| Yazar |
Mesaj |
|
|
 Ender's Game (1 Kasım 2013)
|
![resim]()
2013 Ender's GameAksiyon / Macera / Fantastik114 dk
Yönetmen: Gavin Hood Uluslararası Ordu, bir önceki saldırılarında insan ırkını yok etme eşiğine getiren soykırımsal uzaylı ırk Formic’lere karşı mücadelede kullanmak için genç ve taze beyinleri eğitmeye başlar. Ender Wiggin isimli utangaç ama yetenekli olan çocuk, zorlu... 6.6 (255,433 Oy)
Orson Scott Card'ın romanından beyaz perdeye uyarlanan filmin senaryo ve yönetmen koltuğunda 2005 yılında çektiği 'Tsotsi' filmiyle 'Yabancı Dilde En İyi Film' Oscar'ını kazanan Gavin Hood bulunuyor.
|
 Tarih: 23 Nisan 2013 14:53
|
|
|
|
|
|
|
Film Eleştirisi
|
![resim]()
Ülkemizde bu haftasonu vizyona girecek olan Ender’s Game, birçok fanatiği bulunan ve yan hikayelerle birlikte toplamda 12 kitaptan oluşan bir serinin beyazperde uyarlaması. Çoğu kitap uyarlamasında olduğu gibi Ender’s Game için de kitabı okuyanlar tarafından birçok endişeli yorum yapılıyordu. Peki bu yorumların ne kadarı doğru? Az sonra okuyacağınız inceleme kitaplardan hiçbirini okumamış bir sinema izleyicisinin gözünden yazılmış durumda onu hemen belirteyim.
Son dönemde Pacific Rim’de de karşımıza çıkan uzaylıların dünyayı istilasını konusu aslında yıllardır işlenmeyen Hollywood klişelerinden biridir. Uzun zamandır insanların bu konudan sıkılmış olmasından da kaynaklı olarak işlenmiyor ya da District 9 gibi harikulade yapımlarla bambaşka yönlere çekiliyordu.
![resim]()
Ne olduysa geçtiğimiz bir ya da iki yıl içerisinde oldu ve uzaylı istilası temalı sinema filmleri yeniden ortaya çıkmaya başladı. Aslına bakarsanız Ender’s Game bu konuda diğerlerinden biraz sıyrılıyor çünkü kendisi bir kitap uyarlaması ve orijinal bir senaryo olarak tanıtılmıyor. Yine de pek özlemediğimiz uzaylı istilası temasına dönmek biraz sıkıcı olmaya başladı diyebilirim. Orson Scott Card tarafından 1985 yılında yazılan roman çok beğenildiği için beyazperdeye taşınmış ama iyi mi olmuş? Cevabım aslında açık ve net; hayır.
Zaten film 1 Kasım tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nde vizyona girdi ve 110 milyon $’lık bütçesine rağmen üç günde yalnızca 28 milyon $ gelir elde edebildi. Kısacası büyük bir mucize gerçekleşmezse film gişede batmış olacak. Daha önce hiç de iyi eleştiriler almayan filmlerde rol alıp yönetmenlik yapan Gavin Hood’un bir türlü şansı yağver gitmiyor diyebilirim. Aslında Ender’s Game’e baktığımda canımı sıkan şey yönetmenlik becerisi, kamera açıları ya da çekimler değildi. Beni rahatsız eden şey konunun çok üstünkörü bir şekilde işlenmiş ve çoğu noktanın açıkta kalmış olmasıydı.
Ender’s Game kısaca bahsetmek gerekirse uzaylılar tarafından istila edilmeye çalışılan Dünya’nın insanlar tarafından kurtarıldıktan sonra yeni bir saldırıya olan hazırlık dönemini ele alıyor. Gerçi hazırlık döneminin sonlarına gelinmiş durumda ve Formic adı verilen uzaylı ırkının gezegenini keşfeden insanlık bu gezegeni yok ederek sorununa kökten bir çözüm üretmek istiyor. Fakat milyonlarca insanı kaybeden Dünya’da yeni gelişen teknolojilere çocukların daha çabuk adapte olması nedeniyle ordular ve uzay gemileri sübyan olarak adlandırabileceğimiz küçük çocukların komutası altındadır.
Ender’s Game de adını aldığı Ender adlı çocuğun hikayesini işliyor. Ailesinin üçüncü ve ‘ekstra’ çocuğu olan Ender, zar zor izin alınarak dünyaya getirilmiştir ve ailesinin son umududur. Çünkü abisi Peter fazla öfkeli ve şiddet yanlısı olduğu için, ablası Valentine ise fazla duygusal olduğu için kumandanlık görevine layık görülmemiş durumdadır. Ender askeri okulda zayıf ve çelimsiz olması nedeniyle sürekli diğer çocukların sataşmalarına maruz kalan, içinde bastırmayı taktik olarak gördüğü büyük bir şiddet yanlısı bulunan ama bir o kadar da sağduyu sahibi, zeki bir çocuktur. Okulda her davranışı takip altındadır çünkü Albay Graff (Harrison Ford ya da Indiana Jones diyebilirsiniz) O’nun seçilmiş kişi olduğuna inanmaktadır.
![resim]()
Ardından gelişen olaylar Ender’ın orduya kabul edilmesi, hızla rütbe atlaması ve sonuç olarak Formic’lerin gezegenini yok etmesi üzerine kurulu ama her şey o kadar iç içe sıkıştırılmış durumda ki izlerken arada geçen zaman atlamaları artık normal gelmeye başlıyor. Hele ki filmin son dakikalarında 28 günlük bir zaman atlaması yaşıyoruz ki evlere şenlik diyebiliriz. En ufak bir uyarıcı nokta dahi olmaması ve bazen aradan ciddi bir zaman geçtiğini anlayamamamız çok can sıkıcı. Üzerine bir de kitabın belki de en önemli noktası olan ve ‘tablet’ ile oyun oynadığı sırada yaşadığı duygusal çöküntüler ile birlikte Formic ırkının kendisiyle iletişime geçmeye çalıştığını anladığı bölümler sanki ‘önemsiz’ gibi kalmış olmasını ekleyince elimizde kesinlikle elle tutulur bir film kalmıyor.
Yine de 8 Kasım haftasına baktığımızda elle tutulur olmasa da izlenebilecek tek film gibi görünüyor. Çünkü dört film vizyona girecek ve aslında merakla beklediğimiz Carrie (ki eleştirisini sitede yakında görebilirsiniz) dahil olmak üzere hiçbir film çok da izlenesi durumda değil. Zaten Ender’s Game de kötü bir film değil ama kitabı okumayan beni bile rahatsız edecek kadar üstünkörü işlenmiş konusu, kitabı okuyan meraklılarını bir hayli üzecektir. Yine de bir şans vermenizi öneririm./ 5
Superkarga
|
Tarih: 07 Kasım 2013 08:16
|
|
|
|
|
Taşındı: 12 Ocak 2014 15:12 - Sinigami tarafından
Taşındığı Forum: Vizyondaki Filmler > Gösterimden Kalkan Filmler |
|
