En çok beğenilen yorumlar
![avatar](/images/avatars_thumb/121150967455e6f2b841c6d.jpg)
![avatar](/images/avatars_thumb/490139515024cc79e2858.jpg)
oldubikerem (55) - 6 yıl önce
Bugüne kadar 2750 film izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki güzel bir konunun (gerçek bir hikayenin) heba edilmiş halidir bu film. Bu kadar ağdalı, kör göze bir film yapılmaz ki. Bu konuyu Koreliler yapsaydı bence çok daha güzel bir film ortaya çıkardı diye düşünüyorum. Bunun yerine aşağıdaki Kore savaş filmlerini izlemenizi şiddetle öneririm:
1) The Front line
2) Brotherhood of war
3) My way
4) welcome to Dongmakgol
5) The Battleship Island
6) Ode to my father
7) Admiral
aklıma gelenler bunlar
5
1) The Front line
2) Brotherhood of war
3) My way
4) welcome to Dongmakgol
5) The Battleship Island
6) Ode to my father
7) Admiral
aklıma gelenler bunlar
![avatar](/images/avatars_thumb/16272004325a16e90d91512.jpg)
Slytherinella (22) - 7 yıl önce
Bugün vizyona girer girmez gittim izledim. Muhteşemdi. Yapımcı tarafından senarist Yiğit Güralp'e yapılan haksızlığı duydum. Senarist filmin galası dahil bütün etkinliklerinden dışlanmış. Oyuncuları bunun dışında tutuyorum ama bu film benim için sadece Yiğit Güralp'in kaleminden çıkan kusursuz bir eserdir. Çok ağlattı çok. ![Gülücük](/images/smiles/icon_smile.gif)
10
![Gülücük](/images/smiles/icon_smile.gif)
Yorumlar (152)
![avatar](/images/avatars_thumb/9361812285ce306f8c97b3.jpg)
![avatar](/images/avatars_thumb/10567895116250803f3969d.jpg)
MadameMonsieur (105) - 1 yıl önce
İyi bir filmde, olaylar sözlerle değil, durumlarla ya da mimiklerle anlatılır; sen o sahneyi gördüğünde hiçbir sözlü anlatım olmadan her şeyi kavrarsın; bu filmde ise bu durum ve olaylar o kadar zayıf ki olaylar üzerine her sahnede bir şey söyleme ihtiyacı hissediyor oyuncular; mesela karınca besleme sahnesinden sonra teğmenin arkadan karıncayı bile incitemeyenlerle savaşa gidiyoruz demesi; hangi insan her düşüncesini sesli ifade eder.
İyi bir film bu tarz bir sahnede küçük bir mimik ya da hareketle bu mesajı verir, söze ihtiyaç duymaz; bu filmde ise çok net bir şekilde seyirci salak yerine koyuluyor.''Siz aptal olduğunuzdan bunu anlayamazsınız bakın burada şu denmek istedi'' şeklinde, isteyen kendisini aptal hissedebilir tabii.
Ha olumlu yanları yok mu var elbette. Oyunculuklar güzeldi, göze batan bir oyunculuk göremedim. Sinematografi de güzeldi. Sanat yönetimi de fena durmuyordu. Ama dediğim gibi işleniş oldukça zayıf.
5
İyi bir film bu tarz bir sahnede küçük bir mimik ya da hareketle bu mesajı verir, söze ihtiyaç duymaz; bu filmde ise çok net bir şekilde seyirci salak yerine koyuluyor.''Siz aptal olduğunuzdan bunu anlayamazsınız bakın burada şu denmek istedi'' şeklinde, isteyen kendisini aptal hissedebilir tabii.
Ha olumlu yanları yok mu var elbette. Oyunculuklar güzeldi, göze batan bir oyunculuk göremedim. Sinematografi de güzeldi. Sanat yönetimi de fena durmuyordu. Ama dediğim gibi işleniş oldukça zayıf.
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
![avatar](/images/avatars_thumb/159977442962efd1f458df2.jpg)
Serkan Aydemir (1818) - 4 yıl önce
Kötü değil.
