Giriş Kayıt
En çok beğenilen yorumlar
default avatar
(9) -
POZİTİF YAŞAM DERNEĞİ
Film hakkında bir yorum yapmış aynen aktarıyorum.
Bana kalırsa haklılık payı çok yüksek.

Sürprizbozan: Göster


default avatar
(1) -
Harikaydı diyemiycem ama kaliteli bir film olmuş şu hastalık olayının geçmediği bir aşk filmi yapsınlar yeter artık....


default avatar
(11) -
uzun zamandır (av mevsimi hariç) türk sinemasında tonlarca para harcanıp karşılığını alamayan sinema severler, bu filmle biraz olsun mutlu olucak ve türk sinemasına doyabileceklerdir.
oldukça akıcı, geçişleri yumuşak bir o kadar da güldürebilen ve avrupai, başarılı bir film olmuş...
iyi seyirler...
8


Yorumlar (56)
avatar
(111) -
Başarılı bir yerli yapım bence. Hayatın gerçeklerini sunuyor film ve ayrıca duygusallıkta öne çıkıyor.
8


avatar
(444) -
Anca bununla yetinebiliyoruz. Ne acıdır k, ülkemizin film sektörü tüm türlerde o kadar başarısızdır ki resmen denize düşmüş çaresiz insan gibi yılana sarılır cinsten filmlerden medet umuyoruz. Komedi, dram, romantik, aşk, duygusal, korku türü filmlerin en kötüsüyle idare etmek zorundayız. daha iyisi nasıl yapılır çoğumuz bilmiyoruz çünkü. Tıpkı güneşi evrenin en büyük yıldızı sanan insanlar gibiyiz. Oysa UY Scuti adlı yıldız şu ana dek keşfedilen en büyük yıldız ve güneşten tam 2 bin kat büyük. Bir tarafta insanlar Uy Scuti'lik seyir sevki şahane filmlere imza atarken diğer tarafta insanlar resmen alacakaranlık kuşağında ay ışığına razı bir şekilde film izliyor. Bu da öyle. Yeşilçamın travmasını hala yaşayan bir yönetmenin HIV hezeyanlarıyla bezeli gereksiz dram yüklü filmi. Aşırı yanlış bilgilendirmeyle çaresi olan bir hastalığı çaresiz gibi göstererek kendi ticari kaygısına HIV virüsünü alet etmiş. Siz de Türk Sinemasının HIV'isiniz.
4


avatar
(125) -
abartılı davranış sahneleri olmasa 8 puan verirdim ama malesef notum 7.
bi kere gerçekçi bir karakter ve oyunculuk yok filmde. inandırıcı tek karakter melike güner'inkiydi. halil sezai'nin izleten bir aurası var hakkını verelim fakat adamın oyunculuk yeteneği olmadığı belli oluyor. filmdeki romantik bazı sahneler ve bazı aşk sözcükleri gerçekten iyi. kurgu fena sayılmaz. eğer aşk konularında benim gibi romantik takılan biri değilseniz yanaşmayın bu filme beğenmezsiniz. 10/7
7


default avatar
(62) -
Konu klise diğildi genel olarak güzel bir film
8


avatar
(74) -
Film fena değildi genel olarak romantik filmleri sevmem, Arkadaşlarım ısrar edince kırmadım izledim söylemedim ama izlemesem de olurmuş.
7


avatar
(2066) -
Hep altyazılı yabancı film izlerken, arada bir de Türkçe bir ses duyalım diye bu filmi izleyelim dedik. Yanılmıyorsam başlarken Kültür Bakanlığının katkılarıyla diye bir ibare geçti. Nedir bu filmin Türk kültürüne katkısı? Bu denli sinema dilinin kötü olduğu bir filme ne katkı yapmışlar acaba? Her neyse, biz altyazılı dünya sinemasını izlemeye devam. Türk sineması diye bir şey yok ki zaten! 4.


