Giriş Kayıt
Yorumlar (6)
avatar
(1031) -
Yorumların aksine filmi oldukça beğendim. Bahsedilen flashbackler hiç rahatsız etmiyor. Güzel bir senaryo, harika bir kurgu olmuş. Buna usta oyunculuklar da eklenince başından sonuna ilgiyle izlediğim bir film oldu. Tavsiye ederim. İyi seyirler... 7/10...
7


default avatar
(47) -
Samara Weaving hatırına izledim ama cırt, olmamış. Film full flashback dolu, bir zamandan sonra bayıyor ve sıkıyor. Zach Avery ise hiç hoşuma gitmedi, oyunculuğu berbat ve mimik sıfır denecek kadar az. Filmsiz bir gününüz varsa açın izleyin.
5


default avatar
(475) -
Güzel bir kadının yitirip, her köşede onu arayan bir adamın hazin öyküsü diyebiliriz. Fragmanındaki heyecana kapılarak en azından fena olmayan bir film izleyeceğim sandım, belki de ben fazla heyecanlandım. Bence hikaye , müzik vs... kurguların vasat olduğu ,Brain Cox ve Samara Weaving destek için oynadığı,sinematografik sahnelerinde(benim gözümde) hiç olmadığı bir filmdi. Saçmalıklar ;

Sürprizbozan: Göster
Kötü filmdi. Umarım beğenen olur.
4


avatar
(1162) -
“Last Moment of Clarity”, hikâyesini de yazan Colin ve James Krisel ikilisinin ilk uzun metrajlı sinema filmi…

Hemen söyleyelim, birbirini takip eden “iki farklı bölümden” oluşan “Last Moment of Clarity”, oyuncu kadrosundan Samara Weaving’i çekip almasanız dahi bu haliyle, sıradan bir TV filmi olmaktan çok da öteye geçemiyor…

Tamam, Weaving’in kattığı renge destek olmak üzere kadroya Brian Cox ve Udo Kier gibi tanınmış isimlerde ilave edilmiş ama ne yazık ki, bu da yeterli olamamış…

Gelin isterseniz yukarıda sözünü ettiğimiz şu “iki farklı bölüme” biraz daha yakından bakalım ve anlamaya çalışalım olan biteni:

BÖLÜM I :

Daha sonra, ikinci bölümde öğreniyoruz ki, aslında hikâye New York’ta başlıyor ve yine ikinci bölümde vurgulanan nedenlerle de, Paris’te devam ediyor…

İlk bölümde, ne olduğunu bir türlü anlayamadığımız oldukça “gizemli bir olaylar zinciri” mevcut ve neredeyse de her şey “kopuk kopuk”…

Aralara eklenen Georgia’lı (Samara Weaving) birkaç flashback sahnesi dışında, oldukça mahzun ve içine kapanık bir ruh hali sergileyen Sam (Zach Avery), aynen bir turist rehberi gibi bisikletiyle bize Paris sokaklarında tur attırıyor…

Ancak hakkını yemeyelim, görüntü yönetmeni Andrew Wheeler, bu bölümde bütün hünerlerini sergilemiş…

Öyle ki, her şey, tam anlamıyla kartpostallık…

Ve yaklaşık 20 – 25 dakika boyunca kendini tekrarlayan bu “şahane” gezi, yani Sam’in ortalıkta, “Leyla’sını yitirmiş Mecnun” gibi dolaşması hali, Los Angeles’a gitmesine kadar da sürüyor…

BÖLÜM II :

Bu, melekler şehrinde hikâyenin birden bire değiştiğine tanık olduğumuz bir bölüm…

Zira bir de bakıyoruz ki; artık karşımızda, Hitchcock sinemasının başyapıtlarından biri olan “Rear Window” un (1954) basit ve silik bir uyarlaması var…

Elbette, spoiler olmasın diye, “Kim neyi, nasıl gördü de olaylar böyle gelişti?” hususuna hiç girmeyeceğiz…

Fakat bilinsin ki; o andan itibaren de, hani biraz ittirerek de olsa bir miktar daha gitse de, filmin başlardaki “gizemli büyüsü” kayboluyor ve yerini “pencereden görülen” olayın yol açtığı kanlı kovalamacaya bırakıyor…

Bir anlamda, filmin sahip olduğu “ılıman iklim” ve “melankolik atmosferi”, son derece tuhaf olan sürpriz finali ile birlikte tamamen değişiveriyor…

Yalnız burada, bir türlü anlamlandıramadığımız şey, Colin ve James Krisel ikilisinin, Hitchcock’un herkesin malumu olan filmindeki o önemli sahneyi, hangi dürtüyle ve üstelik de birebire yakın bir biçimde hikâyenin merkezine alarak kullanmış olmaları…

Eğer “bir çuval inciri berbat eden”, bu gereksiz girişimde bulunmamış olsalardı, eminiz ki sinemaya, düşük bütçeyle çekilmiş de olsa, iyi bir başlangıç yapmış olabileceklerdi…

Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde, “4’ü az 5’i de fazla” bulmamıza karşın, “Ehh işte” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, zamanınız çoksa “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,
5


avatar
(8407) -
Yaşlı kurt Brain Cox ve yükselen değer Samara Weaving kadronun ağır topları... Ayrıca sağdan soldan çok denk gelen birkaç oyuncu ile fena olmayan bir kadro... Ama film sanki birine ayıp olmasın diye çekilmiş gibi, özellikle başrol oyuncusu dalıp dalıp gidiyor, diğerleri ise isteksiz!... Sadece film boyunca istediğim şeyin, filmin sonunda olmasına sevindim diyebilirim. Ben gerek yok derim, siz bilirsiniz.


avatar
(6204) -
Film sakin ve bir gizemle başladı.Ara ara Flashback'lerle ne olduğunu anlamaya çalıştık.Başrol oyuncu Samara Weaving'in güzelliği yine tartışmasızdı ve filmin akışı üst düzey olmasa da kendisini merak içinde izlettiriyordu.Ayrıca filmin son sahnesini öyle beklemiyordum.Süpriz oldu.Bence kötü bir film değil izlenir...
6


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film