“Evlilik doğa kuralı değildir. Sonradan icad edilmiştir. Aynen futbol kuralları gibi…
Kadınlar öyle istediği için vardır ve bizler aptal gibi uyarız”..
1965
How to Murder Your WifeKomedi118 dk
Yönetmen: Richard Quine
Stanley Ford (Jack Lemmon) kendisini sanatıyla kabul ettirmiş, popüler kültürde yer edinmiş bir karaktere imza atmış bir karikatüristtir. Özel hayatında gününü gün etmekte, bekarlığın tadını çıkarmaktadır. Sarhoş olduğu bir partinin sabahında adeta...
6.5 (7,016 Oy)
Bekarlığın keyfini canının istediği şekilde çıkaran, zengin bir çizgi roman ressamının, sarhoş olduğu gecenin sabahında evlenmiş olduğunu görerek uyanması ve bundan kurtulma çabasının hayli eğlenceli hikayesi.
Tabi öykünün erkeklerin tarafını tutarak anlattığını da belirtmek gerekiyor.
Evin kahyası
Charles’ın (T. Thomas) bize hikayenin geçtiği evi, kendisini ve patronu
Stanley Ford’u (J. Lemmon) tanıtımıyla filme başlangıç yapıyoruz.
Charles, patronu
Stanley Ford örneğini vererek bekar bir erkeğin çok daha mutlu olduğunu bizlere ballandırarak anlatıyor.
Stanley Ford yüksek tirajlı bir gazetede, başından çeşitli maceralar geçen ve çok ilgi gören
“Branigan” adlı bir özel dedektifin maceralarını çizmekte. Bunu da yazdığı öyküyü bizzat kendisi gerçekmiş gibi oynayıp, kahyası
Charles tarafından da fotoğraflarını çektirip, sonrasında onları oturup çiziyor. Kurduğu bu düzenden kendisi de, kahyası da çok mutlu.. Ta ki bir arkadaşının evlenme partisine katılana kadar. Belli bir dozun üzerinde alınan alkol sonrası herşey kararıyor… Sabah yatağında yanında bir kadınla uyanıyor. Evlendiğini öğreniyor. Kadın İtalyan ve tek kelime ingilizce bilmiyor.
Patronunun evlenmesiyle evdeki düzeni bozulan kahya
Charles’ın
Stanley’in evlendiği kadından kurtulmak için en çılgın fikirlerle patronunu etkilemeye çalışması, duygu sömürüsü yaparak bu durumda kendisini
“aldatılmış” gibi hissettiğini söylediği bölümler filmin keyifli anlarını içeriyor.
Stanley, avukatı
Harold’a ne yapacağını danışmak istiyor, ancak o ve eşi
Edna onu boşanmak yerine onun evliliğini kutluyorlar.
Stanley bu durumda karısından kurtulma çarelerini düşünmeye başlıyor. En büyük destekçisi de kahyası
Charles oluyor tabi. Kendi yaşadıklarını, çizgi kahramanı
Branigan’a da yaşatan
Stanley, onu da kendisi gibi evlendiriyor.
Branigan’a evlilikten kurtulması için karısını öldürmesi gerektiği senaryosunu çizerek oynatması, kendisini çok daha büyük ve içinden çıkılması zor sorunların içine sokacaktır.
Kadın erkek ilişkisine ve evlilik üzerine erkeklerin tarafından bakan bakış açısına sahip film, senaryodaki bazı hataların ve bazı sahnelerdeki gereksiz uzatmalarla bir komedi klasiği olmayı kaçırmış denebilir.
Oyuncu kadrosu çok başarılı.
Jack Lemmon her zamanki gibi formunda ve filmin lokomotifi.
Virna Lisi tüm güzelliğiyle filmin odak noktası olmayı başarıyor. Kahya
Charles rolündeki
Terry Thomas, Jack Lemmon’dan aşağı kalmıyor. Filme müthiş malzeme sağlayan rolü keşke daha iyi işlenebilseymiş. Aynı şekilde avukat
Harold’ı oynayan
Eddie Mayehoff hiç aksamıyor. Mahkemedeki
“bas düğmeye Harold” sahnesinde Lemmon’la çok iyiler…
1966 BAFTA ödüllerinde En iyi yabancı oyuncu dalında adaylık alan
Jack Lemmon, ödülü
Lee Marvin’e, “Cat Ballou ve the Killers” rollerine kaptırmıştı.
Filmin dikkat çekici replikleri olarak;
“Kadın ancak evlenince özgür olur”.
- “Evli olmak normal bir şeydir”
- “Kim diyor?”
- Karım Edna..
-
“Harold bütün erkekler gibi temel bir yanılgıya düşüyorsun. Aşkla, çamaşırı karıştırıyorsun”.
“Otuzsekiz yıldır evliyim, yalnız bir gün pişman olmadım evli olduğuma.. o gün 2 Ağustos 1936 idi. Karım annesini ziyaret için tüm gün şehir dışındaydı”..
söylenebilir.
Filmdeki dikkat çeken sahneler olarak; Bekarlığa veda partisindeki cenaze evi ortamının, gelinin evlenmeyeceği haberi üzerine çılgınca bir eğlenceye dönüşmesi,
Virna Lisi’nin içkisindeki ilacın etkisiyle yaptığı dans gösterisi ve tabiki mahkemedeki “
düğmeye bas Harold” sahnesi..
Film bir komedi başyapıtı değil ama çok başarılı oyunculuklar içeren, senaryodaki bazı gereksiz uzatmalara rağmen içerisinde keyifli sahneler barındıran ve vasat tanımının bir tık üzerine çıkmayı başaran bir film. İzlemek için şans verilecek filmlerden…