Giriş Kayıt
En çok beğenilen yorumlar
avatar
(32) -
pi sayısı sonsuzluğun sayıya dönüşmüş halidir. buda onun gizemli ve mistik bir sayıya dönüştürüyor.

pi sayısının bu gizemi bütün matematikçileri etkilemiştir.pi ile ilgenenelerin hemen hepsi pi sayısının vereceği bir kuram (teorem) ile hayatın şifresini(anlamını ya da ölümsüzlük) bulmayayı amaçlamışlardır.

1998 yapımı darren aronofsky filmi olan pi aynen yukardaki felsefeyi benimseyerek çekilmiştir.
Sürprizbozan: Göster


avatar
(498) -
Filmin çoğu kişiye hitap etmeyeceğini belirtmekle beraber, siyah-beyaz bir psikolojik dram izlemek isteyenler kesinlikle çok beğenebilir. Şahsen ben çok başarılı buldum...

Filmin içine girebilmeniz için mümkünse yalnız ve sessiz bir ortamda izleyin...
8


avatar
(691) -
Pi : Bilinmezliğini korumada ısrarcı sayı.

Bilinmezliğin üzerine kafa yoran bir adamın hikayesi. Sean Gullette ise Max karakteri ile muhteşem oynamış. Gerek çekimlerin siyah-beyaz oluşu gerekse hikayenin şizofreniye yakın bir adama ait olması hikayeyi anlaşılır kılmaya hiç yardımcı olmuyor. Amaçta tam da bu sanırsam.

İki kere izledikten sonra daha net yorum yapılabilecek cinsten bir film.

7


Yorumlar (28)
avatar
(2674) -
Herkesin anlayabileceği ama seyretmekten hoşlanmayabileceği türden bir film.. siyah beyaz çekilmesi,anlatım dili ve bazı sahnelerinden dolayı iç karartıcı bir yapım. meraklıları seyredebilir, ben beğenmedim.
4


avatar
(511) -
Hollywood'un diğer yaptığı filmlerden bambaşka bir film ve sadece 60.000 dolar bütçeyle yapılmasına rağmen birçoğundan daha çok başarılı. Filmde paranoyak olan zeki bir adam, ezoterik Yahudi öğretileri olan Kabala, Go oyunu, bilgisayar bilimi, sayı teorisi ve pi sayısı var. İlginizi çekecek birçok şey. Sinematografi ve editleme herkesin hoşuna gideceği bir türden değil ama filmin temasına cuk diye oturmuş.

Piyasada böyle başka bir film yoktur, en azından ben görmedim, o yüzden bir göz atsanız iyi olur.
7


avatar
(105) -
Film güzeldi tavsiye ediyorum fakat benim beklentim bi farklıydı istediğimi alamadım. Oyunculuklar falanda gayet iyiydi. Bu arada benim sayılarla aram hiç yoktur daha doğrusu matematik ile.
8


default avatar
(104) -
Sürprizbozan: Göster


avatar
(62) -
Filmin vermek istediği mesaj ''Cehalet mutluluktur'' idi sanırım.
8


default avatar
(24) -
Filmin siyah beyaz olması oldukça gereksiz ve büyük ihtimalle dikkat çekme amaçlı yapılmış.
Heveslenmeyin, ayrı bir havası yok...

Filmin kısa olması film bitsin diye çıldırmanıza engel değil.
Sevinmeyin, insanı bunaltıyor...

Akıl oyunlarının bol olduğu bir film düşünüyorsunuz.
Beklemeyin, mantıksız ve sağlıksız gelişiyor...

Başrol oyuncusu sözde süper zeka gibi anlatılıyor. Takıntıdan başka birşey yok.
İnanmayın, tek felsefesi matematik herşeydir ama ilerisi yok...

Filmin tek çekiciliği var. Fİlm nereye gidiyor? Bundan sonra ne olacak? Nereye bağlayacaklar? Sürpriz son olacak mı? gibi sorularla filmde hiçbir noktayı kaçırmak istemeyeceksiniz.
Merak etmeyin, film kopuk ve bağlamsız...

4 puan "vasat" ise 5 puan "çok merak ediyorsan izle" seçeneği olsun.
5


avatar
(32) -
pi sayısı sonsuzluğun sayıya dönüşmüş halidir. buda onun gizemli ve mistik bir sayıya dönüştürüyor.

pi sayısının bu gizemi bütün matematikçileri etkilemiştir.pi ile ilgenenelerin hemen hepsi pi sayısının vereceği bir kuram (teorem) ile hayatın şifresini(anlamını ya da ölümsüzlük) bulmayayı amaçlamışlardır.

