Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Rating:
Vizyon Tarihi:
03 Mayıs 2002 (Türkiye)
Dil:
İngilizce
Müzik:
Bütçe:
$72,000,000 / Hasılat: $37,317,558
Çekim Yeri:
Falls Lake, Backlot, Universal Studios - 100 Universal City Plaza, Universal City, California, ABD
Nam-ı Diğer:
The Bijou
330 kişi izledi 82 kişi izleyecek 13 kişinin favorisi 10 takip
Özet
1950'lilerin başı... Soğuk savaş döneminde anti-komünist hareketler zirve noktasına ulaşmıştır. Peter, Hollywood'un altın çağını yaşamaya başladığı bugünlerde büyük stüdyolardan biriyle anlaşmalı çalışan bir senaryo yazarıdır ve de işleri iyi gitmektedir. Ancak, kolejdeyken katıldığı bir komünist toplantı başına dert açar. Kara listeye alındığını ve yakalanacağını öğrenir. Kariyeri, daha başlamadan sona ermiştir. Oldukça içkili bir durumdayken arabasıyla bir köprüden aşağı uçar. Hafızasını kaybeden Peter kendini hiç tanımadığı bir kasabada bulur. Asıl ilginç olanı ise buradaki herkesin onu 9.5 yıl önce savaşta öldüğü düşünülen Luke Trimble sanmasıdır. Hafızasını kaybetmiş olması nedeni ile Peter da kendisinin kasabalıların sandığı kişi olduğuna inanır. Kasabanın yerlilerinden bir kadına aşık olan genç adam, uzun süredir kapalı olan The Majestic isimli bir tiyatroyu yeniden açma işine girişir. Bu sırada Peter'ın hafızası da yavaş yavaş geri gelmekte ve komite onun peşini bırakmamaktadır.
Yorumlar
ArsoN
12 yıl önce
![avatar](/images/avatars_thumb/543183270523db45996179.jpg)
Üç gündür üst üste benzer filmler izleyince olayı hatmettim artık
1950`ler Amerikan hükümetinin başlattığı komünist savaşı ve Hollywood`da ki komünistleri ayıklama operasyonu üzerine bir başka film. Film diğerlerine nazaran daha iyi ve tarafsız çünkü bir propaganda yapmak yerine kendisine verilen yetkiyi kötüye kullananları eleştirdiği gibi "bu ülkeyi kuranlar ve kanlarını dökenler insanlara haksızlık yapmanız için mi döktü?" sorusunu soruyor. Bu eleştiriyi yaparken de gizemli bir hikaye ve Jim Carrey¶`nin iyi oyunculuğu ile yapıyor.
![Çok Mutlu](/images/smiles/icon_biggrin.gif)
![avatar](/images/avatars_thumb/1452599294502b3cae131fb.png)
Jim Carrey'in harika oyunculuğu ile daha da güzel hale gelmiş bir film. Süresi sizi isteksiz kılmasın, zira nasıl geçtiğini anlamadım. Bir diğer anlamadığım şey ise bu filme sadece bir yorum yapılmış olması. Bence Carrey'in filmografisinde çok farklı yerde duran değişik bir yapım. İnsan haklarına ve düşünce özgürlüğüne vurgu yapması ve son 20 dk. sı gerçekten harikulade. Carrey'e sinemanın deneyimli aktörleri J.Whitemore ve J.Demunn gibi oyuncuların yanısıra güzel oyuncu Laurie Holden başarıyla eşlik ediyor. Holden'i daha önce ilkkez Salak ile Avanak serisinin ikinci filminde yine J.Carrey ile izlemiş ve beğenmiştim. Sanırım birkaç filmini daha izleyebilirim. Majestic benden 8 puan alıyor... 8/10
![avatar](/images/avatars_thumb/1598099675710d47899342.jpg)
6 yıl önce yazdığım yorum...
1951 yılında Amerika’da yaşayan Peter, genç bir senaristtir. Son senaryosu Ashes To Ashes çekim aşamasına geldiğinde ,çalıştığı şirket onu işten çıkarmak zorunda kalır. Gençliğinde ‘kurşun yerine ekmek’ isimli bir grubun toplantısına gitmiştir ve yıllar sonra bu grubun komünizm propogandası yaptığı tespit edilir. Polisin , Peter’ın ifadesini almak üzere onu aradığı haberi gelince Peter korkar ve kaçar. O dönem tüm dünyanın komünistlerden korktuğu yıllardır. Komite komunizm ile ilgisi olan herkesi hapse atmaktadır.
Peter o gece arabasına binip kaçmaya çalışırken, gece bir köprüden geçtiği anda şiddetli bir yağış başlar ve arabası kontrolden çıkarak nehire düşer. Ertesi sabah gözlerini bir kumsalda açar. Yaşlı bir adam onu bulur ve Lawson adlı kasabaya götürür. Peter geçmişini hatırlamamaktadır ama kasabadaki insanlar onu birine benzetmektedirler. Eski Majestic sinemasının sahibi Bay Harry onun kendi oğlu Luke olduğunu iddia eder. Gerçekten de adamın evine gittiğinde gördüğü fotoğraflar kendisine çok benzemektedir. Luke ikinci dünya savaşında öldüğü görülmüş ama 9,5 yıldır cesedi bulunamamıştır. Peter geçmişini hatırlamadığı için o da savaş kahramanı Luke olduğuna inanmak zorunda kalır; ta ki kendinin Peter olduğunu hatırlayana dek.