Başlarda abartılan bir yapım olduğunu düşünerek izlemeyi geciktirmiştim. İzleyince haklı olduğumu gördüm. Kötü değil ama aldığını puan da yok ortada. Olay sadece şu: Türk tarihinde yapılmış iyi eserlerden. Bu mantıkla film iyi de filmin iyi olup olamaması evrenseldir. Genel anlamda standart bir yapım var karşımızda. Hatta olayın biraz abartıldığını düşünüyorum. Buradan hikaye çıkar kafası iyi başlanıp sonra da bitiyor. Sonlara doğru kafada neden soruları kalıyor. Oyuncuklar gayet iyi ona laf yok da dediğim gibi Türk tarihine eklenecek iyi yapımladan. Bu tarz daha iyi çok fazla film var.
İyi seyirler.
![Saygılar](/images/smiles/img-hi.gif)
6
Başlarda abartılan bir yapım olduğunu düşünerek izlemeyi geciktirmiştim. İzleyince haklı olduğumu gördüm. Kötü değil ama aldığını puan da yok ortada. Olay sadece şu: Türk tarihinde yapılmış iyi eserlerden. Bu mantıkla film iyi de filmin iyi olup olamaması evrenseldir. Genel anlamda standart bir yapım var karşımızda. Hatta olayın biraz abartıldığını düşünüyorum. Buradan hikaye çıkar kafası iyi başlanıp sonra da bitiyor. Sonlara doğru kafada neden soruları kalıyor. Oyuncuklar gayet iyi ona laf yok da dediğim gibi Türk tarihine eklenecek iyi yapımladan. Bu tarz daha iyi çok fazla film var.
İyi seyirler.
![Saygılar](/images/smiles/img-hi.gif)
![avatar](/images/avatars_thumb/1696967985536e074114932.jpg)
NoPromises (180) - 5 yıl önce
Tek kelime ile bence harika , hiç bir filmde bu kadar gözlerim dolmamıştı , kız çocuğu olanları düşünemiyorum bile. Sahnelerin her bireri bence gayet güzeldi WB kalitesi bence filme yansımış baya , Herşey çok güzeldi teşekkürler.
9
![avatar](/images/avatars_thumb/14766983605a8de4b66e25b.jpg)
yukenoz (144) - 5 yıl önce
Filmde çok fazla klişe var, doğrudur. Fakat klişeleri çok iyi işlemişler ve verilmek istenen mesaj çok başarılı bir şekilde verilmiş. Kamera, oyunculuklar, kurgu, senaryo hepsi çok iyiydi. Türk sinemasının yüz akı filmlerinden biri olmuş. Kesinlikle tavsiye ederim.
8
![avatar](/images/avatars_thumb/192541002059848c5fb8a1c.png)
KenjoriSama (218) - 5 yıl önce
Kabaca tabirle böğrüme öküz oturdu. Çok fazla empati kurdum sanırım. Gerçek yaşanmış hikayeler çoğu zaman derinden etkilemiştir beni. Daha iyisi yapılabilirdi diyenlere çok kızdım başta ama düşününce daha iyisi yapılabilirdi neden yapılamasın dı ki? Bu ortaya konulan iş çok iyi bir iş ve bu topraklardan bu tarz işler çıkabileceğinin kanıtıysa eğer daha iyisinin de yapılabileceğinin kanıtı olmalı. Duyguyu çok iyi vermişler, müzikler hele muhteşem oyunculuklar da noksan ama iyiydi. Noksan diyorum çünkü iyi oyunculuğu bazı yerlerde gereksiz kullanmışlar. Yani bu demek oluyor ki elde malzeme var ama kimi zaman çar çur edilmiş
Sürprizbozan: Göster
Az birşey amatörlük hissettiriyor olsa da bizimkiler on numara iş çıkarmışlar saygı ve hürmetlerimi sunuyorum her bir çalışanına. Ölmeden önce izlenilmesi gereken "Türk Film" leri arasında benim düşüncem. İzleyiniz..![avatar](/images/avatars_thumb/8783129455c1fa535ea121.jpg)
Uskudari (134) - 5 yıl önce
30 Ekim 2017 târihli yazımdır:
Hakkında uzun uzun düşünüp yazmak istediğim bir film bu. Nasıl olmasın? 13-14 yıldır Uzakdoğu yapımlarına meftun (Festivallerde gözlerin önce o diyarların filmlerini araması...) biri olarak Türkiye-Güney Kore ortak yapımı bir eserle, üstelik sinemada buluşmak... Hikâyenin bir ucu bu topraklarda, diğer ise Kore Yarımadası'nda. Tıpkı "Kaidan 1890"da olduğu gibi; bir-iki gün gecikmeli de olsa; hemen sinemanın yolunu tuttuk.
