Amira & Sam (2014)

Önyargısız olarak baktığımda orta halli bir film. İzleyiciye pek birşey katmıyor, vakit geçirmek için bile yetersiz kalıyor. Öte yandan Amira'nın müslüman gibi görünüp, müslümanlığa aykırı evlilik dışı ilişki, baş örtülü vucut açık, küfür gibi tutumları rahatsızlığa sebep oluyor.

Sam'in Amira'dan daha Müslüman, Amira'nın da Sam'den daha Hristiyan olması ironik.

V. Propp, milli üretimler ideolojiktir, demişti. Masallar, hikayeler, romanlar ve filmler. Bu bir önyargı değil, aksine, her şeyi fark ederek bakabilmek. Film, sadece başından sonuna kadar detaylarında dedektifçilik göstereceğiniz bir verim olmamalı. Film de bir metindir, bütün bağlamıyla okumanın gerçek bir izleyici olmamıza fayda sağlayacağına inanırım. Şu halde, bu filmi semiyotik gözle okursak, ABD'nin sık sık "terörist müslüman" algısının pembeleşmiş bir varyantını, yani eş-metnini görüyorum. Kim ne düşünür bilmem ama her açıdan bakarak izlediğim bu filme iyi bir yorum yapmak beni kişiliğimden endişelendirir hale getirecektir. Tepeden tırnağa "kenar mahalle çocukları" olan "doğu medeniyeti"ni aşağılamak üzerine kurgulanmış. Benim teneffüs ettiğim, tarihim dediğim ilmek ilmek dokunan iklimim "köleleştirilerek" filmin her karesinde "efendi ABD"ye erotik aforizmalarla servis edilmiş. Ben bu filmden keyif alınacak bir saniye bile göremedim. Ne kurgu, ne roller ne oyuncular ne de gülünçleştirilmeye çalışılmış yapmacık sahneler bu filmin kirini örtmeye yetmemiş.