Giriş Kayıt

salicelik yorumları

salicelik profil sayfası
Boğa Boğa (2023)
Filmde ilgi çeken unsurlar var fakat çok sancılı ilerliyor ve finalde o kadar sancıya rağmen doğum yok. 10/4,5

  • 100/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 21 Ağustos 2023 19:22
Sultan (2016)
Filmi Büyük Beklenti İle İzledim.. (10/7)

Bir arkadaşımın önerisi ile "Dangal'a çok benziyor" diye tavsiye alarak izledim. Bu sebeple de değerlendirme yaparken Dangal beklentisi ile gelenler varsa buna göre de bir eleştiri yazacağım. Ama öncelikle şunu söylemeliyim ki benim izlediğim çeviride Pro güreş kelimesi zihnimde uyanan ve filmde olana pek uygun bir görüntü değildi. Çevirmen bunun yerine kafes dövüşü deseydi film benim için daha başka bir seyirle başlardı. Filmde geçen müzikler filmle uyumlu değil ve duygusal olarak size dokunmuyor. Dasn sahneleri Hindistan sinemasında gördüğümüz türden, başarılı fakat filme hitabetmiyor. Aksiyon sahneleri yer yer çok zayıf, Kemâl SUNAL filmleri gibi hızlandırma efekti falan yapılmış, izlemesi cidden yorucu. Karakter gelişimi organik değil ve destansı. Bazı dövüş sahneleri fazla yavaş, diğer dövüşen oyuncu koreografinin gerçekleştirmesini hareketsiz bekliyor, tıpkı bir kum torbası gibi. Filmin başında müsabakadan traktör kazanıyor, ya traktör para etmiyor ya kan merkezi açmak çok pahalı. Açılan kan merkezi beklendiği kadar büyük değil bir evin alt katı gibi, o kadar büyük prodüksyona göre çok zayıf. Film içeriğine göre süresi oldukça uzun. Daha kısa sürede daha çok şey anlatılabilirdi. Sanırım hint seyirciler verdiği parayı nitelik değil süre üzerinden değerlendiyor. Çünkü Hindistan'da olan fimlerin geneli böyle. Dangal konusuna gelince, kurgulanmış bir hikaye gerçek dışı noktalar mevcut. Yİne de güreş sahneleri ile Dangal kadar başarılı sayılabilir demek de mümkün. İzlemeye değer oyunculuklar oldukça başarılı, çekimleri genel olarak kaliteli. Yukarıda yazdığım kusurlara rağmen izlemek mümkün.
Sürprizbozan: Göster


  • 140/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 08 Mayıs 2021 05:20
Knives Out (2019)
İlginç bir film. İlk başta kara komedi sandım ama sanırım türsüz bir yapım. Birden fazla etkiyi içinde barındırıyor. Gerçekçi bir senaryo ve doğal bir anlatım ile ilerliyor. Senaryoda dikkatimi çeken bir mantık hatası olmadığı gibi, standart bir polisiyede katili bulma tahmini için basit ipuçları fu filmde işe yarıyor. Ama bu filmin özelliği suçun nasıl kanıtlandığını bulmak. Başarılı, izlemeye değer.

  • 160/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 15 Ocak 2020 23:31
Baba Parasi (2020)
Yaklaşık on senedir takip ettiğim bir ekip. En başarısız senaryo ve performans bu olmuş. Kız arkadaşımla gittim, seversin dedim, ben soğudum. İsim yaptık nasılsa doldururuz mantığıyla yapılmış. Evde oturup işler güçlerden bir bölüm açsam kız arkadaşımı ikna etme şansım daha yüksekti.

  • 80/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 12 Ocak 2020 16:01
Bir Ask Iki Hayat (2019)
Kelebek etikisini andıran bir havası vardı ama konular daha yüzeysel ve duygusal açıdan işlenmeye çalışılmış. Konunun gidişatına bakınca çıkan mesaj "başka yollardan da yürüsen aynı yere varırsın gibi oluyor." Ama bu senaryo için bu durum baya tutarsız bir durum oluşturuyor. Yani Deniz karakterinin A planında kalmak için sebepleri varken, B planı için hiçbir sebei olmadığı halde yine kalıyor. Yer yer kurgudaki kronoloji bu açıkları kapatsa da yinede olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yönetmen film türüne göre başarılı bir iş çıkarmış. Senaryo kendi içinde başarılı ama genel anlamda tutarsız. Mekan ve kurgu başarılı. Oyuncuların samimiyeti ve yeteneği oldukça içten.
Ana kast yoğun olmadığı için konu dağılmamış ,çekim zahmeti azalmış, az mekanda kısa sürede iş çıkarılmış. Konu finale bağlanmak için hızlıca bağlanmış bu etkiler göz önünde bulundurunca Türkiye stadartlarıdnaki fimlerden iyi olsada Avrupa sineması üzerinden En fazla 10/6

