Giriş Kayıt

The Boys in the Band (2020)


121 dk
5.0
  • 100/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
5.0/10 puan 13 kullanıcı oyladı
Yönetmen:
Ülke:
Tür:
Rating:
6.7
Vizyon Tarihi:
30 Eylül 2020 (ABD)
Dil:
İngilizce
Çekim Yeri:
Los Angeles, California, ABD
Nam-ı Diğer:
Los chicos de la banda
22 kişi izledi 12 kişi izleyecek 1 kişinin favorisi 4 takip
Özet
Uzun süredir bir araya gelmeyen eşcinsel bir arkadaş grubu, içlerinden birinin doğum günü olması sebebiyle New York’ta toplanır. Bir apartman dairesinde toplanan ekip, yeniden bir arada olmanın tadını çıkarmaya başlar. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde geçmişte kalan konuların açılması, eğlenceli başlayan gecenin seyrinin değişmesine neden olur. - Gönderen: Quaresmania
Fragman Görseller
  • The Boys in the Band
  • The Boys in the Band
  • The Boys in the Band
  • The Boys in the Band
Yorumlar
4 yıl önce
avatar
Senaryosunu, Mart Crowley’in aynı isimli kendi tiyatro oyunundan (1968) uyarlayarak Ned Martel ile birlikte yazdığı “The Boys in the Band”, Joe Mantello’nun yönetmen koltuğunda oturduğu oldukça sempatik bir drama…

Filme geçmeden küçük bir bilgi notu olarak, prömiyeri 14 Nisan 1968 tarihinde Broadway’de yapılan ve 6 Eylül 1970’e kadar 1.001 kez de perde açan bu oyunun, 50. Yıldönümü olan 2018’de bir kez daha Broadway’de sahnelenmiş olduğunu da belirtmek isteriz…

O nedenle de, geçtik “homofobik” olup olmamanızı, eğer "ileri (advance) seyiyede "İngilizce bilmiyorsanız ve filmi altyazıları takip etmek yerine Netflix platformu üzerinden Türkçe dublajlı olarak da izlemeyecekseniz, emin olun çok kısa bir süre sonra havlu atarak pes edecek ve muhtemelen “kusuru” kendinizde aramak yerine, bir üçüncü dünya ülkesi vatandaşı olarak doğrudan filmi suçlayacaksınız…

Zira filmin kendisi de, aynen eserin orijinali olan tiyatro oyunu gibi kapalı tek mekân biçiminde kurgulanmış…

Ve elbette, karakterlerin sınıfsal yapısı gereği İngilizceyi kusursuz konuşan oyuncular da, Crowley’in senaryosuna uygun olarak “bakışarak” yahut da “koklaşarak” anlaşmak yerine “bolca konuşmayı” tercih etmişler…

Hikâyeye ve karakterlere gelince…

1970 yılında William Friedkin tarafından çekilmiş bir başka versiyonu da bulunan film, 1968 New York’un da bir doğum günü kutlaması için yedi eşcinsel erkek arkadaş ile doğum günü çocuğuna 20 dolar karşılığında kiralanmış olan (yine erkek) eşcinsel bir hediye ve neredeyse damdan düşer gibi ortama dâhil olan heteroseksüel bir erkeğin bir araya geldikleri bir gecede yaşananlara odaklanmaktadır…

İlk olarak doğum günü partisinin yapılacağı Manhattan’daki herkesin kolaylıkla kiralayamayacağı kadar pahalı bir apartman dairesinde yaşayan ve alkolik olduğu kadar Katolik, yani dindar da olan Michael (Jim Parsons) ile tanışıyoruz…

Ki, bu Michael ev sahibi olmasının da verdiği avantajla bütün geceyi tek başına domine etmeyi de becerecektir…

Derken, ara sıra özellikle de hafta sonlarında Michael’ın evinde takılmakta olan Donald (Matt Bomer) konuya dâhil oluverir…

Tam da bu esnada Michael’a, üniversitede okuduğu yıllarda Georgetown’da oda arkadaşı olan Avukat Alan McCarthy’den (Brian Hutchison) bir telefon gelir ve endişeli bir ses tonu ile kendisini hemen görmek istediğini söyler…

Gerçi gece düzenlenecek parti nedeniyle bu görüşme ertesi günkü öğlen yemeğine ertelenecektir…

Çok geçmeden, garip espriler yapmaya bayılan ve oldukça “efemine” bir görüntü sergileyen iç dekoratör Emory (Robin de Jesus) ile moda fotoğrafçısı Larry (Andrew Rannells) ve sevgilisi olan matematik öğretmeni Hank’de (Tuc Watkins) Michael’ın evine gelirler…

