Giriş Kayıt

Sibirya Berberi (1998)

Sibirskiy tsiryulnik
avatar
serdardemirkiran (12 Temmuz 2017)
  • 160/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
“Bazen hayattan intikam aldığımızı sanırız,
ama sonuçta sadece kendimizden intikam aldığımız ortaya çıkar”.

Anlatılan öykü 1905 yılında başlıyor. Amerikalı Jane Callahan (J. Ormond) askeri okulda subay olmak için eğitim gören oğluna bir mektup yazıyor. Mektubunda 1885 te Rusya seyahatini ve kimsenin bilmediği sırrını kaleme alıyor.
Mucit bir iş adamı olan Douglas McCraken (R. Harris) bir ağaç kesme makinası yapmıştır. (adınıda “Sibirya Berberi” koymuştur) Bu icadını Rus hükümetine satabilmek için üst düzeydeki birini ikna etmesi gerekmektedir bu kişi General Andrey Radlov’dur (A. Petrenko).. Bunun içinde yanında Jane’i (J.Ormond) getirmiştir ve kızı olarak tanıtmaktadır. Jane, Rusya’ya gelirken trende subay adayı öğrenci Andrey Tolstoy’la (O. Menshikov) tanışır ve aşık olurlar. Ancak Jane, Generali de kendisine aşık eder. Jane’i seven bu iki adam arasındaki kıskançlık hiç düşünülmeyecek şekilde çok değişik boyutlara çıkacaktır.
Film, Jane’in askerdeki oğluna yazdığı mektup ile geçmişteki Rusya seyahati esnasındaki yaşananlar arasında gidip gelir. Annesinin mektup yazarak durumu anlatmaya çalıştığı Andrey’den olan oğluda, babası gibi son derece inatçı ve haksızlıklara karşı sonuna kadar mücadele eden biridir. Kendisi askerdedir ve eğitim çavuşu Mozart’ın asılı resmini kendisi tanımamış olmasına rağmen, tüm erlere Mozart’ı aşağılamalarını ister, sadece Andrey’in oğlu bunu reddeder ve aylarca gaz maskesiyle dolaşma cezası alır ama pes etmez. Sonunda çavuş pes edecek ve Mozart’ın çok büyük bir besteci olduğunu herkese haykıracaktır.
Filmin öyküsü (süresinin uzunluğuna rağmen) masalsı ve şiir gibi bir anlatım diline sahip. 1994 yapımı “Güneş Yanığı/ Utomlyonnyesolntsem” ile dikkatleri üzerine çeken yönetmen bu filminde de aynı başarılı performansını sergiliyor. Film Rus sinemasının en pahalı yapımları arasında gösteriliyor. Aşk, dram, üzüntü, sevinç, mizah gibi pek çok duyguyu başarılı bir şekilde bir araya getirmeyi başarıyor. Son derece kaliteli görüntü zenginliğine sahip olan filmde doğa görüntüleri, uçsuz bucaksız Sibirya ormanları da çok iyi yansıtılmış. Müzikler tek kelimeyle harika. İlk bakışta film uzun gibi gelebilir ancak filmin anlatım dili çok iyi. Hiç sıkmıyor, yansıtılmak istenen duyguları hissediyorsunuz. Aşk uğruna yapılan düellolar, sıkı arkadaşlıklar, dürüstlük, onur, kıskançlık ve inatla sergilenen direnç… Abartılı sahnelerde son derece iyi serpiştirilmiş filmin içerisine.
Julia Ormond üstün bir oyunculuk sergiliyor, gözlerimizi alamıyoruz hem oyunundan hem güzelliğinden. Aynı şekilde Andrey Tolstoy rolündeki Oleg Menshikov’da çok iyi oyun veriyor. Filmin başındaki Andrey Tolstoy’un yüzü ile sonundaki yüz ifadesi adeta filmi ve yaşananları özetliyor gibi. Filmi izledikten sonra pek çok sahnesi aklımızda yer ediyor. Bilhassa General Radlov’la birlikte Jane’e giden Andrey Tolstoy’un ilanı aşk sahnesi, Tolstoy’un Sibirya’ya sürgüne gönderildiği tren garı sahnesi ve Jane’in Sibirya’da Tolstoy’a kavuşmak için koşarak gidip şok olduğu sahne ile Tolstoy’un uzaktan Jane’in ardından onu izlediği sahne gibi.
Çok içten ve çok güzel bir aşk öyküsü yanında film, müzikleri ve görüntü zenginliğiyle farklı bir dünya sunuyor bizlere. Bu son derece başarılı ve titiz bir çalışma ürünü olduğu her halinden belli olan filmi tüm sinemaseverlere öneririm.



Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film