Bu filmi geçen yıl aldım ancak bugün seyredebildim. Eski filmleri pek izlemem ama Jim Carry’nin bu pek ses getirrmemiş, belki de çok kişinin bilmediği filmini seyretmek istedim. Kimi zaman film ünlü olmasa da sadece oyuncusunu sevdiğimiz için de seyredebiliyoruz. Majestic benim için böyle bir film.
Filmin genel atmosferi, kasabanın ve insanlarının şirinliği, 1950 li yılların görselliği, müzikleri, dansları, ve filmin yönetmenliği çok başarılı. İnsanı sıkmayan akıcı bir senaryosu var. Tek handikapı 152 dakika olan süresi. Film 2,5 saat değil de 1,5 saat olsaydı çok iyi olurdu çünkü bu kadar uzun bir süre drama filmi seyretmek çok yorucu oluyor.
Film Amerika’da Aralık 2001, ülkemizde Mayıs 2002’de gösterime girmiş. Bütçesi 72 Milyon Dolar, hasılatı 32 Milyon Dolar. Film güzel ama demek ki sinemaseverler Jim Carry’yi sadece komedi filmlerinde izlemek isitiyorlar. Bu film hoş bir drama, komedi değil.
1951 yılında Amerika’da yaşayan Peter, genç bir senaristtir. Son senaryosu Ashes To Ashes çekim aşamasına geldiğinde ,çalıştığı şirket onu işten çıkarmak zorunda kalır. Gençliğinde ‘kurşun yerine ekmek’ isimli bir grubun toplantısına gitmiştir ve yıllar sonra bu grubun komünizm propogandası yaptığı tespit edilir. Polisin , Peter’ın ifadesini almak üzere onu aradığı haberi gelince Peter korkar ve kaçar. O dönem tüm dünyanın komünistlerden korktuğu yıllardır. Komite komunizm ile ilgisi olan herkesi hapse atmaktadır.
Peter o gece arabasına binip kaçmaya çalışırken, gece bir köprüden geçtiği anda şiddetli bir yağış başlar ve arabası kontrolden çıkarak nehire düşer. Ertesi sabah gözlerini bir kumsalda açar. Yaşlı bir adam onu bulur ve Lawson adlı kasabaya götürür. Peter geçmişini hatırlamamaktadır ama kasabadaki insanlar onu birine benzetmektedirler. Eski Majestic sinemasının sahibi Bay Harry onun kendi oğlu Luke olduğunu iddia eder. Gerçekten de adamın evine gittiğinde gördüğü fotoğraflar kendisine çok benzemektedir. Luke ikinci dünya savaşında öldüğü görülmüş ama 9,5 yıldır cesedi bulunamamıştır. Peter geçmişini hatırlamadığı için o da savaş kahramanı Luke olduğuna inanmak zorunda kalır; ta ki kendinin Peter olduğunu hatırlayana dek.
Bu filmi geçen yıl aldım ancak bugün seyredebildim. Eski filmleri pek izlemem ama Jim Carry’nin bu pek ses getirrmemiş, belki de çok kişinin bilmediği filmini seyretmek istedim. Kimi zaman film ünlü olmasa da sadece oyuncusunu sevdiğimiz için de seyredebiliyoruz. Majestic benim için böyle bir film.
Filmin genel atmosferi, kasabanın ve insanlarının şirinliği, 1950 li yılların görselliği, müzikleri, dansları, ve filmin yönetmenliği çok başarılı. İnsanı sıkmayan akıcı bir senaryosu var. Tek handikapı 152 dakika olan süresi. Film 2,5 saat değil de 1,5 saat olsaydı çok iyi olurdu çünkü bu kadar uzun bir süre drama filmi seyretmek çok yorucu oluyor.
Film Amerika’da Aralık 2001, ülkemizde Mayıs 2002’de gösterime girmiş. Bütçesi 72 Milyon Dolar, hasılatı 32 Milyon Dolar. Film güzel ama demek ki sinemaseverler Jim Carry’yi sadece komedi filmlerinde izlemek isitiyorlar. Bu film hoş bir drama, komedi değil.
The Majestic Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Aklı Havada
(2009)Joe Black
(1998)Umut Işığım
(2012)Avustralya
(2008)Yeni Hayat
(2000)Daha Yaklaş
(2004)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Film Çevirileri - kurt_thewolf
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (2,641)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,510)
Dune: Part Two (331)
Mad Max: Fury Road (314)
The Fall Guy (225)
Tarot (178)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (146)
Godzilla x Kong: The New Empire (127)
Håndtering av udøde (121)
Spoorloos (103)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (4,503)
Evil (656)
The Acolyte (274)
Tracker (171)
Young Sheldon (165)
Halo (163)
True Detective (153)
The Bear (149)
From (149)
Yellowstone (143)