1998 yapımı darren aronofsky filmi olan pi aynen yukardaki felsefeyi benimseyerek çekilmiştir.
Sürprizbozan: Göster


avatar
(110) -
bir sözelci olarak filmi iç karartıcı buldum...fakat hakkını da yemeyeyim sonlara doğru çok merak ettiriyor...
Sürprizbozan: Göster
5


avatar
(1723) -
Şu matematik olayına bir türlü kanım ısınmamıştır vesselam. Ama evren denen boşluğun gizeminde bence metamik en belirgin yapıtaşı.Evveliyatında evrenin ilk yaratılışı dikkat edilirse rakamlarla ilişkinlidir.Bütün kutsal kitaplarda sayılarla ilgili ilginç veriler bulunduğu hepimiz tarafından bilinmektedir.Gerçekten de sayılar hayatımızın bence farkedilmeyen ve görülmeyen sırlarıdır.
Bu açıklamalara hitap eden enteresan bir film Pİ.Akıllarınızı zorlayacak sinirlerinizi zorlayacak yer yer kendinizi rakamların içinde kaybedeceğiniz damardan bir film bu.Acayip kasıldım izlerken çünkü hipotezlerden hem ben hemde başrol oyuncusu olan Sean Gullette (Max) nin başı dönmüştür eminim.Film 1998 Yapımı.Yönetmeni Requim For A Dream ve Below adlı filmlere imzasını atan şu anda ise The Fountain adlı filmi çekmekte olan Darren Aronofsky.Pİ filmi onun ilk filmi.Filmin çok küçük bir bütçe olan 50.000 USD ye mal edildiğini belirtmeden geçemeyecem.Bu kadar küçük bir maliyetle insan beyninin sınırını zorlayan bir filme imza atmak gerçekten meşakatli bir o kadar da zor bir uğraş çeşidi bence.Ama ortaya o kadar enfes bir sanal gerçek karışımı sunulmuş ki içine girmemek neredeyse imkansız.Biraz dikkatli ve konsantre izlendiği taktirde bünyede sağlam zararlar vereceği apaçık.Filmin siyah beyaz olması ise tam bir kült filmi olmayı amaçladığını gözümüzün içine sokuyor.Dikkat edilirse sinema tarihinin kült filmleri hep siyaz beyaz çekilmiştir.Örnek vermek gerekirse Citizen Kane(Yurttaş Kane) The Man Who Wasn't There (Orada Olmayan Adam) Schinder's List (Schinder'in Listesi) sayılabilir.O yüzden siyah beyaz karışımı hem çok yalın hem de odaklanmak açısından idealdir.İzleyici değişik renkler etrafında verilecek mesajı alamayabilir,ancak ortada sadece iki renk varsa mizansen daha açık ve farkedilir olacaktır.Filmin Sundance Film Festivalinde en iyi film dalında ödüle layık görüldüğünü belirtmekte fayda var….

Filmin konusuna gelince Max bir matematik dehasıdır.Sorunlu bir kişiliği sahiptir ve ömrümün son on yılını tabiat olaylarını sayılarla açıklamaya çalışmaktadır.Bu kodu bulmuş ancak çözememiştir.Herşey tek bir sonuca götürmektedir.Bu sonuç ile insanlar belki de birbirlerini öldüreceklerdir.Max bu zincirin ilk halkasını kırmayı denemektedir.Olaylar Pİ sayısının ekseninde gelişmektedir anlayacağınız.

Baş ağrısı ile sorunu olan arkadaşlara filmi bir kaç tane baş ağrısı ilacı içerek izlemelerini tavsiye etmekten başka çarem yok çünkü kafa da o paranoyak sahnelerde kullanılan iç gıcıklayıcı müzik(drum'n base) acayip yoruyor bünyeyi.Filmin farklı bir boyutu ise borsayı anlamak için bu şifreyi bulanın dünya nimetlerini tamamen ele geçirecek olması,bunun peşinde kapitalizmi simgeleyen wall street adamları ve dünyayı kendilerinin kurtaracağına inanan ve dünyaya hakim olmak isteyen Yahudiler.Gerçek dünyadaki sonu gelmeyen bir güç savaşını anlatılmakta.Özellikle filmin sonu gayet karışık.Hangi sahne sanrı hangi sahne gerçek anlaşılmıyor.