Hiç lâfımı sakınmayacağım: Kahramanlık hikâyelerine bayılan, biraz (da) duygusal, hele ki millî duyguları kabarık birine göre filmin notu hiç şüphesiz 10 üzerinden -en az- 11 filan olacaktır. Evet "Türkiye-Güney Kore ortak yapımı" ibâresi beni de heyecanladırdı. Üstelik böyle bir hikâye... Hikâyenin aslından ve adı geçen şahıslardan evvelce haberdardım. İlk kez videolarını seyrettiğimde -gözlerim sulansa da- ağlamamak için kendimi zor tutmuştum, ama film o denli bir etkiye sebep olmadı doğrusu.
En sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Filmi ikiye bölmek lâzım. İlk yarısı müthiş, sonrası oldu bittiye gelmiş. Yani iyi ki Türkiye'de film arası var. Sinemada seyredince bu gerçekliğin daha çok ayırdına varabiliyorsunuz. MaâzAllah, filmi kesintisiz seyretsem daha yıkıcı-yıpratıcı olabilirdi bu durum. Filmin ilk yarısında göze batabilecek 1-2 sahne var. Onlar çıkarıldığında, değil Oscar (aday) adayı olmak, tek bir karesine "Yekpâre Akademi mülkü fedâ olsun." denecek bir (şâh)eser unvânı kazanırdı kanımca.
Oyuncu(luk)lar genel olarak tatmin edici: İsmail Hacıoğlu olsun, Ali Atay olsun; ne bileyim, Caner Kurtaran meselâ; Ali Barkın kezâ. Kim Seol hakezâ. Şirinliğiyle çok şey katmış filme. Murat Yıldırım da hakkını vermiş hani. Taner Birsel, Erkan Petekkaya vs. de yerli yerinde. Yalnız, bir Çetin Tekindor gerçeği var, hemen herkesin dert yandığı. Oyunculuğu ayrı dert, saçı ayrı. Bir de gözüme batan karakterler vardı; Esra Dermancıoğlu, Damla Sönmez, Sinem Öztürk'ün canlandırdıkları gibi.
Görsellik ve efektler gayet doyurucu, hatta beklentimden daha iyi iş çıkarıldığını îtiraf etmem gerek. Yalnız, çatışma-muhârebe sahneleri biraz daha yer tutabilirdi. Kabul, bunların bir mâliyeti var elbet, ama netîcede savaşın sebep olduğu bir drama odaklanan öykü var karşımızda. Tabiî gerçekte yaşananlar sâdece bunlardan ibâret de olabilir, işin o tarafını pek bilmiyorum.
Hikâye; hiç şüphesiz; epey etkileyici, dokunaklı, acıklı vs. Şunu düzyazı olarak önümüze koysalar herhâlde yine burnumuzun direği sızlardı. Üstüne bir de o sahneler ve hele müzikler eklenince gerçekten içine işliyor insanın; kâh yüreği burkuluyor, kâh ciğeri parçalanıyor.
"Mâdem her şey genelde iyi, hatta çok iyi, o zaman şikâyetin ne birâder? Neyini beğenmedin?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Evet, hepsi teker teker değerlendirildiğinde gayet güzel, yerinde, tadında, ama bir araya geldiklerinde maalesef umulan, hayal edilen o etki oluşmuyor. Tam mânâsıyla bir "bütün" olduklarını söylemek zor. Zâten bunu kurgudaki kimi kopukluklardan da anlayabiliyoruz. Kaldı ki senaryo da bir enteresan yani.
Popülist, şovenist imgeler ve söylemlerle dolu, çoğu boş diyaloglardan ibâret bir film olmuş kanaatimce. Meselâ bir komünist subayı, komünistlerle savaşmaya gönderecek cesâreti kendinde buluyor, ama bunun altını doldurmakta yetersiz kalıyor, arkasını getiremiyor. Daha yolun başından Süleyman Astsubay (Bkz. Gemideki karınca sahnesi) âdeta peygamber îlân ediliyor. Ayrıca yine Süleyman Astsubay'ın, Ayla sevdâsı da saplantılı bir hâle getirilmiş. Kör kör parmağım gözüne nev'inden birçok sahne ve klişe de barındırıyordu film.
