The Tender Bar (2021)

Yönetmeni ve oyuncu kadrosu iyi olunca dikkatimi çekti. Fakat zaman, zaman etkilenmiş olsam da çok fazla duygulandıramadı. Yavaş bir tempoda ilerleyen Dağılmış bir aile, Hayırsız bir baba ve bu sıkıntılar için de kendini yetiştirmeye çalışan çocuk. Eğer dram filmleri severseniz kadroya bakarak çok beklenti içinde olmamanızı tavsiye ederim..

Küçükken Almanya'dan ve İstanbul'dan amcamlar, kuzenler gelirlerdi, ev cümbüş, özlem, sevgi, kavga, dövüş... O günleri hatırlattı bazı bazı... Çocuğun baba eksikliği ve bunun hem kişiliğine etkisi, hem hayatının yönüne verdiği yol çok net hissettirilmiş. Ayrıca annesi ve dayısı, bir de dedesi ile ilişkisi film boyunca yansıtılıyor. Harika müzikler, arabalar, kıyafetler... Ama izlerken hep birşey eksik hissi var, bence ya mizahı ya da dramı daha yoğun olmalıydı. Bu haliyle biraz yavan kalmış. G. Clooney çekmiş, Ben Affleck ve C. Lloyd çok iyi oynamış. C. Lloyd bildim bileli yaşlıdır. Velhasıl çok şart olmasa da, izlenir bir film olmuş.

"Gerçek zenginler, insanlar öldürmesin diye saklanırlar."

Filmin en güzel tarafı; bunun gibi alıntı yapılabilecek birkaç matrak cümle olması...

Önce kötü haberlerle başlarsak, bence ciddi bir kast hatası var, o da; Daniel Ranieri. Yani JR'ın çocukluğunu oynayan ufaklık. Tye Sheridan'ın ise kötü bir seçim olduğunu düşünmüyorum. Lily Rabe ile "renk" benzerliği var en azından. Bu önemsiz bir detay değil. Ciddi olarak konsantrasyonunuzu bozuyor. İlk tren sahnesinde "O çocuk büyüyüp böyle mi oldu yani şimdi... Hadi canım..." falan diyorsunuz ama filmin havasına ve ağır temposuna ayak uydurmaya kararlıysanız fazla takılmamaya çalışın derim. Christopher Lloyd iyi bir seçim, ama sahneleri dramatik anlamda biraz daha "zengin" olabilirdi. Ben Affleck'in başarıyla canlandırdığı "renkli" karakterde bile bir tutukluk var. Bilemiyorum ki... Zaten dramatik anlamda hep bir eksiklik var. Filmin "kreşendo" denilebilecek noktasında bile aman aman birşey olmuyor. Çok ciddi bir çatışma beklemeyin. Baş karakterin gelişimi ile ilgili çok çarpıcı detaylar da beklemeyin. Bir ailenin sıradan sayılabilecek hayatına tanıklık ettiğimiz filmlerden biri işte bu da...

Hani Cem Karaca'nın "Tamirci Çırağı" şarkısında usta çırağına "İşçisin sen işçi kal" diye ayar verir ya; George Clooney'e de "Oyuncusun sen, oyuncu kal" demek lazım herhalde...

İzlenmeyecek bir film değil, sadece zaman zaman sıkılabilirsiniz...