avatar
(7) -
sadri alışık abimizin menekşe gözler filminden çalıntılarla dolu


default avatar
(275) -
o kadar bayıla, ağlaya izleyen oldu ki çevremde, merakla başladım. hayır beklentim çok değildi, ne yazık ki, sinemamızın durumu malum. ama biz sinema izleyicileri böyle yapımlara alkış tutmaya devam edersek, ne olacağı da malum.

oyunculuklar facia, antipatik ve zorlama karakterler. görüntü, müzik hiçbir şey beni sarmıyor, konu desen beni zerre etkilemedi, kör oldum sevgilim dönemi bile daha dramatikti.
sonuç: beklediğimden daha büyük hayal kırıklığı


avatar
(338) -
Ben çok beğendim filmi.. Akıcı, sade.. Eksiklikleri de var tabi. Mesela senaryo çok daha iyi olabilirdi.. Sunulan nedenler çok daha iyi olabilirdi ve en önemli Melike Güner çok daha iyi olabilirdi! Bu nasıl bir oyunculuktur, bu nasıl bir çocuksuluktur. Bir insana çocuk takliti yapmak, çocuk gibi konuşmak bu kadar mı yakışMAZ. Onun yerine başkası olsa film belki de çok daha beğenilirdi.. Bir de sürekli ''aşkım'' kelimesinin kullanılması beni rahatsız etti.

Müziklerine bayıldım ve hemen ilk işim müziklerini edinmek oldu. Repliklerini her yerde bu kadar görmeseydim, beğenebilirdim ama her yerde duyduktan ve daha filmi izlemeden repliklerini ezberledikten sonra, filmde duymak ben de bir etki yaratmadı...
Sürprizbozan: Göster


Pozitif Yaşam Derneği'nin açıklamasına katılmıyorum. Bu açıklamaya cevap olarak yazılacak o kadar haklı nedenlerim varken sadece şunu söylemek istiyorum. Her şeyden ama her şeyden önce filmler gerçeği yansıtmak zorunda değil. Bu açıklamalara uyan bir film olsaydı, bu kadar dram olup da tutar mıydı? ''ET'' filmini düşünürsek; çok mu gerçeği yansıtıyor sizce? Hayal ürünü denen bir şey var. Her filme hemen bir yetkili çıkıp da ''şu şöyleydi, bu böyleydi...'' derse işimiz var. Sonra da neden sinemamız gelişmiyor...
Sürprizbozan: Göster


Son olarak bu filmi izlemekte ve bunları söylemek de çok geç kaldım; haklısınız bak.
7


avatar
(130) -
sade senaryosu ile bence güzel film olmuş. İlgimi çeken oyuncuların rollere muhteşem derecede yakışmasıydı. çok begendim sayılı Türk filmlerimin arasına aldım.
10


default avatar
(13) -
gerçekten sonderece güzel bir filmdi türk yapımcıları isterse güzel yapımlara da imza atabiliyormuş demekki : ))
9


avatar
(56) -
Pozitif Yaşam Derneği'ne kızdığım için ayrıca yazma isteği duydum; Ki herkes okusun...

Sürprizbozan: Göster


Hamam filminden sonra, Hamamcılar Derneği başkanının "Bizler ib*e değiliz" demesi gibi olmuş...
9

Cevaplar (3)
default avatar
(9) -
Görüşünüze saygı duyuyorum ama şunu da sormak isterim.
Filmin üzerine oturtulduğu hastalık hakkında verilen yanlış bilgilere yorumunuz nedir?


2
| Bildir
avatar
(56) -
Peki ya, film hakında verilen yanlış bilgiler...

Örneğin:

- "...Bu film, ülkemizdeki HIV konusundaki tüm önyargıları körüklemekle beraber.." Bilakis, film önyargıları eleştiriyor'

- "...HIV ve AIDS konusunda kanıtlanan bilimsel ilerlemelerin tersine toplumda halen güncel olmayan bilgiler varlığını sürdürmektedir..." Film, zaten toplumdaki yanlış bilgileri eleştiriyor dediğim gibi.

