Without Limits (1998)

Steve Prefontaine hiç bir zaman geriden takip etmezdi. Her zaman öne fırlar ve temposunu koruyarak birinci olurdu.
Gerçek bir hikaye güzel bir film. Bir atlet'in hikayesi

Başarılı bir atletin öyküsünü anlatan güzel bir film olmuş. Koşuyla alakalı filmler oldukça az,bu filmi bu bakımdan da değerlendirmek gerekir. Özellikle koşu sahneleri ve yarışlar oldukça gerçekçi, başrolü oldukça koşturmuşlar belli. Profesyonel atletlerin ve benim gibi amatör koşucuların özellikle izlemesini tavsiye ederim.

Without Limits çok güzel bir biyografik yapım. Amerikalıların erken kaybettiği başarılı atletlerinden Prefontaine'nin hikayesini anlatıyor. Çok uzatılmış romantik sahneler ve aynı zamanda filmin de gereksiz bir biçimde uzun oluşu, başarısız sonuçlandırılışı sebebiyle maalesef arka planda kalmış bir film. Yine de biyografik öyküsü, başarılı oyunculukları ile her zaman hatırlarda kalacak ve bir defalık keyifle izlenebilecek bir yapım olmayı da hak ediyor. Ayrıca Rodman tercümesiyle izlemek de büyük bir keyif. Her detayı düşünen bir isim. Takipçileri bilir. Mutlaka izleyin diyorum.

Geçiyorum incelemesine…

Yönetmen emektar isim başarılı yönetmen Robert Towne. Filmi biraz daha kısa tutsaymış bile çok daha başarılı olmasını sağlayabilirmiş gerçekten. Manasız bir uzunluğu ve ayrıca yanlış bir dağılımı var. Ama yine de izleme keyfini sağlıyor. Senarist olarak çok başarılı olduğu kesin ama yönetmen olarak eksikleri çok. Başrolde Billy Crudup gerçekten başarılı. Öyle çok üst seviyede değil ama yine de başarılı. 2012 yılında The Watch ile bizimleydi ama film felaketti. The Longest Week yakında bizlerle olacak ama beklentilerim çok düşük. Sonrasında sırada Blood Ties var ki kesin izleyeceğim. Ama bir gerçek var ki Billy Crudup pek iyi gitmiyor şu sıralar. Without Limits için söylemek istediğim başka bir şey var. Bence Donald Sutherland'ın en mükemmel oyunculuğunu çıkardığı film bu. Filmin temposunu ayakta tutan hem de tek başına başaran Sutherland aslında. Ben hayranlıkla izledim. 2012 yılında hepsi birbirinden vasat birçok filmde yer aldı. Bu yıl ise bence kaliteyi bir vites üste çıkarıyor. Crossing Lines ve La migliore offerta başarılı olabileceğini umduğum filmler. Monica Potter ise film boyunca çok kötüydü. Bu filmin kalitesini düşüren en önemli unsurlardan bir tanesiydi. Son 3 yıldır sinema sektöründe olmayışı da belki bundandır. Diğer oyuncuların zaten pek bir katkısı yok.

Bir defalık kesin izlenir diyorum. Saygılarımla…