Giriş Kayıt
Yorumlar (3)
avatar
(1162) -
Senaryosu, Carmen Ballesteros, Pedro Santamaría, Alberto Vázquez Figueroa ve C.J. Wells gibi oldukça kalabalık bir ekip tarafından yazılan “Legionnaire's Trail / The Legion”, “gerçek olaylardan esinlenilmiştir” denilen hikâyesinde de katkısı bulunan Jose Magan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı sinema filmi…

İnandırıcılıktan oldukça uzak olan ve “Nereden çıktı şimdi bu?” dedirtecek kadar “anormal” bir görünüm sergileyen bu filmin:

Yaklaşık yüzde seksene yakın bölümünün, “yeşil perde” teknolojisi kullanılarak çekildiği ve düz duvarı andıran dağa tırmanış bölümü dâhil vahşi doğa manzaralarının da, post prodüksiyon aşamasında eklendiği, aşikar bir biçimde belli oluyor…

Peki, bu teknolojiyi kullanmak yanlış bir şey mi?

Suyu çıkartılmadığı sürece, elbette değil…

Yoksa yüz milyonlarca dolarlık bütçelerle çekilen Hollywood prodüksiyonlarında da, başvuruluyor bu işleme ki, bunların en yakın tarihli “başarılı” örneklerinden biri de, “John Wick: Chapter 3 – Parabellum” (2019) da, Keanu Reeves’in, finaldeki o meşhur “düşüş” sahnesidir…

Ki, şahsen o sahneyi, youtube’dan bulup izlemenizi hararetle öneririz de…

Fakat bu filmde, sınırlar fazlasıyla zorlandığı için bazı sahnelerde vaziyet, pis pis “sırıtır” bir hal almış durumda…

Yani bu işlemde sınıfta kalmış filmin teknik ekibi…

Göze batan bir başka gariplik de, Marcus – Noreno, Saul – Noreno, Corbulo - Amirah gibi karakterler arasındaki bazı konuşmalar aracılığı ile hikâyeye, “Shakespearean” bir “epik” havası kazandırılmaya çalışılıyor olması…

Haliyle, bu da olmamış…

Anlaşılan bunların hiçbiri Jose Magan’ı kesmemiş olacak ki, aralara bir yerlere ve özellikle de finale, “Ne olur, ne olmaz” diye hesaplayarak “elde istavrozlu” bir sahne ile Hristiyanlık propagandasını sıkıştırıvermeyi de ihmal etmemiş…

Bu kadar “olumsuzluk” sonrasında, oyuncuların performansına değinmeye gerek olmadığını düşündüğümüz için yorumumuzu, “gönül rahatlığı” ile burada noktalıyoruz…

Zira sözünü ettiğimiz o “olumsuzlukları”, “sinema diliyle” tek tek sıraladık…

Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Gereksiz” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 2 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “bırakın serbest düşüşe tek başına devam etsin” şeklinde olacak…
2


avatar
(6205) -
Dokuz Buçuk Hafta Filminin yakışıklı starı Mickey Rourke ne hale gelmiş ve tanımakta acayip zorluk çektim.Filme gelirsek bir mesaj uğruna bir koşturmaya başladı.Dağlar ormanlar ve çöl manzaralarına bakarken film bitiverdi.İzlenmesede olan filmlerden bilginiz olsun...
3


avatar
(8407) -
Zeyna, Herkül, Conan gibi dizilerin birkaç vasat bölümünün birleşimi gibi bir film. Tramessi görünümündeki Mickey Rourke anlatımında, askerin biri 4 mevsim dağ, tepe, bayır demeden koşturuyor. Efektler zaten rezalet velhasıl gerek yok derim, siz bilirsiniz.


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film