Dikkatle izlenildiğinde filmin neresinden itibaren sanrı neresinden itibaren gerçek olduğu tam anlaşılmasada bir ipucu vereyim.Max filmin sonlarına doğru(kafayı sıyırdığı sıralarda) Sol'un evine gidiyor ve felç geçirip öldüğünü öğreniyor.Orda salona ilk girdiğinde Go tahtasının üstünde Sol'un rakamlar yazdığı kağıt yok.Sonraki sahnede o kağıt var.Yani o sahneden itibaren sanrı diyebiliriz.Ve sanrılar son sahneyle bitiyor.Jenna ile bankta oturdukları sahne gerçek tabiki…

Filmin ilginç bir yanıda sondaki (bazen aralardaki) kafasını sürekli delme olayı eski bir inanışa dayanması.Beyne ne kadar baskı yapılırsa beynin o kadar çok çalışacağı inanışı varmış.Dagobert'in (600 lü yıllarda Frank kralı) kafatasında da böyle oyuklara rastlanmış.Max'de beynini daha fazla çalıştırmak için beynini oymuş olabilir.Dahası bilgisayar hatasının bilgisayarın içinde oluşan böcekle ifade edilmesi ve bence en basit fakat zekice hazırlanmış ayrıntı.Klavyedeki enter tuşunun return olması da ilginç. Bilindiği üzere sayılar doğada zaten varolan şeylerdir.Biz matematik teoremlerini icat etmiyoruz ki.Sadece olanları bulmaya çalışıyoruz ve her doğru hareketimizde onlar bize anlamlı bir şekilde"GERİ"dönüyorlar.Vesselam arıza filmlerin arasına kendini kanıtlayarak giren bu filmi baskı ve şiddetle izlemenizi öneririm.

Max Der ki;

"Annem küçükken günese bakmamamı söylemisti, bi gün baktım ve.."
8


avatar
(64) -
60.000 Usd gibi düşük bir bütçe ve bu harika film....

4-5 sene bir müzikleri ile, kurgusu ile oyunculuk ile kendini seyrettiren harika bir film.

Darren Aronofsky büyük insansın vesselam, Requiem for a Dream ve bu film ikiside mükemmel...
9

Cevaplar (2)
default avatar
(182) -
aynen abi adam bu filmle geliyorum demiş
10


1
| Bildir
avatar
(173) -
Düşük bütçe fakat sıradışı zeka Gülücük


0
| Bildir


avatar
(396) -
Yıllar önce izleyip etkisinde kaldığım bir filmdi. Geçen akşam tekrar izledim. Siyah-beyaz olması ve güzel müzikleri bu tarz filmlerden hoşlananları hemen etkisi altına alacaktır.


default avatar
(77) -
Film çok hoşuma gitti... Özellikle müziklerin filmin atmosferiyle uyumu mükemmel... Bence en çarpıcı yeri:

Sürprizbozan: Göster


avatar
(498) -
Filmin çoğu kişiye hitap etmeyeceğini belirtmekle beraber, siyah-beyaz bir psikolojik dram izlemek isteyenler kesinlikle çok beğenebilir. Şahsen ben çok başarılı buldum...

Filmin içine girebilmeniz için mümkünse yalnız ve sessiz bir ortamda izleyin...
8


avatar
(81) -
Herşey tamam da sonunu anlamadım ben ya Çok Mutlu Biri açıklayabilir mi acaba ?
8


avatar
(64) -
Bu tür filmleri severim aslında, sıkılmadan da izlerim. Ancak çok iç bunaltıcı olmuş, kendimi zorladım ama bitiremedim. Bir ara "kardeşim bu holywood yahudi olmayan bir film çekemez mi?" diye de sinirlenmedim desem yalan olur....
6


avatar
(691) -
Pi : Bilinmezliğini korumada ısrarcı sayı.

Bilinmezliğin üzerine kafa yoran bir adamın hikayesi. Sean Gullette ise Max karakteri ile muhteşem oynamış. Gerek çekimlerin siyah-beyaz oluşu gerekse hikayenin şizofreniye yakın bir adama ait olması hikayeyi anlaşılır kılmaya hiç yardımcı olmuyor. Amaçta tam da bu sanırsam.

