Giriş Kayıt
Yorumlar (14)
avatar
(570) -
Teknoloji ve beden arasındaki yakın ilişkiyi gözlemleyerek biyoloji ile teknolojiyi birleştirip insan evriminin bir sonraki adımını avangard performans sanatı yaklaşımının içinde gelecekte geçen bir bilim kurgu filmi.

İnsanlıktan yoksun ve narsisizmle dolu bir dünya olan ameliyatlara ve sonu gelmeyen kozmetiklere doğru evrimin hikayesi olan film aynı zamanda devlet bürokrasisinin sanata müdahalesinin de bir eleştirisidir.

Mortensen, homurdanan bir Sith Lordu ile Bergman'ın THE SEVENTH SEAL (1957) filmindeki Ölüm arasında giyinen rolünü başarıyla oynarken, set tasarımı ve sinematografisinin üst düzeyde olduğu ve geleceğe yönelik son derece distopik bir bakışın felsefi yönü ön plana çıkarılmış bir film.

"- Bizim yaptığımız iş anarşiden sanat çıkarmak. Boşluktan anlam yaratıyoruz."
7


avatar
(489) -
En baştan belirtmek gerek.Kesinlikle çoğunluğa hitap etmeyen çok kısıtlı bir kitlenin anlayıp tolere edebileceği bir film.Yönetmeni David Cronenberg'i ilk defa duydum.Filmografisine baktığımda daha önce hiçbir filmini izlemediğimi farkettim.Açıkçası buna şaşırdım.Binlerce film izlemiş biri olarak bu yönetmenin hiçbir filmini izlememiş olmak benim ayıbım olsun.Bunu deme sebebim filmin çok orjinal, daha önce karşılaşmadığım türde bir bilim kurgu olması.Kötüde olsa bu tür marjinal, sıradışı konulara ilgi ve saygı duyarım.Kesinlikle üzerine düşünülmeyi hakeden bir konu.Oyuncu kadrosuna diyecek söz yok hepsi marka oyuncular.Filmin işlenişi ise çok ağdalı bir anlatım söz konusu.Filmde yaşanan olaylara dair film size açıklayıcı bir brifing vermiyor.Diyaloglar arasından siz ne alabilirseniz onu alıyorsunuz ve aldığınız kadarıyla anlamaya çalışıyorsunuz.Sürekli metaforlar üzerinde durdum ve işaretler yakalamaya çalıştım ancak o kadar da metafor kovalamaya gerek olmadığını anladım filmin sonunda.Yönetmenin anlatmak istediği aslında basit.İnsanlık aynı anda topluca bir evrim sürecinden geçiyor ve acı hissini kaybediyor.Bunun yanında teknolojinin getirdiği yeni beslenme alışkanlıkları yüzünden insan vücudu yeni organlar ve yöntemler geliştiriyor.Gelenekselci bir grup insanın alışılmış halini muhafaza etmeye çalışırken diğer bir grup bu evrim sürecine uyum sağlamaya çalışıp kendi yöntemlerini geliştirmeye çalışıyor.Acı hissi olmayan insanların birbirini ameliyat ederek geleneksel cinsel ilişkiden alınan hazzın aynısını almaları mevcut geleneksel cinsel ilişki türünede farklı bir bakış açısı.Sonuçta her iki yöntemde de birbirinin içine giren insanlar var.Acı hissinin kaybolması bu birbirinin içine girme olayını daha ileri aşamaya taşıyor.Yönetmen burada hayal gücünü konuşturmuş.Bunun yanında endüstriyel gıdalarla birlikte mikro plastik tüketimi artan insanlığın plastiği öğütecek yeni metabolizma ve organlar üretmesi baya radikal bir bakış açısı.Böyle birşey olacağına pek ihtimal vermesemde yönetmen burada insanlığın istemeden de olsa aşırı mikro plastik tüketimine dikkat çekmek istediğini düşünüyorum.Filmi daha incelemeye kalkarsak altından çok şey çıkar.Gece geç vakitte izlediğim ve çok sakin bir film olması dolayısıyla arada uyuyakaldığım oldu.Aksiyon veya heyecan beklemeyin.Bol diyalog ve iç kaldıran ameliyat görüntüleriyle biraz rahatsız edici bir film.En başta dediğim gibi herkese hitap etmesi mümkün değil.Ancak yönetmenin bakış açısı vizyonu ilgimi çekti.Diğer filmlerinede bakıcam mutlaka.
6


default avatar
(78) -
Sanatın ve bilimin ortaklaşa gidebileceği bir distopya. Ahlakın ve etiğin dönüştüğünü ve sorgulanmadığı bir gelecek vizyonu. Kabullenmek dışında bir seçeneğin kalmadı bir zaman. Evet herkese hitap etmez. Ama meraklılar için tavsiye ederim. Aksiyon beklemeyin. Sahneler oldukça karanlık her anlamda.
8


