Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Tür:
Rating:
Vizyon Tarihi:
01 Haziran 1964 (Batı Almanya)
Dil:
Türkçe
Müzik:
Nam-ı Diğer:
Dry Summer | Reflections
319 kişi izledi 72 kişi izleyecek 33 kişinin favorisi 1 takip
Özet
Metin Erksan'ın David E. Durston'la birlikte yönettikleri filmin senaryosunu yine Metin Erksan, Necati Cumalı'nın 1962'de yazdığı aynı adlı hikayesinden uyarlayıp yazmıştı. Filmin başlıca rollerinde Erol Taş, Hülya Koçyiğit ve aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Ulvi Doğan oynamışlardır. Hülya Koçyiğit'in sinemadaki ilk filmidir. "Susuz Yaz" aynı zamanda Erol Taş'ın figüran değil de başrol oyuncusu olarak oynadığı ilk filmidir.
Filmin özgün müziğini Yunanistan'ın Akademi Ödüllü bestecisi Manos Hacidakis bestelemiştir. Hacidakis aynı yıl Topkapı filminin müziğini de yapmıştı.
Çekimleri Necati Cumalı'nın hikayesinin geçtiği yerde, yani İzmir'in Bademler köyünde 9 ayda gerçekleştirilen film susuzluk ve kadınsızlık temasını işler. Necati Cumalı'nı avukatlık yaptığı yıllardaki gözlemlerine dayanan bu psikolojik - toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır. Bu çatışmada hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.
Türkiye'de sansür engeline takılan, bu nedenle de ilk gösterimi Haziran 1964'te Berlin Film Festivali'nde yapılan "Susuz Yaz", bu festivalin büyük ödülü olan Altın Ayı'yı kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur
Filmin özgün müziğini Yunanistan'ın Akademi Ödüllü bestecisi Manos Hacidakis bestelemiştir. Hacidakis aynı yıl Topkapı filminin müziğini de yapmıştı.
Çekimleri Necati Cumalı'nın hikayesinin geçtiği yerde, yani İzmir'in Bademler köyünde 9 ayda gerçekleştirilen film susuzluk ve kadınsızlık temasını işler. Necati Cumalı'nı avukatlık yaptığı yıllardaki gözlemlerine dayanan bu psikolojik - toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır. Bu çatışmada hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.
Türkiye'de sansür engeline takılan, bu nedenle de ilk gösterimi Haziran 1964'te Berlin Film Festivali'nde yapılan "Susuz Yaz", bu festivalin büyük ödülü olan Altın Ayı'yı kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur
Yorumlar
![avatar](/images/avatars_thumb/8431124794e04b5df306e9.jpg)
60'lı yıllar sinemamız adına birçok önemli ve de özgün örneklerin olduğu bir dönemmiş.
Necati Cumalı’nın 11 kısa öyküden oluşan kitabından sinemaya aktarılmış bu örnekte su, toprak ve kadın üçlüsü üzerinde yürütülen mülki haklardan yola çıkılarak Anadolu'yu çok eskiden beri gelen bir damardan yakalıyorlar. Filmin başarısındaki en önemli noktalardan birisi de budur. Bir bütün olarak düşünülürse kazandığı ödüllerin hepsini hakediyor.
Hülya Koçyiğit'in ilk filmlerinden biri olmasına rağmen oyunculuk adına hiç de sırıtmamasının yanısıra Erol Taş'ı da başroldeki başarılı performansı ile filme katkılarını görüyoruz. Filmle birlikte bir kez daha Erol Taş'ın sinemamızda değerinin anlaşılmadığının/bilinmediğinin farkına varıyoruz.(En azından oyuncu özelinde genel kanaatim bu yönde.)
Filme getirebileceğim eleştiri ancak seslendirmeler konusunda olabilir. Bu durum da sadece bu filme özel bir şey olmadığı, o dönem genelde rastlanılan bir durum olduğundan fazla üzerinde durmaya gerek yok.
Necati Cumalı’nın 11 kısa öyküden oluşan kitabından sinemaya aktarılmış bu örnekte su, toprak ve kadın üçlüsü üzerinde yürütülen mülki haklardan yola çıkılarak Anadolu'yu çok eskiden beri gelen bir damardan yakalıyorlar. Filmin başarısındaki en önemli noktalardan birisi de budur. Bir bütün olarak düşünülürse kazandığı ödüllerin hepsini hakediyor.
Hülya Koçyiğit'in ilk filmlerinden biri olmasına rağmen oyunculuk adına hiç de sırıtmamasının yanısıra Erol Taş'ı da başroldeki başarılı performansı ile filme katkılarını görüyoruz. Filmle birlikte bir kez daha Erol Taş'ın sinemamızda değerinin anlaşılmadığının/bilinmediğinin farkına varıyoruz.(En azından oyuncu özelinde genel kanaatim bu yönde.)
Filme getirebileceğim eleştiri ancak seslendirmeler konusunda olabilir. Bu durum da sadece bu filme özel bir şey olmadığı, o dönem genelde rastlanılan bir durum olduğundan fazla üzerinde durmaya gerek yok.
![avatar](/images/avatars_thumb/172577610853a6f7ae5c57a.png)
Martin Scorsese 2008 yılında bu filmi restore ettirmiş ve bluraye çevirmiş. Fırsat bulursanız kesinlikle izlemelisiniz. Umarım böyle restorasyonlar artar ve blurayle karşımıza gelir. Televizyondan izlediğimiz gibi kesilmeden, sansürlenmeden izleyebiliriz böyle değerli yapımları.
Susuz Yaz Altyazıları
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İşitme Engelliler İçin
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Sıkıysa Yakala
(2002)Sihirbaz
(2006)Fetih 1453
(2012)Soysuzlar Çetesi
(2009)Bir Zamanlar Anadolu'da
(2011)Oyun
(1997)
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (1,083)
Beverly Hills Cop: Axel F (596)
Kimitachi wa dô ikiru ka (475)
Dune: Part Two (193)
Mad Max: Fury Road (141)
The Fall Guy (138)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (83)
Tarot (80)
Inside Out (68)
The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (59)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (7,503)
The Acolyte (696)
Evil (459)
Tracker (263)
Halo (180)
The Bear (127)
Better Call Saul (126)
Yellowstone (119)
The Walking Dead (107)
Young Sheldon (101)
Lakin filmle ilgili olaylar insanı dumura uğratıyor.
Filmin Türkiye'de gösterimi yasaklanıp, filmin başrol oyuncusu ve ortak yapımcısı Ulvi Doğan'ın filmi bir araba bagajında Almanya'ya kaçırıp festivale sokması.
Ulvi Doğan'ın festival öncesi yönetmen koltuğundaki Metin Erksan'ın ismini sildirip yerine uydurma bir isim yazması.
Altın Ayı'yı aldıktan sonra Türkiye'de gösterime izin verilmesi.
Ulvi Doğan'ın Almanya'da bir stüdyoda pornografik sahneler çekip filmin arasına yerleştirmesi ve Avrupa'daki gösterimlerinin gişe için bu şekilde vizyona girmesi. Bazı sinemalarda porno film statüsünde gösterilmesi.
Filmin su yasasının çıkmasına ön ayak olması
Ulvi Doğan'ın sinemayı bu filmle başlayıp bitirmesi.
Ve Metin Erksan gibi usta bir yönetmenin filme yapılanlardan sonra çektiği ızdırap