Giriş Kayıt
Yorumlar (13)
avatar
(160) -
Film boyunca kasvetli bir hava hakim, güzel bir psikolojik gerilim filmi olmuş. Türü sevenlere tavsiye ediyorum.
6


avatar
(114) -
Tamamen psikolojik gerilim gibi bakarsak filme oldukça başarılı ama korku, western beklemeyiniz. Kurguda bi problem var gibi yine de, geri dönüşler hangi zamana ait net değil.Düz adam olarak çıkarımım
Sürprizbozan: Göster
Açılış sahnesinden yola çıkarak bu film herşey göründüğü gibi değil ya da anlatılan hikaye bile anladığınız şey değil diyen akıl karıştırıcı bir film. Bir gece ansızın gelen rahip, Samuel ismi, Emma nın sürekli tekrar ettiği cümlelere dikkat. Tavsiye eder miyim, evet.


default avatar
(103) -
fena değildi diyelim. olay kurgusu biraz yavan ve demlenmeden gerçekleşiyor. yani biraz inandırıcılıktan uzak bir tad alıyorsunuz fimin sonunda. Ama genede farklı bir mevzuyu ele aldığı için izlemekten pişman olmadım. 4.5 / 10
5


avatar
(401) -
Film westerne oldukça uzak, klasik korkunun yanına da çok yaklaşmıyor. Yönetmen ve oyuncular (Caitlin Gerard) işini hakkıyla yerine getirmiş. Bence yönetmen oldukça başarılı, çekimler ve anlatım dili çok iyi. Gelgelelim senaryo çok vasat, filmin ağır ilerleyişi ve seyirciyi içine çekememesinin sebebi bu.Hikaye süslenememiş, film de kısa tutulmuş.Yönetmenin tarzı açısından şans verilecek bir film ama western ve korkunun dibini göreyim derseniz boş verin.
6


avatar
(121) -
klasik kurguların dışında olması filmi hiç de kötü yapmamış. oyunculuklar özellikle büyük yükün üzerinde olduğu Caitlin Gerard çok başarılı.
7


default avatar
(23) -
puanlamada 6 sınırını aşamayan filmlerde gerçekten temkinli olmakta fayda var. bu film benim için vakit kaybı oldu izlemeyi düşünüyorsanız dikkat edin derim


avatar
(8408) -
Filmin sonundaki müziğe bayıldım! Korku demek doğru olmaz, gerilim dram türünde bir yapım, arkadaşların da dediği gibi... Adapte olması ve tamamlaması zor bir film zaten sonlarda biraz hareketleniyor. Tavsiye etmiyorum, siz bilirsiniz.


avatar
(6205) -
Konusunu okumadan bu pazar sabahı Western izlemek istedim ve çok farklı filmle karşılaştım.Bazı filmler vardır flashback lerle sizi duygulandırır eğer çoksa sizi de uyuz eder. Bu filmde Flashback lerle doluydu birde aşırı durağanla başladı öylecede bitti yani içim karardı pazar sabahında içine etti..
3


avatar
(10) -
Western değil, korku değil, temposu çok ağır.Kurgusu yüzünden kafa karışıklığına sebep olan gerilim- drama öğelerinin ağır bastığı bir film.Tür kısmında korku ibaresini görüp de benim gibi türü sevenler izleyince hayal kırıklığına uğrayacaktır.İzlemezseniz çok şey kaybetmezsiniz
3


avatar
(220) -
Çok yavaş ilerleyen sıkıcı bir film. Tabi türü sevenler sansını deneyebilir.
4


avatar
(151) -
Çok durağan ve ağır ilerliyor, Konuda kopukluklar var, olayların tam olarak ne, nasıl, neden olduğunu anlamak oldukça zor. Dinsel göndermeler mevcut,
Sürprizbozan: Göster
Yani amerikan korku filmlerinde görmeye alışık olduğumuz türden varlıklar. Eh bu da bir yerden sonra sarpa sarıyor. Sonuna doğru toparlamaya çalışsa da yeterlli gelmiyor. Ne yalan söyleyim ben seyrederken sıkıldım. Türün meraklısı belki ilgi duyabilir ama herkese de hitap edeceğini düşünmüyorum.

Şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Film türü Western, Korku denmiş, aslında tam anlamıyla korku'dan çok bir gerilim filmi. İşin western kısmı da sanırım Çiftlikte / bir kasabada geçtiği için. Zira bir kütük ev ve biraz çayırlık manzarasından başka Western adına pek bir şey yok filmde. Kısaca, film türü de biraz sıkıntılı göründü bana.
4


avatar
(1162) -
Hikâyesi, Teresa Sutherland tarafından yazılan “The Wind”, Emma Tammi’nin yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı sinema filmi…

Prömiyeri, 10 Eylül 2018’de Toronto Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 5 Nisan 2019 tarihinde ABD’de vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

O nedenle bizde western atmosferi içinde korku ve gerilimi birlikte harmanlayan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine bu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe, karşımızdakinin, ”iyi” desen iyi değil, “kötü” desen o da değil tarzında (indie) bağımsız bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Evet, filmin oldukça düşük bir bütçeyle kotarıldığı çok açık… Bu durum, neredeyse filmdeki bütün detaylarda kendini gösteriyor da zaten…

Elbette buradan, yani parasızlıktan dem vurarak varmak istediğimiz nokta, oyunculardan yahut görüntü yönetmeninden set tasarımcısına kadar teknik ekip içinden birini günah keçisi ilan edip gözümüze çarpan olumsuzlukları ona fatura etmek değil… Ki, bana göre, işin bu kısmında her hangi bir sorun mevcutta değil… Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış...

Peki, o zaman bizim tanımlamamıza göre, bu filmin “iyi” ile “kötü” arasına sıkışıp kalmasına neden olan faktör ne?

İsterseniz bu soruyu yanıtlamadan, Sam Raimi’nin de (Emma Tammi’nin bu filminin hikâyesine önemli ölçüde esin kaynağı oluşturduğunu düşündüğümüz) korku sinemasının klasikleri arasında yer alan “The Evil Dead” filmini 1981 yılında 350 bin dolarlık bir bütçeyle küçük bir kulübede çektiğini hatırlatalım… Üstelik aynı Sam Raimi’nin bu filmin başrolünde, (1977 tarihli “It's Murder!” ı saymazsak) daha önce ciddi anlamda her hangi bir sinema filmi deneyimi bulunmayan Bruce Campbell’ı oynatmış olduğu bilgisini de bu hatırlatmaya dâhil ederek…

Tekrar filmimize ve yukarıda sorduğumuz sorunun yanıtına dönecek olursak… Bu soruyu basit bir biçimde doğrudan yanıtlamak yerine, yine “The Evil Dead” (1981) filmine ilişkin bir diğer küçük bilgilendirme sonrasında bir başka soru daha soralım ve yanıtlama işini de bizzat sizlere bırakalım istiyoruz...

Şöyle ki, “The Evil Dead” (1981) filmini 1982 yılında Cannes Film Festivalinde izleyen Stephen King, USA Today’e verdiği bir mülakatta bu filmin korku türünün en beğendiği beşinci film olduğunu söylemiş ve daha sonra filmin tanıtımlarında da kullanılan, “yılın en vahşi orijinal filmi” tanımlamasını yapmıştı…

Bu ek bilgi notunun ardından;

“Aynı Stephen King, ‘The Wind’ filmini de Cannes’da izleseydi ve sonra da USA Today’e yine korku filmleriyle ilgili bir mülakat vermiş olsaydı, bu kez (tabii bu film için) neler söyler ve kısaca nasıl bir tanımlama yapardı?” diye bir soru sorarak bu faslı noktalayalım…

Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama buraya kadar söylediklerimizin tamamı, filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Zira zımnen de olsa ikisini de içeriyor… Artık ayrımı siz yaparsınız…

Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Ehh işte” kategorisine dâhil ederek puan olarak 5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “bir şans verilebilir” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler…
5


default avatar
(8) -
orta şeker bir korku filmi. gerilim dozu güzel ayarlanmış ama film kurgusu olarak aklınızda soru işaretleri fazlaca kalıyor
6


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film