İki kere izledikten sonra daha net yorum yapılabilecek cinsten bir film.

7


avatar
(23) -
Filmde bir mesaj verilmeye çalışılmış ama ellerine yüzlerine bulaştırmışlar olaylar tamamen arapsaçı neyin ne olduğunu anlayamadım. Memento, The Mechanic ve Shutter Island filmleriyle benzer ama onların yanına bile yaklaşamaz.
5


avatar
(29) -
Bilinmeyen orda sizi bekliyor...
Peki siz ulaşmanın mı yoksa anlamanın mı peşindesiniz?

Pi.Matematik sayesinde borsa hakkında kehanetlerde bulunabilecegine inanan Maximillian Cohen' in bir anda sıradışı olayların ortasında kendisini bulmasını konu ediniyor.Cohen' in bu sıkı arayış esnasında gizemli yabancılar,kendi benliği ve neredeyse tüm hayatı boyunca taşıdığı hastalığıyla yeniden tanışması gerekiyor.Siyah beyaz gösterimli filmimiz dijital çağa henüz tam olarak adım atılmamış kocaman ev büyüklüğündeki kişisel bilgisayarların olduğu bir dönemi anlatmayı çok iyi başarıyor. "Enter" yerine kullanılan "Return" tuşunu Laptop büyüklüğündeki hesap makinelerini, çevirmeli telefonları yeniden görmek büyük keyifti Gülücük "



Filmi izleyenlerin çoğunun farklı sonuçlara ulaştığını gördüm bende bir sonuca ulaştım,doğal olarak uzun uzadıya tartışmalar yapmışızdır arkadaş çevremle film üstüne...
Filmle ilgili kafasında soru işareti kalan arkadaşlara tavsiyem cohen'in ararken yaptığı yanlışı yapmasınlar Gülücük
sonuçta bu evrendeki herşeyin tek bir gerçeği var.

İyi seyirler dilerim...
8


avatar
(847) -
Kişisel Not.. 98 yapımı yönetmen Darren Aronofsky imzalı Dram-Psikolojik türü filmi izlemeye geç kaldığım yapımlardan biri olarak düşünüyorum.. Yönetmenin kendine has tarzını severim ve yaptığı filmler genelde kaliteli olur.. Neyseki siyah-beyaz çekimleriyle Pi sonunda izledim.. Filmde her şeyden önce ön plana çıkan beni etkileyen Clint Mansel ait olan soundtrack olmuştur.. Filmde sayıların içinde kaybolan ve hayat ile hiç bir bağı olmayan (Sean Gullette) Max karakterini muhteşem oynamış gerçekten aktarılması güç bir karakter.. Max sır olarak değerlendirebilecek bazı kodları çözmeyi başarmıştır ama bu sır onun hayatını git gide esir almaya başlamıştır.. 216 sayısına dikkat.. Filmden sonra matematik ile arası iyi olmayanlar adeta rahatlıyor.. Neymiş sayılara karşı aşırı ilgi göstermek adama kafayı yedirirmiş filmin kısaca özeti bu.. Tam bir sanat filmi .. Filmin havasını David Lynch 1977 yapımı Eraserhead filmindeki atmosfere benzettim bu filmide farklı deneyim yaşamak isteyenlere tavsiye ederim.. Az bir bütçeyle bu kadar farklı bir yapım olmasının nedeni baştada dediğim gibi müziği, seyirciyi Max içinde bulunduğu kabus ortamı kadar etkiliyor.. Siyah-beyaz çekimler, iç karartıcı atmosfer sizi fazlasıyla germeyi başaracak.. Sundance Film Festivali nde En İyi Yönetmen ödülünü (Darren Aronofsky ) kazanmayı başarmıştır.. Film herkese kesinlikle hitap etmez .. 8.2


avatar
(338) -
Başlarda filmi iyi gidiyordu. Dedim heh şimdi güzel bir psikolojik film izliycem. Ama yook işler gittikçe saçma bir hal aldı. Anlaşılması zor, ne olup bittiği belli değil.. Siyah-beyaz filmleri severim. Sanırım tek artısı o oldu benim için.. Sürekli kötülek istemem.. Matematiğe ilgisi olanlar izlesin (O kişinin ben olmadığı kesin Füüü üüü üü )
5


‹ Önceki 1 2 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film