Yeri gelmişken hemen söyleyelim, boşandığı karısından biri kız diğeri de oğlan olmak üzere iki çocuğu bulunan Hank bir biseksüeldir…

Ancak parti gerçek anlamda, annesinin evlerinde hizmetli olarak çalıştığı zengin ailenin beyaz oğluna “platonik bir aşkla” bağlanmış olan Afro – Amerikan kökenli Bernard (Michael Benjamin Washington) geldikten sonra terasta tüm hızıyla başlar…

Fakat gecenin asıl büyük ve şok sürprizi, ertesi gün öğlene kadar beklemek yerine, o akşam Michael’ın kapısına dayanan ve Michael’ın tersi iddialarına karşın ısrarla heteroseksüel olduğunu söyleyen Alan McCarthy’dir…

Her ne kadar Alan, Emory’nin tavırlarından “kıllansa” ve bunu "homofobik" bir kafa yapısıyla Michael’a ifade etse de, evdeki diğer beş kişi, her şey çok normalmiş gibi davranmaya bir süre daha devam edeceklerdir…

Sırada ise, Emory’nin kiraladığı doğum günü hediyesi Cowboy Tex (Charlie Carver) ile kendi 32. doğum günü partisine en son konuk olarak katılan “yaşlanma”, “fit vücut” ve “parlak cilt” takıntılı Harold (Zachary Quinto) var…

Artık tüm kadro tamamlanmıştır…

Bu arada konuklardan ikisi arasında, “spoiler” olmasın diye ayrıntılarına girmeyeceğimiz dudak patlamalı bir “hır gür” de çıkmıştır…

Neyse bir süre sonra ortam yatışır ve sağanak bir yağmurun da bastırması neticesinde, evin terasından iç mekâna geçilir…

Bundan sonra, Michael’ın önerisi ile herkesin en sevdiği insanı telefonla arayacağı “acımasız” bir oyun oynanacaktır…

İşte tam da o andan itibaren, peş peşe gelen itiraflar ile gizli kalmış eski defterler birer birer açılırken, sevgi ve sadakat gibi hususlar da masaya yatırılacaktır…

Tabii ki, muhteşem bir oyuncu kadrosuna da sahip olan filmin devamında yaşananlar, her zamanki gibi yine sizlerde olacak…

Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Çok iyi” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 8 verdiğimiz:

2020 yılının tartışmasız en iyilerinden biri olan bu “arşivlik” film için önerimiz de, olumsuz yorum ve düşük puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
“The Boys in the Band” in (1968) devamı olan “The Men from the Boys” (2002) isimli bir tiyatro oyunu daha bulunmaktadır…

Profesyonel sinema eleştirmenlerinden de, oldukça olumlu “geri bildirimler” almış olan bu filmin ardından Netflix, muhtemelen devamın da çekecektir diye düşünüyoruz…
4 yıl önce
avatar
Bolca tanıdık oyuncu kadrosu... Eşcinsel olduklarını bildiğim birkaçı var ama hepsi mi öyle bilmiyorum. Giyim, mekan ve renkler harika... Çok fazla kulak tırmalayan muhabbet dönüyor, biraz sıkıcı geliyor bir yerden sonra... Çok beğenmedim, inşallah homofobiksin diye linç yemem zira alakası yok, film kötü bir Netflix yapımı... Muhteşem müzikler var. Anything Goes
Written by Cole Porter (uncredited)
Performed by Harpers Bizarre
The Look of Love
Written by Hal David (uncredited) and Burt Bacharach (uncredited)
Performed by Burt Bacharach
Love Is Like a Heat Wave
Written by Eddie Holland (uncredited), Lamont Dozier (uncredited) and Brian Holland (uncredited)
Performed by Martha & The Vandellas (as Martha and the Vandellas)
Funky Broadway
Written by Arlester Christian (uncredited)
Performed by Wilson Pickett
The Frog
Written by João Donato (uncredited)
Performed by Sergio Mendes
Take the Fifth Amendment
Written by Joe Tex (uncredited)
Performed by Joe Tex
Good Lovin' Ain't Easy to Come By
Written by Nick Ashford (uncredited) and Valerie Simpson (uncredited)
Performed by Marvin Gaye and Tammi Terrell
Anything Goes
(uncredited)
Written by Cole Porter (uncredited)
The Boys in the Band Altyazıları

Türkçe Altyazılar

Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
1
NETRip
24
372
NTG / ION10 / RARBG
4 yıl önce
  • İyi
  • Yeterli
  • Yetersiz
  • Değerlendirilmedi
  • Kaynak Altyazı Bekleniyor
  • Arşiv
Forumdan Benzer Başlıklar
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film