  • 120/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 26 Ekim 2019 16:40
Field of Dreams (1989)
Yıllar önce izlediğim bir film olmasına rağmen filimle ilgili aklıma takılan en büyük detay Thomas Mann'in kitabı oldu. Bugün altyazıyı indirip baktımki "Terence Mann" miş, Tekne sallatası diye bir kitapta yokmuş. Yani sizde arıyorsanız aramayın Gülücük

  • 160/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 08 Ekim 2019 22:21
Dominion (2018)
İzledikten sonra mide bulantısı yaşadım. Dünya üzerindeki hayvan ticaretinin ne kadar acımasız olduğu konusunda bu denli fikir sahibi değildim. Yakın geçmişte vejetaryen olma kararı almıştım ama tam karar verememiştim. İnanmam gereken bir fikir olduğunu bu belgesel ile kavramış oldum. Et tüketen insanları zorla vejetaryen yapamayız belki ama en azından hem ne tüktettiğini bilmeleri hemde aldıkları bir yemeği tabakta bıraktıklarında, alıp derin dondurucularında sakladıklarında, yaşaması gereken bir hayvanın onlar için öldüğünü ve sağlık gerekçesiyle yediğini iddia ediyorsa bunu biliçli bir tüketim ile yapması gerektiğini anlatmak gerekiyor. Aksi halde sadece keyfi için bu katliyama sessiz kalmak daha acı olur.

  • 200/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 17 Eylül 2019 05:19
Sibel (2018)
İstabul uçurumunda distopik bir karadeniz( yada Nuri gibi Ceylan sekmeye çalıştım)

İzlediğim ve vasat bulduğum yerli filler içindeki yerini alan yapım. (2/10)

Gelelim nedenlerine: Ana karakteri Sibel yalnızlık psikojisi ile manik depresif değişken bir karakter. Damla SÖNMEZ'de bu karakteri elinden geldiğince başarılı yansıtmış. Genel olarak ana karakterleri canlandıranlar oldukça başarılı olsada figürasyon seçimi tam anlamıyla fiyosko olmuş. Yardımcı oyuncuların hepsi sonuna kadar amatör ve bu durum o kadar bariz bir şekilde filmi kötü etkiliyorki filmi izlerken asla kanalize olamıyorsunuz. Bölgenin karadeniz olduğu her halinden belli. Bu nedenle oyunculuklarda göz önünde bulundurulması gereken bariz durum ise karadeniz ağzının genel özelliklerini taşımaları. Peki böyle bir durum söz konusu mu? Hayır...

Belli başlı oyuncu hatalarının yanı sıra buradaki "bariz hatalar bütünü" diyebileceğimiz şeylerin esas sorumluları ise senarist ve yönetmen. Zaten benim esas yerden yere vurduğum hataların bariz sorumluları da bunlar. Kısaca özetlersek çocukluğunda geçirdiği ateşlenme sonucu ahraz olduğu için Sibel bulunduğu bölge halkı tarafından sevilmez. Toplumsam orantısız dışlanması ve ortaçağda cadı muamelesi görmesi diyebiliriz bu abartıya. Köy halkı Sibel'in dilsiz olmasından ve kuş dili (par dili) konuşmasından son derece rahatsız. Ama ne tuhaftır ki bütün köy halkı da bu dile hakim. Yani saçmalığı şöyle özetleyelim bütün herkes ikinci bir dil olarak ingilizce konuşuyor olsun, bu türden bir bölgede sadece kendi ana dili olan türkçe konuşan birine karşı tavır almak gibi bütün filmdeki tutum. Bölge halkının karadeniz ağazı ile konuşmaması veya oyuncuların bunu yansıtmamaları belki de yönetmen isteği, ki eğer yeteri kadar iyi yapılamıyorsa olmaması daha iyi bir durum. Ama figürasyon bacıların bu ağız olayından haberi yok olacak ki muhtarı evlnemeye ikna etmeye çalışan bacı antep ağzı ile konuşuyor. Çok fazla ana karakter yaratılmamış ve çok fazla tip barındırıyor. Daha bu tür hatalar yerden yere vurmakla bitmez. Peki bitti mi, tabi ki hayır.

