Bana kulak verin,
Sakın asker olmayın,
Orduya katılmayın.
Çünkü güvercin sizi terk eder,
Karga peşinize düşer
Ve ölüm uygun adım gelir.
Davul sesleriyle,
Gelin bütün güzel kızlar,
Gelin güneşte gezin
Ve izin vermeyin genç erkeğinizin,
Silah kuşanmasına asla…
Thomas Cullinan’ın romanından, Albert Maltz ile Irene Kamp’ın birlikte senaryolaştırdıkları filmi Bruce Surtess görüntülemiş, Lalo Schifrin’de müziklerini yapmıştır. Ülkemizde “Kadın Affetmez” adıyla gösterilmiş olan filmin adının gerçek tercüme anlamı “Ayartılmış/Baştan çıkarılmış” şeklinde.
Film, vizyona çıkarken verilen tanıtım ilanlarında; “Bir adam… Yedi kadın… tuhaf bir evde!” “Ya aşkını… ya da hayatını…” gibi sloganlar kullanılmıştı.



Eastwood filmde tek kelimeyle mükemmel, Geraldine Page otoriter okul müdiresi rolünde en iyi seçim, Elizabeth Hartman ise (onu unutamadığımız, aşık kör bir kızı oynadığı "A Patch of Blue") içe kapanık, kırılgan tiplemesiyle (filmdeki inceliği onun gerçek yaşamının bir parçasıydı; 45 yaşında intihar etti) filmin en başarılılarından.
“Tanrı güneyli, kuzeyli değil, herkesin tarafındadır”.
Film, 1865 senesinde Louisiana’da Amerikan İç Savaşı’nın son günlerinde geçer. Kuzeyli onbaşı John McBurney (C. Eastwood) güneylilere ait topraklarda ağır yaralı bir şekilde ormanlık bir alanda düşman eline geçmek üzereyken Amy (P. Ferdin) adlı 12 yaşındaki bir kız çocuğu tarafından bulunur. Hayatını kurtaran Amy, olay yerinin yakınında bulunan bir kız okulunun öğrencisidir. Giriş kapısına kadar yaralı askeri taşımaya çalışan Amy, zili çalarak herkesi kapıya çağırır. Ve tüm okuldakiler hep birlikte bu yaralı askeri içeri taşırlar. Okulda iki bayan öğretmen Martha (G. Page) aynı zamanda yönetici ve Edwina (E. Hartman), bir zenci bayan görevli Hallie (M. Mercer) ve değişik yaşlarda altı kız öğrenci vardır.Aralarında askeri güneylilere verip vermemeyi tartışırlar. Hapishane şartlarında ölmemesi için iyileştirdikten sonra teslim edilmesine karar verirler.
Onbaşı McB (kendisi bu kısa adı istemiştir) hapishane yerine tamamen kadınların ve kızların bulunduğu bu ortamda kalmaktan mutlu olmuştur. McB iyileştikçe, aralarındaki tanışma artınca aralarında hissi yakınlaşmalar başlar. Önce öğretmen Edwina’yı kendisine bağlayan McB, okul müdiresi Martha ve öğrenci Carol ilede samimiyeti arttırır. Tabi bu durum uzun süredir erkeksiz olan kadınların yaklaşımından da kaynaklanır. Müdire Martha zaten zamanında sevgilisini ağabeyi olarak tanıtmış ve onunla aşk yaşamıştır. Terketmesi üzerine uzun süredir yalnızdır. Küçük Amy bile bu askere farklı duygular beslemektedir. McB de bu durumu fırsat bilerek kendi çıkarı için sömürmeye başlar.Hepsine umut verir ve kadınların arasında da kıskançlıklar başlar. Ve film son derece gerçekçi bir sona doğru ilerler. Filmin sonunu izlemek isteyenlere bırakarak konu anlatımını burada kesmek en iyisi bence.



Film, yönetmen Donald “Don” Siegel ve baş oyuncu Clint Eastwood içinde filmografilerin de çok farklı bir yerde. Çekmiş oldukları genel olarak tanındıkları filmlerin dışında adlandırılacak türde bir film.
Filmin, yarattığı atmosferle insanın bilinçaltına da göndermelerde bulunan bir ortam yaratıyor. Ölmek üzere olan bir adam, öldükten sonra gidileceğine inanılan cennet ,cehennem tanımlamaları içinde, adam gözünü açtığında tek erkek kendisinin bulunduğu tamamen kadın ve kızların olduğu öncesinde hoşuna giden bir ortamda “cennette miyim?” düşüncesi ve ilerleyen süreçte bu cennet tanımlaması yaptığı yerin hiçte cennet olmadığını anlaması, çıkış yolu araması. Filmin orijinal sonunu korumak için çekim aşamasında Eastwood ve yönetmen Siegel’in Universal Pictures yöneticileriyle büyük bir mücadele verdikleri biliniyor. İç savaşın tamamen bir yan fon olarak kullanıldığı film temelinde erotizm ve cinsel gerginliğin yattığı bir aldatmaca ve korku masalı gibidir. Kıskançlık, cinsellik, ihtiras, intikam gibi insani duyguları çok iyi açığa çıkaran senaryosuyla film bitince de etkisi bitmeyenlerden. Alttan alta seyirciye de soruyor. Hangi taraftasın ve sen olsan nasıl davranırsın diye. Farklı, ilginç, son derece çekici bir film. İzlenmesi ve üzerinde konuşulması gereken filmlerden.İzlemenizi önerir, iyi seyirler dilerim.

İzlemediğim bir yapım. bu güzel yazımdan / incelemeden sonra izleme listeme aldığım bir film oldu.

Emeğinize sağlık.