- "...“İncir Reçeli” filmi HIV’e ve HIV ile yaşayanlara yönelik bilimsel gerçekliği olmayan bilgiler içermektedir..." Ortaya karışık bir cümle; Neymiş o bilimsel olmayan ama bilimselmiş gibi sunulan bilgiler? Aksini iddia eden bir kurum, doğrusunu kanıtlamakla mükelleftir ama böyle bir kaygı göremiyoruz yazı boyunca.

- "...HIV ile yaşayanların sağlıksız ve kısa bir yaşam sürdükleri, öpüşmeyle hastalığın bulaştığı, cinsel hayatlarının olamayacağı, sağlıklı ve normal bir hayatlarının olamayacağı, zehirli oldukları, çok ağır tedaviler gördükleri gibi yanlış bilgilerdir..." İnsaf diyorum! Kesinlikle filmi izlemeden yazılmış cümleler! Hastalığın, öpüşerek bulaşmadığını üzerine basa basa söylüyor film ve bu yolla bulaşma vakasının yalnızca bir tane olduğunun altını çiziyor!

- "...HIV Aşk’ın Önünde Engel Değildir!..." Hastalığınızı bulaştırmak istemiyorsanız, HIV cinsel münasebete engeldir! Zaten filmdeki kız da hastalığı bu yolla (Babadan, anneye; Anneden, kıza....) almıştır!

"...“İlaçlar bir süre ömrü uzatıyor. Grip bile olduğunda yavaş yavaş ölüyorsun. Her gün bir avuç ilaç alıyorsun”
HIV pozitifler günde sadece 2 adet (en fazla 4) olarak alınan tedavileri ile kaliteli ve normal yaşam sürelerini devam ettirmektedirler..." 4 hap, halk tabiriyle bir avuç haptır. Buna mübalağa sanatı denir.

"...Kadın karakter “tedavi aldığımda insanlar her şeyi öğrenecek” diyerek ilaç almayı reddediyor.
Tıbbi bilginin gizliliği kişisel verilerin mahremiyeti kapsamındadır. Bir kişinin HIV statüsünün hekim ve hakim kararı olmaksızın 3. bir kişi ile paylaşılması Türk Ceza Kanunu’na göre SUÇ teşkil etmektedir..." Nedense yazma gereği duymamışlar ama filmde geçen şu cümle kesinlikle doğrudur: Bu ülkede, hasta olduğun için elini sıkmayan doktorlar var.

- "...Kadın karakter çocukluğunda tedavi aldı ve sonradan bıraktı ise yukarıda geçen “tedavi aldığımda insanlar her şeyi öğrenecek” söylemi ile çelişmektedir..." Bu cümleyi bir çocuğun kurmasını bekleyemezsiniz. İnsanlarla ve özellikle de karşı cinsle iletişime geçmeyi arzulayan yaştaki bir erişkinin, kaygı dolu cümleleridir bunlar.

"...Baba AIDS evresinde, oksijen maskesi ve serum ile evde tek başına yatmaktadır.
Kolundaki serumu ve ağzındaki oksijen maskesini kim takıp, çıkarmakta veya takip etmektedir? Son AIDS evresinde yatan bir kişinin yanında sağlık çalışanının (hemşire, doktor veya hasta bakıcı) olmaması hayli ilginç görünmektedir..." Kadın, gün aşırı kaçıp kaçıp nereye gidiyordu ve adam onu takip ettiğinde nerede buldu? Tüm bunların dışında, evinde hemşire kontrolünde yatan kaç hasta vardır Türkiye'de? Dolar milyarderlerini saymazsak tabii..

- "...“HIV Virüsü” dersek virüsün virüsü demiş oluyoruz..." Pozitif Yaşam Derneği'nin başkanı da dahil olmak üzere, biz bunu hep yapıyoruz zaten: "Tezahurat(lar) devam ediyor" dediğimizde, çoğulu çoğul yapmış olmuyor muyuz? Veyahut, "Teçhizat(lar)" dediğimizde... Tekilleri, "Tezahür" ve "Teçhiz"dir!

