Geronimo (2014)

Çok güzel resimler ve her Gatlif filminde olduğu gibi çok güzel müzikler -ki bu sefer İbrahim Abimiz de şakıyor filmde- barındırmasına karşın, bunlara tezat bir şekilde çok yavan bir film olmuş. Hikaye boş, karakterler boş... Daha doğrusu hikaye, özellikle biz Türk izleyiciler için odağında bir Türk aile olmasından kaynaklı olarak ilgi çekici ama öyküleme, olay örgüsü boş... Mesela ben Geronimo'nun gerçekte kim olduğunu, ne iş yaptığını ve filme neden ismini verdiğini anlayamadım. Gayet rahat "Lucky ve Nil'in Hikayesi" de olabilirmiş filmin adı. Çok rahat söyleyebilirim ki, Gatlif'in filmografisine kesinlikle artı bir değer katmayacak bir film olmuş. Yani bunu bir Türk yönetmen çekmiş olsaydı "2015 yılında bize hala 80'lerin arabesk filmlerini yutturmaya çalışıyorlar" diye söylemediğimizi bırakmazdık. Aslında bana göre daha düşük bir puanı hak etmesine rağmen, oyunculukların, müzklerin ve yer yer yağlı boya tablo güzelliğindeki resimlerin hatırına 5 puan verdim. Türk karakterlerde kulağı tırmalayan bir aksan bozukluğu olmaması da bunda etkili oldu elbette.

Kısacası karar sizin...

Filme ilgiyle başladım. Nil'in koşusu o kadar güzeldi ki filmde öyle gidecek zannettim. Ama maalesef iki toplum arasında kalmış ve ne yardan ne serden vazgeçemeyen Türkiye'den giden insanların barbarlığını anlatmakla yetinmiş saçma bir film çıkmış ortaya. Hele o Fazıl ve Tarık'ın hareketleri o kadar uçuk olmuş ki bunlar kim diye sormadan edemiyorsunuz. Kısacası Türkiye'den giden insanları barbar olarak göstermeye çalışan bir filmdi. Nil'in sahneleri dışında seyredilecek tarafı yok bana göre. İyi seyirler.

#Geronimo (2014)

Bu filmi sadece ve sadece bahse konu olan sahne nedeniyle izledim. Bilen bilir, İbo hayranıyımdır. Film buymuş @yunusemrahh.



Film Türk namus anlayışını eleştiren bir yapım. Haklı da. Bahse konu olan ataerkil anlayış son derece barbar bir bakış açısı. Bunu inkar eden de yok zaten. Ama Türkçe şarkı seçimleri bariz şekilde yanlış. Düzgün bir danışmanı olsaymış filmin, hikayeye uygun çok daha güzel şarkılar var Türk Müziği diskografisinde hali hazırda. Türklerin vandal-arabesk çingenelerin (ya da İspanyol) hayat dolu oldukları mesajları şarkılarla, danslarla ilan ediliyor adeta. Ama kabul edin. Öyleyiz.

Yer yer #StepUp filmini de anımsatıyor film. Hele o banliyö mahallesindeki dans içerikli meydan okumalarda. Yeri gelmişken belirtmeliyim ki; dans sahneleri çok başarılıydı. Hele de o uzun boylu zenci çocuğun figürleri fenaydı.

İki ailenin ölümcül husumeti sırasındaki Türkçenin kullanımı da çok güzeldi. Bildiğin Türkçe konuşuyordu yetişkinler. Net ve anlaşılır.

Fazıl da #GürkanUygun'a benziyordu fena halde. Bilinsin.

İzlemeseniz de olur.

#iyiSeyirler.