Sonuç olarak beğenime ve beklentime göre 10 üzerinden 6,5'luk bir yapım ortaya konmuş. Aslında bu bile yarım puan torpilli. Bir yarım puan da "Güney Kore" ibâresi için ekleyip 7 puana tamamlıyorum. Sanırım biraz da beklentimi yüksek tuttuğum, Uzakdoğu için hissettiklerim hasebiyle gereğinden fazla heyecanlandığım için bu tür bir hüsran yaşadım. Yine de daha olumlu ya da olumsuz düşüncelere sâhip kimselerin bile kabul edeceği bir gerçek var ki film pekâlâ bundan katbekat iyi olabilirdi. Dönem filmlerini seven, savaş ve târih konularına bayılan, topyekûn bir trajedidense içinden cımbızla çekilip işlenen -bireysel- drama ölüp biten biri olarak elbette bende hatırı sayılır bir yanı olacak, ama sanırım ileri zamanda hikâyesinden başka bir şey kalmayacak dimağımda. Buna karşın, böyle bir öykünün ve bu karakterlerin/insanların ölümsüzleştirilmiş olması hoşuma gidiyor tabiî. Elin "Coni"sinin uyduruk kahramanlarındansa böyle gerçek kahramanların hikâyelerini dinlemek, seyretmek daha güzel ve isâbetli.
7
Hakkında uzun uzun düşünüp yazmak istediğim bir film bu. Nasıl olmasın? 13-14 yıldır Uzakdoğu yapımlarına meftun (Festivallerde gözlerin önce o diyarların filmlerini araması...) biri olarak Türkiye-Güney Kore ortak yapımı bir eserle, üstelik sinemada buluşmak... Hikâyenin bir ucu bu topraklarda, diğer ise Kore Yarımadası'nda. Tıpkı "Kaidan 1890"da olduğu gibi; bir-iki gün gecikmeli de olsa; hemen sinemanın yolunu tuttuk.
Hiç lâfımı sakınmayacağım: Kahramanlık hikâyelerine bayılan, biraz (da) duygusal, hele ki millî duyguları kabarık birine göre filmin notu hiç şüphesiz 10 üzerinden -en az- 11 filan olacaktır. Evet "Türkiye-Güney Kore ortak yapımı" ibâresi beni de heyecanladırdı. Üstelik böyle bir hikâye... Hikâyenin aslından ve adı geçen şahıslardan evvelce haberdardım. İlk kez videolarını seyrettiğimde -gözlerim sulansa da- ağlamamak için kendimi zor tutmuştum, ama film o denli bir etkiye sebep olmadı doğrusu.
En sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: Filmi ikiye bölmek lâzım. İlk yarısı müthiş, sonrası oldu bittiye gelmiş. Yani iyi ki Türkiye'de film arası var. Sinemada seyredince bu gerçekliğin daha çok ayırdına varabiliyorsunuz. MaâzAllah, filmi kesintisiz seyretsem daha yıkıcı-yıpratıcı olabilirdi bu durum. Filmin ilk yarısında göze batabilecek 1-2 sahne var. Onlar çıkarıldığında, değil Oscar (aday) adayı olmak, tek bir karesine "Yekpâre Akademi mülkü fedâ olsun." denecek bir (şâh)eser unvânı kazanırdı kanımca.
Oyuncu(luk)lar genel olarak tatmin edici: İsmail Hacıoğlu olsun, Ali Atay olsun; ne bileyim, Caner Kurtaran meselâ; Ali Barkın kezâ. Kim Seol hakezâ. Şirinliğiyle çok şey katmış filme. Murat Yıldırım da hakkını vermiş hani. Taner Birsel, Erkan Petekkaya vs. de yerli yerinde. Yalnız, bir Çetin Tekindor gerçeği var, hemen herkesin dert yandığı. Oyunculuğu ayrı dert, saçı ayrı. Bir de gözüme batan karakterler vardı; Esra Dermancıoğlu, Damla Sönmez, Sinem Öztürk'ün canlandırdıkları gibi.
