Kanada'nın güneyinde bir mandıra işleten Santerre ailesi birkaç yıl önce yaşadıkları trajediyi geride bırakmış, rutin hayatlarına geri dönmüşlerdir. Marie ve Jean, madıranın sorunlarıyla boğuşurlarken, ergenliğe yeni adım atmış oğulları Simon ise, mandırada ailesine yardım etmediği zamanlarda, ıssızlığın ortasındaki bu yerde cinsel kimliğini keşfetmeye çalışmaktadır. Bu keşifler sırasında ona yol gösterecek kimse yoktur etrafında. Ailesi mandıranın mali sorunlarına gömülmüş, bir çıkış yolu ararlarken Simon'un yalnızlığından ve cevaplayamadığı sorularından habersizdirler. Simon'un cevaplayamadığı sorular günbegün birikirken, bir de yeni bir kardeşi olacağını öğrenir. Bu Simon'un hiç hoşuna gitmez. Hatta aileye yeni katılacak bu üyenin, ailesiyle arasındaki mesafeyi daha da açacağını düşünür. Bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini düşünür. Ancak hesaba katmadığı bir şey vardır ki; o da, kaderin de Santerre ailesi için bir şeyler düşünmekte olduğudur. Santerre ailesinin trajediden yana payları henüz bitmemiştir. Ya bu trajediler bataklığına saplanıp kalacaklar, ya da bataklığı kurutacak bir yol bulacaklardır. Ama bulunacak yol, birbirlerini affetmekten geçmektedir. Acaba Santerre ailesi bu yola sapacaklar mıdır?

* * * * * * * * * * * * * * *