Son Durak 174 (2008)

Uyuşturucu bağımlısı bir anne olan Marisa, daha bebekken borçlu olduğu çete adamının kucağından koparıp aldığı oğlu Alessandro'yu Rio'nun gecekondu mahallelerinde arayıp durmaktadır. Çete adamı tarafından yetiştirilen Alessandro yaşadığı ortam gereği şiddetle içiçe büyür. Onu yetiştiren adamın bir baskın sonucu ölmesiyle kendi ayakları üzerinde durmak zorunda kalır ve bunu da o yaşa kadar gördüğü usul ile yapmaya çalışır.


Küçük bir mahalle barını işleten annesinin uğradığı soygunda yaşamını kaybetmesi üzerine tek başına kalan Sandro bir süre teyzesinin yanında yaşar. Ancak bir yabancı muamelesi gördüğü bu evden kaçar ve şehrin diğer tarafına gider. Kendisi gibi kimsesiz sokak çocuklarıyla takılmaya başlayan Sandro, ilk başta ürkerek adımlarını attığı bu yırtıcı ortama zamanla adapte olur.


Sürekli suç ortamında yaşayarak büyüyen aynı zamanda ikisinin de lakabı Ale olan Sandro ve Alessandro bir gün düştükleri hapiste karşılaşırlar. Zamanla araları düzelen iki genç hapisten kaçmayı başarır ve suç dünyasında kaldıkları yerden devam ederler.


Oğlu Alessandro daha sütten kesilmemişken elinden alınan Marisa, ait olduğu bataklıktan kurtulur ve kendisini dine adar. Düzenli olarak kilisedeki ayinlere katılan Marisa, çeşitli işlerde çalışarak geçimini sürdürür. Kilisedeki vaizle zamanla aralarında yakınlık olur ve onunla evlenir. Ancak Ale lakaplı oğlunu bir türlü unutamaz ama asla onu aramaktan vazgeçmez.


Acıya gözlerini kapamış, yırtıcı bir toplumun orta yerinde Sandro, Alessandro ve Marisa’nın hayatları bir şekilde kesişir. | Gönderen: fanatic_anchovy