Giriş Kayıt
Yorumlar (5)
avatar
(2674) -
Beni en etkileyen sahne; arkadaşlarının Andre'yi görmek için tren istasyonuna geldikleri ve onu son bir kez görebilmek için sarf ettikleri çabayı gösteren sahne idi. Gerçek dostluğun ne kadar önemli ve güzel bir şey olduğunu seyrederken hissetmemek mümkün değil.
8


avatar
(6191) -
Kesinlikle başarılı bir film.Açıkçası finali çok iç acıtsa bile yine de beklenenin üstünde doyum yaşatıyor.Belki filmin ilk yarısı biraz sıkıcı ama sonrası izleyip te yıllarca unutmadığım bir film. Bence iyi bir aşk filmi arıyorsanız izleyin...
7


avatar
(168) -
“Bazen hayattan intikam aldığımızı sanırız,
ama sonuçta sadece kendimizden intikam aldığımız ortaya çıkar”.

Anlatılan öykü 1905 yılında başlıyor. Amerikalı Jane Callahan (J. Ormond) askeri okulda subay olmak için eğitim gören oğluna bir mektup yazıyor. Mektubunda 1885 te Rusya seyahatini ve kimsenin bilmediği sırrını kaleme alıyor.
Mucit bir iş adamı olan Douglas McCraken (R. Harris) bir ağaç kesme makinası yapmıştır. (adınıda “Sibirya Berberi” koymuştur) Bu icadını Rus hükümetine satabilmek için üst düzeydeki birini ikna etmesi gerekmektedir bu kişi General Andrey Radlov’dur (A. Petrenko).. Bunun içinde yanında Jane’i (J.Ormond) getirmiştir ve kızı olarak tanıtmaktadır. Jane, Rusya’ya gelirken trende subay adayı öğrenci Andrey Tolstoy’la (O. Menshikov) tanışır ve aşık olurlar. Ancak Jane, Generali de kendisine aşık eder. Jane’i seven bu iki adam arasındaki kıskançlık hiç düşünülmeyecek şekilde çok değişik boyutlara çıkacaktır.
Film, Jane’in askerdeki oğluna yazdığı mektup ile geçmişteki Rusya seyahati esnasındaki yaşananlar arasında gidip gelir. Annesinin mektup yazarak durumu anlatmaya çalıştığı Andrey’den olan oğluda, babası gibi son derece inatçı ve haksızlıklara karşı sonuna kadar mücadele eden biridir. Kendisi askerdedir ve eğitim çavuşu Mozart’ın asılı resmini kendisi tanımamış olmasına rağmen, tüm erlere Mozart’ı aşağılamalarını ister, sadece Andrey’in oğlu bunu reddeder ve aylarca gaz maskesiyle dolaşma cezası alır ama pes etmez. Sonunda çavuş pes edecek ve Mozart’ın çok büyük bir besteci olduğunu herkese haykıracaktır.
Filmin öyküsü (süresinin uzunluğuna rağmen) masalsı ve şiir gibi bir anlatım diline sahip. 1994 yapımı “Güneş Yanığı/ Utomlyonnyesolntsem” ile dikkatleri üzerine çeken yönetmen bu filminde de aynı başarılı performansını sergiliyor. Film Rus sinemasının en pahalı yapımları arasında gösteriliyor. Aşk, dram, üzüntü, sevinç, mizah gibi pek çok duyguyu başarılı bir şekilde bir araya getirmeyi başarıyor. Son derece kaliteli görüntü zenginliğine sahip olan filmde doğa görüntüleri, uçsuz bucaksız Sibirya ormanları da çok iyi yansıtılmış. Müzikler tek kelimeyle harika. İlk bakışta film uzun gibi gelebilir ancak filmin anlatım dili çok iyi. Hiç sıkmıyor, yansıtılmak istenen duyguları hissediyorsunuz. Aşk uğruna yapılan düellolar, sıkı arkadaşlıklar, dürüstlük, onur, kıskançlık ve inatla sergilenen direnç… Abartılı sahnelerde son derece iyi serpiştirilmiş filmin içerisine.
Julia Ormond üstün bir oyunculuk sergiliyor, gözlerimizi alamıyoruz hem oyunundan hem güzelliğinden. Aynı şekilde Andrey Tolstoy rolündeki Oleg Menshikov’da çok iyi oyun veriyor. Filmin başındaki Andrey Tolstoy’un yüzü ile sonundaki yüz ifadesi adeta filmi ve yaşananları özetliyor gibi. Filmi izledikten sonra pek çok sahnesi aklımızda yer ediyor. Bilhassa General Radlov’la birlikte Jane’e giden Andrey Tolstoy’un ilanı aşk sahnesi, Tolstoy’un Sibirya’ya sürgüne gönderildiği tren garı sahnesi ve Jane’in Sibirya’da Tolstoy’a kavuşmak için koşarak gidip şok olduğu sahne ile Tolstoy’un uzaktan Jane’in ardından onu izlediği sahne gibi.
Çok içten ve çok güzel bir aşk öyküsü yanında film, müzikleri ve görüntü zenginliğiyle farklı bir dünya sunuyor bizlere. Bu son derece başarılı ve titiz bir çalışma ürünü olduğu her halinden belli olan filmi tüm sinemaseverlere öneririm.
8


avatar
(392) -
Aşk , tutku , kıskançlık ve öfke .. Naif bir delikanlının olgun kadına olan amansız heyecanlı güzel aşkı .. Varsın sonunda prangalar olsun , varsın sonunda kavuşamamak olsun .. Kızgınlıkla iç içe özlem olsun , sırlar olsun .. Olsun da böyle güzel bir sevda olsun ..
Sibirya Berberi; Rus kültürüyle bezenmiş , çok akıcı sahnelere güzel repliklere sahip , izledikten sonra içten içe mutlu eden , iyi ki de izlemişim dedirten bir film benim nazarımda ..
8


default avatar
(202) -
Yönetmenin neden Ruslar tarafından pek sevilmediğini filmi görünce anlayacaksınız. Rus sinemasının bütün ününü, Jim Carrey tarzı şebelek komedi oyunculuğuyla, vıcık vıcık, abuk subuk esprilerle düşüren bir film. Sonlara doğru yer yer romantizm boğsa da, öylesine gelip geçen bir film. 2/5


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film