avatar
(28) -
Filmin sadece eksiklerini yazıyorum. Kısaca, gelecek, teknoloji ve insanların değişimi çok kısıtlı bir açıdan değerlendirilmiş. Örneğin teknolojiyle birlikte insanlar kendi kendilerine ameliyat yapar hale gelmişler ama aynı teknoloji diğer alanlarda, ve dış dünyada hiç ilerlememiş hatta gerilemiş gibi! Bir tarafta ameliyat robotları diğer tarafta eski nesil eşek kadar kameralarla çekim yapanlar, tüplü televizyonlar falan. Yine genetik mühendisliği, nanoteknoloji ve sibernetik teknoloji sadece yemek ve yatak konforunda ilerlemiş gibi! Sanki insanların tek derdi ameliyat izlemek olmuş. Bu eksikler yüzünden güzelim oyuncu kadrosuna rağmen zayıf kalmış.
6


avatar
(39) -
Ciddi anlamda hastalıklı bir yönetmen. Gerçi aynı oranda da dahi. Ne çok severim ne de nefret ederim. Yıllardır filmlerini izlerim, bu duygumu henüz köreltmedi sağ olsun. Öte yandan film bilimkurgu janrında uç noktalarda gezinen bir film olmuş. Herkese hitap etmiyor film, belirtmekte fayda var...
7


default avatar
(1) -
Filmin adı geleceğin suçlar olsa da film günümüzü anlatıyor esasında. Özellikle hayvansal besinlerle birlikte plastikde yiyiyoruz. Böyle giderse evrimsel süreçte plastik sindirmeyi de öğrenmemiz muhtemel. Cerrahiye gelince bu gün estetik ve vücut değiştirme için yapılan ameliyatlar aşikar. Toplumda çok bilinmese de kendi içinde bir sanatsal değeri olduğu kesin. İç organlardaki dövmeler konusunda kararsız kaldım. İç organlarına dövme yaptıranlar mı var yoksa bazı hastalıklarda organlarda dövme benzeri oluşumlar mı oluyor ikilemdeyim. Ama filmi bir kaç kez izlersem onuda çıkarırım herhalde. Esasında korku filmi çeviren yönetmen, bu filmdeki amacının korku film çevirmeye gerek yok zaten korku filmini yaşıyoruz olduğunu düşünüyorum. Filmi arka arkaya bir kaç kez izlemeyi arkadaşlara öneriyorum.
8


avatar
(63) -
Body Horror filmlerinin en efsane yönetmenl olan David Cronenberg, bana göre en iyi yönetmenler arasında da ilk 5'te yerini alır. Filmleri o kadar yaratıcı ve aykırı konulara sahiptir ki, izlerken kimi zaman ürperir; kimi zaman tiksinir; kimi zaman da içerdiği felsefe ve derin mesajları yorumlarken uzun uzun düşüncelere dalarsınız. Özellikle korku dalında bunu yapabilmek çok büyük bir yetenek ister ki bunu Cronenberg, her filminde layığıyla yerine getirmeyi başarmış bir yönetmendir. Fakat tüm bu söylediklerime rağmen yönetmenin bu son filmi, beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Belki büyük beklentiyle izlediğimden midir bilemiyorum ama açıkçası aradığımı maalesef bu filmde bulamadım. Ortada çok iyi bir fikir olmasına rağmen bunu sadece diyaloglar üzerine kurulu bir senaryoyla anlatmış olması filmin izleme zevkini bende bir hayli düşürdü. İzlerken sanki tuzu baharatı eksik bir yemek önümüze sunulmuş gibi bir hisse kapıldım. Beni şaşırtan şok eden korkutan tek bir sahnenin olmaması, senaryonun bu sefer iyi hazırlanılmamış olduğu fikrini bana verdi. O eski mükemmel filmlerinin hatırına ve işlediği konudan ötürü puanım 6
6


default avatar
(49) -
Ben bir cronenberg hayranıyım. Ve açıkçası bu film beni hem konusu hem atmosferi ile tatmin etti. Bazı filmler ilk izlendiğinde pek birşey ifade etmiyor olabilir. Fakat seneler geçtikten sonra o filmleri tekrar izlediğimde taşıdığı derin anlamları ve vizyonunun ne kadar keskin olduğunu sonradan farkettiğim çok olmuştur Soylent green bu konuda en iyi örneklerden biri olur sanırım, filmi ilk izlediğimde sadece bir distopik gelecek hikayesi gözüyle bakmışken yakın dönemde tekrar izlediğimde aslında filmin ne kadar derin mesajlar içerdiğine hayret etmiştim. Bu film de bazı bünyelere sıkıcı gelecektir fakat belkide 30 sene sonra sinemaseverler tarafından kült bir film olarak tanımlanma olasılığı çok yüksek!