Görsellik ve efektler gayet doyurucu, hatta beklentimden daha iyi iş çıkarıldığını îtiraf etmem gerek. Yalnız, çatışma-muhârebe sahneleri biraz daha yer tutabilirdi. Kabul, bunların bir mâliyeti var elbet, ama netîcede savaşın sebep olduğu bir drama odaklanan öykü var karşımızda. Tabiî gerçekte yaşananlar sâdece bunlardan ibâret de olabilir, işin o tarafını pek bilmiyorum.
Hikâye; hiç şüphesiz; epey etkileyici, dokunaklı, acıklı vs. Şunu düzyazı olarak önümüze koysalar herhâlde yine burnumuzun direği sızlardı. Üstüne bir de o sahneler ve hele müzikler eklenince gerçekten içine işliyor insanın; kâh yüreği burkuluyor, kâh ciğeri parçalanıyor.
"Mâdem her şey genelde iyi, hatta çok iyi, o zaman şikâyetin ne birâder? Neyini beğenmedin?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Evet, hepsi teker teker değerlendirildiğinde gayet güzel, yerinde, tadında, ama bir araya geldiklerinde maalesef umulan, hayal edilen o etki oluşmuyor. Tam mânâsıyla bir "bütün" olduklarını söylemek zor. Zâten bunu kurgudaki kimi kopukluklardan da anlayabiliyoruz. Kaldı ki senaryo da bir enteresan yani.
Popülist, şovenist imgeler ve söylemlerle dolu, çoğu boş diyaloglardan ibâret bir film olmuş kanaatimce. Meselâ bir komünist subayı, komünistlerle savaşmaya gönderecek cesâreti kendinde buluyor, ama bunun altını doldurmakta yetersiz kalıyor, arkasını getiremiyor. Daha yolun başından Süleyman Astsubay (Bkz. Gemideki karınca sahnesi) âdeta peygamber îlân ediliyor. Ayrıca yine Süleyman Astsubay'ın, Ayla sevdâsı da saplantılı bir hâle getirilmiş. Kör kör parmağım gözüne nev'inden birçok sahne ve klişe de barındırıyordu film.
Sonuç olarak beğenime ve beklentime göre 10 üzerinden 6,5'luk bir yapım ortaya konmuş. Aslında bu bile yarım puan torpilli. Bir yarım puan da "Güney Kore" ibâresi için ekleyip 7 puana tamamlıyorum. Sanırım biraz da beklentimi yüksek tuttuğum, Uzakdoğu için hissettiklerim hasebiyle gereğinden fazla heyecanlandığım için bu tür bir hüsran yaşadım. Yine de daha olumlu ya da olumsuz düşüncelere sâhip kimselerin bile kabul edeceği bir gerçek var ki film pekâlâ bundan katbekat iyi olabilirdi. Dönem filmlerini seven, savaş ve târih konularına bayılan, topyekûn bir trajedidense içinden cımbızla çekilip işlenen -bireysel- drama ölüp biten biri olarak elbette bende hatırı sayılır bir yanı olacak, ama sanırım ileri zamanda hikâyesinden başka bir şey kalmayacak dimağımda. Buna karşın, böyle bir öykünün ve bu karakterlerin/insanların ölümsüzleştirilmiş olması hoşuma gidiyor tabiî. Elin "Coni"sinin uyduruk kahramanlarındansa böyle gerçek kahramanların hikâyelerini dinlemek, seyretmek daha güzel ve isâbetli.
![avatar](/images/avatars_thumb/1432027861e2dde07f4af.jpg)
SzrAslan (51) - 6 yıl önce
Eleştirileri okudum ve inanamadım. Daha nasıl iyi olabilir ki. Bir filmin iyi olduğunu anlamak için oscar almasına gerek yok. Her kaliteli yapım oscar alamadı zaten. Her şeyin değerini iyi bilmek lazım böyle film kaç yılda bir geliyor kaç kere izledik böylesini. Amerikanın hep aynı tarzda çekilip önümüze konmuş filmleri mi bundan iyi ? Bir film mükemmel değilse o filmden eleştirdiğiniz yer kadar puan kırarsınız ama bu film daha ne kadar mükemmel olabilir daha ne kadar iyi olabilirdi olan tarihi olayı mı beğenmiyoruz yoksa ?
Bizler değer bilmedikçe daha değerliler gelmeyecektir.
Her şey bir yana Film çok güzel; hele ki sinemada izleyenler için hayatının yer etmiş bir filmdir.
10
Bizler değer bilmedikçe daha değerliler gelmeyecektir.
