İnsafsız Şehir (1961)

4x4'luk Kirk Douglas performansi ve gayet guzel bir film. Ulke cikarlari mi, yoksa hukukun ustunlugu mu ya da vicdan mi? Tum bunlari gayet guzel isleyen bir film. Mutlaka izleyin.

-“Fıçının dibini kazımak gibi değil mi?”
-“Bana sorarsan kanalizasyonu kazmak gibi…”

1960 yılında savaşı kaybeden ve işgal altındaki Almanya’daki bir Amerikan üssünden izne çıkan dört Amerikan askerinin bir Alman kıza tecavüzü ile gelişen olayların hikayesi.

Film, Alman yazar Manfred Gregor’un (gerçek adı Gregor Dorfmeister) 1960 tarihli “Das Urteil” adlı romanına dayanıyordu.
Filmin Dimitri Tiomkin’e ait müziği, Ned Washington’a ait sözleri olan Gene Pitney tarafından okunan şarkısı “Town Without Pity”, Oscar’larda “En İyi Müzik” adayı olmuş, ancak kazanamamıştı. Ödülü “Breakfast at Tiffany’s”/Henry Mancini-Johnny Mercer kazanmıştı.
Christine Kaufmann’ın oynadığı ilk Amerikan filmi.

Film sinema içinde, izleyici içinde sert, kırılgan bir konuyu içeriyor.
Savaş sonrası Almanya’da yerleşen Amerikan birliğinden dört askerin, bir Alman kızına tecavüzü sonrası suçluları cezalandırıp, yerel halkın tepkisini önlemek ve yatıştırmak için kurulan mahkeme ve bu mahkeme sürecinde yaşananlar anlatılıyor.
Tecavüz sonrası yakalanan askerlerin suçu kesindir. Cezayı da adeta ölüm olarak önceden belirlerler, kurulan mahkeme işin prosedür kısmını halletmek, kurallara uyulduğunu göstermek içindir. Ancak askerleri savunmak için atanan avukat Steve Garrett (K. Douglas) olayı araştırdıkça farklı noktaların ortaya çıktığı görülecektir.
Film iyi bir film, ancak filmin başarısını baltalayan etkenlerin başında filmin dış sesi gelmekte. Film genelde Alman filmidir ve filmdeki Almanca konuşmalar bu dış ses tarafından İngilizce olarak tercüme edilmektedir. Neden altyazı tercih edilmedi sorusunun cevabı ise her zamanki gibi altyazıdan nefret eden Amerikan izleyicisi için yapıldığının gün gibi aşikar olmasıdır.
Film tamamen bir Kirk Douglas filmi. Oynadığı avukat ise ne bir kahraman nede kötü adam… Göstermelik bir mahkemede olsa yine de en doğru karar verilmeli diyen biri. Savunduğu kişilerin suçlu olduklarını biliyor, verilen görevi reddetmiyor, ama yine de onları verilecek idam kararından kurtarmak için saptığı yollar, izleyene doğru, adil gelmiyor.
Mahkemede mümkün olduğunca tecavüze uğrayan Karin’i incitmemeğe gayret ediyor. Ancak gelişmeler onun kadar merhametli olmuyor.
Filmde, savaşta Almanya’yı kurtaran Amerikalıların suçlu, kurbanın ise kurtarılan taraftan olması da filme farklı bakış açıları getirmekte.
Film izlenmesi gereken filmlerden, insanların zaman zaman nasıl acımasız davrandıklarını göstermesi açısından ve hayli iyi oyunculuklar sunmasıyla da ilgiyi hak ediyor.

Kirk Douglas'ın her zamanki mükemmel oyunu, Christine Kaufmann'ın güzelliği. Belki kol kırılır yen içinde kalırcı askeriyeye taraf bir yargılama filmi, belki masumların insafsızca damgalanması, her neyse, hikaye mükemmel, film harika. 8.