Giriş Kayıt
Sessiz Çığlık aka Louder Than Bombs (2015)
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [1 Mesaj] « Önceki konuSonraki konu »
Yazar Mesaj
Regisseur



Kayıt: 23.01.2009
İletiler: 55



Özel mesaj gönder
Regisseur
 Sessiz Çığlık aka Louder Than Bombs (2015)

resim


Louder Than Bombs
2015
Louder Than Bombs
Dram109 dk

Yönetmen: Joachim Trier
Tekrar ve Oslo, 31 Ağustos filmleriyle tanıdığımız Joachim Trier’in Cannes’da Altın Palmiye için yarışan son filmi etkileyici bir psikolojik dram. Üç yıl önce ölen ünlü fotoğrafçı Isabelle’in büyük oğlu Jonah, annesinin anısına düzenlenen...
6.6 (14,266 Oy)


BABA, OĞUL VE KÜÇÜK OĞUL

Sessiz çığlık, annesini yitirmiş bir çocuğun, ağabeyinin ve babalarının yüzleşmek durumunda kaldıkları durumlara dair bir film. Yıllarca mesleği olan savaş fotoğrafçılığı dolayısıyla ailesinden uzak kalmış bir annenin, araba kazasında ölmesi sonucu geride kalan diğer aile fertleri birbirleriyle temas kurdukça ortaya serilen durumlarla ilerliyor.

Küçük oğul annesine çok derin hislerle bağlıdır. Büyüme çağı sanrılarını yaşamanın yanında bir de annesiz bir hayatla baş etmeye çalışmakta zorlanır. Kendisine türlü eğlence kaynakları bulup oyalanır. Özellikle de çevresine karşı son derece duyarlı olan bu genç adamın -her ne kadar içine kapanık bir görünüm çizse de- bu duyarlılığın neticesinde üretkenlik taşıyarak anasının oğlu denilecek şekilde dışavurumlarda bulunur. Oedipal karmaşayı dibine kadar yaşaması bir bakıma bir de bunun dışında gençliğinin onu sürüklediği bir takıntısı vardır. İlişki kurmasını engelleyen yarım kalmışlığı onu daha da hırslandırmaktan başka bir işe yaramaz. Babasının yeni kadınına öfkesini kusarken yine bizzat babasına sert çıkışlar yaparken hep bu kızgınlığın tezahürünü görürüz. Her ne kadar ani öfke patlamalarıyla bir nebze de olsa içini boşaltsa da özgüven eksikliğinin onu konumlandırdığı yerde öylece durmaya devam eder. Kendisini en gerçek hâliyle ifade edebildiği, kısacası bağ kurabildiği bir tek ağabeyi vardır. En az onun kadar savrulan bir başka ruh…

Büyük oğul, her ne kadar evli ve yeni bebek sahibi bir görünümle karşımıza çıksa da aslında o da annesiyle olan ilişkisinin tesirli oluşundan hareketle boşluk hissi yaşıyor. Annesinin onayladığı daha doğru bir deyişle desteklediği biriyle evlenmek yerine gerçek manada sırdaş olmadığı biriyle evliliğe razı gelip, tutkusunu hiç kaybetmemiş olduğu kişiyi bırakmayı tercih edebiliyor. Yine de annesinin evine çocukluğuna dair diyarlara döndüğünde mutlu, huzurlu ve olağan bir ilişkinin içindeymişçesine eski aşkıyla birlikte olabiliyor. Büyük oğlun, çocuğunun annesinden kendi annesine dair bazı detayları saklayabilmeyi tercih etmiş olması da her şeyi açıklıyor. Dedik ya savruluyor diye, akıbetinin ne olacağını kestiremiyoruz da.

Bir eş olarak karısını kaybeden adam kendisiyle yüzleşme ve yüzleşmeme ikilemi arasında gidip geliyor. Hayatını yaşarken oğullarıyla karşı karşıya geldiğinde suçluluk duygusunun tesiriyle hep edilgen kalıyor. Rûyalarda da aynı şekilde etkisiz eleman olarak gözükmesi hiç şaşırtıcı değil bu yüzden. Üçlünün son halkası da tamamlanmış oluyor böylece. Baba, oğul ve küçük oğul.

Karakterlerin bütün açmazları bir bir ortaya serildiğinde bütün tablo ayan beyan ortaya çıkıyor. Bilhassa da küçük oğlun düşleriyle annenin düşleri arasındaki çatışmada. Annenin, yaşayanların dünyasındaki temsilciliğini yapan küçük oğul patlamaya hazır bir bomba. Tüm saklı hesapların ve bilinçaltına itilmişliklerin yansıtılması görevini yürütüyor.

Kadın uyuyordur belki de. Hayat omuzlarına ağır geliyor ve rûyalara dalmayı tercih ediyordur. Çabalarının bir sonuca varmadığını düşünüyordur. Belki de güzel bir düştür gördüğü, bizim de izlediğimiz. Bize bunu anlatmaya çalışıyordur. Onun için bakıyordur öyle…

İletiTarih: 12 Şubat 2016 15:07
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
İletileri göster:   
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [1 Mesaj] « Önceki konuSonraki konu »
Forum Seçin:  

Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film