The Bourne Supremacy 'yle kendisini tanıdığım Paul Greengrass , bu filminde de diğer filmleri gibi biraz siyasi biraz da terör temasıyla yine karşımıza çıkıyor. United 93 filmiyle kafasında yaşadığı Amerika ve ona yapılan saldırı hikayelerini çok net bizlere göstermişti. Başka ülkelerde yaşanan siyasi olaylar üzerinde de film çekmekten korkmayan Paul, bunu da bizlere Bloody Sunday filminde izletmişti. Belki zamanı geldiğinde bizim ülkemizde de yaşanan o garip ve bir o kadar da üzücü olaylardan bir film yapabilir neden olmasın.

Müzikleri birçok filmden tanıdığımız Henry Jackman yapıyor. Şöyle bir kendisini incelediğimizde aslında ne kadar çok filmini beğendiğimizi göreceksiniz. Film, aslında bu kadar farklı kalitede isimlerle çalışınca ister istemez ortaya güzel bir yapım çıkartacağını hissettiriyor. Hikaye bildik korsan hikayesi gibi dursa da içinde bir gerçeklik barındırmaktadır. Somalili korsanların 2009'daki saldırısının hikayesini anlatan yapım bunu bizlerin gözü önüne getiriyor. İyi mi yapıyor kötü mü yapıyor bunu yazımın devamında göreceksiniz.

" Macera dolu Somali. "

Hikaye basit. Film, Somali'nin sularında kaçırılan Amerikan gemisini ve o gemide yaşanan kaosu gözler önüne seriyor. Bu hikayede etrafa serpiştirilen asıl meselelere değinmek filmi anlamamızda önemli olabilir. Ne peki bunlar? İlk önce filmin olması gereken sıradanlığını bozan isim tabi ki Oscar sahibi Tom Hanks. Cloud Atlas, The Da Vinci Code gibi filmlerle karşımıza çıkan Tom, geriye dönüp baktığımızda bizleri hep ah nerede o Forrest Gump, Cast Away'deki Tom dedirtmedi değil hani. Bu filmdeki oyunculukla biraz da olsa o yıllarını hatırlatıyor bizlere. Bu avantajı sayesinde Paul, çektiği filmi bir şeye benzetmeyi başarıyor.



Yukarıdaki fotoğraf ilginç gerçekten. Bu fotoğraf, Somali halkının aç gözlü saldırgan olduğunu ya da o üst düzey silahları alabilen, ama aç Somalili halkın saldırganlığını bizlere anlatıyor olabilir. Amerikan yapımı bir film olduğunu düşününce Somali halkını böyle bir şekilde bizlere yansıtılması da pek şaşırtıcı değil hani. Öncelikle şunu da belirtmek lazım ki filmde Somalili korsanı oynayan Barkhad Abdi, o kadar iyi oynuyor ki rolünü bir ara gerçek korsanları mı getirmiş yapımcılar diyebilirsiniz. Tabi Somalili olan Barkhad, yaşamın ne derece zor olduğunu bildiğini varsayarsak bu rolü bizlere yansıtmada zorluk çekmemiştir. Filmde geçen konuşmaların bir kısmı ders niteliğindeydi doğrusu. Özellikle Kaptan Phillips(Tom Hanks)'ın, " Balıkçılıktan ve korsancılıktan başka işler de var. " sözüne karşılık Korsan Muse(Barkhad Abdi)'un verdiği, " Belki Amerika'da vardır. " cevabı gösterilebilir. Kim zorla korsan olmak ister ki arkadaş diyesim geliyor içimden. Dünyanın aç ve sefil ülkesi olarak gösterilen Somali'de adam gibi iş bul lafı Amerikan yapımı olan bu filmi sorgulamamızı zorunlu hale getiriyor. Tabi sadece bu da yok filmde. Amerikan ordusunun o muhteşem teknolojisiyle gemiyi kurtarma çabasıyla film birden Call of Duty moduna geçiyor. Bu yönüyle filmi eleştiren olacaktır ki bu olmalıdır da, ama film Amerikan yapımı ve filmin amacı da zaten bunu göstermek. Bu gibi klişe subliminalini geçersek film izlenilebilir. Herkesin beğenebileceği bir yapım değil, ama Tom'un oyunculuğunu izlemek isteyenler filmi deneyebilir.

İyi seyirler