin mesajları takdir etmemek elde değil. Film, LGBT temalarını cesur ve zarif bir şekilde işleyerek izleyicilere unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

| Cevapla Cevapla | Bildir

dorki (42) - 2 ay önce

Muhteşem kamera teknikleri ve sanat yönetmenliği mevcut, yönetmeni tebrik ederim. Film sonuna kadar kendini izletiyor. Yönetmen 10/10 , film 8/10.

| Cevapla Cevapla | Bildir

cumhurcemoglu26 (6203) - 2 ay önce

Öncelikle tenis sporlarını sevenlerin daha çok ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Film biraz yavaş tempoda gitmesine rağmen akıcılığını koruduğu için kendisini izlettiriyor. Özellikle finalindeki müzikle heyecanı üst noktaya taşımayı başarıyor. Yanlız biraz zaman karmaşası olsa da gereksiz açık sahneler ve tercihlerden dolayı puan kırmama neden oldu. Sonuç olarak beğendim ve geçen zamanıma acımadım. Ayrıca Zedaya'yıda bol bol izledik.

| Cevapla Cevapla | Bildir

shadowfex (49) - 2 ay önce

Challengers filmi, çekimleri, müzikleri, başarılı oyunculukları ve sıkı temposuyla son zamanlarda izlediğim en etkileyici yapımlardan biri oldu. Film, yer yer fazla cinsellik barındırsa da, gerilim dolu anları ve akıcı kurgusuyla izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor.



Başroldeki üçlü, özellikle Zweig ve Art, olağanüstü bir performans sergiliyor. Senenin sürpriz filmi olan Challengers, cesur cinsel sahneleri ve homofobiye karşı duruşu nedeniyle yerel sitelerde düşük puan alabilir. Ancak bu detaylara takılmayıp filme kendinizi bırakırsanız, kaliteli bir film akşamı geçirebilirsiniz.

Eğer güçlü oyunculuklar, derinlemesine karakter analizleri ve sürükleyici bir hikaye arıyorsanız, bu filmi kaçırmamanızı öneririm. 8/10

| Cevapla Cevapla | Bildir