Yazının devamında Türkçe dersi vermeye devam etmişler akılları sıra...

Yalnızca, göz ucuyla bakarak bulduğum hatalar bunlar. Dediğim gibi, bu yazının HIV hastalarını korumak için değil, kişilerin koltuklarını korumak için "iş yapıyor" görünmek adına yazılmış bir yazı olduğunu düşünüyorum.

Varsayalım ki, tüm yazılanlar doğru ve ben yanlışım: Sigara içen bir doktor, bana "Sigarayı bırakacaksın" diyemez! Umarım anlatabilmişimdir...
9


4
| Bildir
avatar
(338) -
Candan verdiğim bir +1 oldu bu. Bu yazınızdan dolayı tebrik ediyorum sizi.
7


2
| Bildir


avatar
(1072) -
Pozitif Yaşam Derneği'nin açıklamalı uyarısına rağmen bu filmin hala beğenilebiliyor olması şaşırtıcı ve acı verici....

Bu haklı uyarı olmasaydı dahi;

Senaryo, filmin başlangıcında, yanlış anlamayla bir çuval incirin berbat edileceğinin ipuçlarını veriyor, hastalık hakkındaki gerçeği herkes tahmin edebiliyor senaryoyu oynayanlar dışında, üstelik böyle kötü öykü ve kurguya, bir de kızımızın şirine olma isteğiyle ortaya çıkan yapmacıklı oyun eklenince...
2


default avatar
(7) -
Dram ve Romantiklik konusunda gördüğüm en iyi filmlerden bir tanesi bu filmin türk sinemasında önemli bir yerinin olmasını isterim . Aytac Ağırlar'a çok teşekkür ederim böyle bir filmi türk sinemasına ve türk halkına kattığı için benim puanım 10 üzerinden 9 Bay Bay


avatar
(1684) -
Oldukça basit bir film olmuş olmasına rağmen Halil Sezai nin performansı izlettirmeye yetti; kendisini 2005 2006 gibi izlemiştim ve o zamandan belliydi ne olacağı. Film genel olarak samimiyetsizdi; tek başıma izlesem belki ben duygusuzum ondan derdim ama yalnız da izlemiyorum ki, kimseye ne bir aşk hissi verebildiler ne de bir acıma duygusu.
5


avatar
(81) -
Diğer arkadaşlarında değindiği gibi; zırt diye aşık olunup, hiç bişey yaşanmadan duygu fırtınaları esiyor ortalıkta. Akşam normal yatıyorsunuz, sabah uyanınca aşkım canım cicim... Acaba filmin eksik versiyonunu falanmı izledim derken diğer yorumları görünce anladım herkesle aynı filmi izlediğimi. Filmin süprizini de anlamamak için afedersiniz "eşşek" olmak lazım Gülücük Aslında oradaki süpriz adamın yanlış anlamasıydı galiba.
Uzun sözün kısası, içerisinde bolca klişe barındıran, aşk hissi uyandırmayan, acıtasyon temelli vasat bir filmdi.
5


avatar
(165) -
film, duygusal tarzı sevenler için, keyif alınabilecek bir film
duygu yoğunluğu dediysem de, çağan ırmak filmlerindeki kadar verilememiş bence
filmin kırılma noktasındaki olayı tahmin edemeseydim daha yüksek puan verirdim
bence çiftlerin izleyebileceği hoş bir film olmuş
aktardığı çatışma da önemli
7


avatar
(40) -
izlediğim en kötü filmler arasında ikinci
1


avatar
(382) -
Oyuncu seçimleri gerçekten çok güzel. Üzerine düşünülmüş ve kafa yorulmuş olduğu besbelli. Belki başka yüzlerle bu etkiyi vermezdi. İzlediğinizde ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız. Saygılar
7


default avatar
(26) -
Filmin tek artısı Halil Sezai'nin tanınması oldu.
7


‹ Önceki 1 2 3 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film