Her şey bir yana Film çok güzel; hele ki sinemada izleyenler için hayatının yer etmiş bir filmdir.
![avatar](/images/avatars_thumb/19340943775a2d74f5d25fb.jpg)
imipan (50) - 6 yıl önce
Kardeşim memleketimiz kıymetimiz gururmuz. Üzülerek söyliyorum ki bunu böyle özenti rezil filmlerle işlenmesine gerek yok. Bu ezikliklerden ve komplekslerden kurtulmamızı ümit ediyorum. Dost acı söylermiş. Ben bu filme 10 verirsem kimse iyi film yapmak için uğraşmaz. Film güzel olsun sadece üç oyuncu olsun. Savaş sahnesi olmasın, miyon dolarlık efekt olmasın ama güzel yapın şu işi lanet herifler.
2
![avatar](/images/avatars_thumb/1598099675710d47899342.jpg)
Fügen Atasoy (1418) - 6 yıl önce
Filmi dün izleme fırsatı buldum.İnanılmaz bir hikaye, dünyada böyle iyi insanlar olduğunu öğrenince geleceğe dair ümitsizliğe kapılmıyorum. Film çok kaliteli, sinemamız adına gurur verici. Böyle hikayelerin ortaya çıkarılması ve filmlerinin yapılmasına devam edilmeli. Oyunculuklar ve çekimler çok etkileyici. Bravo diyorum.
9
![avatar](/images/avatars_thumb/18995461275d244b92239ed.gif)
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
godfathergodgodfathergod (73) - 6 yıl önce
Konusu ve seyirciye verdiği duygu açısından harika bir film olmuş. Son zamanlarda izlediğim Türk filmleri arasında, daha doğrusu izlediğim bütün Türk filmleri arasında hatırladığım kadarıyla, beni en çok etkileyen filmdir "Ayla".
İsmail Hacıoğlu gibi çok kaliteli ender genç oyuncunun başrolde oynaması çok yerinde bir seçim olmuş. Yine aynı şekilde yaşlılığını da Çetin Tekindor'un oynaması yine harika olmuş.
Film gerçekten duygusal olarak çok etkileyici olmasının yanında teknik olarak da incelemek gerekir. Süleyman ve Ayla karakterine daha fazla rol verilmeliydi, ayrıca 50 yıl sonrasına çok çabuk geçiş yapılmış bu da iyi olmamış. Dediğim gibi duygu çok iyi verilmiş fakat yıllar arasında yumuşak bir geçiş olmalıydı. Bunun dışında insanların içinde bulunduğu ruh hallerini daha iyi yansıtmak adına insanların kendini ifade etmelerini sağlamak için daha çok diyalog olmalıydı.
İsmail Hacıoğlu gibi çok kaliteli ender genç oyuncunun başrolde oynaması çok yerinde bir seçim olmuş. Yine aynı şekilde yaşlılığını da Çetin Tekindor'un oynaması yine harika olmuş.
Film gerçekten duygusal olarak çok etkileyici olmasının yanında teknik olarak da incelemek gerekir. Süleyman ve Ayla karakterine daha fazla rol verilmeliydi, ayrıca 50 yıl sonrasına çok çabuk geçiş yapılmış bu da iyi olmamış. Dediğim gibi duygu çok iyi verilmiş fakat yıllar arasında yumuşak bir geçiş olmalıydı. Bunun dışında insanların içinde bulunduğu ruh hallerini daha iyi yansıtmak adına insanların kendini ifade etmelerini sağlamak için daha çok diyalog olmalıydı.