Yönetmenin bariz onlarca devamlılık hatası var. başlıbaşına kamera açılarının çoğu zaten vasat. ev içindeki takip sahneleri falan başarısız. Tipik bir sanat filminde bu durumlar gözardı edilebiliyor ama bu filmi ben sanat kategorisine sokamadım o yüzden "çakma sanat" türünde film olarak değerlendiriyorum. Orman planlarında gertekiz aksiyon çekimleri, stok görüntüler, ev içinde hadi iyi geceler derken perde çektiğinde dışarıda henüz gündüz olması ki bu durumu telafi etmeye çalışmaya çalışmışlar. Akşam dizisi gibi bir sesle tv'yi kapatıp akşam mış imajı sergilenmiş ama malesef yememiş. Ali adında bir karakter yaratılmaya çalışılmış ama o da mantıksal hatalarla dolu. Ormanda elinde silah olan birinin üzerine kimse çalının içine saklanıp salak gibi atlamaz. Adam sözde teröristse neden silahı yok, neden tek başına? Yada iddia ettiği gibi asker kaçağı, antimilitarist biriyse neden dağa çıkıyor. İstanbul'dan kalkıp karadenizde dağa çık! Madem vicdani retçi neden birinin kimliğine ihtiyaç duyuyor. Erkan Kolçak Köstendil oldukça başarılı ve sevdiğim bir oyuncu ama yanlış senaryo seçimi yapmış bu kez. Kızımız Sibel karakteri ormanda boğuştuğu ve tanımadığı birine yardım ediyor buna eyvallah, çünkü dışlanmış ve yalnız bir karakter. Ama güzel kardeşim senin üzerine ormanda biri atlayacak korkup kaçacaksın ve o arada çizmeyi değiştirip çarıklarını giyeceksin. Hadi bunu da yedik diyelim babası eve kitliyor kız depo kapısına omuz atıp çıkıyor! yahu kardeşim kapıyua mı kıyamadınız o kadar film çekerken yoksa evin içinde bizim bilmediğimiz bir bizans tüneli vardı da o mu çıkıyor merdiven altındaki depo kapısından. Geneli, sanatı, yönetimi, asistanı film boyunca uyumuş sanki bir tek oyuncular çalışmış bu film çekilirken. Bölgenin karadeniz olduğunu anlatmak için karadeniz tv açılıyor, mısır, çay, fındık toplanıyor ve par dili kullanılıyor ama son sahnelerde bu denli çevre baskısı olan bir köyde okul servisindeki kızların bununda piercing var! Hepsi birbirinden absürt etkileri yönetmen görmüyor sanırım. Hayır servisteki kızlara demediler mi acaba kızım siz hangi istanbul köyünden geldiniz diye. Unutmadan sinir bozucu bir sahnede Sibel'in Ali gittikten sonraki kusma sahnesi. Abi her sinir nöbeti geçiren gidip kusmuyor. Sanki hepsi aynı tornadan çıkmışcasına aynı çekimleri yapan yönetmen arkadaşlarım lütfen şu ota boka oyucuya kus demeyin artık. Bizde izlerken sinirleniyoruz ama kusmuyoruz.

Koca filmde evet emek harcanan yerler var ama bu durum vasat olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu yazıyı yazdım çünkü ben vakit kaybettim siz etmeyin gardaşlar. İş yapamayan herkes iki açı kullanıp sanat filmi çektik diyecekse işimiz var. Açıp biraz kitap okuyup, belgesel izleyip, kadadenizde iki hafta yaşayıp bu filmi çekseler bu hataların yarısından fazlası olmazdı. kendi yaşadığı topluma bu denli uzak, bu denli lümpen yönetmenler bence ortaya hiçbir şey koyamazlar. Kendilerini geliştirmelerini umuyorum. Umarım bu yazımı görürler ve bu kadar bariz hataları seyirceye göstermeden kendi aralarında hallederler.

  • 20/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 15 Eylül 2019 17:12
Carnival Row (2019)
İzlediğim en kaliteli dizilerden biriydi. Dünyanın yakın tarihindeki ırkçılık ve savaşlara benzeyen bir kurgu var, tek farkı ise bu ırkçı tutumu biraz daha fantastik işlemeleri. İleri bölümlerde de sanırım soykırım benzeri bir konu işlenecek. Oldukça başarılı ve izlemesi keyifli bir yapım. İlk sezonun aksine ilerki sezonlarda bizi bekleyen sanırım kehanetin nasıl gerçekleşeceği.

  • 180/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 10 Eylül 2019 00:04
Görevimiz Tatil (2018)
Görebileceğiniz en vasat film. Karakter namına bir şey yok oldukça basit bir grotesk durum söz konusu. Hiçbir karakterin ağızı birbirini tutmuyor. Utanmasa birisi karadenizli falan olacak! Senaryo, çekim açısından değerlendiemey bile gerek yok. Bu teknoloji ile bu kadar vasat bir filmi nasıl başarıyorlar anlamıyorum. Bu kadar eleştirip neden izledim diye sorulacak olursa cevabım oldukça basit, dublaj film izleyemiyorum diye otobüsteki yerli fim bu olduğu için izledim. Kadro iyi filmde belki iyidir dedim ama oyuncular için de üzüldüm. Bence Zafer Algöz, Demet Akbağ gibi kabul görmüş isimlerin bu tür senaryoları para için kabul etmemeleri gerek. Daha nitelikli işler yapılması adınav öz eleştirimizi yapmaktan çekinmemliyiz bence. İzlemeyin vakit kaybı olur. 2 Puan verdim o da çok göze sokula sokula yapılan çevre duyarlılığına göze parmak hareketler var diye.

  • 40/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Tarih: 09 Eylül 2019 17:09
‹ Önceki 1 2 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film