default avatar
(98) -
Filmi seyrederken organik görünümlü teknolojik âletleriyle yönetmenin 1999' yapımı eXistenZ'ını, ameliyattan, ampütasyondan keyif alma sahneleriyle Dr. House'un bir bölümünü hatırladım. Yönetmenin önceki bilimkurgu filmlerini zamanında seyredip sonraki gelişmeleri yaşasaydınız veya mesela eXistenZ'ı seyredip "bunları taa o zaman mı düşünmüş" sorusunu kendinize sorsanız bu filmin soyut meseleleri somutlaştırıp rahatsız edici bir dille anlatmaya çalışan sanat filmi değil de yakın gelecek vizyonu / öngörüsü mahiyetinde bir bilimkurgu olduğunu fark edersiniz. Biyoteknolojinin ilerlemesiyle birlikte insan kendi vücuduna daha fazla müdahale etme imkanı bulacak, gelişimi (evrimi de diyebilirsiniz) hızlanacak, yeni yetenekler, farklı organlar kazanacak. Ve insan, her icadında olduğu gibi bunda da haddini aşacak...

Yeni kuşak için "son doğal insan" deniliyor, biliyorsunuz. Filme bu gözle bakın derim.
Yönetmenin önceki filmlerine kıyasla bu sinemadan çok tiyatro gibi geldi; olay, aksiyon, mekan değişimlerinden çok oyuncuların jest ve mimikleri öne çıkıyor.Bir filmsever olarak bundan herhangi bir rahatsızlık duymadım.
7


avatar
(121) -
Herzamanki gibi müthişti. eski Cronenberg çizgisine dönmüş. videodrome gibi the fly gibi deadringers gibi naked lunch gibi. eleştiren arkadaşlar sevmemiş olabilir ama 40 senedir fantastik film dalında dünyanın en fazla ödülünü almış, her film teklifine dünyanın en iyi oyuncuları düşünmeden gitmiş bir yönetmenden bahsediyoruz. belki eski filmleriyle başlasanız croenenberg'in bir sinema efsanesi olacağını göreceksiniz. belki de bu filmden keyif bile alacaksınız. belki tabi. tüm sinemaseverlere tavsiye ediyorum.
9


avatar
(1030) -
Abuk subuk sahnelerin olduğu, maddi ve manevi hiçbir beklentisinin olmadığı, sanatsal yönü olmayan ancak estetik ve sanatsal olduğunu zanneden, bilim kurgu olmayan ancak çok iyi bir bilim kurgu olduğunu zanneden zayıf bir film
6


avatar
(6204) -
Kristen Stewart, Léa Seydoux, Viggo Mortensen gibi iyi oyuncuları görünce hemen atladım. Keşke atlamaz olsaydım. Film baştan sona kasvetli görüntüler içinde acayip bir konu. Ne olduğunu tam olarak anlayamadığım saçma sapan ilerleyince bir müddet sonra 8x yaparak filmi bitirdim. Beğenenlere saygı duyarak Alttaki @VoyvodA isimli arkadaşa tamamıyla katılıyorum..
2


avatar
(292) -
Tek kelimeyle ilginç bir film. Öyle şaşaalı bir hikayesi veya sunumu yok. Ancak hikayenin anlatıldığı dünyanın kendisi ilgi çekici. Bizim izlediğimiz ise bu dünyadan küçük bir kesit gibi. Atmosfer olarak bence güzel. Mekan seçimleri ve tasarımları da garip. Yani iç mekan sahneleri böyle eski bir kalenin iç kısımlarında çekilmiş gibiydi. Kötü anlamda söylemiyorum.

Oyuncular ise çok iyi iş çıkarmış. Her karakterde bir tekinsizlik hissi var. Özellikle Kristen Stewart canlandırdığı karakteri gerçekten "canlandırmış" yani. O kelimeleri yutarak hızlı konuşması, jest ve mimikleri falan derken karaktere kendine has kişilik özellikleri vermiş. Yani oyunculardan bir kişi hariç herkes işini iyi yapmış.
Sürprizbozan: Göster

Öte yandan birçok kişi bu filmi sevmeyecektir çünkü dediğim gibi genel kitleye hitap eden bir sunumu yok. Ayrıca kan ve bilumum organlar görmekten hoşlanmıyorsanız tavsiye etmem çünkü film bu ve buna benzer birçok farklı ve rahatsız edici sahneler barındırıyor.
7


avatar
(199) -
Yine örtük bir sanatsal foseptik! Gülücük Bu bu bu nedir diye sonuna kadar izlemeye devam ettim fakat yok hiçbir şey. Film kendi dilinde anlatıyor belli ki ama o lisanı bilmediğim için ben anlayamıyorum Gülücük Çok afedersiniz ama bilimkurgu formunda kocaman bi tezek. Yedim afiyet olsun Sümüklü


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film