![avatar](/images/avatars_thumb/6744427855c592e6d2e762.jpg)
mantikinsani (43) - 6 yıl önce
şu hikaye amerikalıların elinde olsa en az 5 oscarlık film çıkarırlardı, ama biz ne yaptık amatör savaş sahneleri, yıllar ve sahneler arasında geçişlerdeki acelecilik, o naif adama hiç yakışmayan kız evlat sahneleri ile filmi öldürdük. çok duygulandım ama 3 gömlek iyi filmi yapılabilirdi. (bknz. Hacksaw Ridge)
7
![avatar](/images/avatars_thumb/490139515024cc79e2858.jpg)
oldubikerem (55) - 6 yıl önce
Bugüne kadar 2750 film izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki güzel bir konunun (gerçek bir hikayenin) heba edilmiş halidir bu film. Bu kadar ağdalı, kör göze bir film yapılmaz ki. Bu konuyu Koreliler yapsaydı bence çok daha güzel bir film ortaya çıkardı diye düşünüyorum. Bunun yerine aşağıdaki Kore savaş filmlerini izlemenizi şiddetle öneririm:
1) The Front line
2) Brotherhood of war
3) My way
4) welcome to Dongmakgol
5) The Battleship Island
6) Ode to my father
7) Admiral
aklıma gelenler bunlar
5
1) The Front line
2) Brotherhood of war
3) My way
4) welcome to Dongmakgol
5) The Battleship Island
6) Ode to my father
7) Admiral
aklıma gelenler bunlar
Cevaplar (1)
![avatar](/images/avatars_thumb/15921165915df1563d4b0db.jpg)
Baggio (111) - 6 yıl önce
Görselde çok iyi iş çıkarılmış, lakin ismail hacıoğlu dışındaki karakterler çok sırıtmış, yani filmi kurtaran ismail hacıoğlunun oyunculuğu ve ayla karakteri olmuş, sevgili rolündeki oyuncular bu film için facia seçimler olmuş, işleyiş biraz sanki aceleye gelmiş gibi, ama ara dolduruşlar fena değildi,genel olarak türk sineması adına yapılmış kalite adına örnek bi yapım olmuş, ama sinema sektörümüze alttan iyi castlar gelmiyor, malasef herşey sanat diyoruz, ama işlerini iyi yapmayan yeteneksiz para ve şöhret peşinde koşan tipler sektörü alta çekiyor.
7
![avatar](/images/avatars_thumb/19095325945ed39c53afb83.jpg)
![avatar](/images/avatars_thumb/23563474563cbc3f951c08.jpg)
eskatalogya (1723) - 6 yıl önce
film oscarlık mı bence hayır ancak hikaye oscarlık mı bence evet...işte hollywood sineması ile aramızdaki fark bu - tabi orası bu işin nirvanası boy ölçüşmek haddimiz değil bununda farkındayım - ancak bu kadar özel bir konuyu derinlemesine işleyememişiz...oyunculuklar konusunda Ali Atay herkesten daha iyi bir performans sergilemiş,İsmail Hacıoğlu tercihi bence tartışılır kesinlikle sönük kalmış ve seyircinin istediği dram duygusunu tam verememiş kanaatindeyim...ortam,ambians hikayenin işleyişi güzeldi hele finaldeki gerçek görüntüler ile gözyaşlarınıza hakim olamıyorsunuz tek vurucu kısmı da burası zaten...yine de türk sineması için yeni bir soluk olduğu aşikar,başarılı...(Ayla,Koreli Kızım belgeseli kesinlikle izlenmelidir...)
7
![default avatar](/images/default_avatar.gif)
emirsude (102) - 6 yıl önce
Yerlerde sürünen türk filmlerinin olduğu bir dönemde çıkan 10 üzerinden 10 luk bir yapım
1950 Kore Savaşı’na giden Astsubay Süleyman Dilbirliği’nin küçük bir Koreli kıza sahip çıktığını, savaşın ardından ayrılmak zorunda kalan baba-kızın 60 yıl sonra buluştuğu gerçek bir hikâyeyi konu alan film Ayla filmi Kültür Bakanlığının da Katkılarıyla Sadece ve Sadece 21 milyon tl bu bütçeyle inanılmaz bir iş çıkmış bu bütçe ile bu tarz yapımlar bu tarz diyorum çünkü filmin yarısı aksiyon çatışma sadece dram olsaydı bütçenin pekte bir önemi olmayabilirdio yüzden zor oscar alır 50 milyon tl ile oscar seviyesinde bir film çekilebilseydi çok iyi olurdu izleyin bu yapıma 21 milyon tl değilde 50 milyon tl lik bir bütçe çıksa nasıl olurdu siz karar verin
