Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Tür:
Rating:
Dil:
İngilizce
Müzik:
Bütçe:
$4,000,000
Çekim Yeri:
Belçika . Ardmore Studios, Dublin, İrlanda
352 kişi izledi 115 kişi izleyecek 7 kişinin favorisi 85 takip
Özet
Without Name ile 2016’da sinemada adını duyuran reklam filmi yönetmeni Lorcan Finnegan, tüyler ürpertici bir hikâyeyle beyazperdeye dönüyor. Filmin bahtsız kahramanları Gemma ve Tom, ilk kez ev sahibi olmak için bir emlakçıyla görüşürler. Ancak ilk baktıkları evde mahsur kalırlar, üstüne üstlük büyütmeleri için kendilerine sevimli fakat tuhaf bir bebek teslim edilir. Aşırı normal görünen ama istemeden kabullenilen banliyö hayatına dair acımasız bir taşlama olan, Alacakaranlık Kuşağı ile Black Mirror arasında bir yerde duran filmini Lorcan Finnegan “gizemli, komik, üzücü ve ürkütücü bir kâbus” olarak tanımlıyor. - Gönderen: Quaresmania
Yorumlar
Rahatsız & depresif bir film, bittiğinde kabustan uyanmış gibi hissettim.
Sürprizbozan: Göster
Çok güzel bir şekilde başladı. Ne zamandır böyle değişik bir konulu bir film izlememiştim falan derken nazar değdi. Bu mutluluk 40. dk ya kadar devam etti. Ondan sonra sanki bir kâbus çöktü. Sıkıcı, bunalım, boğucu bir yapıma dönüştü. En sonunda ne anlatılmak istendi biz bir şey anlamadık. Ama yine de özellikle ilk 40 dk sını tavsiye ediyorum. Kalanı da size bırakıyorum... 4/10...
Vivarium Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
- Savaş Gemisi: Hedef Dünya
(2012) - Venom: Zehirli Öfke
(2018) - Spectral
(2016) - Glass
(2019) - Terminatör: Kara Kader
(2019) - Elysium: Yeni Cennet
(2013)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Sinema Haberleri - MarcoMehmet
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (5,819)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,204)
Mad Max: Fury Road (430)
Tarot (395)
Håndtering av udøde (392)
Dune: Part Two (327)
The Fall Guy (275)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (170)
Godzilla x Kong: The New Empire (139)
Spoorloos (136)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (2,332)
Evil (1,087)
The Acolyte (556)
Better Call Saul (205)
From (204)
Young Sheldon (177)
Sugar (164)
Halo (163)
The Bear (136)
Outlander (130)
Hikayeyi nerden çekseniz oraya gelir öylede bi hikayesi var ancak ben kendi okumamı paylaşayım isteyen katılır isteyen katılmaz.Az sonra okuyacağınız analiz gibi bi analizlede başka yerde karşılaşmazsınız değerimi bilin.Analiz bol bol spoiler içereceği için devamı aşağıda.(Biraz uzun oldu ama filmden birşey anlamadım diyorsanız okuyun mutlaka!)
Banliyö bölgesinin adı "sonsuzluk evleri".Reklam tabelasında bir çocuklu çekirdek aile resmediliyor.Yani en baştan diyor ki "çocuklu bir aile sonsuza kadar bu tarz bi yaşama hapsolur."Bölgenin zaten büyük ölçekli dev bir maket olduğu, bilerek belli edilen stüdyo aydınlatmasından, yapay bulutlardan vs herşeyden anlaşılıyor.Çiftimiz evde baş başa kaldıktan sonra bi anda kapılarının önünde kutuda bebek beliriyor.Kutunun üzerinde ise "çocuğu yetiştirin serbest kalın" yazıyor.Bu sahne "istenmeyen plansız hamilelik sonucu meydana gelen çocuğu" temsil ediyor.Sonra çiftin hayatı zehir oluyor tabi.Nasıl ki bugün anamıza babamıza sorsak "çocukluk yıllarımız nasıl geçti?" diye hepsinin vereceği ortak cevap "vallahi öyle çabuk geçti ki göz açıp kapayıncaya kadar büyüdünüz kocaman oldunuz."İşte filmdeki bebekte aynı şekilde çok hızlı şekilde büyüyor.Yalancı annemiz her ne kadar çocuğun kendinden olmadığını bilsede annelik içgüdüsüyle merhametli yaklaşıyor ve tüm ihtiyaçlarını karşılıyor bu çocuğun.Tabi bu durumdan yalancı babamız rahatsız oluyor.Buradaki sahnede yine gerçek hayatta anne ve erkek çocuk arasında ki sıkı ilişkiyi bazı babaların belli dönemlerde kıskanıp erkek çocuğa uyuz olması gibi.Bunu hayvanlar aleminde de çokça görüyoruz.Babanın her türlü telkinine rağmen yalancı annemiz çocuğa merhametle yaklaşmaya devam ediyor ve araları limoni bi hal alıyor.Sonra çocuk televizyonda anlamsız fraktal desenler içeren yayınları izlemeye bağımlı oluyor.Tıpkı gerçek hayatta çocukların izlediği çizgi filmler ve ebevenylerin bu çizgi filmlerden çocukların ne zevk aldığını anlamaması gibi.Sonra çocuk okula gitmeye başlıyor ve elinde bir kitapla dönüyor.Bu kitabı yalancı annemiz açıp incelediğinde içerisinde farklı sembollerden oluşan bir alfabeyle yazıldığını görüyor ve hiçbirşey anlamıyor.Buda ebevenyler ve çocuklar arasında ki kuşak farkından kaynaklanan anlaşmazlığa bir gönderme.
