Giriş Kayıt
The Rainmaker / Yağmurcu - 1956
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [1 Mesaj] « Önceki konuSonraki konu »
Yazar Mesaj
serdardemirkiran
Klasik Sinema
Sinefil Grubu


Kayıt: 09.04.2017
İletiler: 121
Şehir: Ankara


Özel mesaj gönder
serdardemirkiran
Klasik Sinema
Sinefil Grubu
 The Rainmaker / Yağmurcu - 1956

resim

“Doğrularla o kadar dolusun ki, neyin iyi olduğunu göremiyorsun”

1913 yılında Kansas'ta kuraklığın hüküm sürdüğü bir dönemde. Yağmur yağdıracağını söyleyen sahte bir yağmurcu, bir anlamda dolandırıcı olan Bill Starbuck (B. Lancaster) isimli adam, kasaba kasaba dolanarak, insanların zaaflarından faydalanarak “onları kandırarak” para kazanmaktadır, en büyük sermayesi çenesidir. Ağzı çok iyi laf yapmaktadır ve inandırıcı görünmeyi başarmaktadır. Yolu, babası ve iki erkek kardeşiyle birlikte yaşamakta olan, yaşı geçkince ve evlenmemiş Lizzy’nin (K. Hepburn) olduğu çiftliğe düşer. Hiçbiri, bu 100 dolara size 24 saatte yağmur yağdıracağım diyen adama inanmaz, Lizzy onun yüzüne “sen sahtekarsın” bile der. Starbuck’ın amacı onları kandırarak paralarını almaktır zaten. Ama yinede 100 doları verirler ve onun dediklerini yapmaya başlarlar. Ancak öykü bundan sonra Lizzy’nin üzerine döner. Evlenmesi için babası ve kardeşlerince her yol denenen, kasaba şerifinin bile zorla yemeğe çağrılması hep onun Lizzy ile evlenmesi içindir. Ancak evde kaldığı düşünülen Lizzy’nin hayatı yaşamlarına giren “Yağmurcu” sayesinde değişecektir.
resim
N. Richard Nash tarafından bir TV oyunu olarak yazılan, tutulunca tiyatroya ve daha sonra da Broadway’de sergilenen oyun, yapımcı Hal B. Wallis tarafından sinema için düşünüldü. Yönetmenliğini Joseph Anthony’nin yaptığı film, tüm oyuncu kadrosunun son derece başarılı performanslarıyla çok güzel bir seyirlik.
Film, dıştan bakılınca size itici gibi gelebilir, dar bir mekanda, sadece altı kişi üzerinde dönen bir öykü, fazla teatral, konuşmaya dayalı ve oldukça basit bir konuyu içeren senaryo ile iki saatlik süre gibi. Ancak filmi izlemeye başlayınca sihirli bir ortama girmişsiniz gibi, sıkılmak bir yana vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Başta Katherine Hepburn olmak üzere, Burt Lancaster, şerif Wendell Corey, büyük abi Noah rolünde günümüz gençlerinin Jeff Bridges’ten tanıyacağı, onun babası olan Lloyd Bridges, genç Earl Holliman ve baba rolündeki Cameron Prud’Homme hepsi çok iyiler. Filmde konuşma bol ama kesinlikle sıkmıyor.
Lizzy’nin evde kalmış kız imajını kırmak için verdiği mücadeleye izlerken sizde katılıyorsunuz. Sinema bu işte, son derece basit bir konudan böyle bir yapım çıkarmak hiç kolay iş değil.
resim
Film de, “Yağmurcu Starbuck” Lizzy’nin kendisini sevecek birinin çıkmayacağı şeklindeki düşüncesini değiştirebilmek için onu ağlatmayı dahi göze alarak aklına girer. Aralarında yaptıkları görüşme de Starbuck,
önce sen inanmalısın” der Lizzy’ye “İnanmak, gözlerinin siyah gördüğü şeyin, beyaz olduğuna inanmaktır. Yüreğinle bilmektir. Lizzy, sana üzülüyorum sen kadın olduğuna bile inanmıyorsun, inanmayınca kadın olamıyorsun
Sen bir kadınsın buna inan!”
“Kimse inanmazken ben nasıl inanayım?”

gibi diyalogları barındıran film, birinci sınıf oyunculuklar içeriyor.
resim
Zamanında eleştirmenler filmin konusuna göre oyuncuların yaşlı olduğunu söylemişlerdi. Filmin çekimi esnasında Hepburn 49, Lancaster 43 yaşındaydı.
Filmin, iki Oscar adaylığı (En İyi Kadın Oyuncu/Katherine Hepburn ve En İyi Müzik/Alex North) olan filmin Golden Globe’ta da üç adaylık (En iyi film, Kadın/Hepburn ve Erkek/Lancaster) ile kazandığı (Yardımcı erkek oyuncu/Earl Holliman) ödülü var. Beğeneceğinize inandığım bu duygusal güzel filmi seyretmenizi öneririm. Günümüzde pek rastlanmıyor böyle filmlere…

İletiTarih: 22 Haziran 2017 19:46
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
İletileri göster:   
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [1 Mesaj] « Önceki konuSonraki konu »
Forum Seçin:  

Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film