Türkiyede çekilen 100 filmden 95’i İMDB sitesinde 1.8 3.5 gibi puanlar alıyor onuda geçtim bizim 3 büyük sinema yorum sitemizde dahi bu puanları alıyor filmlerimiz yapılan hiçbir olumsuz eleştiri umurumda değil anlattığı hikâye ve bu hikayenin çok daha geniş bir kalabalığa ulaşması anlamında beni çok sevindiren filmdir. insan olmak tüm ırk, din, dil, memleket tamamının üstündedir bütçesi uçuk bir film değil Ayla Kültür Bakanlığının da Katkılarıyla Sadece ve Sadece 21 milyon tl bu bütçeyle inanılmaz bir iş çıkmış son yıllarda izlediğim ender rastlanan kaliteli türk yapımlarından birisi kendisi. uzun süre aklımdan çıkmayacağı da kesin. hikayesinin gerçekliğe dayanması insanı daha bir alt üst ediyor. ismail hacıoğlu resmen oynamak yerine yaşamış. öyle ki kendisinden sonra gelen büyük usta çetin tekindor bile sönük kalmış. ali atay'ı da çok beğendim. oynadığı rolün hakkını vermiş, gerçi onun oynaması için yazılmış gibi duruyordu. karakterin mizahı, filmi salt dram olmaktan çıkarmış. son olarak kim seol ne tatlısın sen öyle, oyunculuğuna hayran kaldım
10
1950 Kore Savaşı’na giden Astsubay Süleyman Dilbirliği’nin küçük bir Koreli kıza sahip çıktığını, savaşın ardından ayrılmak zorunda kalan baba-kızın 60 yıl sonra buluştuğu gerçek bir hikâyeyi konu alan film Ayla filmi Kültür Bakanlığının da Katkılarıyla Sadece ve Sadece 21 milyon tl bu bütçeyle inanılmaz bir iş çıkmış bu bütçe ile bu tarz yapımlar bu tarz diyorum çünkü filmin yarısı aksiyon çatışma sadece dram olsaydı bütçenin pekte bir önemi olmayabilirdio yüzden zor oscar alır 50 milyon tl ile oscar seviyesinde bir film çekilebilseydi çok iyi olurdu izleyin bu yapıma 21 milyon tl değilde 50 milyon tl lik bir bütçe çıksa nasıl olurdu siz karar verin
Türkiyede çekilen 100 filmden 95’i İMDB sitesinde 1.8 3.5 gibi puanlar alıyor onuda geçtim bizim 3 büyük sinema yorum sitemizde dahi bu puanları alıyor filmlerimiz yapılan hiçbir olumsuz eleştiri umurumda değil anlattığı hikâye ve bu hikayenin çok daha geniş bir kalabalığa ulaşması anlamında beni çok sevindiren filmdir. insan olmak tüm ırk, din, dil, memleket tamamının üstündedir bütçesi uçuk bir film değil Ayla Kültür Bakanlığının da Katkılarıyla Sadece ve Sadece 21 milyon tl bu bütçeyle inanılmaz bir iş çıkmış son yıllarda izlediğim ender rastlanan kaliteli türk yapımlarından birisi kendisi. uzun süre aklımdan çıkmayacağı da kesin. hikayesinin gerçekliğe dayanması insanı daha bir alt üst ediyor. ismail hacıoğlu resmen oynamak yerine yaşamış. öyle ki kendisinden sonra gelen büyük usta çetin tekindor bile sönük kalmış. ali atay'ı da çok beğendim. oynadığı rolün hakkını vermiş, gerçi onun oynaması için yazılmış gibi duruyordu. karakterin mizahı, filmi salt dram olmaktan çıkarmış. son olarak kim seol ne tatlısın sen öyle, oyunculuğuna hayran kaldım
![avatar](/images/avatars_thumb/18358598765ae616b26c811.jpg)
Bienvenido (357) - 6 yıl önce
Ayla filmi damdan öte bol aksiyon filmi. Baştan sona sıkmadan rahat izlettiriyor kendini. Sonlara doğru dram başlıyor son dakikaya kadar. Size tavsiyem filmi es geçmeyin. Yerli film olarak babam ve oğlum tadında olmuş.
10/9.2
9
10/9.2
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (1,355)
Beverly Hills Cop: Axel F (959)
Kimitachi wa dô ikiru ka (561)
Dune: Part Two (251)
The Fall Guy (199)
Mad Max: Fury Road (175)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (115)
Tarot (103)
Inside Out (102)
Godzilla x Kong: The New Empire (77)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (9,068)
The Acolyte (902)
Evil (582)
Tracker (310)
Halo (197)
The Bear (168)
Better Call Saul (152)
From (129)
True Detective (127)
Yellowstone (121)