Tabi bütün bunlar olurken evin yalancı babası hapsoldukları bu yerden kurtulabilmek için evin bahçesinde can hıraş bir çukur kazıyor.Aylarca yıllarca gece gündüz demeden çalışıp kazıyor bu çukuru.Bunu yaparken eşiyle ve evin acayip çocuğuyla ilgilenmeye hiç vakti olmuyor.Amacı kazdığı çukurdan bir çıkış yolu bulursa ailesini kurtarmak.Bu sahnede tabi ki gerçek hayatta ölene kadar çalışan bu hengamede eşini çocuklarını unutan/boşlayan aile babalarını temsil ediyor."Babalar aileleri daha iyi imkanlara sahip olsun diye kendini feda edip gece gündüz çalışıyor" gibi.Sonra tabi baba çukuru kazmak için o kadar çok çalışıyor ki sonunda hastalanıyor elden ayaktan düşüyor.Bunu gören evin artık büyük çocuğu annesinin yakarışlarına karşılık babası için "belki salıverilme zamanı gelmiştir" diyor.Ardından baba ölüyor.Sonra ki sahnede çocuk gelip yalancı babasının cesedini poşetleyip yıllardır emek verip kazdığı o çukura atıyor.Yani babanın yıllarca emek verip kazdığı o çukur kendi mezarı oluyor.Aslında olduğu yerde debelenip durmuş.Ne büyük trajedi.Sonrasında yalancı annemiz çocuğa tuzak kurup kazmayla saldırıyor.Çocuk gücü olmasına rağmen karşılık vermeyip yer altına kaçıyor.Annesi peşinden gidiyor ancak gördüğü sahnelerde aslında herkesin daha kötü veya benzer hayatlar yaşadığına şahit oluyor.(Burada çocuğun yer altına kaçması ve ardından görülen sahneler aslında kendi aile hayatlarından da daha kötü hayatlar olduğunu, o yer altındakilerden daha iyi bir hayatları olduğunu göstermek için olabilir.Neyse.)Tabi annemiz iyice dağılıyor bu gördüklerinden sonra.O da iyice elden ayaktan düşüyor.Çocuğumuz anasını diri diri ceset torbasına koyup babasının yanına çukura atıyor ve üzerlerinide toprakla örtüyor.Kazılan toprak tekrar hiçbişey olmamış gibi yeşillenip eski haline dönüyor.Anne ve babasından kurtulan çocuğumuz bu düzene yeni kurbanlar bulmak için artık dış dünyaya açılıyor ve filmimiz sonlanıyor.Bebeğin ilk geldiği kutunun üzerinde yazdığı gibi ikiside çocuğu kendi ayakları üzerinde durabilecek seviyeye kadar yetiştiriyor ve ardından ölüyor(Serbest kalıyor).
Yani filmde oldukça fazla metaforik anlatım var gördüğünüz gibi.Benim anladığım "istenmeyen çocuk" sahibi olan aileler bu tür benzer vahim olaylar yaşıyor olabilir.Filmde bunu aşırı distopik bir şekilde yansıtmış ancak dediğim gibi aşırıya kaçmış biraz.
Tabi bütün bu metaforik anlatımı bir kenara bırakırsak filmin birinci perdesinde oynanan sahnede aslında o banliyö uzaylı bir ırk tarafından yapay olarak inşa edilmiş.Çocuk uzaylı bir ırka mensup.Bu uzaylı ırk gerçek dünyadan insan çiftleri kaçırıp insansı gözüken uzaylı çocuklarını yetiştirtip tekrar gerçek dünyaya insanlığın arasına salıyor.Filmin birinci görünen perdesi bu tabi ama sadece bu şekilde bakılırsa "saçma sapan anlamsız bir film" deyip geçmemiz gerekir.
Velhasıl istersek böyle derinlikli bir anlam çıkarabiliriz.İstemezsekde berbat deyip geçebiliriz.Ben bu ikisinin arasındayım çünkü film bize bilmediğimiz, görmediğimiz birşey anlatmıyor.Ben bu iki oyuncuyuda sevdiğim, işlerini merak ettiğim için izledim.İzlemezseniz birşey kaybeder misiniz? Hayır.Eğer ruh karartıcı, depresif filmleri seviyorsanız izleyebilirsiniz.İyi seyirler.